Kanada göçmenlik sistemi ve programları hakkında
sayısız makale yazdım. Bu yazılarımda Kanada Göçmenlik Sistemi, İltica
Programı, Federal Göçmenlik Programları, Eyalet Aday Programları, Aile
Sponsorluğu ve Ziyaretçi Vizeleri gibi bir çok konuya değinmeye çalıştım. Tabii
göçmenlik sisteminde ve program kriterlerindeki değişiklikleri de anında blog
sayfamda değindim. Bakanlıkça yapılan tüm değişikliklerin ortak amacı “daha güvenilir ve hızlı bir göçmenlik
sisteminin tesis edilmesi” olarak lanse edildi.
Göçmenlik sistemindeki birçok sorun basında da
kendine yer buldu. Birçok göçmenlik programında –özellikle eş sponsorluğu, vatandaşlık başvuruları ve iltica
programında– sahtekarlığın önüne bir türlü geçilemedi. İltica sisteminden
yararlanarak Kanada’ya sığınan birçok suçlunun da ülkeden sırf mevzuat
sebebiyle gönderilememesi hep gündemdeydi. Kanada için akılcı bir göçmenlik
politikası oluşturulması Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nın da hep gündeminde
kaldı.
Kanada etkin göçmenlik sistemi olan bir ülke. Ülke
ekonomisi için yurt dışından her sene belli miktarda göçmeni almak zorunda.
Göçmenlik politikalarında yapılacak küçük bir değişiklik büyük bir etki
yaratacak güçte. Bir örnek vermek gerekirse önceleri göçmenlik başvurusu
yapanlardan İngilizce/Fransızca dil yeterliliği istenmiyorken 2008’den bu yana
artık IELTS/TEF gibi sınav sonuçları istenmeye başladı. Tabi bu da birçok
ülkede IELTS sınavına hazırlık sektörünü yarattı. Belki Türkiye’de belli bir
kitle Kanada’ya göç etmeyi planlıyorken bu Sri Lanka, Pakistan, Hindistan, Çin
vs gibi ülkelerde azımsanmayacak kadar çok kişinin hayali. İnsan yapımı olan
Kanada göçmenlik sisteminde de maalesef birçok açık var. Tüm çaba bu açıkların
kapatılması ve daha etkin akılcı bir göçmenlik sisteminin yaratılması için.
Ülkesinde kolluk kuvvetlerince aranan bazı suçlu
veya şüpheliler Kanada’ya gelmenin bir yolunu buluyor, gerekirse kimlik
değiştiriyor ve iltica talebinde bulunuyor. İltica talebinde bulunan kişi
ülkesinde siyasi görüşü, kültürel kimliği, dini, cinsel tercihi vs. gibi
sebepler yüzünden baskı ve şiddete maruz kaldığını öne sürerek Kanada’ya sığınma
talebinde bulunuyor. İltica iddiasında bulunur bulunmaz kendisine bir kimlik
veriliyor ve hemen okuma ve çalışma izni elde edebiliyor. Ehliyet ve sağlık
kartına da sahip olan iddiacımız iltica davasının görüleceği duruşma gününü
bekliyor. İltica davasında mülteci olarak kabul edilirse ne ala. Davası
reddedildiğinde üst mahkeme, insan hakları mahkemesi vs gibi tüm mevcut yolları
kullanarak Kanada’da olabildiğince uzun kalmaya çalışmaktadır. Eğer kendisi
bekar ise ve bir de Kanada’da evlilik yapmış ise Kanada vatandaşı çocuk sahibi
olarak “çocukların durumu” sebep
göstererek insan hakları temellerinde Kanada’da kalmanın yollarını
zorlamaktadır. Kanada dışında suç işlediği sabit olan bu kişilerin Kanada dışına
çıkarılması esnasındaki tüm harcamalar vergilerden sağlanıyor.
İltica iddiacılarının avukatlarına ödenen
ücretler, hem lokal hem de federal düzeyde her türlü mahkeme giderleri,
ilticacının sağlık giderleri, ilticacıların bulundukları eyalette aldıkları nakdi
sosyal yardımlar vs. hep devletin sağladığı kolaylıklar. Yani vergi
mükelleflerinin ödediği vergilerden sağlanan kaynaklar.
Göçmenlik Bakanı Jason Kenney göçmenlik ve iltica
sistemini çok değiştirdi. İltica sisteminin kötüye kullanımını engellemek için
önce mahkeme bekleme sürecinin kısaltılmasını sağladı daha sonra kaynak ülke
listesi oluşturdu. Bu kaynak ülke listesi mülteci gelmesi beklenen ülkelerden
oluşuyordu. Önceleri Federal Hükümet tarafından karşılanan mültecilerin sağlık
kapsamı, IFH (Interim Federal Health Coverage) iptal edildi. Artık mülteciler
sağlık kapsamları için yaşadıkları eyaletin insafına bırakıldı.
Bakan hızını almadan Kanada Vatandaşlığında
yapılan sahtekarlıklara da el attı. Daimi ikamet kartı (permanent resident
card) sahibi olan ve sadece 3 yıl Kanada’da ikamet edildiğinde başvurulabilen
Kanada vatandaşlığında yaşanan sahtekarlığa da bir son vermeye çalıştı. Birçok
kişinin Kanada’da bulunması gereken mecburi ikamet süresi dolmadan sahte
belgelerle Kanada vatandaşlığına geçtiği tespit edildi. 3.100 kişi olarak
belirlenen bu kişilerin vatandaşlıklarının ellerinden alınması için yasal işlem
başlatıldı. Tabi bu süreçte onlara yardım eden sahtekar göçmenlik avukatları ve
danışmanlar hakkında da yasal işlem başlatılmasına sebep oldu.
Göçmenlik sistemindeki aksaklıkları gidermek için
yapılan diğer çalışmalardan bazıları da Kanada’ya belli bir miktar yatırımı
göze almış ve gerekli alt yapıyı hazırlamış olanlara özel olarak tasarlanan
girişimci kategorisi. Bu kategoride 2.750 vizenin verilebileceği ve yabancı
girişimcilerin Kanada’da kurmayı planladıkları işlerde hem ekonomik olarak eyalete
katkı sağlayacağı hem de yeni istihdam alanı açacakları kesin. Mantıklı bir
çalışma gibi görünüyor ve henüz uygulamada yok.
Yurtdışından Kanada’yı hiç görmemiş hayat ve dil
tecrübesi olmayanların yerine Kanada’da uluslararası öğrenci olarak okuyan ve
okudukları süre içerisinde hem hayat hem de iş tecrübesi elde etmiş yabancı
öğrencilerin ülkede daimi ikamet sahibi olarak kalmalarına imkan veren Kanada Tecrübe
Sınıfı, CEC (Canada Experience Class) 2008’den beri uygulamada ve program gün
geçtikçe başarısını daha da kanıtlıyor. Kanada Göçmenlik Bakanlığı (CIC) ülkede
okumuş olan uluslararası öğrencilere bu fırsatı vererek hem istediği kalifiye
elemanı kazanmış oldu hem de onların bir an önce Kanada’ya adapte olmalarına
olanak vermiş oldu.
Mükemmel bir göçmenlik politikası ve bunun
sonucunda oluşturulmuş göçmenlik programları kolay oluşturulamıyor. Deneme
yanılma yöntemiyle ve yılların tecrübesiyle birçok program evrensel ekonomik
göstergelere ve çağın getirdiği yeniliklere göre şekillendiriliyor. Yukarıda
bahsi geçen tüm sistemdeki sorunlar ve değişiklikler hep bu şekilde
güncellenmiş.
Kanada göçmenlik sistemi örneklerinin içerisinde (Avustralya,
Birleşik Krallık ve ABD göçmenlik programları) belki de en liberal olanıdır.
Göçmenlik programları Muhafazakar (Conservative Party) federal hükümetin
yönetiminde tabiri caizse “sıkılaştırılmaya”
çalışılmaktadır. Sadece yıllık doğum oranı ve her sene emekli olacak Kanadalı
sayısını düşünmek bile Kanada’nın göçmenlik sistemine ne kadar ihtiyacı olduğu
ve bu “sıkılaştırma” politikasının talihsiz
olduğunu göstermeye yeter.
Programlar tasarlanırken Kanada’nın içinde
bulunduğu ekonomik ve sosyal durum da iyice değerlendirilmeli. Örneğin ihtiyacı
hissedilen bir meslek erbabını Kanada’ya getirmenin yollarının federal ya da
eyalet göçmenlik programları ile aranmasından öte önce Kanada içindeki iş
gücüne öncelik verilmeli. Birçok sivil toplum kuruluşu ve düşünce kuruluşları Kanada
içindeki işverenlerin eğitilmesi, eyaletler arası işçi transferi olanağı
yaratılması, yerli (aboriginal) halkın iş gücüne katılması, kadınların ve düşük
eğitimli işçilerin tekrar eğitimden geçirilerek değerlendirilmesi hatta yaşlı olanların
da meslek becerilerinin Kanada’lı işverenlerin istediği şekle getirilmesi gibi
tavsiyelerde bulunuyorlar. Yurtdışından hesapsızca getirilen yabancı işçiler
Kanada’nın kalifiye işgücü ihtiyacına ancak kısa vadede çözüm olabilir.
Göçmenlik politikası uzun vadede planlanmalıdır.
Sonuç olarak Kanada göçmenlik programları çözüm
odaklı olmalı ve tüm göçmenlik programlarında en iyiyi seçecek “program kriterleri” doğru seçilmelidir.
Bir göçmenlik programı yanlış anlamaya fırsat vermeyecek şekilde tasarlanmalı
ve hedef kitle açıkça belirlenmiş olmalıdır. Ülkenin kendi vatandaşları ve
göçmenlerinin sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınmalı ve yeni gelen
göçmenler için her türlü sosyal programlar mutlaka uygulanmalı. Dosya
yığılmasının önüne geçilmesi içinde programda vaat edilen başvuru işlem
süresine sadık kalınması için Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı
gerekirse tüm kaynaklarını kullanmalı. Başvuran insanların uzun süre
bekletilmesi ile hem zamanlarının hem de umutlarının örselenmesine izin
verilmemeli.
Etkin ve güvenilir bir göçmenlik politikası bir
gecede tasarlanamıyor.
Murat Kandemir, (Member of ICCRC) 08.02.2012,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder