Mülteci dayanışma gruplarının,
Kanada muhalefet partilerinin, Suriyeli Kanadalıların ve en önemlisi de BM’nin
aylarca süren baskısı sonrasında geri adam atan Kanada ülkeye önümüzdeki üç yıl
içinde yerleştireceği Suriyeli mülteci sayısını 10.000 arttırdı.
Peki Kanada mültecileri seçerken
belli bir gruba öncelik verecek mi?
Belirlenen sayının
oluşturulmasında Ottawa hükümetinin özellikle bazı dinsel etnik gruplarına
karşı ayrımcılık yapabileceği konusunda tartışmalar yaşanıyor.
Hükümet Suriyeli Müslüman
mültecilere karşı ayrımcılık yapıyor mu?
Bu soruyu cevaplamaya çalışmadan
önce Suriye gerçeklerine bakalım.
Suriye nüfusunun yüzde 74’ünü
Sünni Müslümanlar, yüzde 13’ünü Sünni olmayanlar (Alevi, Nusayri, İsmaili ve
Şii vs.), yüzde 10’unu Hristiyanlar (Ezidiler) ve yüzde 3’ünü Dürzüler
oluşturuyor.
Çevre ülkelere sığınmış tüm
Suriyeli mültecilerin yüzde 90’ı kendilerini Sünni Müslüman olarak tanımlamış.
ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’na göre Nusayri ya da Hristiyan olan
mülteciler ölüm korkusu sebebiyle gerçek inançlarını gizlemek durumunda
kalıyor.
Kanada’nın almayı planladığı 10.000
mültecinin yüzde 40’ı bizzat hükümet tarafından ülkeye yerleştirilecek ve dini,
cinsel azınlıklara ve tecavüz kurbanlarına öncelik verilecek. Kalan yüzde 60’lık
bölüm Kanada’da özel sponsor kuruluşlar vasıtasıyla belirlenecek ve ülkeye
yerleştirilecek.
Yerleştirilecek mültecilerin
kimler olacağına Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve
Kanada arasındaki anlaşma uyarınca karar verilecek.
BM’nin kullandığı sekiz kriter
çerçevesinde din önemli bir faktör olacak ve özellikle risk altında bulunan
kadınlar ve kız çocuklarına öncelik verilecek.
UNHCR, mülteci alacak diğer
ülkelere mültecileri seçerken aile büyüklüğü, yaş, sağlık durumu, etnik ve dini
kimliklere göre herhangi bir ayrımcılık yapmamalarını öğütlemektedir.
Mülteci seçerken yapılacak
herhangi bir ayrımcılık korunma ve ihtiyaç temelinde eşitsizlik yaratıyor ve
özellikle en çok risk altında bulunan mültecilerin devlet korumasına
ulaşmalarını engelliyor.
Birleşmiş Anglikan Mülteciler
Birliği (Anglican United Refugee Alliance) mülteci sponsorluğu direktörü
Alexandra Kotyk hükümetin UNHCR ile birlikte özellikle Hristiyan azınlığı
ülkeye yerleştireceğine inandığını söyledi.
Şu ana kadar ülkeye yerleştirilen
mültecilerin inançları hakkında herhangi bir istatistik bilgisi bulunmuyor.
Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik
Bakanlığı’na (CIC) ülkeye yerleştirilen 1.300 Suriyeli mültecinin inançlarının
ne olduğu sorusu sorulduğunda CIC, mülteci seçiminde inanç faktörü
gözetilmediğini belirterek cevap vermiyor.
Kanada’ya getirilecek tüm
mültecilerin yüzde 60’ının mülteci sponsorluğunu özel gruplar üstelenecek. Kiliseler
hükümetin onay verdiği sponsorlardan sayılıyor ve Kanada’da farklı inançların
kanaat önderleri mülteci seçerken inanç odaklı değil de ihtiyaç odaklı
davranmanın önemine değiniyorlar. Fakat sonuçta mülteci sponsorları kime
sponsor olacaklarını kendileri seçiyorlar.
Özel grupların Kanada’ya sponsor
ettiği ya da etmek istediği mültecilerin sahip oldukları dini inançları
hakkında herhangi bir istatistik bilgisi bulunmuyor. Hatta Kanada’da bazı
kiliselerin Iraklı Müslüman mültecilere sponsor oldukları biliniyor.
Muhafazakar hükümet, bazılarının
aksine mülteci seçiminde ayrımcılık yapıldığı iddialarını kesin dille
yalanlıyor.
Kanada Ulusal Müslümanlar Konseyi
koordinatörü Amira Elghawaby, bir demecinde hükümetin Suriyeli mültecilere
verdiği öncelikte Müslümanlara karşı ayrımcılık yapmamasını umduklarını
belirtti. Fakat dernek mülteci politikasına bakıldığında bundan emin olamadıklarını
söylüyor.
Adil Toplum Vatandaşları (CPJ)
örgütünün göçmenlik bakanından aldığı cevaba göre ülkeye yerleştirilmesi için seçilen
1.300 mülteci 3.500 kişilik havuzdan alınmış. Karar verilen bu sayının kaçının
Müslüman kaçının Hristiyan Ezidi olduğu belli değil. Rakamlar olmayınca belli
bir gruba karşı ayrımcılık yapıldığını söylemekte zorlaşıyor.
Dini azınlık gruplarının ülkeye
kabul edildiği söyleniyor. Bu dini azınlık gruba Hristiyan azınlıkların dışında
diğer Müslüman dini azınlıklar da giriyor.
Özel sponsor grupları (kiliseler,
sivil toplum kuruluşları, çeşitli toplum merkezleri vs.) seçecekleri
mültecileri kendileri belirliyor ama başvuruların nihai onayını hükümet veriyor.
Hükümet son yıllarda bazı
alanlarda kabul edilecek başvuru sayısı için kota koymuştu. Suriyeli mülteciler
için böyle bir kota uygulaması yok ama bu uygulama dünyanın diğer bölgelerindeki
Kanada’nın yardımını bekleyen mülteciler açısından tartışma yaratmıştı.
Kanada’da mülteci seçiminde hükümetin
siyasi veya maddi çıkarlarına uygun olan toplulukları ülkeye yerleştirildiğini
düşünen insanlar da var. Müslüman Suriyeli mültecinin bürokratik işlemlerinin
uzun tutarak senelerce bekletilip Suriyeli Hristiyan mültecilerin daha hızlı
ülkeye getirildiği gibi komplo teorilerini doğrulayacak bir bilgi yok.
Sonuç olarak hangi mültecilerin
nasıl seçildiğine dair özel bilgi ve detayların eksikliği sebebiyle Kanada
hükümetinin Suriyeli Müslüman mültecilere karşı bir ayrımcılık yaptığını
söylemek neredeyse imkansız.
Fakat ortada bir gerçek var.
Kanada büyüklüğü ve nüfusuna oranla alabileceği sayının çok altında Suriyeli
mülteci almaktadır. Kesinlikle daha iyisini yapabilir ve yapmalıdır da.
Murat Kandemir, 25 Ocak 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder