31 Ocak 2017 Salı

Kanada ve Terörün Ayak Sesleri

Terör ve Kanada kelimelerini yanyana ilk defa görebilirsiniz belki. Fakat olmaz denilen oldu ve Kanada’da bir terör saldırısına şahit oldu. Foto: Ryan Remiorz/The Canadian Press.

Geçen Pazar günü akşamı Montreal’deki İslam Kültür Merkezi Camisine saldırı yapıldı. Saldırı esnasında içerde 39 kişinin ibadet ettiği belirlendi.  

Cami içinde açılan ateş altı kişiyi öldürürken 19 kişiyi yaraladı. Ölenlerin hepsi erkek ve 39-60 yaş arasında.

Önce birkaç şüpheli tutuklandı fakat saldırıyla ilgili olmadıkları ortaya çıktı. Daha sonra Kebek polsi 27 yaşındaki Alexandre Bissonnette’yi saldırının tek failli olarak tutukladı. Bissonnette altı ayrı cinayettten tutuklandı. Polis kayıtlarına göre terör suçlaması da yapılabilir.  

Öldürülenlerin içinde bir bakkal sahibi, Laval Üniversitesi profesörü, Kebek hükümetine bilgisayar uzmanı olarak çalışmış üç çocuğu olan bir baba bulunuyordu. Milliyetleri çok farklıydı: Faslı, Cezayirli, Gineli. Ama hepsi Kanada’da yaşıyorlardı.

Saldırı sonrası sokaklarda binlerce kişi yürüyüş yaptı. Pazartesi akşamı yapılan yürüyüşe muhalefet liderleri yanında Kanada başbakanı Justin Trudeau da katıldı.

Kendim de dahil Müslüman Kanadalılar büyük Kanada toplumunun bir parçasını oluşturmaktadırlar. Ülkeye yerleşmiş, iş kurmuş ya da yıllarını çalışarak geçirmiş ve çocuk büyütmüşlerdir.

Her türlü dinsel, ırksal ya da köken ayrımcılığa karşı gelmeliyiz. Ayrımcılıkla bir yere varamayız. Batı düşmanlığını körükleyen ifadeler İslam davası adına masum insanları öldüren saldırganları yaratırken İslam düşmanlığını işleyen dindar Hristiyanlık vaazları da Hristiyan davası adına masum insanları öldüren katilleri yaratıyor. Etkiye karşı tepki gelişiyor.

Mahkemeye çıkan Laval Üniversite’sinde okumuş olan Bissonnette önüne baktı ve herhangi bir şey söylemedi. Soğukkanlı katil önümüzdeki ay tekrar mahkemeye çıkacak.

Görgü tanıklarının ifadesine göre saldırı sadece 15-20 saniye sürmüş. Saniyeler süren saldırı bazıları için yıllarca kapanmayacak yaralar açtı.

911 acil servis raporlarına göre cami saldırısı akşam 19:50’de yapılmış. Camiye 15 dakika uzaklıktaki Bissonnette’nin evine giren saat 21:00 de gelen polis onu tutuklamış.

Mahallede yaşayanlar Bissonnette’nin asosyal birisi olduğunu söylüyorlar.

Bissonnette Laval Üniversitesi’nde sosyal bilimler okumuş. Katil zanlısının Facebook hesabı Pazartesi günü silindi. Ama arşiv kayıtları ortaya çıktı ve Facebook sayfalarında ABD başkanı Donald Trum, aşırı sağcı Fransız politikacı Marine Le Pen ve ateist bilim adamı Richard Dawkins’ın sayfalarını beğendiği ortaya çıktı.

Saldırıya uğrayan bu caminin kapısına daha önce Haziran ayında Ramazan’da domuz başı bırakılmıştı.

Kanada başbakanı Trudeau saldırıyı bir terör saldırısı olarak niteledi ve saldırının Kanada’nın açıklık ve özgürlük prensiplerine karşı bir saldırı olduğunu ifade etti.

Trudeau saldırıyı ibadet eden masum insaları hedef aldığını ve açık bir terörist saldırı olduğunu söyledi. Başbakan ayrıca böyle bir şiddetin Kanada’da yeri olmadığını söyledi.

Kanada’da muhalefet liderleri de saldırıyı kınayan açıklamalar yaptılar.

Trudeau’ya katılıyorum. Böyle bir şiddetin Kanada’da yeri yok. Fakat Türkiye’de de yeri yok. Bulunduğu konum itibariyle son dönemde benzer terörist saldırıların görüldüğü Türkiye’de aynı acıları çekiyor.

Ülkeler istemeselerde terör saldırılarına maruz kalıyorlar. Kanada’nın bu saldırı sonrasında Türkiye’yi daha iyi anlayacağına eminim.

Murat Kandemir, 31 Ocak 2017

Yabancı Öğrenciler Kanada için Nitelikli Göçmen Kaynağı

Kanada’nın nitelikli ve eğitim almış ve işgücünü dolduracak göçmenleri ülkede tutmanın yolu onlara vatandaşlık vermek olarak görünüyor. (Fotoğraf NYTIMES)

Ülkenin çeşitli eyaletlerindeki okullarda Çinli, Bangladeşli, Koreli gibi dünyanın her yerinden insanlar okuyorlar.

Kanada’ya gelen yabancı öğrenciler eğitim ortamını çok iyi buluyorlar. Dünyanın birçok bölgesinden Kanada’ya gelen diğer öğrencilerle tanışan yabancı öğrencilerin çoğu eğitimleri sonunda Kanada’da kalmanın yollarını arıyorlar.

Yabancı öğrenci olup mezun olanlar için hedef belli. Kanada vatandaşı olmak. Hem zaten hükümet daha nitelikli ve eğitim seviyesi yüksek olan göçmenleri ülkede tutmanın yollarını arıyor. Bu durumda Kanada yüksek okul ve üniversitelerinde okuyan öğrenciler için Kanada vatandaşı olmak artık daha kolay.

Bu aslında karşılıklı kazan-kazan durumu. Kanada’nın yaşlanan nüfusu, düşük doğum oranları ve ulusal vergi sistemini güçlendirmenin tek yolu Kanada’ya daha fazla göçmen kabul etmek.

Geçen seneden beri yürürlükte olan ekspres giriş (express entry) göçmenlik sistemi göçmen seçiminde kullanılan bir araç. Kanada’da mezun olan uluslararası öğrenciler bu sistem sayesinde daha kolay göçmen olabiliyorlar. Çünkü sistem hem Kanada okulu mezunlarına ek puan veriyor hem de yakın bir zamanda eğitim sürelerini ilerde vatandaşlık başvurularında gerekli olan ikamet süresinden indirebilecekler.

Ülkenin daha fazla kalifiye göçmene ihtiyacı olduğu bir gerçek. Kanada Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanlığı’na (IRCC) göre göçmenler Kanada işgücündeki net artışının yüzde 75’lik payına sahip ve önümüzdeki 10 yıl içinde bu pay yüzde 100’e çıkacak.  

2015-2016 eğitim yılında ülkeye kabul edilen yabancı öğrenci sayısı yüzde 8 artarak 350.000’e çıkmış. Bu sayı tüm nüfusun yüzde 1’ine tekabül ediyor.

Kanada 1970’lerden bu yana entegrasyon politikası olarak çokkültürlüğü benimsemiş bir ülke. Gözle görünür etnik azınlıklar eskiden yüzde 20’lerde iken 2030’larda bu rakamın yüzde 30’a çıkması bekleniyor. Beyaz olmayan Kanadalılar Toronto ve Vancouver gibi metropolitan şehirlerde çoğunluğu oluşturuyor.  

Göçmen alımında oldukça başarılı bir ülke olan Kanada gelişmiş ülkeler içinde kişi başına göçmen sayısının en yüksek olduğu ülkelerden biri haline geldi.

Artık Kanada üniversitelerinde okuyan yabancı öğrenci sayısı Kanadalı öğrencilerin sayısına denk hale geldi. Örneğin Montreal’deki McGill Üniversitesindeki yabancı öğrenciler tüm kayıt yaptıran öğrencilerin dörtte birine eşit. British Columbia’da yabancı öğrenci sayısı yüzde 18 seviyesine çıktı bile. Yabancı öğrencilerin Kanadalı öğrencilere göre daha fazla okul ücreti ödediğini de hatırlatalım.

Gelelim yabancı öğrenci profillerine. Kanada’da okuyan yabancı öğrencilerin yarısı Çin’den geliyor. Önceki Kanada göçmenlik bakanı John McCallum geçen Ağustos ayında Çin’i ziyaret etmiş ve temaslarda bulunmuştu. Çin’de yeni Kanada vize merkezleri açıldı. Önümüzdeki yıllarda daha fazla Çinli öğrencinin Kanada’ya okumaya gideceği muhakkak.

Kalan öğrenciler dünyanın her yanından geliyor. Türkiye’den Kanada’ya okumaya giden öğrenci sayısı ise fazla değil.  

Kanada’da sadece üniversiteler de değil lise ve dil okullarında da uluslararası öğrenci sayısı artıyor.

Hem nüfus, hem de işgücü açısından Kanada yeni göçmenlere muhtaç. Kanada’da okuyan uluslararası öğrenciler bu ihtiyaç için iyi bir kaynak oluşturuyor.  


Murat Kandemir, 31 Ocak 2017  

30 Ocak 2017 Pazartesi

Kanada’nın Kapıları ABD’ye Kabul Edilmeyen Göçmenlere Açık

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump göçmenlere yönelik aldığı kararlarla tartışılmaya devam ederken Kanada’dan yeni bir adım geldi. (Fotoğraf Brian Snyder Reuters) 

ABD vizesi ya da yeşil kartı olupta uçağa alınmadığı için havalimanında kalanlara Kanada geçici oturum verecek. Bunu bizzat Kanada göçmenlik bakanı açıkladı.

İmzalanan bir kararnameyle yedi müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye girişleri bir süreliğine engellenmişti. Alınan karara göre İran, Irak, Sudan, Somali, Suriye, Yemen ve Libya vatandaşları vizeleri ya da oturumları olsalar dahi üç ay süreyle Amerika’ya giremeyecek.

Bu kararın bir benzeri daha uzun zamandır göçmenlik literatüründe görülmedi. Ülkeler sınır güvenliklerinden sorumludur ve ülkeye tehlike oluşturacak kişilerin girişlerini engellemek zorundadırlar. Fakat ABD’nin kararı ayrımcılık temelinde alınan bir karar. Ülkeye tehdit oluşturan belirli bir kişi üzerinden değil de belirli bir ırk veya din sahiplerine alınan topyekün bir karar.   

Bu ülke vatandaşlarından ayrıca Kanada oturumu sahibi ya da vatandaşlığı olanların durumu ise merak ediliyordu. İlk önce yapılan açıklamada kısıtlamanın çifte vatandaşları da kapsadığı belirtilmişti. Kanada vatandaşı ya da oturum sahibi olan bu ülke vatandaşlarının sınırı sorunsuz geçebileceği vurgulandı.

Kanada göçmenlik bakanı Ahmed Hussen geçen Pazar günü Beyaz Saray’ın Kanada daimi oturum kartı (PR) sahibi olanların ABD sınır girişlerine izin verileceği güvencesini verdiklerini duyurdu.

Başbakan Cumartesi gecesi attığı tweet ile Beyaz Saray’ın Kanada pasaportu sahibi çifte vatandaşların ABD’ye girişlerine izin verileceğini teyit ettiğini duyurdu.

Kanada göçmenlik bakanı Hussen başkent Ottawa’da düzenlediği bir basın toplantısı ile Amerka yasağının yarattığı bazı konulara açıklık getirdi.

Hem Kanada hem de ABD tarafından yapılan tüm açıklamalar hala yeterli değil gibi görünüyor. Şu an insanların kafasında ABD sınırını kimlerin geçebileceği konusu hala net değil ve insanlar korkuyorlar.

Bu yedi ülkeden gelen ve Kanada’da yaşayanlar ABD’ye giriş yapabilmeyi çok önemsiyorlar çünkü bazı aile üyeleri ABD’de yaşıyor.

Şu ana kadar yapılan karşılıklı açıklamalarla şurası net görünüyor. ABD’nin ülkeye girişlerini üç aylığına askıya aldığı bu yedi ülkenin vatandaşları eğer Kanada oturumu ya da vatandaşlığı bulunuyorsa ABD’ye sorunsuz giriş yapabiliyorlar.

Göçmenlik bakanı Hussen’e sorulan sorulardan birisi de Trump’ın kararının neden kınanmadığı şeklindeydi.

Bakan Hussen her ülkenin kendi politikalarını belirleme hakkı olduğunu ve kendilerinin daha önceden de olduğu gibi sığınak arayanlara kapılarının her daim açık olacağını belirtmekle yetindi.

Bakan aynı zamanda Kanada’nın, ABD’nin yasağı yüzünden yolda kalan herkese kapılarının açık olduğunu ve ihtiyaç sahiplerine geçici oturum vereceklerini belirtti.

Geçtiğimiz Cumartesi tweet atan Kanada başbakanı Justin Trudeau mültecilere kapılarının açık olduğunun altını çizdi. “Kanadalılar inançları ne olursa olsun eziyetten, terör ve savaştan kaçan herkesi karşılayacaklar. Farklılıklar bizim gücümüzdür. Kanada’ya hoş geldiniz.”


Murat Kandemir, 30 Ocak 2017  

28 Ocak 2017 Cumartesi

NAFTA Nereye Doğru Gidiyor?

ABD’nin yeni başkanı Trump konuşulmaya devam ediyor. Başkanlığa gelir gelmez Obama sağlık yasasını kısıtlayan kararnameye imza atan Trump söylem ve hareketleriyle dünya gündeminde. (Photo: Shannon Stapleton/Reuters) 
 
Trump’ın yürürlükte olan bazı anlaşmalara dokunmaya başlaması Kanada’yı da etkilemeye başladı. Sınır ticareti partneri ABD olan Kanada hem NAFTA hem de TPP ticaret anlaşmalarının sonuçlarından etkilenecek görünüyor.

Sahi bu Trump ne yapmak istiyor?

Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnameyi imzlaayan Trump Meksika devlet başkanı Pena Nieto’yu küstürdü. Nieto duvar için para ödemeye niyetli olmadıklarını söyleyince Trump kendisiyle planlanan görüşmenin iptal edilmesinin iyi olacağını düşündüğünü söylemesinin ardından Neito 31 Ocak’taki ABD ziyaretini iptal ettiğini duyurdu.

Donald Trump’ın ABD’ye mülteci olarak gelecek Müslüman ülke vatandaşlarına karşı sert bir vize rejimi uygulayacağı da ortaya çıktı. Suriyeli mültecilere kucak açan Avrupa’yı eleştiren Trump Suriye’de güvenli bölge oluşturulmasından yana olduğunu açıkladı. Artık ABD’ye vize alacak kişiler daha sıkı olarak incelenecek ve katı güvenlik prosedürlerine tabi tutulacak.
İmzalanan başkanlık kararnamesinde 30 gün boyunca özellikle Irak, Suriye, İran, Sudan, Somali ve Yemen’den mülteci ya da turizm amacıyla gelenlerin ülkeye alınmaması öngörülüyor.

Dün imzalanan başkanlık kararnamesi ile ikinci bir talimata kadar Suriye’den mülteci alımı durduruldu. Tüm mülteci başvuruları askıya alındı.

Dünyada çok konuşulan Trump’ın hamleleri Kanada’yı da etkilemeye başladı. Kanada, ABD ve Meksika arasında imzalanan ve 1994’den beri yürürlükte olan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşmasının (NAFTA) geleceği konuşuluyor.

Başkan Donald Trump geçen Pazar yaptığı bir açıklamada Kanada ve Meksika liderleriyle NAFTA’nın geleceği hakkında görüşmek istediğini belirtti.

Trump seçim kampanyasında seçildiği taktirde NAFTA ticaret anlaşmasını ABD’nin lehine olacak şekilde değiştireceği sözünü vermişti.

Reuters’in 23 Ocak tarihli haberine göre ABD’nin Kanada büyükelçisi Trump yönetiminin ilgi odağının Meksika ve Çin’le olan ticaret açığı olduğunu söyledi.

ABD’nin Kanada büyükelçisi David MacNaughton Alberta Calgary’de gazetecilere Kanada’nın hedefte olmadığını söyledi.

Ticaret uzmanları, akademisyenler ve hükümet görevlileri Kanada ve Meksika’nın bazı imtiyazlar isteyeceğinden NAFTA’nın sıfır tarife oranının değiştirilmesinin imkansız hale geleceğini düşünüyorlar. Anlaşmada herhangi bir revizyon yapılsa bile yürürlüğe girmesi yıllar alacak. Trump bu konuda Kanada başbakanı Justin Trudeau ve Meksika başkanı Enrique Pena Nieto ile görüşmek istiyor.

Trump’ın Meksika hakkında farklı düşünceleri var. Bu üllke ile ticareti kısıtlayıp ülkedeki yasadışı Meksikalı göçmenleri kovmak bunlardan sadece birkaçı. Hatta daha da ileri giderek yasadığı göçü engellemek için ABD’nin güney sınırına duvar örmek isteyen Trump duvarın parasını da Meksika’ya ödetmek istiyor.

8 Kasım seçimlerinden sonra Trump üretimini Meksika’ya kaydıran ABD’li firmaları gümrük tarifesi ile tehdit etmişti.

Hızını alamayan Trump’ın hedefinde Obama yönetiminin başarısı olarak sunulan ve henüz imzalanan Trans Pasifik Ortaklık Anlaşması (TPP) oldu.

ABD, Kanada ve AB bölgesi dahil 12 ülkenin bir araya geldiği TPP anlaşmasından çıktı.

ABD’nin öncülüğünde tasarlanan ve Amerikan ticaret standartlarını Çin ve çevre bölgesine yerleştiren anlaşma bizzat başlatan ülke tarafından terkedildi.

TPP uygulamaya konsaydı dünya ticaretinin yüzde 40’ına hükmedecekti.

TPP anlaşmasının tam olarak yürürlüğe girecek olması özellikle Türkiye’yi endişelendirmişti. AB ile gümrüksüz ticaret yapan Türkiye TPP’nin uygulamaya girmesi sonrasında ticari olarak etkilenecekti. Bu açıdan bakıldığında TPP’nin kaldırılması Türkiye için bir kazanç.

Trump Amerika’sının nasıl bir yer olacağını yakında göreceğiz.

Murat Kandemir, 28 Ocak 2017

27 Ocak 2017 Cuma

Kanada Ekspres Giriş Göçmenlik Sisteminde Dil Yeterliği İspatı

Kanada göçmenlik sistemi (ekspres giriş) başvurularında adaylar İngilizce ve/veya Fransızca dillerinden puan alabilmek için göçmenlik bakanlığında kabul edilen dil sınavlarına (IELTS, CELPIP ve TEF) girmeleri ve sınav sonuç belgelerindeki puanları sisteme girmeleri gerekiyor. Adaylara dil sınavlarındada okuma, anlama, yazma ve konuşma becerileri için ayrı ayrı puan veriliyor ve aday her modülden aldğı puanı sisteme giriyor.

Ekspres giriş sistemine kayıt yapan adaylar hem İngilizce hem de Fransızca biliyorlarsa bu dillerden birisini birinci dil (first language) diğerini de ikinci dil (second language) olarak tayin ediyorlar ve ona göre puan alıyorlar. Adaylar birinci olarak tespit ettiği dilden en yüksek puanı alırken ikinci olarak tespit edilen dilden daha az bir ek puan alıyorlar. Bu yüzden birinci ve ikinci dil tespiti çok önemli.  

Eğer göçmen adayı Kanada’nın resmi dillerinin (İngilizce ve Fransızca) sadece birisini biliyorsa o dili ilk dil olarak göstermelidir. İlk dilden puan alacak ve ikinci dil zaten olmadığı için ek puan almayacaktır. Bilinen dil seviyesi Kanada’nın ekspres giriş göçmenlik sisteminde programa uygunluk açısından minimum şart seviyesini taşımalıdır.

Eğer bir göçmen adayı Kanada’nın resmi dillerinden ikisini de çok iyi derecede biliyorsa o zaman hangisinin birinci ve hangisinin ikinci dil olacağı iyi saptanmalıdır. Bu da sınav sonuçlarına göre yapılabilir. Fransızca için TEF ve İngilizce için IELTS/CELPIP sınav sonuçlarına bakılır ve hangisinin en iyi olduğu tespit edilir ve o dil birinci dil ve diğeri de ikinci dil olarak seçilir.

Şimdi soru şu. Peki aday Kanada resmi dillerinin konuşulduğu bir ülkede doğmuşsa ve eğitimini orada almışsa yine sınava girmeli midir? Soruyu biraz daha özelleştirelim. Örneğin İngilizce konuşulan bir ülke olan ABD’de üniversite okumuşsanız yine ekspres giriş sisteminde İngilizce dil yeterliği puanı alabilmek için IELTS ya da CELPIP sınavına girmeli misiniz?

Adayın nereli olduğu ve akademik eğitimini hangi dilde ve ülkede aldığının bir önemi yoktur. Eğer aday Kanada’ya göç etmek için ekspres giriş göçmenlik sistemine başvuracaksa mutlaka dil testine girmesi gerekiyor.

Burada bir tehlike daha bulunuyor. O da anadili kadar iyi İngilize veya Fransızca bilenlerin TEF ya da IELTS/CELPIP gibi sınavları ciddiye almaması ihtimali. Ana dili İngilizce veya Fransızca olan adaylara girecekleri sınavı ciddiye almalarını şiddetle tavsiye ederim. Ana dili Fransızca olan ve sınava girip zar zor orta seviyede puan alanlar çok. İngilizce ya da Fransızca dilini çok iyi derecede bilebilirsiniz fakat sınavda çeşitli sebepler yüzünden oldukça vasat puanlar alabilirsiniz. İnanın bu çok karşılaşılan bir durumdur.  

Kanada göçmenlik sisteminde dil yeterliği çok önemlidir. Aday nerede okursa okusun mutlaka yabancı dil sınavına girmelidir.

Murat Kandemir, 27 Ocak 2017 

23 Ocak 2017 Pazartesi

Kanada Göçmenlik Statüsü Kaybedenlerin Sayısında Artış

Kanada göçmenliğinde ülkede ikamet mecburiyeti şartını ihlal eden 1400 yeni göçmen statüsünü (PR status) kaybetti ve haklarında ülkeden gönderilme işlemi başlatıldı.

Haklarında gönderme işlemi uygulanan göçmen sayısı 2008’de sadece 605 iken bu sayı 2014’de 1.413’e yükseldi.

Kanada Star gazetesinde 18 Ocak’ta çıkan bir haberde her sene Kanada sınırında 1.400 göçmenin zorunlu ikamet kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle göçmenlik statülerinin ellerinden alındığı ve ülkeden zorla gönderilme işlemi başlatıldığı ortaya çıktı.

Resmi istatistikere göre yeni göçmenler daimi oturum statülerinin iptal kararlarını temyiz edebiliyorlarsa da başarı oranı onda bir.

Göçmenler için oturum iptal kararını temyize götürmek son çare. Göçmenlik bakanlığı kural çiğneyen göçmene ikinci bir şans vermede takdir hakkına sahip.

Fakat bu hakkı kazanmak oldukça zor. Göçmenseniz oturum şartları hakkında herhangi bri hata yapmamanız gerekiyor. Aksi takdirde insani temelleri kullanarak bile oturumu kurtarmak oldukça zor.

Kanada statüsünü kaybeden göçmen sayılarını ilk defa yayınlıyor. Uzun süre Kanada dışında kalmış göçmenlerin ikamet kuralı ihlalinin göçmene neye malolacağını göstermesi açısından önemli.

Kanada göçmenlik kuralına göre daimi oturum sahibi birisi kendisine verilen kartta belirtilen beş yıllık süre içerisinde en az 730 gün Kanada’da fiziksel olarak bulunmak zorunda. Aksi takdirde oturum müsaadesi iptal ediliyor.

Kanada Sınır Hizmetleri Teşkilatına (CBSA) göre 2010 ve 2014 yıllları arasında her sene ortalama 1.423 daimi oturum sahibi kişi daimi oturum şartlarını yerine getirmediği için sınırda durduruldu ve haklarına yasal işlem yapıldı.

Gönderilmesine karar verilen kişi sayısı 2008 yılında 605’ten 2014 yılında 1.413’e çıktı. Bu sayı artışı özellikle göçmenlikte sahtekarlığa karşı savaş açan öncek göçmenlik bakanı Jason Kenney döneminde görüldü.

Tüm Kanada eyaletleri içinde Kebek eyaleti kural ihlali yapan göçmenlere karşı en çok işlem yapan eyalet olarak kayda geçti.

2008 ve 2014 arasında toplamda 3.575 göçmen Montreal Pierre Elliot Trudeau havalimanında durduruldu ve kendilerine yasal işlem yapıldı. Aynı dönemde Toronto Pearson havalimanında 439 ve Vancouver havalimanında ise 972 kişi hakkında yasal işlem yapıldı.

Bu rakamlara göçmenlik statülerini yalan beyan ve suç işleme yüzünden kaybedenlerin sayısı dahil değil.

Statülerini kaybeden tüm göçmenler göçmenlik temyiz bürosuna başvurma haklarına sahipler. Daimi oturum hakları hukuk dışı şekilde alınanlar ya da durumlarında insani sebepler bulunan kişilerin temyiz başvuruları kabul ediliyor. Ama bu durumda olanların bile kazanma şansı çok düşük. Şu sıralar göçmenlik statüleri ellerinden alınıp temyizde geri kazananların oranı sadece yüzde onla sınırlı.

2008 yılında temyize giden 746 başvuru sahibinin sadece 127’si statüsünü geri kazanabilirken 2014 yılında ise 1008 kişiden sadece 78’i daimi oturum statüsüne tekrar kavuşabilmiş.

Hakkınızda gönderme işlemi başlatıldığında bilin ki daimi oturumunuzu koruma şansınız oldukça düşük.

Kanada giriş çıkışlarınızı ona göre yapın.


Murat Kandemir, 23 Ocak 2017 

18 Ocak 2017 Çarşamba

Kanada’nın Göçmenlik Bakanı Değişti

Eski Somalili mülteci Ahmed Hussen Kanada’nın göçmenlikten sorumlu bakanı oldu. Daha önce Ottawa Güney bölgenin milletvekili Dalton McGuinty’ye seçim kampanyasında hizmet eden ülkenin ilk Somalili bakanının siyasette tecrübesi çok. (Photo Errol Mcgihon/ Postmedia)

İlk olarak 2015 yılında seçimleri kazanan Somalili Kanada vatandaşı Hussen Kanada’ya 1993 yılında Mogadişu’dan gelmiş. York üniversitesinde eğitim gören Hussen daha sonra Ottawa Üniversitesi’nde hukuk eğitimi almış.

Ottawa Üniversitesi’nde hukuk mezunu olan Hussen bulunduğu bölgede aktif üyesi olduğu Somali toplumuna destek vermiş birisi.

16 yaşında mülteci olarak geldiği Kanada’da 40 yaşında göçmenlik bakanı olan Hussen’in hikayesi mültecilerin Kanada’da nerelere kadar ulaşabileceklerinin bir göstergesi.

Ottawa Üniversitesi Hukuk Fakültesini 2011 yılında bitiren Hussen özellikle göçmenlik konularında uzmanlaşmış bir avukat .

Kanada Somali Kongresi başkanı olarak görev yapan Hussen kendi toplumuna oldukça hizmet vermiş birisi.  

Yeni göçmenlik bakanı Ahmed Hussen Kanada’ya göç eden göçmen ve mültecilerin iyi bir eğitim alarak hayal ettikleri yerlere gelebileceğinin açık bir kanıtı.

Parlamento’daki yemin esnasında gazetecilere “Ülkemizin mülteci evi olması özelliğinden dolayı gururlanıyorum, kapılarını ve kalplerini yeni göçmenlere ve mültecilere açan bir yer” diyen Hussen kendisinin de farklı olmadığını Kanada’ya bir göçmen olarak katkıda bulunacağını belirtti.

Fırsatlar ülkesi Kanada da ülkeye mülteci olarak gelen birisi kendisine mülteci sıfatı veren kurumun başına bakan olarak geçebilir.


Murat Kandemir, 18 Ocak 2017

17 Ocak 2017 Salı

Kanada Göçmenlik Başvurularında Kararları Bilgisayar Verecek

Öngörüsel analitik (predictive analytics) teknolojisinin Kanada göçmenlik bakanlığı tarafından incelendiği ortaya çıktı. Bugün resmi görevlilerin yapmakla sorumlu olduğu “başvuruların değerlendirilmesi” işini yapabilecek bu teknoloji uygulamaya konursa Kanada göçmenlik başvurularında karar verme süreçlerinde devrim yaşanacak.

5 Ocak 2017’de Toronto Star gazetesinde çıkan habere göre Ottawa halihazırda göçmenlik görevlileri tarafından yapılan göçmenlik başvurularının değerlendirilmesinde bilgisayarları kullanmayı planlıyor.

Göçmenlik bakanlığının 2014’den bu yana tahmine dayalı analiz sistemi üzerinde çalıştığı ortaya çıktı.

Hükümetin biriken dosyaları ve başvuru süreçlerindeki gecikmeleri önleme adına başlattığı sistem modernizasyonunun bir parçasını da göçmenlik başvurularında kullanılacak tahmine dayalı analiz teknolojisi oluşturuyor. Bu teknoloji göçmenlik başvurularında önemli kusurları ya da hileli noktaları belirleyecek ve başvurunun kabul ya da ret edilmesi konusunda tavsiyede bulunacak.

Göçmenlik görevlilerine göre şu an projenin ana odağı düşük risk ve yüksek riskli başvuruları birbirinden ayırabilecek süreci inşa etmek.

Bakanlık sözcüsü Lindsay Wemp The Star gazetesine verdiği açıklamada tahminleme analiz modellerinin geçmişteki binlerce başvuru ve onların sonuçlarına göre tasarlandığını belirtti. Sözcü, geliştirilen modellemeyle bilgisayarın data içinde oluşan belirgin örnekleri tespit ettiğini ve elde ettiği bulgularla aynı vize görevlilerin yaptığı gibi başvuruları sonuçlandırmayı öğrendiğini ifade etti.

Amaç müşteri hizmetlerini geliştirmek ve bekleme sürelerini kısaltarak operasyonel etkinliği arttırmak.

Projeye ilk onay 2013 yılı Şubat ayında Kanada’nın önceki Muhafazakar hükümeti verdi. Otomasyon karar verme sisteminin ne zaman uygulanacağı ile ilgili herhangi bir takvim yok. Fakat kararların doğruluğundan emin olmak için sistemin detaylı bir testten geçirileceği belirtiliyor. Hizmete girmesi sonrasında öngörü modellerinin doğruluğundan emin olmak için sistemin kalite kontrolleri sürekli yapılacak.

Her alanımıza giren teknoloji artık Kanada göçmenlik bakanlığının hizmetlerinde de karşımıza çıkacak. Artık yapay karar verme destek sistemleri her sektörde uygulamay kondu bile. Kanada göçmenlik endüstrisinde öngörü modelleme sisteminin geliştirilmesi kimseyi şaşırtmıyor.

Hükümet sistemi savunuyor ve tüm argümanını sistemin göçmenlik süreçlerini kısaltacağı iddiası üzerine kuruyor. Sistemin yararlı olacağını düşünenlere göre bu sistemle birlikte aylarca sürecek göçmenlik başvuruları artık birkaç günde sonuçlanacak. Ayrıca bu zaman ve maliyet tasarrufuna da yol açacak.

Birçok ülke vatandaşlarına sunduğu bazı hizmetlerinde öngörüsel analitik sistemini kullanıyor. Kanada Maliyeside bazı başvurularda dikkati çekilmek istenen durumların belirlenmesinde tahmini modelleme sistemini kullanıyor. Karar verme işlemi makinalarca yapılıyor.

Göçmenlik bakanlığı geliştirilen sistemin yapay zeka şeklinde tanımlanmaması gerektiğinin altını çiziyor. Bu modellemenin insanların verdiği hüküm yerine geçmeyeceği ve göçmenlik görevlisinin karar verme sürecinin merkezinde olacağı kaydediliyor.

Bakanlık bu sistemin daha çok başvurularda farkına varılması gereken durumların tespit edilmesinde ve gerekenin yapılmasında kullanacağını iddia ediyor. Bazı göçmenlik programları özellikle öngörüsel analitik sistemine çok uygun.

Sistemin eleştirilen tarafları da var. Öncelikle sistem başvuruları incelerken göçmenlik görevlilerinin dikkate aldığı ve başvuruya özel farklı faktörleri görebilecek mi? Görevlilerin bir başvuruda karara varmak için kullandıkları tek bir formül yokken sistemin tek bir bilgisayar modelleme yöntemiyle karar vermesi başvuranlar açısından adil bir karar saylacak mı?

Bir diğer eleştiri de insanların herhangi bir başvuruya farklı açılardan yaklaşabilme yetisi. Göçmenlik görevlisi bir başvuruyu farklı yollardan inceleyebilirken bir makine farklı yönleri görebilecek mi? Ben göçmenlik başvurumun bir insan tarafından değerlendirilmesi tercih ederim. Bu kulağıma daha “insani” geliyor. Bence diğer insanlar da böyle düşünüyor. Ayrıca kamu oyunun bu sisteme güvenini oluşturmak oldukça zor. Kanadalılar sisteme güvenmezse öngörüsel analitik sisteminin uygulamada kalması zor olacak.

Tabi bir de bu sistem yüzünden iş kaybı olacağı endişesi de dillendiriliyor. Bakanlık, göçmenlik görevlilerinin sistem sayesinde düşük riskli göçmenlik başvurularında çalışmayacağı ve biriken dosyaları eritme gibi katma değer yaratacak işlere verileceğinden dolayı herhangi bir iş kaybı olmayacağını iddia ediyor.

Bende karar vermede insan faktörünün tamamen çıkarılmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Teknolojiyi istediğiniz gibi kullanın ama nihai kararı başvurulara çok farklı yönlerden yaklaşan ve diğer faktörleri de göz önüne alan insanlar versin makinalar değil.


Murat Kandemir, 17 Ocak 2017 

14 Ocak 2017 Cumartesi

Daha Fazla Göçmen Alan Kanada Atlantik Eyaletleri Göçmenleri Elinde Tutamıyor

Atlantik Kanada’ya gelen göçmen sayısı artış gösteriyorken gelenlerin çoğu beş yıl içinde eyaletten ayrılıyorlar.

Atlantik Eyaletleri Ekonomik Konseyi’nin geçen Salı yayınladığı bir rapor bölgeye yerleşen göçmen sayıları hakkında bilgi verdi. Göçmen almaya çalışan ve New Brunswick, Nova Scotia, Prince Edward Island ve Newfoundland and Labrador eyaletlerinden oluşan Atlantik Kanada bölgesi 2015 yılında 8.300 göçmen alırken bu rakamın 2016 yılında daha fazla olması bekleniyor.  

Rapora göre artık Atlantik Kanada bölgesine daha fazla göçmen yerleşiyor fakat çoğu kalmıyor ve beş sene içinde başka yerlere göç ediyorlar.

Halifax merkezli konsey 2016 yılının ilk dokuz ayında çoğunluğu Suriyeli mülteci olan 11.600 göçmenin Atlantik Kanada’ya geldiğini kaydetti. Raporu düzenleyen David Chaundy Canadian Press’e verdiği mülakatında gelen kişi sayısının 2002’den bu yana üçe katlandığını belirtti.

Kanada’nın eyaletleri öteden beri kendi göçmenlik programlarını geliştiriyor ve göçmen kabul ediyorlar. Kendi kriterlerini belirleyen eyaletler çeşitli meslek erbabı göçmen adaylarını bünyelerine kabul ediyorlar.

Üç yıllık Atlantik göçmenlik pilot projesi uygulamaya konmuş ve bölgeye göçmen yerleştirilmesi planlanmıştı. Kanada’nın atlantik eyaletlerine olan göç artışı bu pilot programının başarılı olduğunu kanıtlıyor.

Fakat Chaundy’ye göre Atlantik Kanada göçmenleri elinde tutamıyor ve özellikle iş çevreleri işlem sürelerinin çok uzun olduğundan yakınıyor.

Göçmenlik başvuru sayılarının kesinlikle arttığını belirten Chaundy beş-yıl oturum kuralı yüzünden yeni yerleşen göçmenlerin yarısını kaybettiklerini ifade ediyor. Göçmen olduktan sonra verilen daimi oturum kartları (PR) beş senelik düzenleniyor ve bu beş sene içerisinde minimum iki sene ülkede yaşamak gerekiyor.

Kanada federal ekspres giriş sistemi altında kabul edilen göçmenlerin başvuru işlemleri 6 ay içerisinde sonuçlandırılırken eyalet aday programları kapsamında kabul edilen göçmen adaylarının başvuru işlem süresinin bitmesi 16 ayı buluyor. Bu uzun süre özellikle yabancı işçi getirmek isteyen işverenler için zorluk anlamına geliyor.

Atlantik eyaletleri nüfuslarını arttırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Bu eyaletleri en çok düşündüren şey gittikçe yaşlanan nüfusları. Yeni göçmene her yerde olduğu gibi atlantik eyaletlerinde de ihtiyaç var.

Eyaletler vergi mükellefi sayını arttırmak ve sağlık hizmetlerini kesintisiz yerine getirebilmek için yeni göçmenlere ve gençlere iş sahaları açmak ve istihdam yaratmak zorunda.

Eyalet aday programları ile yerleşen göçmen sayısı 2015’te 4.640 kişiydi. Bunun 1.765’i New Brunswick’e giderken 1.395’i Nova Scotia’ya yerleşmiş. Prince Edward Island eyaleti sadece 950 kişiye ev sahipliği yaparken Newfoundland and Labrador ise 530 kişiye kucak açmış.
Atlantik eyaletleri aday göçmenlik programları ile yeni göçmen almanın yanı sıra kabul ettikleri göçmenleri bölgelerinde tutmanın da yollarını aramalı.


Murat Kandemir, 14 Ocak 2017.

5 Ocak 2017 Perşembe

Kanada’nın Ekspres Giriş Sistemi İki Yaşında

1 Ocak 2017 itibariyle Kanada Ekspres Giriş (Express Entry) sistemi ikinci yaşına girdi. 2015 yılında uygulamaya konulması sonrasında 2016 yılında büyük değişiklikler yapılan sistem 2017’de de güncellenecek. Bu değişikliklerin Federal Nitelikli İşgören Programı (FSWP), Kanada Tecrübe Sınıfı (CEC) ve Eyalet Aday Programları (PNP) altında başvuracak adayların yararına olacağı kesin.

Sistemdeki 2016 yılının Kasım ayında yapılan değişiklikler özellikle Kanada’da okumayı daha da avantajlı hale getirdi. Kanada eğitimi alanlara verilen ek puanlar adayların puanlarının yükselmesine yaradı. Okul bitirdikten sonra çalışma izni alan adaylar en az bir yıl çalıştıktan sonra edindikleri Kanada iş tecrübesinden de ayrıca puan alabiliyorlar.

Ekspres giriş sisteminde şu an LMIA destekli iş teklifleri daha az puan getiriyor. Kanada devletinin yabancı işçi getirilmesine itiraz etmediği anlamına gelen LMIA belgesini yabancı işçi getirmek isteyen Kanadalı işveren alııyor ve getirmek istediği işçiye gönderiyor. Önceden iş teklifi + LMIA belgesi tek başına 600 puan değerindeydi ve işçinin Kanada göçmeni olarak kabul edilmesini garantiliyordu. Artık LMIA destekli iş teklifleri için en fazla 200 puan veriliyor.

2016’da son altı çekilişe baktığımızda kabul edilen göçmen adaylarına gönderilen göçmenlik davetiyeleri (ITA) sayısında büyük bir artış olduğunu gördük. Ekspres giriş sisteminin Kanada’ya göçmen alımında kullanılacak ana kulvar olacağını düşünürsek 2017 yılında verilecek ITA sayısında rekor artış umuyoruz. Şu an her ay iki kere yapılan çekilişlerin her birinde kabul edilen göçmen sayısı 2 binlerde olacağını öngörüyoruz.

400 puanın üzerinde bir puanın göçmen olarak seçilmek için iyi bir puan olduğunu varsayarsak 30 yaş altı, yüksek lisans derecesi ve üç yıldan fazla iş tecrübesi olan ve IELTS sınavında CLB 9 seviyesinde puan alan birisinin 450 üzeri puan alacağını söyleyebiliriz.

Son yapılan ekspres giriş çekilişi 22 Aralık 2016’da yapıldı ve 475 ve üstü puanı olan 2.878 aday kabul edilerek göçmenlik davetiyesi aldı.

2016 yılında toplamda 27 çekilişte 33.672 ITA düzenlendi. 2016 yılında yapılan çekiliş tarihleri ve düzenlenen ITA sayısı şöyle gerçekleşti.


1 Ocak 2015 tarihi itibaraiyle Kanada göçmenlik programlarına başvuru yapmak isteyen yabancılar Kanada Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanlığı’ndan (IRCC) davetiye almak zorundalar. 2015 yılından beri yürürlükte olan ekspres giriş göçmenlik sistemi daha önce göçmenlik başvurularının sırayla kabul edildiği sistemi değiştirmiştir.

Kanada ekspres giriş sisteminde kabul edilen adayların göçmenlik başvuru işlemlerin en çok altı ay içinde bitirilmektedir. Ekpres giriş göçmenlik sisteminde göçmen olmak isteyen adaylar belli bir puan alarak bir havuza yerleştirilmektedir. Bakanlıkça her ay en az iki defa yapılan çekilişte havuzdan tespit edilen minimum puan ve üzeri puanı olan adaylar seçilmektedir. Seçilen adaylar havuzdan çıkmakta ve ikinci aşamada Kanada göçmenlik başvuru yapmaları istenmektedir.

Kanada göçmenlik sisteminde puan yöntemi geçerli olduğundan yüksek puan alan adayların diğer adaylara göre şansı fazla olmaktadır.


Murat Kandemir, 5 Ocak 2017