Kanada iş çevreleri ülkede
yaşayan göçmenlerin hünerlerinden etkin olarak faydalanamazsa küresel ekonomik ilerleme
yarışında geri kalacak.
Nüfusu artan ve dünyanın
en çok kültürlü toplumu olmaya aday Kanada yurtdışı ticaret ve ihraç faaliyetlerinde
aynı çeşitliliği gösteremiyor. Koskoca ülkenin en büyük ticaret partneri hala sadece
Amerika Birleşik Devletleri.
Kanada’ya Asya ve Latin
Amerika ülkelerinden gelen göçmen sayısı her geçen gün daha da artmakta fakat
sadece Çin ve Hindistan Kanada’nın dış ticaretinin arttığı ülkelerden.
Dış ticaret yelpazesinin
farklı ülkelerde oluşturulamamasının sebeplerinden birisi de ülkeye gelen
göçmenlerin ekonomiye entegre edilememesi. Çok kültürlülük Kanada’nın en güçlü
yanlarından birisi fakat bu etnik çeşitliliği ekonomiye kazandıramaması büyük
talihsizlik.
Küresel ekonomik
ilerleme için diaspora bağlantılarını kullanmak büyük önem arz ediyor. Bu
konuda yapılan bir çalışma yapıldı. Toronto Üniversitesi’nden Matthew Mendelson
ve Serene Tan tarafından Diaspora Nation
adıyla yayınlanan bu çalışma Kanada iş çevrelerinin önümüzdeki yıllarda
özellikle Brezilya, Çin, Hindistan ve Filipinler gibi gelişen ekonomilerle
entegrasyonu sağlamak zorunda kalacağına dikkat çekiyor. Rapora göre Kanada kendi
bünyesindeki yetenekli ve mesleki tecrübe sahibi uzman göçmenleri kullanamazsa
küresel ekonomik yarışında çok geri kalacak.
Göçmenliğin yapısı da
değişiyor. Eskiden göçmenler yeni bir ülkeye yerleşirler ve anavatanlarıyla
yılda bir defa ziyaret etme şeklinde ilişki kurarlardı. Şimdi dünyanın
küçüldüğü ve insanların farklı ulusal kimliklerle dünyayı dolaştığı ve birden
çok ülkeyle bağlantı kurabildiği bir zamanda yaşıyoruz.
Kanadalılar dünyadaki
nitelikli ve mesleki beceri sahibi insanların yaşamayı seçtiği ülke olmaktan
gurur duymayı bırakıp küresel pazarda ülkeyi daha ileri taşıyacak kendi göçmen
kaynağını kullanma yolunu bulmalı. Göçmenlerin bulmak istediği ekonomik
fırsatları ülke olarak sağlamak mecburiyetinde çünkü dünyada göçmen isteyen diğer
ülkelerde yeni göçmenler için cazip fırsatlar sunuyor.
Diaspora çeşitliliği
kültürel bilgi ve Kanada’nın sınırları ötesindeki toplumlar ve ekonomilerle bağlantıları
ile birlikte sosyal ve ekonomik güç olarak karşımıza çıkıyor. Kanadalılar etnik
çeşitliliği sayesinde dünyanın tüm köşelerine derinden bağlı.
Diaspora kültürler
bağlantı sağlar. Bilgiyi kolayca sirküle edebilirler. Daha önce hiç olmayan
kültürel bilgi birikimi sağlarlar ve güven ile derin sosyal sermayenin
oluşmasını sağlarlar.
Bilgileri sayesinde
işlem maliyetleri düşebilir ve yeni pazarlara girmek ve yeni ortaklıklar
oluşturmak için harcanacak zamanda tasarrufa sağlayabilirler. İnsanları,
fikirleri ve karşılıklı anlayışı birbirine bağlarlar.
Kanadalılar bu
faydaların aslında farkında. Toronto’da düzenlenen Uluslararası Hindistan Film
Başarı Ödülleri veya Afrika Moda Haftası etkinlikleri Kanada diasporasının
kültürel ve ekonomik fırsatları sağladığının bir işareti.
Kültürel zenginlik,
uluslararası tecrübe ve göçmenlerin küresel bağlantılarının değerini yeterince
takdir edemeyen Kanada hem kendi göçmenlerini hem de tüm Kanada’yı hayal
kırıklığına uğratıyor.
Özel sektör etno kültürel
ticaret odalarıyla, profesyonel göçmen sivil toplum kuruluşlarıyla ve göçmen
kaynak gruplarıyla, yüksek öğretim öğrenci birlikleriyle ilişkisini
geliştirebilir. Tüm bu bağlantılar gelişmekte olan pazarları daha iyi
değerlendirebilme şansı verebilir. Başarılı firmalar zaten bunu yapıyor.
Özel sektörün değil de
devletin de sorumluluğu bulunuyor bu konuda. Yıllar öncesinde tasarlanan ve
hala kullanımda olan güncellenmemiş kurallar ve yasaların potansiyele ulaşmaya
engel olmasına izin vermemeliyiz.
Kanada için öğrenci ve
iş vizeleri zor veriliyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler yeni pazarlara
açılmak lüksüne sahip olamayabiliyor. Kanada’ya gelen göçmenlerin uymak zorunda
olduğu ve gerçekçi olmayan ikamet zorunluluğu kuralı bu göçmenlerin iş
seyahatleri yapmasına engel oluyor. Küresel iş fırsatlarını Kanada’nın lehine
çevirebilmek için aşılması gereken çok engel var.
Liste uzun. Kanada kendi
bünyesindeki diaspora bağlantılarını geliştirmeyi öncelikli politika olarak
belirlerse tüm bu kural ve düzenlemelerin kasıtsız negatif sonuçları daha iyi
görülecektir.
Murat Kandemir, (Member
of ICCRC), 12 Ekim 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder