31 Aralık 2013 Salı

Turistler Kanada İçin Elektronik Seyahat Başvuru Ücreti Ödeyecekler

Kanada’ya gitmek isteyen milyonlarca ziyaretçi uygulamaya konulması tartışılan elektronik güvenlik araştırması için ücret ödemek zorunda kalabilirler.

Federal hükümet ABD hükümetiyle imzaladığı güvenlik anlaşması uyarınca uygulamayı düşündüğü online seyahat başvuru sistemi hakkında kamuoyunun düşüncesini araştırıyor.

İngiltere ve Fransa gibi Kanada’ya vize gerektirmeyen ülkelerden gelecek olan yabancılar Kanada’ya seyahatlerinden önce elektronik seyahat izni için başvuru yapmaları gerekecek.

Benzer uygulamayı 2008’den beri yürüten ABD vatandaşları muaf tutulacak.

Nisan 2015’te başlayacak elektronik seyahat izni başvurularının yıllık 3.5 milyonu aşacağı tahmin ediliyor.

Bu uygulama ile Kanada, ABD gibi vize muafiyeti olan ülkelerden gelen ziyaretçilerin önceden soruşturulması uygulamasını hayata geçirmiş olacak. Bu uygulamanın asıl amacının muhtemel güvenlik tehditlerini Kuzey Amerika’ya varmadan ortaya çıkarmak.

Ziyaretçiler Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’nın internet adresinden başvurularını biyografik detaylarını, pasaport ve diğer bilgilerini girerek yapabilecekler. İstenen bilgiler arasında aday hakkında sorulacak fiziksel ya da zihinsel hastalıklar, uyuşturucu madde kullanımı ve sabıka kaydı gibi “hassas sorular”da bulunmakta. Bu bilgiler Kanada sınırlarında görevliler tarafından sorulan ya da vize başvurularında cevaplanması gereken sorular.

Elektronik sistem girilen bilgiyi göçmenlik ve suç veri tabanında tarayacak ve başvuran kişi hakkında risk değerlendirmesi yapılmış olacak.

Başvuruların dakikalar içinde onaylanması planlanıyor. Elektronik seyahat izni alan ziyaretçiler ön kontrol yapılmış olduğu için Kanada sınırını daha kolay geçecekler.

Elektronik sistem başvurusunda ret alan ziyaretçinin vize başvurusu bir görevli tarafından detaylı olarak incelenecek.

Hükümetin sistemin maliyetini garanti edecek bir ücret uygulaması bekleniyor. Ne kadar olacağı şimdilik bilinmese de ücretin çok minimal düzeyde olacağı dillendiriliyor. Ayrıca alınan çoklu giriş seyahat izinlerinin 5 yıla kadar geçerli olacağını da belirtelim.


Murat Kandemir, 31 Aralık 2013

27 Aralık 2013 Cuma

Kanada Çokkültürlü Toplum Yapısı ve Politikası

Dünyanın en modern ve zengin ülkelerin birisi olan Kanada düşük doğum oranları yüzünden bir türlü artmayan nüfusunu kendine özgü yürüttüğü göçmenlik programı sayesinde arttırabiliyor.

Federal düzeyde uyguladığı göçmenlik programları ve eyalet seviyesinde uygulanan aday göçmenlik programları sayesinde her sene çeşitli kategorilerinden ülkeye göçmen girişi sağlanıyor.

Dünyada her ülkede azınlık ve o ülke dışından gelen göçmenlerin oluşturduğu alt gruplar vardır. Fakat Kanada örneği herhalde dünyada tek diyebiliriz.

Kanada’ya gelen göçmenler başka ülkelerdekinin aksine kısa bir süre sonra Kanada vatandaşı oluyor ve Kanada pasaportu sahibi olmanın önceliklerini yaşıyorlar. Bu durum ne Avrupa ülkelerinde mümkün ne de Ortadoğu ülkelerinde. Kanada’da şu an yaşayan ve Kanada dışında doğmuş olanların üçte birisi Kanada vatandaşı. Göçmen ülkesi Birleşik Krallık’da bu oran daha az.

Farklı kültürlerin kendi kimliklerini kaybetmeden bir ülkede yaşayabileceklerinin kanıtı olarak ortaya çıkıyor Kanada. Bazı uzmanlar bunun böyle devam edemeyeceğini mutlaka sosyal patlamaların olması beklenildiği üzerinde duruyorlar.

Quebec Eyaleti’nde son çıkan bir yasa aslında bunu doğrular gibi görünüyor. Quebec Haklar Yasası ile artık dini sembol olan bazı objeler ve giyim kuşam kamuya ait alanlarda yasaklandı. Bu yasa bile aslında tüm Kanada’nın haklar ve özgürlükler temelli çok kültürlülük yapısının yine tüm Kanada vatandaşları tarafından desteklenmediğinin bir göstergesi.

Batı Avrupa eğitim sistemine göre Kanada eğitim sisteminde göçmenler lise ve yüksekokullarda daha iyi performans gösteriyorlar. Avrupa’da göçmen çocuklarının başarı oranı yaşıtları olan göçmen olmayan çocuklara göre daha düşük. Hatta bazı ülkeler göçmen çocuklarına eğitim sisteminde yönlendirme bile yapıyorlar.

Göçmenlerin arasında bile aslında fark bulunuyor. Birinci jenerasyon Çinli göçmenler arasında lise sonrası eğitim alma oranı yüzde 88 iken bu Afrika’dan gelenlerde yüzde 65 oranında.

Ekonomik başarı için eğitim seviyesi ana unsur. Bu yüzden Kanada’da ekonomik başarının iyi bir  eğitimden geçtiğine inanılan bir kültür oluştu. Bireysel başarı kariyer ve gelir oranları ulusal çok kültürlü topluma ulaşma çabamızda aslında önümüze engel olarak çıkacak. 2008 ekonomik durgunluğundan bu yana ülkedeki yeni Kanadalıların göçmen olmayan Kanadalılara göre başarılı olduğu söylenebilir. Ama aslında istatistiklerin gösterdiğinin aksine göçmen gençleri iş gücünden mahrum bırakılıyorlar ve ekonomik olarak gerekli meslek becerileri elde edemiyorlar.

Göçmen gruplar arasında da önemli ayrımlar var ve istatistikler bu konuya da değinmiyor. Etnik gruplara baktığımızda Kanada’da iş sahibi olan en büyük göçmen grubu Filipinlilerdir.  İşsizliğin en yüksek olduğu göçmen grubu ise 25-54 yaş arası Afrika doğumlu göçmenler gösterilebilir.

ABD ve Batı Avrupa örneklerine baktığımızda Kanada’nın çeşitli devlet politikalarında farklı olduğunu görürüz. Bu farklar özellikle evrensel sağlık hizmetleri, eğitim, iş gücü piyasası ve vatandaşlık konularındaki uygulamalarıdır. Bu farklar bile Kanada’nın çok kültürlü ulus yapısı politikasında ne kadar başarılı olduğunu gösterir.

Bir ülkenin sağlık sistemi sosyal ve ekonomik başarının belki de en belirgin göstergesidir. Herkese eşit sağlık hizmeti sunan Kanada bu uygulamasında devam etmelidir. Herkesçe ulaşılabilir, kaliteli ve herkesi kapsayan sağlık hizmetleri çok kültürlülüğün teminatı ve toplumda sağlık hizmetlerine ulaşımda segregasyonu engelleyici bir rol oynamaktadır. Ayrıca en nitelikli iş görenleri ülkeye çekme yarışında devletin sunduğu evrensel sağlık hizmeti Kanada’nın kullanabileceği en önemli artı olarak göze çarpar.

Farklı kültür sahibi göçmenlerin oluşturduğu Kanada gibi toplumlarda okullar bu çeşitliliğe yer verecek şekilde tasarlanmalıdır. Okullarda öğretilecek materyallerden tutun da Kanada’daki günlük kültürel yaşamın iz düşümleri sınıflarda yerini bulmalıdır. Kanada farklı kültürleri ve o kültürlere ait öğeleri eğitim müfredatında işleme konusunda epey yol kat etti.

Kanada toplumu bugün daha fazla hareket hareket halinde. Özellikle yeni Kanadalılar British Columbia, Manitoba, Saskatchewan ve Alberta gibi batı bölgesine çalışmaya gidiyorlar. Yeni göçmenlerin sahip oldukları belge ve mesleki becerilerinin hızlıca tanınması ve ulusal mesleki kalifikasyon programlarının tüm Kanada geneli içinde entegre edilmesi gerekiyor. Konuyla ilgili Kanada toplumunu daha mobil hale getirecek çalışmalar yapılıyor.

Diğer ülkelerin aksine Kanada gerekli şartları taşıyan herkese vatandaşlık veriyor. Kişinin önceki vatandaşlığı olup olmadığına bakılmaksızın verilen Kanada vatandaşlığı tek vatandaşlık kuralı uygulana ülkelere de örnek oluyor. Alınan Kanada vatandaşlığı sayesinde Kanada’nın tüm dünya ile entegre olması ve kapılarının açık olması dünya ile bütünleşmesini sağlıyor.

Dünya da var mı Kanada gibi bir ülke daha? Hiç zannetmiyorum.


Murat Kandemir, 27 Aralık 2013    

25 Aralık 2013 Çarşamba

Ontario Eyaleti Mültecilerin Sağlık Harcamalarını Karşılama Kararı Aldı

Ontario Eyalet hükümeti Quebec, Nova Scotia, Saskatchewan, Alberta ve Manitoba eyaletlerine katılarak bölgesinde bulunan mültecilerin acil ve temel sağlık harcamalarını karşılama kararı aldı. Eyaletin bu kararı Hamilton şehrindeki sağlık hizmetleri veren kuruluşlarınca memnuniyetle karşılandı.

Bilindiği gibi Kanada’da bulunan siyasi sığınmacıların sağlık giderleri Federal Sağlık Sigortası (IFH) tarafından sağlanıyordu. Federal hükümetin tasarruf tedbirleri kapsamında aldığı kararlar neticesinde IFH programı iptal edilerek mülteci sağlık harcamaları eyaletlerin sorumluluğuna itildi.

IFH programı 55 yıldan fazla uygulamada bulunuyor ve siyasi sığınmacıların temel sağlık giderlerini karşılıyordu. Geçen sene Haziran ayında o zamanın Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Jason Kenney tarafından programa son verilmiş ve ülkede yaşayan binlerce mültecinin temel ve acil sağlık hizmetlerinden mahrum kalmasına yol açmıştı.

Federal hükümetin bu kararı sonrası trajik olaylar yaşanmış hastalanan çocuklar muayene olamamış özellikle hamile kadınlar ve kanser hastaları tıbbi bakım, teşhis ve tedavi alamamıştı.

Çeşitli çevreler federal hükümetin bu kararını insanlık dışı bularak ağır eleştirilerde bulunmuşlardı.

Ontario hükümeti yaletteki tüm mültecilerin temel ve acil sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya karar vererek federal hükümetin bıraktığı bu boşluğu doldurmuş oldu.

Aslında son bir buçuk yılda olan şey acil hizmetler ve hasta mültecilerin tıbbi tedavi masraflarının hastaları geri çeviremeyen hastanelerin üzerine kalmasıydı. Bu süre içerisinde de bunu gören bazı eyaletler masrafları kendi bütçelerinden karşılamaya başladı.

Ontario’nun bu kararına mültecilere sağlık bakım hizmetleri veren hastanelerden destek geldi. Eyaletin temel sağlık tedavilerinin karşılanması artık trajik olayların yaşanmasına engel olacak.


Murat Kandemir, 25 Aralık 2013 

24 Aralık 2013 Salı

Kanada Anne-Baba ve Aile Büyükleri Göçmenlik Programı Açılmak için Gün Sayıyor

Bakanlığın resmi internet adresinden 18 Aralık 2013’te yayınlanan basın açıklaması ile yakında açılacak anne-baba ve aile büyükleri göçmenlik programı (PGP) hakkında detaylar kamuoyu ile paylaşıldı.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı 2013’ün ilk altı ayında 45.000 daimi ikamet sahibi göçmenin aile sınıfı (family class) altında ülkeye kabul edildiğini belirtti. Bu rakam 2012’de aynı sınıftan ülkeye kabul edilen göçmen sayısından yüzde kırk daha fazla. Bu artışta ülkeye kabul edilen anne-baba ve aile büyükleri sayısının fazla olmasının rolü büyük.

Daha önce yapılan ve sonuçlandırılmamış başvuruları eritmek için uğraşan bakanlık aile büyükleri kapsamında yeni başvuru almayı durdurmuş ve bu sürede biriken dosyaları eritmek için uğraşmıştı. Eski başvuruların sonuçlanma süresi sekiz yılı bulabiliyor.

Yeni başvurular 2 Ocak 2014’ten itibaren alınmaya başlanacak. Bu seferki programa kabul şartları öncekine göre daha sıkı olacak. Bakanlık bu sayede daha az başvuru alıp dosya birikmelerini önlemek istiyor.

PGP başvuru rehber, başvuru formları ve detaylı bilgi bakanlığın internet adresinde 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle yayınlanacak.

2011 yılında Hızlı Aile Birleşimi Eylem Planı (Action Plan for Faster Family Reunification) ile hükümet sponsor edilen anne-baba ve diğer aile büyükleri programında bekleme sürelerini indirmeyi amaçlamıştı. Böyle bir müdahale olmasaydı biriken dosya sayısı 250.000’e ve bekleme süresi de 2015 yılı itibariyle 15 yıla çıkacaktı.

2013 yılı ilk altı ayında ülke kabul edilen göçmen sayısı 45.000 ve bunun 22.530’u eş, 1.410’u çocuk, 20.700’ü de aile büyüklerinden ve 360’ı da diğer akraba ve evlatlık çocuklardan oluşuyor.

Anne-baba ve aile büyükleri için tasarlanan süper vizede çocuklarını görmek isteyen aile büyükleri için umut kaynağı olmuştu. Halen uygulamada olan süper vize ile aile büyükleri Kanada’da çocuklarının ya da torunlarının yanında daha uzun süre kalabiliyorlar. Göçmenlik statüsü vermeyen süper vize ile şu ana kadar 28.000 kişi Kanada’ya giriş yapmış. Vize başvurularında kabul oranı yüzde 85 ve aylık verilen süper vize adedi 1.000’den fazla. Süper vize göçmenlik programı kapsamında başvuru yapılamayan aile büyüklerinin Kanada’ya girebilmesine fırsat tanıyor.


Murat Kandemir, 24 Aralık 2013

23 Aralık 2013 Pazartesi

Ontario’da İşçilerin Korunmasına Yönelik Yeni Kanun Yolda

Ontario Eyaleti’nin işverenlerin geçici işçilerden işe alma ücreti istemesini yasaklayan yeni kanun tasarısı Çarşamba günü kamuoyuna açıklandı.

Ontario’nun yeni kanun tasarısı işçi hakları yönünden memnuniyetle karşılandı. Güçlü Bir Ekonomi için Güçlü İşyerleri Yasası (Stronger Workplaces for a Stronger Economy Act) Çalışma Bakanı Jasir Naqvi tarafından tanıtıldı. Yasanın amacı işçileri istihdam bürolarına karşı korumak ve ücretsiz staj ve co-op eğitimi alan öğrencileri korumak.

Yeni yasa işverenleri ve istihdam bürolarını işe alacakları geçici işçilerden özel bilgi içeren şahsi belge ve işe alma ücreti (recruitment fee) almalarını yasaklayacak. Bakıcılar da artık ek işlem ya da işe alma komisyonu ödemeyecekler.

Ontario’da işverenlerin ve özel istihdam bürolarının kayıt altına alınması zorunluluğu bulunmuyor. Mantioba eyaletinde işverenler ve istihdam büroları kayıt altına alınarak maddi zarar gören mevsimlik işçilerin oluşacak zararlarından sorumlu tutulmuş.

Eyalette geçici işçiler daha çok çiftlik, et paketleme işçileri, bakıcılar, vasıfsız eleman ve restoran işlerinde çalışanlardan oluşuyor. Diğer eyaletlerde olduğu gibi Ontario eyaletinde de geçici işçi sayısı hep artmış. 2008’de 91.000 mevsimlik işçi varken bu sayı 2012’de 120.000’e fırlamış durumda.

2009’da çıkan bir kanuna göre işçilerden alınmaması gereken işe alma ücreti halen alınıyor. Ontario’da bu çıkacak olan yeni kanunun da bunu nasıl önleyeceği merak konusu. Zira kanunun bir şeyi yasaklamasının sonrasında uygulanıp uygulanmadığının kontrol edilmesi gerekiyor. Şu an böyle bir kontrol bulunmuyor.

Toronto Bakıcılar Eylem Hareketi (Toronto’s Caregiver Action Centre) adlı bir sivil toplum kuruluşu yabancı ülkelerde bulunan kişilerden Kanada’daki bir iş için işe alma ücretleri alındığına dair bakanlığa şikayet başvurularında bulunmuş bakanlıkta para alış verişinin Kanada dışında gerçekleşmesi sebebiyle davayı kabul etmemişti.

Kanada’ya gelen ya da gelmek isteyen mevsimlik işçilerden aracı simsarlar ve özel istihdam büroları gibi üçüncü kişiler yasa dışı şekilde para istiyorlar. Aracı kurum ve kuruluşların istedikleri para miktarı hayli yüksek olabiliyor.

Yeni yasa tasarısında 10.000 Kanada doları olan ödenmeyen ücretlerin üst sınır miktarı ve geriye yönelik bir yıllık limit kaldırılacak. Böylelikle ne kadar olursa olsun ücretini alamamış işçi son iki yıl için alacağını alabilmek için mahkemeye başvurabilecek.

Tasarı halindeki kanunla işverenler ve istihdam büroları iş ve iş güvenliği kanunları ihlalleri konusunda ortak sorumlu olacaklar. Kanunla özel istihdam bürolarından işçi bulan işveren sayısında azalış olacağı ve işçi ücretleri ödemelerinin sorunsuz olacağı düşünülüyor.

Eyaletin liberal hükümeti 2008’deki Fakirliğe Karşı Strateji politikaları kapsamında ayırdığı 7.5 milyon dolarlık kaynağı 10 milyon dolara çıkarmaya da söz verdi.

Geçici istihdam büroları sayesinde işe yerleştirilen bazı işçiler ücretlerini zamanında alamadıklarından şikayetçiydi. Bazı işlerde bu işçilere piyasa ortalamasından daha az ücret verildiği de saptanmıştı.

Geçen Şubat ayında yayınlanan ve McMaster Üniversitesi ve United Way Toronto adlı sivil toplum kuruluşunun konuyla ilgili yaptığı bir ortak çalışmaya bunu doğrulamıştı. Çalışmaya göre Toronto ve Hamilton bölgesinde çalıştırılan işçilerin yüzde ellisi geçici işlerde çalışıyor ve hiçbir sosyal hak sahibi olmaksızın yaptıkları işe karşılık piyasa ortalamasının altında ücret kazanıyorlar.   

Hükümetin geçici işçilerin haklarını koruyacak bu yasa tasarısı iş çevrelerince memnunlukla karşılandı. İşçi ve göçmen hakları konusunda çalışmalar sürdüren çeşitli sivil toplum kuruluşları yasa tasarısının kabul edilip yürürlüğe girmesini istiyorlar.


Murat Kandemir, 23 Aralık 2013 

20 Aralık 2013 Cuma

Kanadalı Emeklilerin ABD’de Uzun Süre Kalması Vergi Sıkıntısı Yaratabilir

Sıcak bölgeleri seven ve emekliliğini ABD’nin sıcak yerlerinde geçirmek isteyen Kanadalı emekliler ABD’de göçmenlik kanunları yönünden ziyaretçi olarak ne kadar kalabileceklerini biliyorlar. 183 günden biraz az.

Bu kalış süresi her an değişebilir. Hatta önümüzdeki yıl olacak gibi.

Geçen yaz Birleşik Devletler Senatosu bir taşınmaz malvarlığı üzerinde en az 500.000 dolar harcayacak 55 yaş üstü Kanadalı emeklilerin ülkede göçmenlik vizesi olmaksızın 240 güne kadar kalmalarına izin veren yasayı onaylamıştı. Bu süre şu an için uygulanan süreden (183 gün) iki ay daha uzun. Yasal değişiklik Temsilciler Meclisinde geçmiş olmasının dışında Seyahat İstisnasıyla Yaratılan İşler Yasası’nın (JOLT) de kısa zaman içinde kanunlaşacağına emin gözüyle bakılıyor.

‘Kanada emekli vizesi’ diye adlandırılan vize aslında ABD ekonomisi için gelir anlamına geliyor. JOLT 2011 yılında tasarlanmış ve bu yasayla zengin olan Kanadalıların sınırın güneyindeki ABD devletlerinde taşınmaz mal alabilmelerine olanak tanınması amaçlanmıştı.

Bu yasa sonrasında özel bir vize muafiyeti uygulamasının da gelmesi bekleniyor. Bu sene olmasa bile önümüzdeki sene mutlaka. Bu vize muafiyetinin ABD içinde vergi ve sağlık durumları konularında sorunlar yaratacağı düşünülse de uzmanlar yurtdışından paranın gelmesi açısından bu sorunları aşma eğiliminde.  

Aslında asıl problem vergi kanunları. Vergi kanunları göçmenlik kanunlarıyla aynı çizgide tasarlanmamış. Diğer bir deyişle sadece göçmenlik kanunlarına göre Birleşik Devletler’de sekiz aya kadar kalınabiliyor olmak vergi uygulamalarından muaf olunacağı anlamına gelmiyor. Hatta bazı uzmanlar uyarıyor. ABD’de yaşayan Kanada vatandaşının vergi uygulamaları kapsamında sorumlu olabileceği ve tüm dünya gelirinden vergi vermek zorunda kalabileceği uyarısı da yapılıyor.

Vergi açısından birisinin ABD ikamet sahibi olup olmadığı ve vergi kanunlarına muhatap olup olmayacağının belirlenmesi problem teşkil ediyor. Bu sene ABD’de kaldığınız süreyi hesaplayın ve bir önceki yıl kaldığınız sürenin üçte birini ve ondan bir önceki yılda kalınan sürenin altıda birini hesaplayın ve şimdi bu rakamları toplayın. Eğer son üç yıl için 120 gün ve daha fazlası çıkarsa siz o zaman ABD sakini sayılıyor ve mükellef olarak tanımlanıyorsunuz. Aynı tanımlama ABD’de bir yıl içinde 183 gün ve daha fazla kalanlar için de geçerli.

O zaman size federal gelirlerin toplanmasından sorumlu olan Dahili Gelir Hizmetleri (IRS) vergi dairesinden selam var.

Bu yeni oluşturulacak vize ile mesela ABD’de 240 günü geçmeyecek şekilde bir yılda 180 gün rahatça kalabileceksiniz. Bu vize ile ABD’ye giriş yaptığınızda ve 183 gün ve daha fazla kaldığınızda vergi uygulamaları açısından aynı ABD vergi mükellefleri gibi değerlendirilecek ve ABD içi ve dışındaki gelirlerinizden vergi vermek zorunda kalacaksınız.

Vergiden muaf olmak için doldurulması önerilen Yakın Bağlantı Muafiyeti denen 8840 Formu (Closer Connection Exception) IRS’e göndermek her zaman işe yaramayabilir. ABD’de vergi yasası çok sert. Ve bazen cüzi çıkacak bir vergiyi ödememek ya da ödemeyi unutmak karşınıza asıl vergi miktarının birkaç katı kadar ceza ödemek olarak çıkabilir. Kısacası verginin kendisi değil ama cezaları çok ağır.

Bir de emlak vergisi var. ABD’de gayrimenkul sahibi bir Kanadalı hayatını kaybettiğinde yüzde 40’lara varan emlak vergisi ödemek zorunda kalacak. Bu da malvarlığı olan Kanadalılar için ABD’de daha fazla vergi anlamına geliyor.

Bitmedi. Bu vergi durumunun bir de Kanada tarafı var. Bu vizeyi aldın ve 240 güne kadar ABD’de sıcak bir yerde yaşamanın keyfini sürerken ABD vergi mevzuatlarıyla uğraşıp daha sonra da Kanada Gelir İdaresi (CRA) ile de başınız ağrıyabilir. Onlarda vergini öde diye diyecek.

Kanada dışında altı aydan daha fazla kalırsanız eyalet sağlık kapsamından da çıkarılırsınız ve Kanada’da yaşamaya devam etmedikçe sağlık hizmetleri alamazsınız. ABD’de özel sağlık sigortası yaptırmalısınız. Bu da ABD’de yaşamaya karar vermenin sağlık sonuçları.

Bu yaz iki ülke arasında hayata geçirilecek uygulamalardan birisi de sınır geçişlerinde hem giriş hem de çıkış kayıtları eş zamanlı tutulacak olması. Eskiden bu ülkeler sadece girişleri kayıt altına alıyordu.  

Sonuç olarak emekli olan bir Kanadalının ABD’nin sıcak devletlerinde yaşama kararı vermesi olacak sonuçların iyi tahlil edilmesini gerektiriyor. ABD’de yaşanıldığı esnada ne tür vergiler ödenmek zorunda kalınacak? Kanada’da yaşanılmadığı için kaybedilen sağlık kapsamı konusunda ne yapılacak? ABD’de nasıl bir sağlık hizmeti nereden temin edilecek?     

Dikkat! Sıcak bir ülkede emekliliğin tadını çıkarmak çok pahalıya mal olabilir.


Murat Kandemir, 20 Aralık 2013

19 Aralık 2013 Perşembe

Kanadalılar Kanada Dışında Daha Kolay Pasaport Alacak

Kanada dışında yaşayan Kanadalıların pasaport alma işlemlerinde yapılan bazı değişiklikler Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı resmi internet sitesinden Bakan Chris Alexander tarafından duyuruldu.

9 Aralık 2013 tarihinden başlamak üzere Kanada dışında yaşayan Kanadalılar pasaport müracaatlarında garantör olarak;
-geçerli ya da en fazla bir yıl geçmiş eski Kanada pasaportu sahibi bir Kanadalı yetişkini, ya da
-aşağıda genişletilmiş meslek listesinden bir meslek mensubunu belirtebilecekler.

Kanada dışında yaşayan Kanadalıların pasaport müracaatlarının daha esnek ve pürüzsüz işlemesini ve özellikle pasaport başvurularında istenen garantörün daha kolay bulunabilmesini amaçlayan değişiklikle Kanada vatandaşı olmayanlardan oluşan evrensel bir garantör listesi kullanılacak.

Tüm dünyada geçerli olmak üzere aşağıdaki meslek mensupları artık Kanada pasaport başvurularında garantör olarak belirtilebilecek.

-doktorlar,
-yüksekokul veya üniversite dekanları,
-dişçiler,
-hakimler,
-avukatlar,
-noterler,
-eczacılar,
-polis memurları,
-bankacılık hizmetleri sunan bir bankanın ya da finans kuruluşunun imzaya yetkili görevlileri,
-veterinerler

Kanada dışına seyahat edecekler ayrıca travel.gc.ca adresini ziyaret ederek güvenli seyahat ve Kanada dışında yaşama gibi konularda bilgi sahibi olabilirler.

Kanada şu an e-pasaportları kullanmaktadır. Çeşitli güvenlik özellikleri ile ve son teknoloji olarak üretilen Kanada e-pasaportları Kanada dışına çıkmak isteyenlerin kullanabileceği güvenilir ve uluslararası olarak kabul edilmiş tek seyahat belgesidir.


Murat Kandemir, 19 Aralık 2013   

11 Aralık 2013 Çarşamba

Kanada’ya İş Ziyareti Yapmak

Kanada’ya çalışma izni olmaksızın iş ve ticari sebeplerle giriş yapılabilir. İş ziyaretçileri Kanada’nın uluslararası iş ve ticaret alanında önemli bir role sahiptir.

İş ziyaretçileri Kanada iş gücüne katılma niyeti taşımamalıdır. Diğer bir deyişle, Kanada’da bulundukları süre boyunca herhangi bir işveren için çalışmamalıdır. Kanada içindeki aktiviteleri uluslararası boyutta ve sınırlar arası bir ticari faaliyet olmalıdır.

Kanada’ya iş ziyaretinde bulunacakların gelirlerini Kanada dışında elde ettiği kabul edilir. Çalışmaları durumunda çalıştıkları işyerlerinin Kanada dışında bir işyeri olduğu ve çalıştıkları işverenin de kazancını yine Kanada dışında kazandığı düşünülür.

İş ziyareti kapsamında Kanada’ya gelecek olan adaylar aşağıdaki kategorilerden birisine uymalıdır.
-Kanada firmasına iş yapan yabancı firmanın iş görenleri,
-Satış sonrası hizmet verecek olan görevliler,
-Şirket içi eğitim verecek olan görevliler,
-Yönetim kurulu toplantısına iştirak edecekler ve
-Geçici ikamet sahibi olan göçmenlerin işçileri (bakıcı veya kişisel asistanlar vs.)

Kanada’ya gelmeden önce vize başvurusu yapıldığında vize görevlisi gelecek olan adayı iş ziyaretçisi değil de yabancı işçi olarak değerlendirirse çalışma izninin de alınması gerekecektir.  Böyle bir durum oluştuğunda Kanada’da çalışabilmeleri için gerekli tüm evraklar hazırlanmalı ve çalışma izni süreci izlenmelidir. Bu süreç birkaç ay sürebilir. Vize görevlisinin vize isteyen kişinin asıl niyetini anlaması için gerekli tüm dokümantasyon başvuru esnasında verilmelidir. Verilecek evraklar içinde Kanada içi ve dışındaki firmalardan destek/referans yazıları ve ziyaretin asıl amacını açıklayan tüm diğer evraklar olmalıdır. Ziyaretçi vize istenen bir ülkeden geliyorsa Kanada’ya giriş yapabilmek için geçici ikamet vizesine (TRV) ihtiyaç duyacaktır. TRV’ye ihtiyacı olanlar Kanada’ya gelmeden önce bu vizeyi almış olmalıdırlar.

Diğer geçici ziyaretçiler gibi iş amacıyla gelen ziyaretçiler de sabıka ve tıbbi yönlerden Kanada’ya kabul edilme şartlarını yerine getirip getirmedikleri incelenir. ABD gibi vize istenmeyen ülkeden gelenler sınırda sabıka kaydı ve/veya tıbbi gibi durumlardan ötürü ülkeye alınmadığı durumlar sıkça olabilmektedir.

Sınırda oluşabilecek bu tür istenmeyen durumları önlemek için sabıka kaydı olan adaylar bunun Kanada için bir engel teşkil edip etmediğini araştırmalıdırlar. Aynı şey sağlık sorunları olanlar içinde geçerlidir. Kanada’ya gelmeden önce bu tür engel teşkil edecek durumlar önlenebilir.

Kanada’ya çalışma izni olmadan giden iş ziyaretçileri Kanada firmalarına uzmanlık ve satış sonrası hizmetler sunmaktadır. Uluslararası iş sahipleri Kanada’ya kendi ticari aktivitelerini sürdürmek için giriş yapmaktadırlar. Her ne sebeple Kanada’ya gidilecek olursa olsun iş amaçlı giden ziyaretçiler yasal mevzuata uygun hareket etmek durumundadırlar.


Murat Kandemir, 11 Aralık 2013

10 Aralık 2013 Salı

PISA Sonuçları Açıklandı: Kanada ve Türkiye'nin Eğitim Seviyeleri

OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 sonuçları açıklandı. 10 yıldır olduğu gibi Türkiye yine alt sıralarda Kanada ise matematik ve bilim sınıfında 8 ve 10. sırada yer aldı.

65 ülkeden 15 yaş grubundaki öğrencilerin değerlendirildiği PISA sonuçlarına göre Türkiye matematikte 44. sırada yer alırken fende 43 ve okuma becerilerinde ise 42. sırada yer aldı.

PISA (the Programme for International Student Assessment) her üç senede bir yapılıyor ve OECD üyesi 65 ülkede 15 yaşındaki öğrencilerin katıldığı ülke eğitim sistemlerinin öğrencileri ne kadar iyi yetiştirdiğini ölçüyor.

Kanada’da da durum aslında iç açıcı değil. PISA sonuçlarında Kanada bilimde sekizinci ve matematikte onuncu sırada yer aldı. Uluslararası Yetişkin Yeterliliği Değerlendirmesi’nde ise Kanada OECD ortalamasının altında kaldı.

Kanada eski Başbakan Yardımcısı ve Kanada CEO’lar Konseyi (CCCE) Başkanı John Manley Kanada eğitim sisteminde okuryazarlığın ve matematik becerilerinin arttırılması için mutlaka reform yapılması gerektiği görüşünde.

Kanada’nın en büyük işveren temsilcisi ülkenin genel eğitim sistemi seviyesinin düştüğünü ve özellikle basit okuryazarlık ve matematik becerilerinin düşük olduğu ve bu becerilerin özellikle işverenlerin aradığı beceriler olduğunun altı çizildi.

150 CEO’nun üye olduğu CCCE organizasyonu iş endüstrilerinin geliştirilmesi ve gelecekte yetişmiş iş gücünün eğitimde düşük çıkan okuryazarlık ve matematik seviyesinin bir an önce iyileştirilmesinden geçtiğini söyledi.

CCCE PISA sonuçlarının hüsran olduğunu düşünüyor. Başkan Manley yaptığı konuşmasında bunu teyit etti. ‘Birbirimizi ilk, orta, lise, yüksekokul ve üniversite eğitimlerimizin kalitesi konusunda tebrik etmeyi bırakalım’ diyerek hem özeleştiri yaptı hem de eğitim seviyesinin iş dünyasındaki yankısına dikkat çekti.     

PISA 2012’de değerlendirilen 65 ülke içinde ilk 40 sıraya giremeyen Türkiye, Yunanistan, Slovenya, İsrail ve Rusya gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Önüne geçebildiğimiz ülkeler ise Endonezya, Ürdün, Kazakistan gibi bazı Ortadoğu ve Asya ülkeleri.

Türkiye 2009 PISA sıralamasına göre 2012’de fende aynı yerde dururken matematik ve okuma becerilerinde geriledi. Sonuç olarak Türkiye PISA değerlendirmesine göre son on yıllık süreçte Meksika’nın ardından en kötü performans sergileyen ülke oldu.  

Konu ile ilgili kimse açıklama yapmadı. Ne özel sektör ne de yetkililerden bir ses duyulmadı. OECD ortalamasının gerisinde olması Türkiye’de eğitim sisteminin artık çöktüğünü göstermez mi? Kanada 8. sırada iken bile ağır eleştirilen eğitim sitemi Türkiye’de sıralamada ilk kırkta bile değilken neden eleştirilmez? Kanada’da iş çevreleri özeleştiri yapıp daha iyi bir eğitim sistemi için bir çağrı yaparken Türkiye’de neden konu ile ilgili tam bir sessizlik hakim? Eğitim sistemi konusunda kimse kendisini muhatap hissetmiyor ya da gösterilmek istemiyor.  

Eğitim sistemimizin sahiplenilmediği her şekilde ispatlanabilir. Okuryazarlığın düşük olduğu ülkemizde kitapçılarda eğitim konusunda bir tane dergi göremezsiniz. Satmıyor ya da satmayacağı düşünülüyor. Araba, yatçılık, iş, finans, vücut geliştirme, bilgisayar oyunları, gençlik dergileri, haber ve magazin ve dedikodu dergileri boy gösteriyor eğitim sektörünün bir dergisi bile yok.

Eğitim sisteminin çöktüğü ve üniversite sınavlarında başarılı olmak isteyenlerin dersanelere avuç dolusu para yatırdığı ülkemizde üniversite garantisi olarak görülen dersaneleri kapatmak gibi mikro çözümleri bırakıp ne zaman eğitim sisteminin iyileştirilmesi gibi makro çözümlere yöneleceğiz doğrusu merak ediyorum.

Eğitim şart diyen ama eğitimine sahip çıkmayan ülkemiz.


Murat Kandemir, 10 Aralık 2013  

9 Aralık 2013 Pazartesi

Ontario Yeni Göçmenlere Mesleki Eğitim Programları Sunuyor

Kanada ve Ontario Hükümetleri işbirliğine giderek Kanada’ya gelen kalifiye yeni göçmenler için eğitim programı hizmetini daha da genişletme kararı aldı. York Üniversitesi’nde düzenlenen bir basın toplantısında Ontario Eyaleti Geçiş Programı, OBT’ye (Ontario Bridge Training Programme) daha çok yatırım yapılacağı müjdesi verildi.

Ontario eyaleti programa 63.6 milyon dolar kaynak ayırırken Kanada programa 16.6 milyon dolarlık yatırım yapacak. OBT sayesinde nitelikli iş görenler kendi mesleklerinde hem uygun iş bulabilecek hem de çalışabilmeleri için gerekli ruhsatlarını alabilecekler.

Şu ana kadar 50.000’den fazla nitelikli göçmen OBT programının tüm hizmetlerinden faydalandı. OBT programında tam meslek beceri değerlendirmesi, işyeri ve klinik tecrübesi, mesleki dil eğitimleri, profesyonel ruhsat sınav desteği gibi birçok hizmet veriliyor.

Özellikle IT uzmanları, muhasebeciler, banka çalışanları ve sağlık sektörü çalışanları Kanada’da mesleklerinde çalışabilmek için OBT’den hizmet alan meslek mensupları. Bu meslek sahipleri aynı zamanda Kanada’da çalışabilmek için gerekli olan ruhsat ve sertifika başvuruları konusunda da destek aldılar.

Ontario Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Michael Coteau’na göre programın amacı ülkeye yeni gelen profesyonellerin Kanada’ya en rahat adapte olmalarının yolunu açmak. Coteau aynı zamanda programın Ontario ekonomisine ve göçmenlerin hayat kalitesine en büyük katkıyı yaptığını da düşünüyor.

Coteau’nun mevkidaşı ve Kanada Federal Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander’da federal hükümetin bu programı canı gönülden desteklediğini ve programın Kanada’ya yeni gelen ve mesleki beceri sahibi profesyonel göçmenlerin iş gücüne hızlıca katılmalarına olanak sağladığını ifade etti.

Kanada’da Ontario eyaleti yeni göçmenler için en popüler eyalet.  Kanada’ya gelen göçmen adaylarının yüzde 40’ı Ontario’ya yerleşiyor.

OBT programı Kanada’ya yeni gelen profesyonel iş görenlerin ülkede kendi alanlarında çalışabilmelerinin önünü açmak, gerekli Kanada tecrübelerini edinmek ve mesleklerinde ruhsat veya sertifika gibi alınması zorunlu belgeleri alabilmelerine yardımcı olmak için yürürlükte bulunuyor.

Ontario Hükümeti OBT programını etkin yürütebilmek için işverenler, yüksekokul ve üniversiteler, meslek odaları ve çeşitli sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışıyor. Bu kurum ve kuruluşlar devletten fon desteği alarak birçok OBT programını yeni gelen göçmen adaylarına sunuyorlar.

Her bir OBT programı özel olarak tasarlanıyor ve genelde amacı uluslararası eğitim ve meslek sahibi iş görenlerin Kanada içinde eğitimlerinin ve meslek tecrübelerinin tam bir değerlendirilmesinin yapılması, gerekli klinik (sağlık çalışanları için) ve işyeri tecrübesi edinilmesi, mesleki beceri ya da gerekli akademik eğitimlerin verilmesi, ve kursiyerlerin özellikle ruhsat veya sertifika sınavlarına hazırlanması amacını taşıyor. Ayrıca OBT’den yararlanmak isteyen adaylar çalışmak istedikleri alana özel mesleki dil eğitimleri ve kişiye özel plan oluşturularak alınması gereken diğer eğitimleri de alabiliyorlar.

Kanada’ya gelmiş ve muhasebe, mimarlık, biyoteknoloji, iş, diyet uzmanlığı, erken çocuk gelişimi, eğitim, kariyer danışmanlığı, mühendislik, finans hizmetleri, sağlık, insan kaynakları, tıp fakültesi mezunları, medikal laboratuar teknolojisi, hemşirelik, mesleki terapi, eczacılık, fizyoterapi, proje idaresi, satış ve pazarlama, sosyal hizmetler, hukuk ve veterinerlik alanlarında çalışmış göçmenler bu alanlarda OBT hizmetleri ve/veya programlarından faydalanabilirler.



Murat Kandemir, 9 Aralık 2013  

6 Aralık 2013 Cuma

Bakan Kenney İşverenlerden Öncelikle Yeni Gelen Kanadalılara İş Şansı Vermelerini İstedi

Geçen ay Vancouver şehrinde British Columbia İş Zirvesi’nde konuşan İş ve Sosyal Gelişim ve Çokkültürlülük Bakanı Jason Kenney işverenlere hitaben yaptığı konuşmasında işçi ararken önceliğin Kanadalılar ve özellikle ülkeye yeni gelen ve iş arayan göçmenlere verilmesi gerektiğini kaydetti. Yeni Kanadalı göçmenler iş tecrübesi sahibi becerikli iş gören olup Kanadalı işverenlere iş gücü kaynağı sunuyor.

İstihdam alanı yaratma ve ekonominin büyümesini sağlamanın tek öncelikleri olduğunun altını çizen bakan özellikle Kanada’da işsizlerin olduğunu ve iş fırsatlarının önce onlara sunulması gerektiğini vurguladı. Bakan çalışmaları hakkında bilgi verdi ve eyalet ve bölgelerle işbirliği yaparak göçmenlerin Kanada dışı iş tecrübesi ve eğitimlerinin Kanada’da tanınması programına hız verdiklerini de sözlerine ekledi.

Ülkede yığınla işsiz Kanadalı varken ve ülkeye yeni gelenler kolay iş bulamıyorken yurtdışından işçi getirme trendinin artması da bir tezat oluşturuyor.

2007’de Kanada hükümeti Yabancı İş ve Eğitim Denklik Programı Ofisi’ni (Foreign Credentials Referral Office) açtı. Ofiste uluslararası eğitim almış nitelikli iş görenlere Kanada hakkında bilgi ve çeşitli hizmetler sunuluyor. Proje Kanada’ya yeni gelen göçmenlerin hızlıca Kanada iş gücüne kazandırılması ve yeni ülkeye alışma sürecinin pürüzsüz geçmesi amacını taşıyor.

Program 2009’dan beri belirlenen 14 meslekte uluslararası eğitim almış ve çalışmış elemanların kalifiye ölçüm ve değerlendirmeleri yapılıp azami bir yıl içinde mesleklerinde iş bulabilmelerinin önünü açmıştır.

Hükümet ülke çapında çeşitli organizasyonlarla da işbirliğine giderek programın daha da etkin çalışmasını sağlamaya çalıştı.

2013 Ekonomik Hareket Planı çerçevesinde hükümet Kanadalıların iş bulabilmeleri için ihtiyacı oldukları bilgi ve iş becerileri kazanması için eğitim çalışmalarına da hız verdi. Bunun içinde en önemlileri özellikle çıraklara ve daha az temsil edilen gruplara yönelik Kanada İş Bursu olanakları.

Yabancı Denklik Programı, FCR (Foreign Credential Program) bir göçmenin Kanada dışında yapmış olduğu mesleği ve aldığı eğitiminin Kanada’da tanınması programıdır. İşçiler mesleklerini Kanada içinde ya da herhangi bir ülkede tanınmış olup olunmadığına bakılmaksızın istedikleri yerde çalışabiliyor olmalılar. Bunun adına işçilik hürriyeti de diyebiliriz.

Bu program için proje sağlayacak organizasyon ve kar amacı gütmeyen çeşitli kuruluşlar devletten gerekli fon desteği alabiliyorlar.  

FCR programı sayesinde Kanada iş tecrübesi olmayan göçmenler eğitim ve iş tecrübelerinin Kanada içinde tanınması sayesinde mesleklerinde iş bulabiliyorlar.

Yine bu program sayesinde yeni göçmenlerin en çok sıkıntı çektiği konular olan yeni bir ülkeye, diline ve kültürüne alışma dönemi ve Kanada tecrübesi noksanlığı gibi sorunların üstesinden gelinebiliyor.  

Bir kurum tarafından regüle edilen (mimar, dişçi, doktor gibi) mesleklerde FCR programı genelde eyalet veya bölgedeki ilgili mesleğin düzenleyici kuruluşu tarafından yürütülüyor.

FCR programı eyalet ve bölge sorumluluğunu kapsayan bir program olduğu için programın yürütülmesinde nerdeyse 500 profesyonel meslek odası, bazı eyalet kuruluşları, yüksek eğitim kurumları, çıraklık eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları gibi birçok ilgili kurum ve kuruluşun katkıları oldukça büyük.

Federal hükümet ekonomik birlik oluşturulmasını temin etmeye çalışıyor. Ulusal koordinasyonun sağlanması, eyalet ve bölge hükümetlerinin kapasite artırımı, bazı STK’ların da proje katkı yapacak insiyatifleri için desteklemesi ve isteyen herkesin bilgi sahibi edinilmesi sorumluluklarını yürütüyor.

Kanada İnsan Kaynakları ve Sosyal Gelişim Departmanı (HRSDC), Kanada Yurttaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) ve Sağlık Bakanlığı programın hak ettiği yere gelmesi için işbirliği yapıyorlar.


Murat Kandemir, 6 Aralık 2013  

5 Aralık 2013 Perşembe

Kanada’nın Yeni İltica Sistemi

Aralık 2012’de Kanada iltica başvurularının daha etkin ele alınması ve sistemi kötüye kullananların engellenmesi amacıyla iltica sisteminde kökten değişikliklere gitti. Yeni sistem özellikle Belirlenmiş Ülkeler Listesi, DCO (Designated Country of Origin) oluşturulması ve iltica başvurularının daha kısa sürede sonuçlandırılacağı iddiası ile hafızalara kazındı.

DCO listesinde bulunan ülkeler genelde siyasi sığınmacıların pek gelmediği ülkeler olarak sayılıyor. Bu ülkeler insan haklarına saygılı ve gerektiğinde vatandaşlarına devlet koruması sağladığına inanılan ülkeler. Şu an DCO’da 37 ülke var. En son Çek Cumhuriyeti eklendi ve AB üye ülkelerinin çoğu DCO’da yer alıyor.

DCO ülkelerinden gelen ve Kanada’da siyasi sığınmacı başvurusu yapan kişilerin iltica başvuruları daha hızlı inceleniyor. Uygun olan ve Kanada Göçmenlik ve İltica Kurulu, IRB’ye (Immigration and Refugee Board) gönderilen siyasi sığınmacıların duruşmaları 30-45 gün içinde görülüyor ve kısa sürede karara bağlanıyor.

Yeni düzenlemelerin uygulamaya konmasından sonra tüm dünya ve özellikle DCO ülkelerinden siyasi sığınma başvurularında hissedilir bir azalma oldu.

15 Aralık 2012 ile 22 Ekim 2013 arasında toplamda 8.300 sığınma talebi yeni sisteme göre değerlendirildi ve bunun 600’den fazlası DCO ülkelerinden gelenler oluşturdu. Bu sayı tüm siyasi sığınma başvurularının yüzde 8’i.

Tüm DCO ülke siyasi sığınma başvuruları IRB tarafından incelendi ve duruşmaları yeni sisteme göre ele alındı ve sonuçta yüzde 93’ü reddedildi, geri çekildi ya da başvuru sahibi tarafından terk edildi.

DCO politikası dünyada demokratik olarak bilinen güvenli ülkelerden gelenler tarafından mülteci sisteminin kötüye kullanılmasını engellemek için geliştirildi. DCO listesindeki ülkelerden gelenlerin mülteci başvuruları daha hızlı sonuçlandırıldı ve davalarını kaybedenlerin sınır dışı edilme işlemleri yapıldı. Yeni politikanın bir diğer amacı da diğer ülkelerden gelen gerçek siyasi sığınmacıların davalarıyla daha yakından ilgilenebilmek.

Davaları güçlü olan DCO ülke vatandaşlarının siyasi sığınma talepleri IRB bünyesinde görülen davalarda inceleniyor ve dava sahibi ret kararı alması durumunda kararı Federal Mahkeme’de temyiz edebiliyor. Ret alan DCO ülkesi vatandaşları IRB bünyesindeki Mülteci Temyiz Şubesi’ne (RAD) başvuramıyorlar. Bir diğer yenilikte Federal Mahkeme’ye başvuran sığınmacı mahkeme sonuçlanana kadar otomatik olarak Kanada’da kalmayı garantileyemiyor. Federal Mahkeme’de davası incelenen sığınmacı adayı Kanada’da kalmak için ayrıca bir başvuru yapmamışsa her an Kanada’dan gönderilebiliyor.

Bu listede bulunan ülke vatandaşları IRB tarafından olumlu bir karar almadıkça ya da 180 gün geçip de hala davalarında bir karara varılmadıkça çalışma izni başvurusu da yapamıyorlar.

Önceleri siyasi sığınma başvurularını kaybedenler Sınırdışı Öncesi Risk Ölçümü (PRRA) başvurusu yapabiliyordu. PRRA başvurusu ile siyasi sığınmacı asıl iltica başvurusu yaptıktan belli bir süre sonra gözle görülür değişiklikler olduğunu iddia ederek durumlarının bir kez daha gözden geçirilmelerini isterdi. Yeni sistemde DCO ülke vatandaşları IRB’den negatif bir karar çıktıktan sonra 3 yıl süreyle PRRA başvurusu yapamıyorlar.

Görüldüğü gibi DCO ülkesi vatandaşının siyasi sığınma talebi çok hızlı inceleniyor ve davasını kaybedenlerin önünde başka temyiz seçeneği bulunmuyor.  

Peki bir ülkenin DCO listesine konulması nasıl oluyor? O ülkeden gelen iltica başvurularının ret oranı, başvuru sahibi tarafından terk edilme ve geri çekilme oranları o ülkenin DCO listesine alınmasına dayanak oluşturuyor. Bir ülke vatandaşlarının iltica davaları ret, başvuru dosyalarının geri çekilmesi veya başvuruların terk edilmesi oranı yüzde 75 ve üstü ise o ülkenin DCO listesine alınması kararı verilebiliyor.  

Bunun dışında ülkenin yasal sistemi inceleniyor ve temel insan haklarının gözetilme durumu sorgulanıyor. Ayrıca vatandaşları için gerekli devlet koruması sağlaması ve vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerini gözetmesi o ülkenin ‘demokratik’ ülke olarak görülmesi ve DCO listesine alınmasına sebep oluyor. Tabi ülkedeki sivil toplum örgütlerinin varlığının da bu karara ulaşmada önem arz ettiğini söylemeden geçmeyelim.

Kanada mültecilerin beklenmediği ülkelerden siyasi sığınma başvuruları istemiyor. Her ne kadar bu ülkelerden gelenler hala siyasi sığınma başvurusu yapabilse de hem süre bakımından hem de ret durumunda başka yasal alternatifler bakımından oldukça kısıtlı başvuru süreci geçiriyorlar.


Murat Kandemir, 5 Aralık 2013

4 Aralık 2013 Çarşamba

Gizli Kanıtlar Kanada Göçmenlik Mahkemelerinde Bolca Kullanılıyor

Uzmanlara göre dedikodu ve söylenti temelli istihbarat artık Kanada’da bir yabancıyı ülkeden ulusal güvenlik nedeniyle sınır dışı etmede yeterli olabiliyor.

Gizli kanıtlar daimi ikamet başvurularından vatandaşlık başvurularına kadar çok geniş bir yelpazede göçmenlik prosedürlerinde kullanılıyor. Bu kullanımın mahkeme kanıt kurallarına uygun şekilde duruşmalarda değil de prosedürler esnasında kullanılmasına işaret ediliyor.

Queen Üniversitesi hukuk profesörü ve göçmenlik ve mülteci uzmanı Sharryn Aiken konunun hassasiyetine dikkat çekerek, IPS haber servisine, “Gizli kanıtların çok geniş bir persfektifte duruşmalarda değil de göçmenlik prosedürlerinde kullanımının yaygınlaştığını görmekteyiz” açıklamasında bulundu.

“11 Eylül’den önce de görmeye başladığımız ve 11 Eylül’den sonra da gizli kanıtların kullanım trendinin arttığını gördüğümüz şey aslında federal hükümetin vatandaş olmayanları cezalandırma yolu olarak kullanmayı seçmesi.”

Profesöre göre bu trend Arap ve Müslümanlar başta olmak üzere diğer milliyetlerden vatandaş olmayan kişilerin davalarında kullanılıyor.

Toronto göçmenlik avukatı Barb Jackman’da aynı fikirde. Federal mahkemede görülmüş en az 100 göçmenlik ve mülteci davalarında bazı gizli kanıtların Kanada’da bulunan göçmenlerin ya da Kanada dışında olan ve sponsor edilen yabancıların aleyhine kullanıldığına işaret etti.

Jackman’a göre federal mahkemede gizli kanıtlar genelde sorgulanmıyor. Davalı kişiye savunma şansı vermeden aleyhindeki gizli kanıtları ışığında mahkemenin karara ulaşması daha kolay görünüyor.

Yine Jackman göçmenlik görevlileri ve mahkeme yetkilileri tarafından bazı davalılar hakkında ABD’den gelen “dedikodu” bilgilerinin de federal mahkemede aleyhte kanıt olarak kullanıldığını ifade ediyor.

Devlet görevlilerinin ellerindeki ‘somut’ delil olduğu davalar dışında çoğunlukta dedikodu veya başkasının ifadeleri temelinde tartışmaya açık ve kesin olmayan delillerin karar vermede etkili olduğu iddia ediliyor.

Bu arada göçmenlik ve mülteci koruma yasasının ilgili maddesi uyarınca uygulamaya konan güvenlik sertifikalarının meşruiyetinin de tartışması yaşanıyor.

Liberal hükümet tarafından uygulamaya konan güvenlik sertifikası ülkeye güvenlik riski oluşturduğuna inanılan yabancılar için çıkarılıyor.  

1991’den bu yana birçok kişi için güvenlik sertifikası çıkarıldı. Güvenlik sertifikası iltica davası mahkeme kararını temyiz eden ya da sınır dışı prosedürlerine karşı koyacak kişilerin süresiz gözaltı alınmasına olanak veriyor. Bunun en iyi örneği Mısırlı Mohammad Mahjoub davasında yaşandı. Sınır dışı edilmek istemeyen Mahjoub tam yargılanmadan 13 yıl hapiste kaldı.

Mahjoub’un uzun hapis yatmasının diğer bir sebebi de bir yabancının suçunu itiraf etmesi için insanlık dışı muamelelerin sıkça uygulandığı bir ülkeye gönderilememesi kuralı.

Kanada Yüksek Mahkemesi 2011 yılında Fas doğumlu Adil Charkaoui davasında kendisi için çıkarılan güvenlik sertifikasının iptalini istedi. Bu karardan sonra güvenlik sertifikası uygulaması revize edildi.

Güvenlik sertifikası çıkarılan kişiye kendi aleyhine kullanılan kanıtlar hakkında bilgi verilmemesi bu uygulamanın en sorunlu yanı olarak göze çarpıyor. Uygulama aleyhinde kanıtlar bulunan kişilerin bu kanıtlar hakkında mahkemede savunma yapmasını imkansız kılıyor.

Ulusal güvenlik sebebiyle reddedilen iltica davaları IRB’den (Göçmenlik ve İltica Kurulu) federal mahkemeye taşınıyor.


Murat Kandemir, 4 Aralık 2013 

3 Aralık 2013 Salı

Kanada Tecrübe Sınıfı (CEC) Göçmenlik Başvuruları

9 Kasım 2013’ten geçerli olmak üzere Kanada Tecrübe Sınıfı, CEC’den kabul edilecek göçmen sayısı her bir yıl için en fazla 12,000 olacak. Böylece önceden kota olmayan CEC sınıfında da kota uygulaması başlamış oldu.

2011 yılı Ulusal Meslek Sınıflandırması, NOC’de B seviyesi beceri gerektiren işlerde her bir meslekte en fazla 200 başvuru yapılabilecek. CEC programı için özellikle B seviyesinde belirlenen altı meslekte başvuru yapılamayacak. 

Kanada Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yasası’nda (IRPA) yapılan bir değişiklikle Haziran 2008’de uygulamaya konan Kanada Tecrübe Sınıfı şu ana kadar Kanada’da iş tecrübesi sahibi geçici işçi ve eğitim almış uluslararası öğrencilerin daimi ikamet sahibi olmalarına imkan tanıdı. Şu ana kadar 25,000 kişinin daimi ikamet sahibi olduğu CEC popülaritesi en artan göçmenlik programı oldu.

Göçmenlik programları içerisinde en hızlı büyüyen kategori olan CEC hem çok beğenildi hem de dosya yığılmaları başladı. 2009’da sadece 2,500 kişi CEC sayesinde göçmen olurken bu sayı 2012’de 9,000’e ulaştı. Bu sene Kanada tecrübe sınıfı kategorisinden 10,000 kişinin göçmen olacağı planlanırken bu sayının gelecek sene 15,000 olması kararlaştırıldı.

CEC’den göçmenlik başvurusu yapabilmek için göçmen adayının aşağıdaki temel kriterleri taşıması gerekiyor.

Son üç yıl içinde edinilmiş en az 12 aylık tam zamanlı (ya da eşit oranda yarım zamanlı) iş tecrübesi,
Kanada içinde Quebec Eyaleti dışında herhangi bir yerde yaşamayı seçmesi,
Kanada iş tecrübesinin yasal yoldan edinilmesi,
Minimum dil seviyesine sahip olunması.  

Programdan ülkede geçici çalışma izni sahibi işçiler dışında özellikle Kanada’da okuyan ve eğitimlerinin sonunda kendilerine verilen mezuniyet sonrası çalışma izni (PGWP) ile Kanada’da bir yıl çalışan uluslararası öğrenciler faydalandı.

CEC başvurularında yıllık alınacak göçmen sayısı 12,000’de sabitlendi.  Ve artık NOC B beceri seviyesindeki her bir meslek için en fazla 200 başvuru alınacak. Aşağıda NOC kodu belirtilen 6 meslekte yapılan iş tecrübesi CEC başvurusunda geçerli olmayacak.

Restoran veya perakende sektörü çalışanlarının CEC programı altında kabul edilmemesi tartışmalara yol açsa da aşağıdaki altı meslek mensupları iş tecrübelerini bu program altında gösteremeyecek.

1221 –Administrative officers
1241 –Administrative assistants
1311 –Accounting technicians and bookeepers
6211 –Retail sales supervisors
6311 –Food service supervisors
6322 –Cooks

NOC’de beceri seviyesi O veya A türü mesleklerde 200 kota sınırlaması bulunmuyor. Fakat CEC programında toplam kabul edilecek göçmen kotası 12,000 başvuru ile sınırlı.  

Değişik beceri seviyesindeki mesleklerde uygulanan kotanın sebebi O, A ve B türü beceri gerektiren meslek sahiplerinin CEC programı altında yapacağı başvuru sayılarını dengelemek.

Toplam başvuru kotası ve meslek kotasında CEC başvurusunun Nova Scotia’nın Sydney kentindeki CIO  (Merkezi Kabul Ofisi) merkezi tarafından değerlendirmeye alındığı tarih ve rutin ofis prosedürünün başladığı tarih baz alınacak.

Kota sınırlaması yıllık olarak belirlenmekle birlikte 9 Kasım 2013’te başlamış bulunuyor ve bitiş tarihi ise 31 Ekim 2014 olacak. Bundan sonraki yıllar da yayınlanan tebliği uyarınca 1 Kasım -31 Ekim tarihleri kota başlangıç ve bitiş tarihi olarak uygulanacak.

9 Kasım 2013’ten önce yapılan CEC başvuruları programdaki yenilikten etkilenmeyecek. CIO özellikle 9 Kasım günü ve sonrası başvurularını yeni düzenlemeye göre değerlendirecek.


Murat Kandemir, 3 Aralık 2013

2 Aralık 2013 Pazartesi

Kanada Vize Politikası

Dünyanın en zor vize veren ülkelerin başında gelen Kanada vize politikasını Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yönetmeliği’ne (IRPR) göre oluşturmuştur. Kanada göçmenlik kanununun (IRPA) ilgili yönetmeliğine göre Kanada’nın vize istemediği ülkeler dışındaki ülkelerden Kanada’ya ziyaretçi olarak gelmek isteyen herkesin geçici ikamet izni alması zorunludur.   

Vize zorunluluğu Kanada’nın ülkeye ziyaretçi giriş çıkışlarını kontrol etmede ve göçmenlik ve siyasi sığınma programlarının etkin çalışmasını sağlamada kullandığı en büyük aracıdır.

Kanada vize politikası karşılıklılık ilkesine (mütekabiliyet) göre değil ülkelerin tek tek değerlendirilmesine göre oluşturulur. Burada amaç o ülkeden gelen ziyaretçi sayısının dengede tutulması ve Kanadalıların sağlık, güvenlik ve iç huzurlarının gözetilmesidir.

Şu an 51 ülke (yeni eklenen Çek Cumhuriyeti’de dahil) vatandaşları Kanada’ya vize almadan giriş yapabiliyor ve belli bir süre kalabiliyorlar.

Vize politikası için tüm ülkeler Kanada Yurttaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) tarafından etraflıca incelenir ve vize programı hedefleri ve Kanada’nın ulusal çıkarları doğrultusunda ülkeler toplamda yedi kategoride değerlendirmeye tabi tutulur.

İlk olarak ülkenin sosyo ekonomik durumları göz önüne alınır. Bunda özellikle siyasi istikrar, ekonomik göstergeler, yozlaşma ve ülkenin yasal sistemin etkin çalışıp çalışmadığı gözlemlenir.

Göçmenlik ve siyasi sığınma talepleri de diğer önemli bir kriterdir. O ülkeden gelen siyası sığınmacı sayısı, ziyaretçi vize başvuruları, ret oranları ve göçmenlik kanunları ihlalleri incelenir.

Üçüncü önemli konu olan seyahat belgeleri de ayrıca bir değerlendirme kriteridir. Ülkenin vatandaşlarına verdiği pasaportların verilişi, güvenliği ve veriliş süreci ayrıca değerlendirilir.

Dördüncü kriterde ülkenin genel güvenliği konuları irdelenir. Bunlara organize suçla mücadele ve ulusal güvenlik konuları dahil edilir.

Bir sonraki kriterde sınır idaresi ve etkili sınır kontrolleri, insan ve diğer madde kaçakçılığı konuları incelenir.

Altıncı kriterde ülkedeki insan hakları ihlalleri ve insanların temel hak ve özgürlüklerinin gözetilmesi uygulamaları incelenir.

Son kriter için ülkeler arası ikili anlaşmalar, göçmenlik ve ticaret konusunda işbirliği ve ikili ülke yatırım konuları önem taşır.

Yukarıda özetlenen kriterler son liste olmamakla birlikte Kanada’nın bir ülke vatandaşlarına vize uygulamasını başlatıp başlatmamasında temel olan konuları içermektedir.

CIC vize uygulamalarında her ülkeyi ayrıca değerlendirmekte ve ona göre karar vermektedir. Bu süreçte ülkenin göçmenlik trendleri ve durumları devamlı şekilde analiz edilir.


Murat Kandemir, 2 Aralık 2013