Kanada’da
doğmuş Montrealli Kanada vatandaşı bir kadın ABD’ye alınmadı ve giriş
yapabilmesi için vize başvurusunda bulunması istendi.
Geçtiğimiz
günlerde yazdığımız bir yazıda hem ABD hem de Kanada sınırında giriş yapmak
isteyenlerin çok sıkı kontrollerden geçirildiğini söylemiştik.
Hem
ABD hem de Kanada sınır görevlileri bu ülkelere girmek isteyen yabancılara çok
farklı sorular soruyor ve giriş kontorlleri artık daha sıkı olarak uygulanıyor.
İki
ülke sınır geçişlerinin giderek zorlaştığını ispat eden bir olay geçen günlerde
gerçekleşti. Kanada doğumlu Montrealli Müslüman bir kadının ABD’ye girişi
engellendi ve sınırı geçebilmesi için ABD vizesi alması tavsiye edildi.
Monteralli
Manpreet Kooner geçtiğimiz Pazar Kebek-Vermont sınırında altı saat bekletildi.
Bu esnada parmak izi ve fotoğrafı alındı ve sorgulanmasının ardından ABD’ye
giriş talebi reddedildi.
Kendisine
geçerli ABD vizesi olmayan bir göçmen olarak görüldüğü söylendi. Kooner’e göre
ABD’ye alınmamasının sebebi Müslüman olması.
Bu
nokta çok önemli. ABD’nin şu anki durumunu da göz önüne aldığımızda Kooner ABD’li
yetkililere yeteri kadar Kanadalı görünmemiş anlaşılan.
7
Mart tarihli Globe and Mail gazetesinin haberine göre Kooner’in yanında iki
beyaz kadın bulunuyordu. Beyaz kadınlar değil ama kendisi Aralık ayında olan
olaylardan dolayı sorgulanmış.
ABD
sınır görevlileri konuyla ilgili bir açıklama yapmıyorlar.
Kanada’ya
60’lı yıllarda göç eden Hindistanlı bir ailenin kızı olan 30 yaşındaki Kooner
Kanada doğumlu. Kanada vatandaşı olan Kooner’in herhangi bir sabıkası yok ve
doğduğundan beri LaSalle bölgesinde yaşıyor.
ABD’ye
alınmayan Kooner sınır görevlisinin kendisine verdiği tavsiye üzerine Ottawa’daki
ABD elçiliğine gitmiş ve durumu anlatmış. Elçilik kendisine Kanadalıların ABD’ye
vizesiz girebileceklerini söyleyerek yaşanan olayı garip olarak tanımlamış.
Kanada
vatandaşlarının ABD sınır geçişlerinde yaşadıkları sıkıntılarla ilgili çok
çeşitli haberler var.
Kanadalıların
sınırda ırkçı profillemeye maruz kaldıklarına dair iddialar NDP partisi
tarafından Avam Kamarasında gündeme getirildi.
NDP
lideri Tom Mulcair soru-cevap kısmında Başbakan Justin Trudeau’ya “Kanada’da doğmuş bir Kanada vatandaşı hakkında konuşuyoruz,
yasal olarak ABD sınırından geri çevrilmiş ve buna karşı nasıl çıkacağını bilen
bir başbakan istiyoruz” diye konuştu.
Evet
artık elinizdeki pasaport yetmeyebilir. Teninizin ya da dininizin rengi
pasaport renginizin önüne geçebilir.
Kanada
vatandaşlarının dışında ABD başkanı Donald Trump’ın revize ederek onayladığı ve
6 Müslüman ülke vatandaşlarına seyahat yasağı getiren yasaktan Kanada daimi oturum
sahipleri de etkileniyor.
Trump’ın
imzaladığı yeni göçmenlik yasağı kararında İran, Libya, Somali, Sudan, Suriye
ve Yemen vatandaşlarına ABD vizesi verilmesi şimdilik askıya alınmış durumda.
Ayrıca yeni mülteci alımı da geçici olarak durduruldu.
İlk yasağın aksine bu yasak kararı bu ülkelerden olup ABD’de yaşayan oturum sahiplerini ve Irak vatandaşlarını kapsamıyor.
Peki
Kanadalı daimi oturum sahibi olan kişiler? Bu altı ülke vatandaşı olup ta
Kanada’da daimi oturum sahibi olan kişilerin ABD’yi ziyaret edebilmeleri için özel
muafiyet (waiver) başvurusu yapması gerekiyor.
Tabi
bu muafiyet başvurularının nasıl olacağı ve Kanada’daki ABD konsolosluklarının bu
izni kolay verip vermeyecekleri belli değil. Genel kanı çok zor verecekleri
yönünde.
Kanada’da
yaşayan daimi oturum sahibi göçmenlerin ABD’ye girebilmeleri için normalde vize
başvurusu yapmaları gerekiyor. Bu seyahat yasağı ile altı Müslüman ülke
vatandaşı olan Kanada daimi oturum sahiplerinin ABD’ye gidebilmek için normal vize
başvurusu dışında ayrıca muafiyet başvurusu yapmaları da gerekiyor.
Kanada
göçmenlik, mülteciler ve vatandaşlık bakanlığı (IRCC) da ABD tarafından revize
edilen seyahat yasağını inceliyor.
Trump’ın
yasağı anayasaya aykırı olarak tanımlanırken Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği
yasağı “Müslüman Yasağı” olarak niteliyor.
NDP
lideri Tom Mulcair Avam Kamarasında yaptığı konuşmasında ABD’nin revize ettiği
yasağı “ırkçı” bulduğunu ve Başbakan Justin Trudeau’ya ABD’yi hala mülteciler
için güvenli bir ülke olarak görüp görmediğini sordu. NDP partisi ABD-Kanada
arasında imzalanan Üçüncü Güvenli Ülke Anlaşmasının askıya alınması için federal
hükümete baskı yapıyor.
Şu
anda hem Kuzey Amerika’da hem de Avrupa’da her türlü yabancı düşmanlığı iyice
hortlamış durumda. Özgürlükler ve eşitlik anlamında dünden daha iyi değiliz
gibi görünüyor.
Murat
Kandemir, 15 Mart 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder