5 Kasım 2013 Salı

Kanada’nın Çokkültürlülük Politikası

Kanada çokkültürlülüğü resmi bir politika olarak benimseye tek ülke. 70’lerde tanıtılan ve 1988 yılında Çok kültürlülük Kanunu ile federal bir kanun haline getirilen bu politika ile “Kanada’nın çokkültürlü yapısını zenginleştirmek ve tarihini korumak ve Kanada’nın ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi hayatında tüm vatandaşların tam eşit olmasına çalışmaktır.” 

Kanada’nın çokkültürlülüğe bu kadar önem vermesinin altında yatan sebebin tek kültürlülük ve çift dillilik sorunları ile uğraşması gösterilir.

Kanada değişik kültürel öğelere sahip olması ve bu yapısını zenginleştirme çabası ile bir mozağiye benzetilebilir. Yani sadece İngilizce ve Fransızca konuşan iki grubun değil de yerlilerin, etnik, ırk ve diğer farklı din mensuplarının oluşturduğu göçmen topluluklarla birlikte mozaik bir Kanada.

İstatistikler Kanada’nın çok kültürlü yapısına şahitlik ediyor. Şu anda Kanada’da yaşayan 6.8 milyon göçmen Kanada dışında doğmuş ve bunların beşte biri etnik grup üyesi. 2012 yılında Kanada 257.000 göçmeni ülkeye kabul etmiş.

Kanada’da çokkültürlülük politikasının başarılı olup olmadığı konusunda hala tartışma var. Bu politikaya karşı çıkanların ortak fikri çok kültürlülüğün bir ülke içinde izole olmuş toplumları yarattığı görüşünde. Destekleyenler ise farklı dinamik etnik grupların Kanada’ya katkı yaptığı inancında. Bazıları da Kanada’nın belirlediği hedeflerine ulaşamamasının sebebinin çok kültürlülüğün hala federal düzeyde sahiplenen bir politika olduğu ve şehir ve kasabalar seviyesinde yapılması gerekenin çok olduğu görüşünde.

Kanada Çalışmaları Derneği’nin (ACS) düzenlediği bir anket ilginç bilgiler verdi. 40. yılına giren Kanada çokkültürlülük politikası ankete katılanların çoğunluğu tarafından destekleniyor. Katılımcıların yüzde 45’i Kanada’ya gelen göçmenlerin kendi gelenek ve göreneklerini unutmaları ve yaşayan ana kültüre ayak uydurmaları gerektiğini düşünüyor.

Vancouver Adası Çok kültürlü Toplum Derneği (CVIMS) 84 farklı ülkeden gelen ve toplamda 65 farklı dili konuşan 980 yeni göçmene entegrasyon konusunda yardımcı olmuş. CVIMS’nin entegrasyon, yerleşim, dil kursları (ESL), istihdam hizmetleri ve çocuk programları gibi çeşitli programları yürütüyor.

CVIMS gibi büyük sivil toplum kuruluşları kendi bölgelerinde göçmenlere özel programlar yürütüyorlar. Özellikle ülkeye yeni gelen göçmenler için dil programlarından çocuk bakım hizmetlerine kadar birçok alanda destek vermeye devam ediyorlar.

Kanada’da her etnik grubun bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söylemek mümkün. Kanada devleti ve diğer bazı kurum ve kuruluşların finanse ettiği bu kurumlar aracılığıyla Kanada’da çok kültürlülük politikası yaşanıyor ve yaşatılıyor.

Kültürel çeşitliliğin bir göstergesi olan dernekler ülkede ırkçılıkla ve ayrımcılıkla mücadelede önemli misyon yükleniyorlar. Tüm etnik ve kültürel gruplar kendi kültür yapısıyla aslında büyük Kanada toplumuna da katkıda bulunmuş oluyorlar. 

Kişiler kendi öz kültürünü unutmadan Kanada’da yaşayabilir ve ülkenin tüm yasalarına saygı göstererek Kanada’ya tam entegre olabilir. Bugün kim tam anlamıyla Kanadalı ki? Sonuçta hepimiz dışarıdan gelmedik mi?


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 5 Kasım 2013  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder