8 Ekim 2012 Pazartesi

Kanada İçin Akılcı Göçmenlik Politikası


Kanada göçmenlik sistemi ve programları hakkında sayısız makale yazdım. Bu yazılarımda Kanada Göçmenlik Sistemi, İltica Programı, Federal Göçmenlik Programları, Eyalet Aday Programları, Aile Sponsorluğu ve Ziyaretçi Vizeleri gibi bir çok konuya değinmeye çalıştım. Tabii göçmenlik sisteminde ve program kriterlerindeki değişiklikleri de anında blog sayfamda değindim. Bakanlıkça yapılan tüm değişikliklerin ortak amacı “daha güvenilir ve hızlı bir göçmenlik sisteminin tesis edilmesi” olarak lanse edildi.

Göçmenlik sistemindeki birçok sorun basında da kendine yer buldu. Birçok göçmenlik programında –özellikle eş sponsorluğu, vatandaşlık başvuruları ve iltica programında– sahtekarlığın önüne bir türlü geçilemedi. İltica sisteminden yararlanarak Kanada’ya sığınan birçok suçlunun da ülkeden sırf mevzuat sebebiyle gönderilememesi hep gündemdeydi. Kanada için akılcı bir göçmenlik politikası oluşturulması Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nın da hep gündeminde kaldı.

Kanada etkin göçmenlik sistemi olan bir ülke. Ülke ekonomisi için yurt dışından her sene belli miktarda göçmeni almak zorunda. Göçmenlik politikalarında yapılacak küçük bir değişiklik büyük bir etki yaratacak güçte. Bir örnek vermek gerekirse önceleri göçmenlik başvurusu yapanlardan İngilizce/Fransızca dil yeterliliği istenmiyorken 2008’den bu yana artık IELTS/TEF gibi sınav sonuçları istenmeye başladı. Tabi bu da birçok ülkede IELTS sınavına hazırlık sektörünü yarattı. Belki Türkiye’de belli bir kitle Kanada’ya göç etmeyi planlıyorken bu Sri Lanka, Pakistan, Hindistan, Çin vs gibi ülkelerde azımsanmayacak kadar çok kişinin hayali. İnsan yapımı olan Kanada göçmenlik sisteminde de maalesef birçok açık var. Tüm çaba bu açıkların kapatılması ve daha etkin akılcı bir göçmenlik sisteminin yaratılması için.  

Ülkesinde kolluk kuvvetlerince aranan bazı suçlu veya şüpheliler Kanada’ya gelmenin bir yolunu buluyor, gerekirse kimlik değiştiriyor ve iltica talebinde bulunuyor. İltica talebinde bulunan kişi ülkesinde siyasi görüşü, kültürel kimliği, dini, cinsel tercihi vs. gibi sebepler yüzünden baskı ve şiddete maruz kaldığını öne sürerek Kanada’ya sığınma talebinde bulunuyor. İltica iddiasında bulunur bulunmaz kendisine bir kimlik veriliyor ve hemen okuma ve çalışma izni elde edebiliyor. Ehliyet ve sağlık kartına da sahip olan iddiacımız iltica davasının görüleceği duruşma gününü bekliyor. İltica davasında mülteci olarak kabul edilirse ne ala. Davası reddedildiğinde üst mahkeme, insan hakları mahkemesi vs gibi tüm mevcut yolları kullanarak Kanada’da olabildiğince uzun kalmaya çalışmaktadır. Eğer kendisi bekar ise ve bir de Kanada’da evlilik yapmış ise Kanada vatandaşı çocuk sahibi olarak “çocukların durumu” sebep göstererek insan hakları temellerinde Kanada’da kalmanın yollarını zorlamaktadır. Kanada dışında suç işlediği sabit olan bu kişilerin Kanada dışına çıkarılması esnasındaki tüm harcamalar vergilerden sağlanıyor.

İltica iddiacılarının avukatlarına ödenen ücretler, hem lokal hem de federal düzeyde her türlü mahkeme giderleri, ilticacının sağlık giderleri, ilticacıların bulundukları eyalette aldıkları nakdi sosyal yardımlar vs. hep devletin sağladığı kolaylıklar. Yani vergi mükelleflerinin ödediği vergilerden sağlanan kaynaklar.

Göçmenlik Bakanı Jason Kenney göçmenlik ve iltica sistemini çok değiştirdi. İltica sisteminin kötüye kullanımını engellemek için önce mahkeme bekleme sürecinin kısaltılmasını sağladı daha sonra kaynak ülke listesi oluşturdu. Bu kaynak ülke listesi mülteci gelmesi beklenen ülkelerden oluşuyordu. Önceleri Federal Hükümet tarafından karşılanan mültecilerin sağlık kapsamı, IFH (Interim Federal Health Coverage) iptal edildi. Artık mülteciler sağlık kapsamları için yaşadıkları eyaletin insafına bırakıldı.

Bakan hızını almadan Kanada Vatandaşlığında yapılan sahtekarlıklara da el attı. Daimi ikamet kartı (permanent resident card) sahibi olan ve sadece 3 yıl Kanada’da ikamet edildiğinde başvurulabilen Kanada vatandaşlığında yaşanan sahtekarlığa da bir son vermeye çalıştı. Birçok kişinin Kanada’da bulunması gereken mecburi ikamet süresi dolmadan sahte belgelerle Kanada vatandaşlığına geçtiği tespit edildi. 3.100 kişi olarak belirlenen bu kişilerin vatandaşlıklarının ellerinden alınması için yasal işlem başlatıldı. Tabi bu süreçte onlara yardım eden sahtekar göçmenlik avukatları ve danışmanlar hakkında da yasal işlem başlatılmasına sebep oldu.     

Göçmenlik sistemindeki aksaklıkları gidermek için yapılan diğer çalışmalardan bazıları da Kanada’ya belli bir miktar yatırımı göze almış ve gerekli alt yapıyı hazırlamış olanlara özel olarak tasarlanan girişimci kategorisi. Bu kategoride 2.750 vizenin verilebileceği ve yabancı girişimcilerin Kanada’da kurmayı planladıkları işlerde hem ekonomik olarak eyalete katkı sağlayacağı hem de yeni istihdam alanı açacakları kesin. Mantıklı bir çalışma gibi görünüyor ve henüz uygulamada yok.  

Yurtdışından Kanada’yı hiç görmemiş hayat ve dil tecrübesi olmayanların yerine Kanada’da uluslararası öğrenci olarak okuyan ve okudukları süre içerisinde hem hayat hem de iş tecrübesi elde etmiş yabancı öğrencilerin ülkede daimi ikamet sahibi olarak kalmalarına imkan veren Kanada Tecrübe Sınıfı, CEC (Canada Experience Class) 2008’den beri uygulamada ve program gün geçtikçe başarısını daha da kanıtlıyor. Kanada Göçmenlik Bakanlığı (CIC) ülkede okumuş olan uluslararası öğrencilere bu fırsatı vererek hem istediği kalifiye elemanı kazanmış oldu hem de onların bir an önce Kanada’ya adapte olmalarına olanak vermiş oldu.

Mükemmel bir göçmenlik politikası ve bunun sonucunda oluşturulmuş göçmenlik programları kolay oluşturulamıyor. Deneme yanılma yöntemiyle ve yılların tecrübesiyle birçok program evrensel ekonomik göstergelere ve çağın getirdiği yeniliklere göre şekillendiriliyor. Yukarıda bahsi geçen tüm sistemdeki sorunlar ve değişiklikler hep bu şekilde güncellenmiş.

Kanada göçmenlik sistemi örneklerinin içerisinde (Avustralya, Birleşik Krallık ve ABD göçmenlik programları) belki de en liberal olanıdır. Göçmenlik programları Muhafazakar (Conservative Party) federal hükümetin yönetiminde tabiri caizse “sıkılaştırılmaya” çalışılmaktadır. Sadece yıllık doğum oranı ve her sene emekli olacak Kanadalı sayısını düşünmek bile Kanada’nın göçmenlik sistemine ne kadar ihtiyacı olduğu ve bu “sıkılaştırma” politikasının talihsiz olduğunu göstermeye yeter.

Programlar tasarlanırken Kanada’nın içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durum da iyice değerlendirilmeli. Örneğin ihtiyacı hissedilen bir meslek erbabını Kanada’ya getirmenin yollarının federal ya da eyalet göçmenlik programları ile aranmasından öte önce Kanada içindeki iş gücüne öncelik verilmeli. Birçok sivil toplum kuruluşu ve düşünce kuruluşları Kanada içindeki işverenlerin eğitilmesi, eyaletler arası işçi transferi olanağı yaratılması, yerli (aboriginal) halkın iş gücüne katılması, kadınların ve düşük eğitimli işçilerin tekrar eğitimden geçirilerek değerlendirilmesi hatta yaşlı olanların da meslek becerilerinin Kanada’lı işverenlerin istediği şekle getirilmesi gibi tavsiyelerde bulunuyorlar. Yurtdışından hesapsızca getirilen yabancı işçiler Kanada’nın kalifiye işgücü ihtiyacına ancak kısa vadede çözüm olabilir. Göçmenlik politikası uzun vadede planlanmalıdır.

Sonuç olarak Kanada göçmenlik programları çözüm odaklı olmalı ve tüm göçmenlik programlarında en iyiyi seçecek “program kriterleri” doğru seçilmelidir. Bir göçmenlik programı yanlış anlamaya fırsat vermeyecek şekilde tasarlanmalı ve hedef kitle açıkça belirlenmiş olmalıdır. Ülkenin kendi vatandaşları ve göçmenlerinin sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınmalı ve yeni gelen göçmenler için her türlü sosyal programlar mutlaka uygulanmalı. Dosya yığılmasının önüne geçilmesi içinde programda vaat edilen başvuru işlem süresine sadık kalınması için Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı gerekirse tüm kaynaklarını kullanmalı. Başvuran insanların uzun süre bekletilmesi ile hem zamanlarının hem de umutlarının örselenmesine izin verilmemeli.

Etkin ve güvenilir bir göçmenlik politikası bir gecede tasarlanamıyor.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC) 08.02.2012,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder