30 Nisan 2015 Perşembe

Kanadalı Babanın Oğlu İçin Verdiği Vatandaşlık Mücadelesi

Kanadalı baba oğlunun vatandaşlık statüsü için başkent Ottawa’yı mahkemeye vermeye hazırlanıyor.

En küçük oğlunun Kanada vatandaşı olarak kabul edilmesi için bir süredir hukuk mücadelesini sürdüren Ontariolu baba federal hükümeti mahkemeye vermeyi planlıyor.

Baba, Paul Compton, bir oğlunun Kanadalı diğer oğlunun Kanada vatandaşı olmamasına sebep olan yasal değişikliklere karşı yetkililer tarafından kendisine verilen tüm yasal tavsiyeleri izlediğini belirtiyor.

Küçük oğlunun Kanada vatandaşlığı sorununun çöüzlmesi için aylardır bekleyen 45 yaşındaki baba tavrını sertleştirerek avukatı aracılığıyla Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander’e bir ultimatom verdi.

Compton’un avukatı gönderdikleri mektupta Bakan Alexander’e beş yaşındaki oğlu Mateo’ya vatandaşlık vermeleri için 10 gün süre verdi ve bu sürede bir şey yapılmazsa federal mahkemede dava açılacağı ifade edildi.

Avukat Cecil Rotenberg, konuyla ilgili yapılan bir röportajda bakan Alexander’in evet veya hayır deme hakkı olduğunu ama bu konuda hiçbir şey söylememe ya da yapmamasını bir karar olarak algılamayacaklarını düşünerek onu mahkemeye vereceklerini söyledi.

Bakan Alexander’ın karar verme yetkisi veya verdiği bir karar bir çocuğun menfaatinin öncelikli göz önüne alınması kuralını ihmal sebebiyle mahkemeye götürülebiliyor.

Avukat Rotenberg, babasının ve abisinin Kanada vatandaşı olduğu küçük çocuğun vatandaş olarak kabul edilmemesinin uygun olmadığı düşüncesinde.

Compton ailesinin küçük çocuğu neden vatandaş olamıyor?

2009 yılında Vatandaşlık Yasası’nda bir düzenleme yapılmış ve Kanada vatandaşlığının nesilden nesile aktarılması kısıtlanmıştı. 2009 yılından beri Kanada vatandaşlığı yurt dışında doğan ilk nesile geçebiliyor. Yani siz Kanada vatandaşı olduğunuzda yurtdışında çocuk sahibi olursanız çocuğunuz Kanada vatandaşı olabiliyor ama onun Kanada dışında doğan çocuğu vatandaş olamıyor.  

Anne-babası Kanadalı olan Compton ebeveynlerinin üniversite okuduğu dönemde İskoçya’da doğdu. Compton Peru’da çalışırken orada doğan çocuğu Mateo’nun Kanada vatandaşlığı başvurusu reddedilmişti.  

Compton, hükümetin bu yeni kuraldan etkilenen kişilere verdiği benzer tavsiyeye uyarak Kanada’ya döndü ve Perulu karısı ve oğlu için daimi ikamet başvurusunda bulundu. Başvuru üzerinden bir yıl geçti ve hala sonuçlanamadı.

Göçmenlik bakanlığı yetkilileri başvurunun normal bekleme süresi içinde olduğu ve değerlendirildiği savunmasını yaptı.

Kanada vatandaşlık bakanlığı yetkilileri bu başvurunun profesyonel bir şekilde değerlendirildiğini belirterek Kanada vatandaşlığı yasası üzerinde yapılan revizyonları savunuyor.

Yapılan savunmada Kanada vatandaşlığının bir hak değil bir ayrıcalık olduğunun altı çizilerek yasada yapılan tüm revizyonların Kanada vatandaşlığının değerini arttırmaya yönelik olduğuna dikkat çekildi.

2009’dan beri Kanada vatandaşlığı yurtdışında sadece bir nesil aktarabiliniyor.

Baba Compton oğu Mateo’ya insani ve şefkat temellerinde (H&C grounds) derhal Kanada vatandaşlığı verilmesini ve ayrıca karısının daimi ikamet başvurusunu da hızlandırılmasını istiyor.  

Campton davası benzer durumda olan diğerleri için de emsal teşkil edecek nitelikte.

Compton davası süredursun biz aynı durumda olanlara bir tavsiye verelim. Ya doğarak ya da sonradan bir şekilde Kanada vatandaşı olduğunuzda Kanada dışında doğan çocuğunuz Kanada vatandaşı olacaktır. Kanada vatandaşı olan çocuğunuzun iş ya da başka bir sebeple bulunduğu yurtdışında çocuğu olursa Kanada vatandaşı olamayacaktır. Bu durumda verilecek en mantıklı tavsiye Kanada vatandaşı yapamadığınız çocğunuzu derhal daimi ikamet başvurusuyla Kanada’ya sponsor etmektir. Bu biraz uzun sürebilir. Fakat kimbilir? Belki de Campton davasıyla bu durumdan etkilenenlere özel bir uygulama hayata geçirilebillir.

Murat Kandemir, 30 Nisan 2015

Kanada’ya Gelen Yeni Göçmenler Ortalama 47.000 Dolar Getiriyor

Yapılan yeni bir araştırmaya göre Kanada’ya gelen yeni göçmenler beraberlerinde ortalama 47.000 dolar getirirken bu paranın yarısını ülkeye yerleşmek için kullanıyorlar.

Bank of Montreal (BMO) tarafından hazırlanan bir rapora göre ülkeye gelen yeni göçmenlerin beşte biri yanlarında birikmiş para getirmiyorlar.

Anket araştırmasına göre yeni gelen göçmenlerin Kanada’ya barınma, mobilya vs. gibi ilk yerleşim masraflarını yaptıktan sonra ortalama 20.000 dolar paraları kalıyor.

Kanada’ya son on sene içinde göç eden göçmenlerin katkıda bulunduğu BMO araştırması yeni Kanadalıların ülkede karşılaştıkları maddi sorunların belirlenmesini amaçladı.

Ankete katılan yeni Kanadalıların yüzde 53’ü ülkeye taşınıp ilk yerleşim masraflarını yaptıktan sonra kalan paralarını emeklilik için kullanmayı düşündüklerini, yüzde 49’unun ise çocukların eğitimi için kullanmak istediklerini belirtti. Araştırmada ülkeye yerleştikten sonra parası kalanların yüzde 44’ünün kalan parayı ev almak ya da seyahate çıkmak için ayırdıkları ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların üçte ikisi de ortalama 2.300 doları düzenli olarak aylık ya da düzeniz olarak anavatanlarında kalanlara (akraba, arkadaş vs.) gönderdiklerini belirttiler.

Katılımcıların yüzde 67’si Kanada’ya geldikten sonra hayat standarlarının iyileştiğini yüzde 27’nin de hayat tarzının son derece geliştiğini dile getirdi.

Ankete göre British Columbia eyaletine gelen yeni göçmenler yanlarında 86.270 dolar getirirken Alberta’ya yerleşen göçmenlerin yanlarında 28.784 dolar civarı para getirdikleri göze çarptı. Fransızca bölgesi Kebek bölgesine gelenler ise yanlarında sadece 36.527 dolar getiriyorlar.   

Pollara tarafından yapılan anket 4-19 Şubat 2015 tarihleri arasında online olarak Kanada’ya göç eden 507 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Yeni bir ülkeye yerleşmek hem maddi hem de manevi açıdan zor bir süreç. Özellikle evli ve çocuklu olanları oldukça zor günler bekliyor. Çocuklar taşındıkları yeni mahallede tanıştıkları yeni kültüre ayak uyduracaklar hem de yeni okullarına alışacaklar. Eşler bu sırada İngilizce dil sıkıntısını aşmaya çalışırken aynı zamanda iş arayacaklar. Türkiye’de yaptığınız işinizde Kanada’da iş bulmanız zaman alacak. Bu yüzden Kanada’da ilk bir sene hiç iş bulamayacakmışsınız gibi kendinizi hazırlamanız gerekir. Bunun için bir sene size yetecek kadar para olmalı. Bu süre zarfında bulunduğunuz mahalledeki sosyal servis ofislerinden kariyer anlamında destek alabilir ve iş fuarlarına katılabilirsiniz. Devletin ücretsiz sağladığı İngilizce dil kurslarına kayıt yaptırarak Kanada kültürüne alışma sürecini daha az hasarla atlatabilirsiniz. Göçmen ülkesi Kanada’da hedeflediğiniz meslek alanında araştırma yapmalı ve gerektiğinde gönüllü olarak çalışmalarda bulunmalısınız.  

Kanada, başka bir ülkede doğmuş göçmen sayısı en fazla olan G8 ülkesidir. Bu bir tesadüf değildir. Kanada tüm dünya ülkelerinde yaşayan profesyonel işgörenlerin tercih ettiği bir göçmen ülkesidir. Ülke çocuk büyütmek ve kariyerini ilerletmek isteyenlere eşşiz fırsatlar sunar.  


Murat Kandemir, 27 Nisan 2015  

28 Nisan 2015 Salı

Kanada Federal Temyiz Mahkemesi Kararı: Vatandaşlık Yemini Peçeli Yapılabilir

Federal Mahkeme’nin 6 Şubat 2015 tarihli kararının yürütmesini kaldıran Federal Temyiz Mahkemesi kararı sonrası vatandaşlık yemini talimatları yeniden düzenlendi.

Kanada Başbakanı Stephen Harper peçe (nikab, burka) için “kadın karşıtı bir kültürün” unsuru olduğunu ve vatandaş olma seremonisi esnasında yüz kapatmanın bir kadın için “kırıcı” olduğunu belirtmişti.

Yapılan anketlerde halkın büyük çoğunluğunun Başbakan Stephen Harper ile aynı fikirde olduğu ve peçeyi bir “baskı” aracı olarak gördükleri ortaya çıkmıştı.

Peçeyi takanlar da bunu kendi özgür seçimleriyle yaptıklarını belirterek Kanada’nın kendilerine kendileri gibi olma şansı verdiklerini söyleyerek kendilerini savunmuşlardı.

Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nı mahkemeye götüren Zunera Ishaq, kendisinin 2013’te peçe ile yemin ederek Kanada vatandaşı olabildiğini çünkü bir kadın görevlinin yardımıyla özel bir alanda bunu yapmasına izin verildiğini belirtti. Zunera Ishaq 2011’de kadınların yemin esnasında herkesle birlikte yüzlerinin görünmesi kuralını mahkemeye götürdü. İfadesinde kadınlara özel bir odada başkaları tarafından görünmeyecek bir şekilde yüzü açık olarak yemin alınması uygulamasının devame etmesini isteyerek herkesin içinde yüzünü açmasının dışarda yüzünün örtülmesini emreden Sünni İslam’ı geçici olarak terketmesini gerektirdiğini belirterek inancına aykırı olduğunu iddia etmişti.

Vatandaşlık yemini yapacak ve tüm yüzü kapalı olan kadınların seremonide yer almasına devam edilecek.

Yüzü gözükmeyecek şekilde peçe ile kapalı olan adaylar belirlenecek ve bu kadın adayların kimliği teyit edilecek. Bu teyit sadece kimlik belirlemesi için kadın bir görevli tarafından yüzü peçeli vatandaş adayını rahatsız etmeyecek şekilde özel bir alanda gerçekleştirilecek. Kadın görevli peçeli vatandaş adayının yüzüne sadece başvuru formundaki kişi olup olmadığını teyit için bakacak. Vatandaş adayının yüzünü kadın görevliye göstermek mecburiyeti vardır. Göstermeyen aday vatandaşlık yemin seremonisine alınmayacak.

Yemin edecek kişilerin dini, kültürel hassasiyetleri göz önüne alınmak zorunda. Mesela Kanada standardlarındaki davranışlar başka kültürel arkaplana sahip kişilerce uygunsuz bulunabilir. Bazı kültürlerde kadınların erkeklerle kısıtlı el temasları buna bir örnektir. Kültürel farklılıklardan dolayı bu durum son derece doğaldır. İşte bu yüzden vatandaşlık seremonileri tüm kültürlerin eşit derecede saygı gördüğü özel anlardan birisi olmalıdır ve tüm vatandaş adaylarının kendilerin rahat hissedeceği bir ortam yaratmalıdır.

Kraliçe’ye yemin etmek isteyenler yemin edecek (swear) etmek istemeyenlerse sadece tasdik edebilecek (affirm). Seremoninin yapıldığı yerlerde çeşitli dinlere ait kutsal kitaplar hazır bulunduruluyor. Yemin herhangi bir kitap üzerine değil de sadece sağ el kaldırılarak tasdik edilebilir.  

Bilindiği gibi vatandaşlık hakkı kazanan kişilerin vatandaşlık hakimi yada Bakan tarafından görevlendirilen bir yetkili önünde vatandaşlık yemini yapması gerekiyor.

Vatandaşlık Yemini 14 yaşından büyüklerin Kanada vatandaşı olma sürecinin son aşamasını teşkil ediyor.

Genellikle toplu olarak yapılan vatandaşlık yemin seremonileri Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık Bakanlığı (CIC) tarafından her eyalette düzenli aralıklarla çeşitli merkezlerde düzenleniyor.

14 yaşından büyük olan ve Kanada vatandaşlık başvurusu yapmış ve gerekli tüm şartları taşıyan herkes vatandaşlık yemini edebilir. Yemin etmesi istenen ve tüm aşamaları tamamlamış adaylara CIC tarafından Vatandaşlık Yemini Çağrı Belgesi (Notice to Appear to Take the Oath of Citizenship) gönderilir. Gönderilen belgede katılması istenen yemin seremonisinin yapılacağı tarih ve yer hakkında detaylı bilgi verilir.

Kanadalı ebeveyne sahip vatansız kişiler ve zihinsel engelli kişilerin yemin etmesi gerekmez. Zihinsel yetersizlik durumunda bunun medikal bir belge ile ispatlanması gerekir.

Cezaevinde hükümlü, tutuklu ya da şartlı salıverilmiş ya da Vatandaşlık Yasası ya da diğer ilgili yasalarca ciddi suçlarca yargılanmış, yargılanmakta olan ya da RCMP ya da Adalet Bakanı’nın herhangi bir soruşturması altında olanlar ya da Savaş Suçları ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Yasası uyarınca suçlanmış, yargılanmakta olan ya da hüküm giymiş veya kararı temyiz eden kişiler vatandaşlık yemini edemezler.

Murat Kandemir, 28 Nisan 2015 

Kanada’ya Yerleşen Yeni Göçmenler Beklenmedik Maliyetlerle Karşı Karşıya

Vatanlarını terkedip aileleriyle birlikte Kanada’ya yerleşen yeni göçmenler yanlarında ortalama 47.000 dolar getiriyorlar.

Geçen haftalarda yayınlanan Bank of Montreal Bankası (BMO) araştırması son on yıl içinde Kanada’ya yerleşen 501 göçmenin katılımıyla hazırlandı. Göçmenlerin yerleştikleri yeni ülkede karşılaştıkları maddi zorlukları gün ışığına çıkarmayı amaçlayan raporda yeni gelenlerle ilgili ilginç bilgiler paylaşıldı.

Pollara tarafından yapılan anket 4-19 Şubat 2015 tarihleri arasında Kanada’ya son on yıl içinde göç etmiş 507 kişinin katılımıyla yapıldı.

Göçmenlerin Kanada’ya gelirken yanlarında getirdikleri paranın yarısını ülkeye yerleşmek için gerekli olan giderlere (kira, mobilya, araba vs.) harcadıklarını ortaya çıkaran BMO araştırmasına göre Kanada’ya göç eden yeni göçmenlerin beşte birisi yanında para getiremiyorlar.

Çok kısıtlı maddi imkanlarla ülkeye gelenleri ise beklenmedik masraflar bekliyor. Ülkelerinde çeşitli işlerde çalışan meslek sahipleri Kanada’da kendilerini iş ararken buluyor ve neredeyse her mahallede bulunan sosyal servis ofisleri ya da çeşitli organizasyonların yardımlarıyla çeşitli eğitimlerde buluyorlar. Kariyerlerinde iş bulmanın zorluğunu gören yeni göçmen adayları çeşitli dil ve kariyer kurslara kayıt oluyorlar.

Kanada’ya yeni yerleşen ve yanlarında toplu para getirmeyen aileler özellikle gıda ve sebze, meyve fiyatlarının ülkelerine göre daha pahalı olduklarını farkediyorlar. Mesela Türkiye’de satılan mallarda KDV dahilken Kanada’da rafta aldığınız malın fiyat etiketine yazar kasada verginin ayrıca eklendiğini görüyorsunuz. Bu da sizi alış veriş yaparken daha dikkatli davranmanızı gerektiriyor. Kasada sizden isetenen ürünün fiyatı için kasiyere “ama raftaki fiyatı farklı” falan demeyin.

Yanlarına belli bir miktar para getiremeyen yeni göçmenler ülkede istedikleri meslekte hemen iş bulamadıklarından dolayı hayatta kalmak için çeşitli işlerde çalışmak durumunda kalıyorlar. Ayrıca ülkede yeni oldukları için kolayca kredi kartı elde edemedikleri için mutfak alış verişleri cok sıkıntılı bir süreç olabiliyor.

Kiralanan bir ev için en az üç aylık depozit istenmesi herhalde en büyük zorluklardan birisi. Ulaşım için de ayrı bir bütçe ayırmak sözkonusu. Toronto merkezde yaşayan birisi Metropass toplu taşıma kartı ile otobüsler ve metro ile uygun sehayat edebilirken Halton ve Ontario gibi bölgelerde şehirlerde olduğu gibi bir toplu taşıma hizmetleri olmaması sebebiyle oldukça zorluk yaşayabilir ve bu durum onları bir araba edinmek zorunda bırakabilir. Tabi araba diyince araba ücreti dışında aylık ödenen kasko sigortasından bahsediyoruz. Yakıt ve bakım ücretlerinin dışında araç sigortaları oldukça yüksek. Hele birde ülkede yeniyseniz ödeyeceğiniz aylık sigorta bedeli maksimumdan olacaktır.

Herhalde burda söylemem gereken en önemli diğer gider kalemide çocuk bakım ücretleri olacaktır. 2 buçuk yaşından küçük bir çocuğun aylık bakım ücreti ortalama 2.000 dolarken ana okulu çocuğu için bu tutar aylık 1.500 dolar olarak beklenmelidir. Minimum yevmiye ödenen bir işin size aylık getirisinin ortalama 1.800 dolar olacağını hesaba katarsanız durumun ciddiyeti ortaya çıkacaktır. Devlet çocuk bakım yardımı almak için çok uzun bekleme süresinin olduğunu da söyleyeyim.

Tüm bunlara ek olarak yeni yerleştiğiniz ülkede ilk dönemi daha az sancılı atlatmak üzere devlet yardımı almak için sosyal hizmetlere de başvurabilirsiniz.


Murat Kandemir, 28 Nisan 2015 

23 Nisan 2015 Perşembe

Kanada Ekspres Giriş Sisteminde Çekilişler Devam Ediyor

Ortalama her ay iki çekilişin yapıldığı ekspres giriş sistemi 17 Nisan’da sekizinci çekilişi yaptı ve 453 puan ve üzeri alan 715 adaya daimi göçmenlik başvurusu yapması için davetiye (ITA) gönderdi.

Ekspres giriş sisteminde daha önceki çekilişlerden farklı olarak artık Kanadalı bir işverenden iş teklifi olmayan ya da herhangi bir eyalet tarafından aday gösterilmeyen düşük puanlı kişilere de göçmenlik başvurusu yapma davetiyesi gönderildi.

Kanada Göçmenlik Bakanlığı (CIC) son çekilişi 27 Mart'ta yaptı ve ortalama 453 puanı olan 1237 adayı göçmen olarak kabul etti. Yapılan son çekilişle birlikte 8.491 başvuru sahibi aileleriyle birlikte Kanada’ya göçmen olarak kabul edilmeye başlandı.

Göçmenlik Bakanı Chris Alexander ekspres giriş sistemi altında kabul edilen ve işlemleri üç ay gibi kısa bir sürede biterek Kanada’ya giriş yapan ilk üç göçmen adayını bir basın açıklamasıyla kutladı.

CIC son yaptığı çekilişlerde öncelerine oranla 450 civarı puan alan adayların da kabul etmeye başlaması havuzda bekleyen ve iş teklifi olmayan adayları hayli sevindirdi. Artık seçilmeyeceklerini düşünmeleri için bir sebep yok.

Tekrar belirtmekte fayda var. Her ne kadar puanı düşük olan adayların da artık göçmenlik davetiyesi almaları iyi bir haber olsa da diğer çekilişleri de göz önüne aldığımızda iş teklifi veya eyalet aday sertifikası olan adayların Kanada göçmeni olma şansları çok yüksek.

Bu son çekilişle puan verilirken göz önüne alınan insani faktörlerin çok önem arz ettiğini sanırım söylememize gerek yok. Örneğin daha iyi dil sınav sonuçları olan, eğitim seviyesi yüksek ve iş tecrübesi fazla olanların havuzdaki diğer adaylara nazaran şansları daha iyi olacaktır.

Kanada göçmenlik şansını arayan tüm profesyonel meslek sahiplerine tavsiyem iyi derecede alınmış bir IELTS test skoru çok önemli. Bunun dışında beş sene süreyle geçerli olacak ECA (eğitim değerlendirme raporu) belgesi ellerinde hazır bulunmalı. Ekspres giriş sistemine ilk başvuru yapıldığında bu iki belge adaylara çok gerekli olacak. Aday çeşitli sebeplerle eşik puanı alamadığı için havuza yerleştirilmezse kendini güncelleyerek istediği zaman şansını tekrar deneyebilir.

Daimi göçmenlik davetiyesi alan adayların nihai başvurularını yapmaları için 60 günü var. Bu süre içerisinde tüm formların eksiksizce doldurulması ve istenen belgelerin başvuru ile birlikte sunulması gerekiyor. 60 gün limitini uzatmak kesinlikle mümkün değil. O yüzden havuzda bekleyen adayların hem formları hem de istenilen belgeleri önceden hazırlaması onların yararına.

Sağlanan tüm formlar ve belgeler herhangi bir olumsuz sonuçla karşılanmaması için doğru şekilde doldurulup sunulması gerekiyor. Yalan beyanda bulunmak ya da sahte evrak sunmak beş yıl Kanada göçmenlik başvurusu yapmaktan ya da Kanada’yı ziyaret etmekten men cezası almanıza sebep olabilir.

Murat Kandemir, 23 Nisan 2015 

Bugüne Kadar Yapılan Ekspres Giriş Çekilişleri ve Alınan Başvuru Sayısı

            Tarih                         Skor                Düzenlenen ITA Sayısı
1          31/01/2015                886                  779
2          07/02/2015                818                  779
3          20/02/2015                808                  849
4          27/02/2015                735                  1.187
5          20/03/2015                481                  1.620
6          27/03/2015                453                  1.637
7          10/04/2015                469                  925
8          17/04/2015                453                  715
Genel Toplam                       8.491


Kaynak CIC

Göçmenlere Tolerans Sıralamasında Kanada “Fırsatlar Ülkesi” Olarak Birinci

Yayınlanan bir rapor Kanada’nın vatandaşlarına ve göçmenlerine eşşiz fırsatlar sunduğunu gösterdi. Özellikle göçmenlere karşı tolerans seviyesinin de hayli gelişmiş olduğu gözlerden kaçmadı. Harvard İşletme Okulu profesörü Michael Porter, Oxford Üniversitesi yetkilileri ve Economist dergisinin ortaklaşa sunduğu Sosyal Gelişim Indeksi (Socail Progress Index) raporu 133 ülkeyi 52 farklı göstergeye göre değerlendirdi.

Raporun ülkelerin başarılarını bu tip raporlarda çokça kullanılan kişi başına düşen yıllık gelir (GSMH) rakamlarına göre değilde sosyal faktörlere göre belirlemesi göze çarpıyor.

133 ülke içinde Kanada ‘fırsatlar’ kategorisinde birinci geldi. Bu geniş kategori aşağıdaki göstergelere göre ölçüldü.

-Kişisel Haklar:
Siyasi haklar, ifade, toplantı ve seyahat özgürlüğü ve özel mülkiyet hakları.

-Tolerans gösterme ve toplumsal kabullenme:
Göçmenler ve eşcinsellere karşı tolerans, etnik kimliklere karşı ayrımcılık ve şiddet, toplum güvenliği ve dini görüşlere karşı tolerans.

-Yüksek Eğitime Ulaşma:
Yüksek okul seviyesi, kadınların okuma süresi, her türlü eğitime ulaşmada eşitlik, dünyaca ünlü üniversitelerin varlığı.

-Kişisel özgürlük ve seçme:
Yaşam tarzı seçimi özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, erken evlilik durumu, gebeliği önleme ve yolsuzluk algısı.

“15-19 yaş arası kadınların evliliklerinin yüzdesi” erken evlilik olarak tanımlanmış ve negatif olarak ölçülmüş. Ne kadar düşük seviye olursa o kadar yüksek puan veriliyor. Ayrıca yolsuzluk ta “uzmanların özel sektör yolsuzluğu üzerinde algılanmış düşünceleri” göz önüne alınarak 0 (yüksek yolsuzluk oranı) ile 100 (temiz) oranları arasında puan verilmiş.

Kanada aynı zamanda elektriğe ulaşma, evlerde temiz hava, yetişkin okur yazarlığı ve lise eğitimi alma seviyesi gibi konularda da yüksek puan aldı. Ayrıca toplumda cinayet seviyesi, şiddet seviyesi, siyasi terör ve çocuklarda yetersiz beslenme gibi konularda da oldukça düşük puanlar alarak iyi bir seviyede olduğunu gösterdi.

Birleşmiş Milletler’in 1990’da oluşturduğu “ülkelerin insani gelişim indeksi” sıralamasında son 25 yıldır ilk 10 ülke içinde yer alıyor.

Kanada’nın üst sıralarda çıktığı Sosyal Gelişim İndeksi sonuçları BM’nin 1990 yılından beri yayınladığı İnsani Gelişim İndeksi sonuçları ile oldukça paralellik gösteriyor.

Tün dünyadan gelen göçmenleri bünyesinde barındıran Kanada etnik çeşitlilik bağlamında bir örnek teşkil ediyor ve insanların kültürel yapılarını bozmadan çeşitlilik içinde birlik mantalitesini özümsemiş görünüyor. Çok kültürlülüğü devlet politikası yapan Kanada göçmenlere ve her türlü dini azınlığa karşı oldukça tolerans gösteren ülkelerden birisi olarak yeni göçmenlere kucak açıyor.

Murat Kandemir, 23 Nisan 2015

18 Nisan 2015 Cumartesi

Kanada’ya Mülteciler İçin Sponsor Olmak

Özellikle Ortadoğu’da çeşitli ülkelerde yaşanan iç savaş ve çatışmalar sebebiyle yurtlarını terk eden ve özellikle Ürdün, Lübnan ve Türkiye gibi çevre ülkelere sığınan mültecilerin durumu öteden beri dünya kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor. Mültecileri bünyesine kabul eden ülkeler kendi olanaklarıyla geçici misafirlerinin durumlarıyla ilgilenmeye çalışsalar da yetersiz kaldıkları bariz ortadadır. Mülteciler bulundukları ülkelerde oldukça zor şartlarda yaşamaya çalışıyorlar ve kampları bırakıp şehir merkezlerine gidenler de hem ekonomik hem sosyal sıkıntılarla yeni yaşamlarına alışmaya çalışmaktalar.

Türkiye’deki mültecilerden bazıları insan kaçakçılarının tuzağında düşerek kendilerini Avrupa’ya atmak için tehlikeli bir yolculuğu göze almakta ve hepimizin de haberlerde takip ettiği üzere bunların çoğu ya denizde bot facialarında hayatlarını yitirmekte ya da büyük umutlarla gitmek istediği ülkelerden sınır dışı edilmektedirler.

Yıllardır burada her türlü Kanada göçmenlik konularında yazılar yazıyoruz. Son dört yıldır özellikle Türkiye’de yaşayan Iraklı ve Suriyeli mültecilerden Kanada’ya mülteci olarak gidebilme yolları hakkında sorulara muhatap kalıyoruz. Elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz fakat hem mülteci sayının büyüklüğü hem de durumu çok kritik mültecilerin başka ülkelere yerleştirilmesi uygulamasının Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ofisi tarafından koordine edilmesi son olarak ta Kanada’nın sınırlı sayıda mülteciyi devlet sponsorluğunda alma taahhüdü bu fırsatın herkes için mümkün olmasını engelliyor.

Bu yazımda Kanada tarafından yürürlüğe konan Vize Ofis Referanslı Mülteci Programı’ndan (Blended Visa Office-Referred -BVOR) bahsetmek istiyorum. Bu program UNHCR ofisinin Kanada’da mültecilere sponsor olmak isteyen kişilerle koordineli yürütecekleri mülteci belirleme sistemi olarak tarif edilebilir.

BVOR’da amaç mültecileri Kanada’ya UNHCR ofisi, Kanada Hükümeti ve Sponsorluk Anlaşması Sahibi (SAH) özel sponsor kurumlar arasında oluşturulan üçlü bir girişimle getirmek.

Bu programlar ülkeye yerleştirilecek mülteciler Kanada Hükümeti Yerleştirme Destek Programı (Resettlement Assistance Program –RAP) ile altı ay maddi destek görecekler. Ayrıca özel sponsorlar da mültecilere altı ay maddi ve bir yıla yakın da hem sosyal hem de manevi destek gösterecekler. Yani mültecilere yapılacak bir yıllık maddi yardımın yarısını Kanada yarısını da STK’lar karşılayacak. Kanada’ya bu şekilde getirilen mülteciler eyalet sağlık hizmetlerinin yanında geçici federal sağlık programından da (IFH) bir sene yararlanacaklar.

Hükümetin amacı mültecilerle onları sponsor edebilecekleri bir araya getiren bu program sayesinde ülkeye yılda en az 1.000 mülteci yerleştirmek.

Bir kurum olarak BVOR programından yararlanarak bir mülteciye ya da ailesine sponsor olmak istiyorsanız SAH yetkisi olan bir kurum olmanız ya da SAH yetkisi ile mülteci sponsorluğu yapabilecek bir grup olmalısınız. Eğer sivil toplum kurumunuz SAH belgesine sahip değilse SAH belgesi almak için başvurabilirsiniz. SAH belgesi sahibi sivil toplum kuruluşlarını burada görebilirsiniz

Eğer sivil toplum kuruluşunuzun SAH belgesi yoksa ve başvurmak istiyorsanız hükümetin Apply SAH linkinden faydalanabilirsiniz. Program hakkında daha fazla detay için: http://www.cic.gc.ca/english/refugees/sponsor/vor.asp

Kanada devleti mültecilerin ülkeye sponsor edilmesi sürecinde elden geldiği kadar sivil toplumun da yer almasını istiyor. Sivil toplum kuruluşları bu trajedide ellerinden geleni yapmaya istekli olmalıdır. Kanada’daki tüm STK’lara mülteci sorununda taşın altına ellerini koymaları için çağrıda bulunuyorum.


Murat Kandemir, 18 Nisan 2015  

11 Nisan 2015 Cumartesi

Dünyada Siyasi Sığınma Başvuruları Artarken Kanada’nın Rolü Azalıyor

Birleşmiş Milletler’in yayınladığı rapora göre Kanada 2014 yılında 13.500 mülteci kabul ederek en çok mülteci kabul eden ülkeler sıralamasında 15. sıraya düştü.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) siyasi sığınma trendi raporuna göre Kanada en çok mülteci kabul eden ülkeler listesinde 15. sırada bulunuyor.

Cenova’da yayınlanan BM raporuna göre geçen sene tüm dünyada yapılan 866.000 siyasi sığınma başvurusu 2013 rakamından yüzde 45 daha fazla. Geçen seneki rekor mülteci başvuruları sayısı Balkan çatışmalarının yoğun olarak yaşandığı 1992 yılından beri görülen en yüksek sayı.

90’larda Balkan savaşları sonrasında binlerce mülteci ve siyasi sığınmacı adayı çeşitli batı ülkelerine sığınmıştı. Bugün özellikle Ortadoğu’da silahlı çatışmaların yaşandığı bölgeler mülteci sayısını son yıllara göre olağan üstü sayılara çıkardı.

BM, iç savaşlar yüzünden vatanlarını terk etmek zorunda kalan mültecileri başka ülkelere yerleştirme faaliyetleri gerçekleştirmeye çalışıyor.

Kanada’ya 2014 yılında 2013 yılına göre daha fazla olarak toplamda 13.500 siyasi sığınma başvurusu yapılmış. 9.6 milyonluk İsveç sadece geçen sene 75.100 mülteci başvurusu almış.

Ottawa’nın siyasi sığınma sürecindeki sahtekarlığı ve asılsız mültecilerin Kanada’ya gelmesini önleme amacıyla mülteci belirleme sistemini revize etmesi mülteci başvurularının düşmesine sebep oldu.

Beş yıl önce sıralamada beşinci olan Kanada en çok mülteci kabul eden 15 ülke sıralamasında sona düşmüş durumda.

Kanada’nın listede sona düşüşünde ilgili kanunlarda ve siyasi sığınma uygulamalarında yapılan reformların ve bazı ülkelere konan vize mecburiyetinin etkili olduğu düşünülüyor.

2010 ve 2014 arası 434.300 siyasi sığınma talebinin yapıldığı Almanya en çok mülteci alan ülke olarak kayıtlara geçerken onu 403.300 mülteci başvurusuyla ABD izledi. Fransa 274.500 başvuru alırken İsveç 234.700 ve Türkiye 184.300 iltica başvurusu almış oldu.

Sıkı bir mülteci politikası olan ve 2014’te 9.000’den daha az başvuru alan Avustralya hariç tüm batı ülkelerinde siyasi sığınma başvurularında önemli artış görüldü.

Yine BM’ye göre Rusya 5.800’ü Ukrayna’dan olmak üzere toplamda 265.400 siyasi sığınma başvurusu aldı. 2014 yılında 15.700 kişi başka ülkelere siyasi sığınma başvurusu yapmak üzere Ukrayna’yı terk etti.

2014 Yılına Gören En Çok Mülteci Kabul Eden 15 Ülke (2013 sıralaması)

1.      Almanya (1)
2.      ABD (2)
3.      Türkiye (5)
4.      İsveç (4)
5.      İtalya (7)
6.      Fransa (3)
7.      Macaristan (9)
8.      İngiltere (6)
9.      Avusturya (10)
10.  Hollanda (11)
11.  İsviçre (8)
12.  Sırbistan (20)
13.  Danimarka (18)
14.  Belçika (14)
15.  Kanada (16)

Murat Kandemir, 11 Nisan 2015

7 Nisan 2015 Salı

Avustralya Vatandaşı Olmak İsteyen Ünlü Aktör Russell Crowe İkinci Kez Reddedildi

50 yaşındaki ünlü aktör Russell Crowe 2006’da yaptığı ilk başvurunun ardından 2013 yılında yaptığı ikinci Avustralya vatandaşlık başvurusu reddedildi.

Yıldızın vatandaşlık başvurusunun ikinci kez kabul edilmediği gerçeği “Son Umut” (The Water Diviner) adlı filmin promosyonu çalışmaları kapsamında İngiliz Radio Times’a verdiği bir röportajda ortaya çıktı.

Yeni Zelanda’da doğan fakat dört yaşından beri Avustralya’da yaşayan Russell Crowe’un gerçek bir Avustralyalı olduğu sanılıyordu.

Avustralya’nın “Romper Stomper” ve “The Sum of Us” gibi en çok bilinen ve sevilen filmlerinde oynayan aktör kariyerini oldukça ilerleterek Gladyator ve Man of Steel gibi Hollywood’un büyük projelerinde de yer alarak Avustralya’nın adını duyurdu.

Yeni Zelanda’da doğan fakat Avustralya’da bir yaşam kuran Crowe oyunculuk kariyeri süresince iki anavatanı arasında kültürel bir elçi gibi davrandı.

Sydney Morning Herald gazetesin haberine göre Radio Times’e verdiği mülakatında Crowe, Kraliçe’den sonra tek, Avustralyalı olmayan fakat Avustralya’nın 50 ulusal hazinesinden biri olarak seçilen ve fotoğrafı bir Avustralya pulunda basılan birisi olarak kararı mantıksız bulduğunu söyledi.

Yeni Zelandalıların Avustralya vatandaşı olmalarını zorlaştıran yeni bir yasa değişikliğine de vurgu yaptı.

2000 ve 2002 arası zamanın çoğu Avustralya dışında olan kişiler vatandaş olamıyor. Aktör o dönemlerde çeşitli film projelerinde yer almak için zamanının çoğunu yurt dışında geçirdiğini de ekleyerek Mystery ve Alaska filmi için Alberta Kanada’da, Gladyatör filmi için İngiltere, Fas ve Malta’da ve Yaşam Kanıtı (Proof of Life) filmi için de Ekvator’da bulunduğunu ifade etti.

Aktörün bahsettiği göçmenlik düzenlemesine göre Avustralya vatandaşı olmak isteyen Yeni Zelanda vatandaşları 26 Şubat 2001’de ülkede Yeni Zelandalılara verilen özel sınıf vize (SCV) ile bulunmuş olmalılar. SCV, Yeni Zelandalılara ülkede yaşama ve çalışma hakkı vermektedir.

Başvuran kişi 26 Şubat 2001 günü Avustralya’da bulunmadıysa o günden iki yıl öncesi 24 aylık sürede Avustralya’da SCV vizesiyle toplamda 12 ay süre bulunmuş olmalı.

Kanunun belirlediği bu sürede Crowe başrolünü oynadığı bazı Hollywood filmleri için Avustralya dışındaydı ve bu durumda bu kanundan faydalanamaması anlamına geliyordu.

Aktörün vatandaşlık konusundaki paylaştığı bilgiler daha sonra detaylı olarak dergide yayınlandı.

Bu olayın verdiği gayet açıktır. Kim olursanız olun hızla küreselleşen bu dünyada bir gün kendinizi bir ya da birkaç ülkenin vatandaşlık kanunlarıyla ya da yönetmelikleriyle çatışır bulabilirsiniz. Ayrıca bu kanunlar sadece sıradan insanlara değil toplumun tüm üyelerine uygulanır. Bir sinema yıldızı olmanız size herhangi bir muafiyet kazandırmayabilir.

Murat Kandemir, 7 Nisan 2015   

5 Nisan 2015 Pazar

Dört Yıl Kuralı Kanada’daki Binlerce Geçici İşçiyi Zor Durumda Bırakıyor

Ottawa’nın dörtte dört kuralı ile 1 Nisan itibariyle binlerce geçici işçinin ülkeyi terk etmiş olması gerekiyor. Gidenlerin tekrar Kanada’ya gelebilmesi için dört yıl geçmesi gerekiyor.

Geçici işçilerin birçoğunun çalışma izninin bitmesiyle Kanada’daki düzenli hayatları bozulacak. Filipinler ve Tayland gibi ülkeden gelen ve Kanada’da düzenli bir hayat kuran aileler özellikle zor durumda kalacak.

1 Nisan 2011’de uygulamaya konan kural ile Kanada’ya gelen geçici işçiler en fazla dört yıl çalışabiliyor ve bu süre bitiminden önce Kanada’yı terk etmesi gerekiyor. Ayrıca Kanada’ya tekrar işçi olarak gelmek isteyen yabancı işçilerin Kanada dışında dört yıl daha beklemeleri gerekiyor.

Göçmenlik görevlileri 1 Nisan itibariyle ülkeden ayrılması gereken geçici işçi sayısı hakkında şimdilik tam bir sayı vermiyor fakat göçmenlik çevrelerine göre yaklaşık 70.000 çalışma izninin bu sene sona ereceğini tahmin ediyor.

Düşük beceri gerektiren işlerde çalışan bu işçiler genelde restoranlar, çiftlikler ve fabrikalarda istihdam ediliyorlar. Bu işçilerin yokluğunun hem toplum açısından hem de onlara ihtiyacı olan işverenler açısından sıkıntı yaratacağı tahmin ediliyor.

İşçilerini kaybetme korkusu yaşayan işverenler çalıştıracak işçi bulmak ve yetiştirmek gibi tekrar yaşayacakları süreçlerden ötürü oldukça endişeli.

Yabancı işçiler çalıştıkları sürece hem Kanada’ya alışmışlar hem de yaşadıkları toplumun bir parçası olmuş durumdalar. Kanada’ya gelmek için hem avukata hem de yolculuk için harcadıkları paraları ancak çalıştıkları iki senede ödeyebiliyorlar bu arada ailelerine de bakmak durumdalar. Ekonomik olarak tam düze çıktıkları bir anda çalışma izinleri bitimi sonrası ikinci bir şans vermeyip ülkeden ayrılmalarını istemek onlar için çok yıkıcı olmalı. O kadar yıkıcı olmalı ki önemli sayıda göçmen işçinin Kanada’yı terk etmek yerine yeraltına çekileceği tahmin ediliyor.  

Göçmen İşçiler Birliği adlı şemsiye örgüt altında birleşen çeşitli sivil toplum kuruluşları “Sınır Dışı Operasyonlarını Durdurun” adlı bir kampanya başlatarak Ottawa’dan yasada gerekli düzenlemeleri yapmalarını istiyor. Bu kampanya muhalefet partileri Yeni Demokratlar ve Liberal partileri tarafından da destekleniyor. Toronto, Edmonton, Guelph, Hamilton, Montreal, Peterborough, St.Catherines, Niagara ve Vancouver şehirlerinde gösteriler düzenlendi.

Geçici işçilerin çoğu çeşitli etnik gruplardan ve Kanada’dan gönderilmek zorunda kalmalarının çok ayrımcı bir uygulama olduğunu düşünenler var.

Göçmenlik bakanlığı yetkilileri Kanada’ya gelen geçici işçilerin çalışma izinlerindeki “dört yıl limiti” kuralını başından beri bildiklerini savundu. CIC’ye göre Kanada’ya çalışmak için gelen yabancı işçiler aldıkları çalışma izni kurallarına uymak zorundalar ve verilen çalışma izni bitiminde kendilerinden ülkeden ayrılmaları beklenir.

Her ne kadar göçmenlik bakanlığı yetkilileri geçici işçilerin istedikleri takdirde daimi ikamet izni sahibi olacaklarını belirtseler de biliyoruz ki istenen dil ve eğitim kriteri sebebiyle düşük beceri gerektiren işlerde çalışan geçici işçilerin daimi göçmen statüsü elde etmeleri oldukça zor.

Kanada göçmenlik kuralına göre yurtdışından Kanada’ya sadece geçici işçi gerektiren işlerde çalışması için maksimum dört yıllığına yabancı işçi getirilebiliyor. Yani yabancı işçiler sadece geçici bir çözüm olarak işe alınıyorlar fakat çalıştıkları işler sürekli olarak doldurulamayan işler. Çok fazla para kazanamayan yabancı işçilerin gitmesi durumunda yerleri Kanadalılar tarafından doldurulmayacağı kesin.

Sahi. Düşük beceri gerektiren işlerde kimler çalışacak?


Murat Kandemir, 5 Nisan 2015