17 Ocak 2014 Cuma

Kanada’nın Gerçekten Yaşlanan Nüfus Sorunu Var mı?

Kanada nüfusunun artan yaşlanma oranı yüzünden yaşlı çalışanların genç göçmenlere yerlerini bırakması gerektiği söylenir hep.

Hatta bu teori Kanada’da ana akım medya da yazan belli başlı yazarlar tarafından da dile getirilir. Gelişmiş ülkelerde nüfusun yaşlanması en büyük sorun olarak gösterilir. Aslında sorun nüfusun yaşlanması değil de doğum oranlarının düşmesi olarak bilinmeli. Gelişmiş ülkelerde insanlar daha uzun ve sağlıklı yaşıyorlar ve hayat zor olduğu için hem çocuk sahibi olma yaşını öteliyorlar hem de eskisine göre daha az çocuk sahibi oluyorlar.

Bu yaşlanma trendi sadece Kanada değil aynı zamanda Almanya, İskandinavya ve Japonya gibi ülke ve bölgelerde de görülüyor. Fakat bu ülkelerin yaşlanan nüfus sorununa yaklaşımları çok farklı. Kanada bu soruna karşı dünyada Avustralya’dan sonra rekor sayıda göçmen alarak cevap verirken diğer ülkeler göçmenlik sayılarını kısıtlayarak alternatif yaklaşımlar sergiliyorlar.

Liberal Kanadalılar yurtdışından göçmen gelmesine sıcak bakıyor ve göçmen istemeyenleri ırkçılık yapmakla suçlarken bazı Kanadalılar da makul düzeyde göçmen gelmesinin son derece önemli olduğunun altını çiziyor. Vatandaşların göçmenliğe bakışı siyasi fikirlerinin ışığında şekilleniyor. Sola doğru gidildikçe daha az karşı çıkılan ülkeye yabancı göçmen alınması fikri sağa doğru gidildikçe hem karşı çıkılan, alınacaksa da kısıtlı sayıda bazı ülkelerden kabul edilmesi gerektiği fikrinde birleşiyor.

Göçmenlik konusu tabu bir konu olmaktan kurtulamadı.

Politika ve kanun yapıcıları göçmenlik konusuna ulusalcılık, ırkçılık ve fakirlik ekseninde değerlendirdi. Geçmişte yapılan yanlış göçmenlik uygulamaları gelecekteki fikirleri biçimledi. Aslında ülkede rasyonel göçmenlik politikası oluşturulabilmesi geçmişteki yanlış uygulamaların etkisinden ve ulusalcılık, ırkçılık ve fakirlik gibi sosyal durumları göz ardı ederek mümkün olabilir.

Göçmenlik nüfus artışını sağlayarak ülkedeki iş gücünün devam edebilmesi ve bu sayede genç işçilerin boşalan pozisyonlarda yerini almasını sağlayacaktır belki ama bazı uzmanlara göre bu durum geçici bir ekonomik çözüm olacak ve ortalama ömrün uzaması sebebiyle uzun dönemde sorun teşkil edecek.

Becerikli iş görenlerin ülkeye göç etmesi ülkeye emeklilik gibi iktisadi manada yeni sorumluluklar yükleyecek.     

Her sene ülkeye alınan göçmen sayısının o kadar da ciddi rakamlar olmadığını bir kenara bırakırsak göçmenlik uzmanları inanılanın aksine Kanada’ya gelen yeni göçmenlerin yaşlanan nüfusa bir etkisini olmadığı görüşünde.

İnsanların geçmişe göre daha uzun ve aktif olarak yaşaması yüzünden birçok ülke emeklilik süresini uzatmayı seçiyor. AB ve Türkiye’de emeklilik süresi uzatıldı. Uzmanlar emeklilik süresinin uzatılması uygulamasının yaşlanan nüfus sorununa karşı alınan en iyi önlemlerden birisi olarak görüyorlar.

Dillendirilen diğer seçenekler de yaşlıların kullanacağı yapılar inşa etmek ve emekliye ayrılan insanların değerlendirileceği farklı iş alanları yaratmak.

Yaşlanan insanların daha çok sağlık harcamasına sebep olacağı ve bunun da ülkenin sağlık harcamalarında önemli bir yer tutacağı söylenir hep. Hatta Kanada sırf bu yüzden anne-baba ve aile büyükleri sponsorluk programını 2011’den beri kapalı tutuyor ve daha önce yapılan sponsorluk programını daha çok yavaştan (4-6 yıl süren) alıyordu. Uzmanlar bu görüşe de karşı çıkıyorlar.

Bazı uzmanlara göre artan sağlık masraflarının yaşlanan nüfusla direk iliştirilmesi çok insafsızca. Doktor ve ilaç fiyatlarındaki ve masraflarındaki artış aslında tıp alanındaki teknolojik ilerleme yüzünden.  

Asıl soruya tekrar dönelim. Kanada nüfusun yaşlanması sorununu gerçekten yaşıyor mu? Şu an nüfusun yüzde 14’ü 65 ve üzeri yaşta. Bu oran gerçekte Japonya, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve diğer gelişmiş ülkelerdeki orandan daha düşük.

Diğer bazı ülkelerin bu soruna nasıl eğildiklerine bakalım.

Yeni göçmen istemeyen ülkelerin başında gelen Japonya dünyanın en zengin ve zengin ve fakirin arasındaki uçurumun az olduğu ülke olarak belirtiliyor.

2030 yılında Japon nüfusun yüzde 33’ü 65 ve üstü yaşında olacak. Japonya’nın bu konudaki çözümü yaşlıların daha fazla çalışmasını sağlamak, satış vergilerini arttırmak ve “ikinci baharını” yaşayan yaşlı nüfusun iş sahibi olacağı toplumlar yaratmak.

İskandinav ülkelerinden birisi olan Norveç’te politikacılar etik bir karar vererek göçmenliği kısıtlamayı ve fakir ülkelere Kanada’dan daha fazla yardım yapmayı kararlaştırdılar.

Norveç düşük doğum oranlarının ve nitelikli işçilerin yaşlılar için fayda sağladığının farkına varmış durumda. İskandinav ülkeleri düşük doğum oranlarını arttırmak için halkına ücretsiz sağlık ve eğitim hizmetleri veriyor.

İskandinavyalı bir ekonomi profesörünün de dediği gibi göçmenlik sosyal refah devlet sistemine açık bir tehdittir.

Yaşlanan nüfus sorunu Almanya’da da hissediliyor. Kanada ile karşılaştırıldığında Almanya fazla göçmen alma eğiliminde değil. Kanada firmaları ihtiyacını hissettiği mesleki beceri sahibi işçileri daha fakir ülkelerden temin ederken Almanya firmalardan ülkesindeki gençleri eğiterek işçi ihtiyaçlarını karşılamalarını istiyor.

Ülkelerin yaşlanan nüfus oranlarının artması sorununa karşı politikalar geliştirirken yurt dışından göçmen kabul etmesi uygulamasına bakıldığında aslında şu soru akla geliyor. Göçmenlik uygulaması bir ülke için iyi mi yoksa kötü mü?

Ya da diğer bir soru. Bir ülkeye sayı olarak ne kadar göçmen alınması o ülke için en iyisidir?


Murat Kandemir, 17 Ocak 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder