Kanada’da siyasi sığınma talebi sonrası ilk
mahkemelerini kaybeden mültecilerin yasal prosedürleri bitmeden sosyal
yardımlarının (welfare ödemesi) kesilmesi tartışma yarattı.
Başkent Ottawa iltica davasını kaybeden
mültecilerin hukuki durumunu eyalet yetkililerine bildiriyor ve bu da hukuki
yollarını henüz açık olan sığınmacıların aldıkları sosyal yardımların
kesilmesine sebep oluyor.
Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve bazı sağlık
klinikleri özellikle son zamanlarda ilk mahkemesini kaybeden fakat yasal
yolları henüz bitirmemiş siyasi sığınmacı adaylarının Kanada Sınır Güvenliği
Ofisi, CBSA’nın kendileri için ‘sınırdışı etme belgesi’ düzenlemesiyle nakdi
sosyal yardımlarının kesildiğini belirtti.
Ontario Toplum ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
kayıtlarına göre eyalette Nisan 2004 ve Mart 2013 arasında 1.390 kişinin sosyal
yardım ödeneği “başarısız siyasi sığınma iltica talebi” sebebiyle kesildi.
Sadece bu yılın ilk sekiz ayında devlet yardımını kaybeden kişi sayısı 502.
Devletin bu agresif hareketini eleştirenler devlet
yardımları kesilenlerin aldıkları ret kararını yetkili mahkemede temyiz
başvurusunda bulunduğu ya da insan hakları temellerinde yeni başvuru yaparak
yasal yollardan haklarını aradıklarını belirtilerek ülkede hala resmi olarak
bulunan bu kişilerin aldıkları sosyal yardımların kesilmemesi gerektiğini
belirtiyorlar.
Anlaşılan o ki federal hükümet siyasi
sığınmacıların devlet yardımlarını keserek bu kişilerin maddi güçlerini yok
etmek ve ülkeden çıkmalarını kolaylaştırmak amacı taşıyor. Bunun başka
açıklaması yok.
Birisinin welfare yardımı alıp almadığı CBSA’nın hukuki
alanı veya sorumluluğunda bulunmuyor aslında. Federal hükümet daha önce aldığı
radikal bir kararla siyasi sığınmacı adaylarının sağlık harcamalarını
karşılamayacağı kararı almış ve tüm ilticacıların sağlık giderlerinin ödendiği
olan IFH sağlık kapsamını yürürlükten kaldırmıştı.
Sağlık sigortası olmayan mültecilerin devlet
yardımını kesmek onları ülkeden çıkmak zorunda bırakmak değil de nedir?
Ontario Toplum ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı devlet
yardımını kesme taraftarı. Bakanlık Kanada’da siyasi sığınma hakkı talep etmiş
birisinin yasal statüsünü belirlemek federal hükümetin sorumluluğunda olduğunun
bilincinde olarak siyasi sığınma başvurusu reddedilen ve adına federal hükümet tarafından
sınır dışı emri (removal order) çıkarılan kişilerin ülkeyi terk etmesi gerektiğine
inanıyor ve sosyal yardımlarını derhal keserek oyunu kanunlara göre oynuyor.
Halbuki mahkemesini kaybeden kişinin Kanada’da
mülteci olarak tanımlanması yolunda hukuki diğer yolları var. Örneğin sınır
dışı öncesi risk ölçümü (PRRA) başvurusu yapıldığında bir kişi teknik olarak
sınır dışı edilemiyor.
Devletin maddi yardımlarının kesilmesi zaten zor
durumda olan siyasi sığınmacıların hayatlarını daha da zora sokuyor. Maddi
olanaksızlıkları gıda bankasından yiyerek ve mülteci barınma evlerinde çok zor
koşullarda hayatlarını sürdürmek zorunda. Bu durum özellikle çocuklu anneleri
vuruyor. Çocuklarına bakmak zorunda olan ve bu yüzden çalışamayan anneler
devlet yardımının da kesilmesiyle çok zor günler geçiriyor.
Geçen sene sosyal yardım ödeneğinin Ontario
eyaletine maliyeti 232 milyon doları geçti. Bu paranın 190,5 milyon doları
Ontario eyaleti sosyal yardım parası ve 42,1 milyon doları da sakatlık (ODSP)
ödemesi olarak gerçekleşti.
Murat Kandemir, Member of ICCRC, 29 Kasım 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder