7 Kasım 2014 Cuma

ABD’den Kanada'ya Kaçak Geçen Mülteciler Hayatlarını Tehlikeye Atıyorlar

Kaçak göçmenlerin bir ülkeye girerken hayatlarını tehlikeye atması dendiğinde aklımıza daha çok Meksika-ABD sınırı gelir. Oysa Kanada-ABD sınırı yasa dışı geçişlerin en çok yaşandığı yerlerden birisi olarak göze çarpıyor.

Resmi görevliler ve mülteci çalışmaları yapan bazı uzmanlara göre sınır boyunda geçiş yapmak isteyen kaçak göçmenler tehlikeli bir maceranın içine atılıyorlar. Trenden atlamak, nehri yüzerek geçmek ve özellikle kışın ormanın içinden yürüyerek geçmek zorunda kalan mülteci adayları hayatlarını tehlikeye atıyor ve hatta ciddi şekilde yaralanıyorlar. 

Kışın karın ortasında geçmeye çalışan kaçak göçmenler her iki taraf sınır görevlilerinin dikkatini çekiyor bazıları hastaneye kaldırılıyor. Uzun süre aşırı soğuğa maruz kalıp elini ve kolunu kaybedenler bile var.

Sınır boyunca mültecilere hizmet veren sosyal kuruluşlar hayatlarını riske atarak Fort Erie ve Ontario şehirlerini Buffalo ve New York’tan ayıran nehir ve demiryolu köprüsünü geçmeye çalışan belgesiz göçmenlere acil yardım hizmetleri sunuyorlar.   

ABD tarafından Kanada’ya demiryolu köprüsünü kullanarak geçmeye çalışan ve kendisine tren çarpmasıyla yaralanan ve sonunda iki ayağını da kaybeden mülteci bile var.

İnsanlar çaresiz olduğunda ülkeye giriş yapabilmenin bir yolunu mutlaka buluyor.

El Salvador, Meksika, Kolombiya gibi Güney Amerika ülkelerinin yanında çeşitli Ortadoğu ve Doğu Avrupa ülkelerinden ABD’ye gelen kaçak göçmenler bir yolunu bulup Kanada’ya giriş yapıyorlar. Giriş yaptıktan sonra da ülkede resmiyet kazanabilmek için siyasi sığınma talebinde bulunuyorlar.

Siyasi sebepler veya ülkesindeki iç karışıklıklar sebebiyle gelenler olduğu gibi aile içi şiddet gibi özel durumları yüzünden gelenler de var.  

Eskiden işler daha kolaydı. ABD-Kanada sınırında göçmenlik ofislerinde siyasi sığınma başvurusu yapılabiliyordu. 11 Eylül olayının etkisiyle 2004’ün son aylarında yürürlüğe giren Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşması (Safe Third Country Agreement) ile siyasi sığınma başvurusu yapmak biraz daha komplike bir hal aldı.

ABD ve Kanada arasında sınır güvenliğini arttırmak ve ülkeye gelecek siyasi sığınmacı sayısını azaltmak gibi amaçlarla yürürlüğe giren Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşması Kanada’ya yasal olarak giren sığınmacıların sayısını azalttı belki ama illegal yollarla ülkeye girişlerin sayısında patlama olmasına sebep oldu.

Anlaşma’ya göre ABD veya Kanada’ya siyasi sığınma başvurusu yapmak isteyen kişi ayağını karaya ilk bastığı ülkeye sığınma başvurusu yapması gerekiyor. Siyasi sığınmacı adayının gelmek istediği ülkede kan bağı olan bir akrabası varsa bu kişi bu kuraldan muaf tutuluyor. Ayrıca Kanada’da başvuru yapanlarda ülke içi başvuru (inland) yaptığı için bu muafiyetten yararlanıyor.

Özetlersek, ülkesini terk edip ilk olarak ABD’te ayak basan bir mülteci Kanada’da yaşayan bir akrabası (anne, baba, kardeş, kuzen vs) yoksa resmi olarak sadece ABD’de sığınma başvurusunda bulunabilir. ABD’de bulunan ve Kanada’ya sığınma başvurusunda bulunmak isteyen göçmene ise illegal olarak ülkeye geçmek ve “içerden” başvuru yapmak kalıyor.

Anlaşma sonrası iki ülke arasında kaçak geçişler hem arttı hem de düzenli bir hal aldı. Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşması uyarınca ABD’ye geri gönderilmek istemeyen kaçak göçmenler Kanada’ya hava veya deniz yoluyla ulaşıyor. Karayoluyla ilk ABD’ye ayak basan ve geri gönderilmek istemeyen kaçak göçmenler de siyasi sığınma başvurularını kaçak olarak geçtikleri Kanada topraklarında yapıyorlar.

Mülteci sayısını indirmeyi amaçlayan Anlaşma’nın kolaylıkla delinmesiyle olay artık kontrolden çıktı ve hatta 2012 yılında dönemin Kanada göçmenlik bakanı Jason Kenney, Anlaşma’nın artık işe yaramadığı itirafında bulundu.

Hükümet kanadında Güvenli Üçüncü Ülke Anlaşması ile ilgili herhangi bir revizyon düşünülmüyor. Yasa hala yürürlükte. İllegal geçişler aynen devam ediyor.  

Göçmenler, Kanada’ya kaçak giriş yaparken yaşadıkları zorluklarının yanı sıra insan kaçakçılarının da ellerine kurban olarak düşüyorlar.

Çaresiz kalan kişi anlaşma veya kural tanımıyor.


Murat Kandemir, 7 Kasım 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder