26 Nisan 2013 Cuma

RBC Bank Kanadalı Yerine Yabancı İşçi Çalıştırmayı Tercih Ediyor


Kanada’nın en büyük bankası RBC’nin IT departmanındaki 45 çalışan işten çıkarılarak yerlerine yurtdışından yeni getirtilen yabancı işçiler alındı. 

İşten çıkarılan RBC işçileri bombayı patlattı. Federal hükümet Kanadalı çalışanların yabancı işçiler yüzünden işinden olması ile ilgili olarak soruşturma başlattı.

Kanada yabancı işçi vize programı ile Kanadalı işverenler yurtdışından çalışma vizesi ile işçi getirebiliyorlar. Fakat program ile Kanada’ya gelen yabancı işçilerin Kanadalıların işlerini elinden almaması gerekiyor.

Hindistan’dan getirtilen yeni yabancı işçiler yüzünden birçok RBC çalışanı işinden oldu. Üstelik kovulan işçilerden yeni gelen işçileri de eğitmeleri istendi.

Şubat ayında RBC bankası IT sistem destek bölümünde çalışan 50 işçiden 45’inin işine Nisan ayı itibariyle son vereceğini bildirdi.

IT bölümünde çalışan işçilerin çoğunun 50’li yaşlarında ve yıllarca bankaya hizmet verdiği belirtiliyor. İşten çıkarılacak çalışanların kendilerini emeklilik fikrine hazırlamaları gerekiyor.

Çıkarılacağı söylenen çalışanlar durumdan hiçte memnun değil. Bazıları 50 yaşlarında olduğundan tekrar iş bulmakta zorlanacağını düşünüyor.

RBC’ye yabancı işçi gönderen Hindistan’lı firma iGATE Corp. Çok uluslu firma RBC’ye 2005’ten beri IT hizmetleri veriyor. Hatta Bangalore’da bir RBC Offshore Geliştirme Merkezi bile bulunuyor.

RBC sözcüsü Rina Cortese bankalarının bu tartışma yaratan durumu hükümet görevlileriyle görüşmek istediklerini söyledi. Hatta banka medya da çıkan haberlere de açıklık getirmek için bir basın açıklaması yayınladı. 

RBC basın açıklamasında iGATE’den gelen yabancı işçilerin Toronto ofislerinde 2015’e kadar çalışacaklarını belirtti. Bu sürede teknolojik işlerin büyük bir çoğunluğunun Kanada dışına kaydırılacağını ve bazı yabancı işçiler dışında diğer tüm yabancı işçilerinde Hindistan’a geri döneceğini kaydetti.

Yani RBC’nin IT işlerini Hindistan’daki iGATE firması sağlayacak. Bu da RBC’nin Kanada’daki IT hizmetleri departmanının kapanması demek.

Aslında bu karar kurallara aykırı. Özellikle federal kurallara göre bir firma geçici bir süre için bile olsa Kanadalı işçilerinin işini kaybetmesine sebep olacaksa yurtdışından yabancı işçi getiremez. Yani hiçbir Kanadalı firma Kanadalı işçilerini çalışma vizesi ile gelen yabancı işçilerle değiştiremez.

Yabancıların Kanadalıların işlerini elinden aldığı eleştirilerine hedef olan geçici yabancı işçi programı Kanada federal hükümeti tarafından tekrar gözden geçiriliyor.

Kanada Göçmenlik Bakanı’da sert konuştu. “Kurallar açık. Yurtdışından işçi getirmek için Kanadalı işçilerin işlerine son veremezsiniz.”

RBC’nin konuyla ilgili açıklaması çok basit. Giderleri azaltmak için bazı işlerin dış firmalara taşeron olarak verilmesi. Bu açıklama aslında günümüz firmalarının serbest piyasa ekonomisinde giderleri azaltmak uğruna nereye kadar gidebileceklerinin bir göstergesi.

Kanada’nın en büyük bankası RBC’de sonuçta bir şirket. Motto belli. Maksimum kar minimum gider.

Bankanın açıklamasında “Konularında uzman dış hizmet sağlayıcı firmaları hizmetlerimizi daha uygun maliyetle müşterilerimize sunmamıza olanak tanıyor ve müşteri hizmetlerimizi daha da geliştirmemize yardımcı oluyor” sözleri yer aldı. Banka ayrıca, “Hizmet sağlayan diğer firmalarımızla yaptığımız anlaşmalar sıkı bir şekilde kontrol edilmekte ve tüm kurallara uygunluğu ayrıca göz önünde bulundurulmaktadır” diyerek tüm ulusal kanunlara uygun olarak kontrat yapıldığını iddia ediyorlar.  

Kısacası RBC “dış kaynaklardan” yararlanarak kendi temel yeteneğine odaklanma ve bunun sonucunda rekabet üstünlüğü elde etme amacıyla bunu yapıyor. Ve hatta temel yeteneklerinin dışında kalan işlerde dış kaynak kullanımından yararlanarak önemli maliyet avantajları da elde etme amacında.

Kanadalı işçilerin işlerini kaybetme pahasına da olsa.

Banka iGATE işçilerinin nasıl bir vize ile Kanada’ya getirildiği ve vize onayının nasıl alındığı konusundaki soruları cevapsız bıraktı.

Kanada’da daha önce böyle bir olay yaşanmadı. iGATE firması tüm dünyada hızlıca büyüyor. Mississauga ve Toronto’da da ofisleri olan şirket daha önce yabancı işçi getirme konusunda mevzuata aykırı davranmış.

Çokuluslu şirket 2008’de ABD Adalet Bakanlığı’nda Amerikalı işçilere karşı ayrımcılık yapmakla suçlanmış ve 45.000 dolar ödemek durumunda kalmıştı. iGATE yabancılar için gazetelere ABD’de iş fırsatları ilanları vermişti.

iGATE firmasından yapılan açıklamada Kanada’ya getirilen işçilerin Kanada geçici işçi ve intra-company transfer vize programı altında getirildiğini açıkladı. Şirket yabancı işçilerin Kanada’ya getirilmesi ve çalışma izinleri alınması sırasında tüm göçmenlik kanunlara ve prosedürlere uyulduğunu da ifade etti.

RBC’nin işten çıkarılan işçileri iGATE firmasının getirdiği işçilerin kalifiye olmadıklarını da iddia ediyorlar. Go Public gazetesine açıklama yapan işçiler yeni gelen işçilerin işe alıştırma eğitimlerini de kendilerinin verdiklerini ifade ettiler.

Tabi iGATE firması RBC’nin işten çıkarılan işçilerine herhangi bir iş teklifi de yapmazken bu durumun RBC’de çalışan 57.500 işçiyi etkileyeceğinden korkuluyor.

Olayla ilgili bilgisinin olmadığını açıklayan Göçmenlik Bakanı Jason Kenney firmaların kurallara uyması gerektiğini ve yaptıkları her uluslararası işbirliği anlaşmalarında göçmenlik kurallarına uyduklarını ispat etmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.

Geçici işçi programının işverenler için oluşturulmuş bir program olduğunu söyleyen Bakan Kenney programın Kanadalı işçileri işlerinden edecek işçilerin yurda getirilmesi amacını taşımadığını da sözlerine ekledi.

Kanada içinde yeterli teknik donanıma sahip birçok işsiz varken bazı Kanada firmalarının sırf daha ucuza dış kaynak kullanımı amacıyla Kanada dışından işçi getirmek istemesi ya da bazı dış kaynak firmalarının hizmetlerinden yararlanması sistemin kötüye kullanıldığının bir göstergesi değil de nedir?

İşlerini kaybedeceği söylenen işçilerden bazıları emekliliği seçti. İşten çıkarılacak olan 45 kişiden sadece birkaç kişi yeni iş bulabilmiş.

Milyonlarca dolar kar elde eden Kanada bankası giderleri azaltmak ve kendi Kanadalı çalışanların işlerinden olması pahasına dış kaynak firmalarından destek alıyor.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 26 Nisan 2013 

19 Nisan 2013 Cuma

Türkiye için Yeni e-vize Uygulaması Başladı


Türk Dışişleri Bakanlığı ülkeye gelmek isteyen ziyaretçilerin vize almalarını kolaylaştıracak e-vize uygulamasını hayata geçirdi.

e-vize daha önce Türk hudutlarında bandrol ve kaşe ile verilen vizelerin yerini alan bir izin belgesi olarak tasarlandı.

Hudut kapılarında bandrol veya kaşe vize alma hakkına sahip olan ülke vatandaşları artık T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın oluşturduğu “www.evisa.gov.tr” adresine girerek Türkiye’ye girmelerine olanak verecek izin belgesini alabilecekler.

Vize ücretini ödedikten sonra gerekli bilgileri dolduran ziyaretçilerin e-vizeleri e-postalarına gönderilecektir. Ziyaretçilerin e-postasına gelen A-4 boyutunda ve pdf formatındaki e-vize çıktısını alarak havayolları ve gümrük yetkililerine göstermeleri ve seyahatlerinin sonuna kadar saklamaları gerekmektedir.   

En az 6 ay geçerli bir pasaporta, uçuş rezervasyonuna ve geçerli bir kredi kartına başvuran yabancılar e-vizeye başvurabilecekler.

Elektronik vize uygulaması 17 Nisan’dan itibaren başladı. Ayrıca e-vizenin yanında bandrol ve kaşe vize uygulaması devam edecek.

E-vize uygulaması turistik veya ticari amaçlar dışında kullanılamıyor. Çalışma, öğrenim, araştırma, eğitim ve uzun süreli ikamet gibi özel vize başvurularının ülkelerdeki T.C. temsilcilikleri vasıtasıyla yapılması gerekiyor.

Uygulamayı Emniyet Genel Müdürlüğü kendi web sitesinde duyurdu. Duyuruda vize alma hakkına sahip 94 ülke vatandaşının e-vize uygulaması ile vizelerini seri bir şekilde alabilecekleri vurgulandı.

Ayrıca bu uygulamanın vize alma hakkına sahip 94 ülke ile mevcut vize rejimini değiştirmediği de belirtildi.

EGM’nin yaptığı duyuruda THY ile seyahat eden, Schengen veya OECD üyesi ülkelerin geçerli vizesine ya da geçerli ikamet iznine sahip olan SAGA (45) (Sahra Altı Afrika Ülkeleri) (Angola, Benin, Botswana, Burkina Faso, Burundi, Cape Verde (Yeşil Burun Adaları), Cibuti, Çad, Ekvator Ginesi, Eritre, Etyopya, Fildişi Sahili (Kotdivuar), Gabon, Gambiya, Gana, Gine, Gine Bissau, Kamerun, Kenya, Komorlar, Kongo, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (Zaire), Lesotho, Liberya, Madagaskar, Malavi, Mali, Moritanya, Mozambik, Namibya, Nijer, Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ruanda, Sao Tome ve Principe, Senegal, Sierra-Leone, Somali, Sudan, Swaziland, Tanzanya, Togo, Uganda, Zambiya, Zimbabve) ülkeleri vatandaşları, 30 güne kadar ikamet süreli tek girişli elektronik vizeyle Atatürk Havalimanı hudut kapısından Türkiye’ye giriş yapabilecekleri de belirtildi.

Hudut kapılarında bandrol vize alabilen 41 ülke (ABD, Antigua Barbuda, Avustralya, Avusturya, Bahama, Bahreyn, Barbados, Belçika, Beyaz Rusya (Belarus), Birleşik Arap Emirlikleri, Dominik, Dominika, Endonezya, Ermenistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Grenada, Güney Afrika (kaşe vize), Haiti, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İrlanda, İspanya, Jamaika, Kanada, Katar, Kuveyt, Macaristan, Maldivler, Malta (kaşe vize), Mauritius, Meksika, Moldova, Norveç, Oman (Umman), Polonya, Portekiz, Saint Lucia, Slovakya, Suudi Arabistan, St. Vincent ve Grenadines) vatandaşı tüm hudut kapılarından, Moldova vatandaşları sadece havalimanı hudut kapılarından ve Schengen veya OECD üyesi ülkelerin geçerli vizesine ya da geçerli ikamet iznine sahip olan Yemen vatandaşları ise Atatürk Havalimanı hudut kapısından elektronik vizeyle giriş yapabileceklerdir.

Murat Kandemir, Member of ICCRC, 19 Nisan 2013

Kanada’nın Yeni Federal Nitelikli Eleman Programı (FSWP)


4 Mayıs 2013’te açılacağı daha önce Kanada Göçmenlik Bakanlığı (CIC) tarafından duyurulan Federal Nitelikli Eleman Sınıfı, FSWP’nin (Federal Skilled Worker Program) güncellenmiş hali dün Bakanlık tarafından açıklandı.

FSW’ye başvuracak adaylar daha önce de olduğu gibi puanlama sistemine tabi olacaklar. Bu sistemde aday dil seviyesi, yaşı, eğitimi, iş tecrübesi, uyum ve Kanada’da hazır olan işi gibi kriterlerden puan alacak. Gerekli olan minimum puan 100 üzerinden 67.

1 Temmuz 2012’de kapatılan ve 4 Mayıs 2013’te açılacak olan program için yeni bir öncelikli meslekler listesi oluşturuldu. Ayrıca başvuracak adayın Kanada dışında aldığı eğitimlerinin de yine CIC tarafından belirlenen bir kurum tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.

Başvuracak olan tüm adayların aşağıdaki şartlardan en az birini taşımaları gerekiyor.

-Öncelikli meslekler listesindeki mesleklerden birinde en az bir yıllık iş tecrübesi olması veya
-Kanada’dan alınmış bir iş teklifi veya
-Kanada doktora (PhD) programına uygun olması.

Öncelikli Meslekler Listesi
Aşağıdaki 24 meslek sahipleri FSWP’den başvurularını yapabilecek. Toplamda 5.000 başvuru kabul edilecek ve her bir meslek için en fazla 300 başvurunun alınacağını da hemen söyleyelim. Listede fark edeceğiniz gibi mühendislik en ağırlıklı meslek grubunu oluşturuyor.

Makine, inşaat, kimya, maden, jeoloji, petrol, bilgisayar ve havacılık ve uzay sanayi mühendisleri gibi neredeyse tüm mühendislik grupları listede yer alıyor.

Diğer mesleklerin bazıları da finans ve yatırım analistleri, deniz bilimciler, kadastro memurları, bilgisayar programcıları ve interaktif medya geliştirme uzmanları, endüstriyel teknisyenler ve tamirciler, meslek sağlığı ve güvenliği uzmanları, konuşma-dil patologları, fizyoterapistler, meslek hastalıkları uzmanları, medikal laboratuar teknisyenleri ve patolog asistanları, klinik perfüzyonistler ve kardiyopulmoner teknoloji uzmanları, tıbbi radyasyon teknoloji uzmanları, kardiyoloji teknisyenleri elektrofizyolojik tanı teknoloji uzmanlarıdır. Mesleklerin tam listesi makale sonundadır.

Minimum Dil Seviyesi
FSWP başvurusu yapacak tüm adayların minimum dil seviyesine sahip olması gerekiyor. Adayların İngilizce veya Fransızca dillerinde dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin Kanada Dil Standartları, CLB’ye (Canadian Language Benchmark) göre 7 seviyesinde olması gerekiyor. Dil seviyesinin CIC’nin tanıdığı dil sınavlarına girerek kanıtlanması gerekiyor. İngilizce için CELPIP (general test) ve IELTS (general training test), Fransızca için ise TEF kabul edilen sınavlardır.

Minimum dil seviyesi CLB 7’ye ulaşmak için CELPIP’e girecek adayların en az 4L skorunu elde etmesi gerekiyor. IELTS sınavında ise aday her modülden en az 6 puan almalı. Fransızca dil sınavı olan TEF’te ise adayın okumada 206, dinlemede 248 ve konuşma ve yazmada ise 309 puana ulaşması zorunlu. Tabi adayın dil testlerinden yüksek puan almasının onların faydasına olacağını da ekleyelim.  

Eğitim Ölçme ve Değerlendirme (ECA)
4 Mayıs’ta açılacak olan FSWP programının belki de en önemli yeniliği eğitim ölçme ve değerlendirme uygulaması, ECA (Educational Credential Assessment) olacaktır. Kanada dışında aldıkları eğitimleri karşılığında puan almak isteyen adaylar başvurularında eğitim değerlendirme raporu sunmaları gerekiyor. Kısacası adayın eğitim puanı ECA raporuna göre verilecektir.

Kanada içinde eğitim alanların ECA raporu almasına gerek yoktur. Kanada’da eğitim alıp başvurularında Kanada dışında aldıkları eğitimlerinde puanlanmasını isteyen adaylar ise ECA raporu sunma zorunda.  

ECA raporu alınan yabancı eğitimin gerçek olduğu ve Kanada standartlarına göre karşılaştırmasını yapacaktır. Başvuran kişi aynı zamanda ECA raporu ile kendi eğitiminin Kanada’na nasıl göründüğü konusunda bir fikir sahibi olacaktır.   

17 Nisan 2013’ten itibaren aşağıdaki dört organizasyon Bakan tarafından Kanada göçmenlik sürecinde kullanılmak üzere ECA raporu düzenleme yetkisine sahip olmuştur.   


Adayların yukarıda listelenen bu organizasyonlara kendilerinin başvurmaları ve ücret ödeme ve dosya takibini kendilerinin yapmaları gerekiyor. Bir ECA raporu 5 yıl süreyle geçerli olacaktır.

Puanlama Sistemi
Kanada Göçmenlik Bakanlığı tarafından revize edilen ve adaya uygulanacak dil, yaş, iş tecrübesi, eğitim ve uyum faktörleri puanlama sistemi başka bir değişikliğe uğramadıkça şöyle olacaktır.

Dil için alınabilecek maksimum puan 28’dir. 1. resmi dil için aday maksimum 24 puan alabilecekken eğer ikinci dil varsa ondan da alabileceği maksimum puan 4 olacak.

18-35 yaş arası olan göçmen adayı yaş kriterinde en yüksek olan 12 puanı alacak. 36 yaşındaki aday 11 puan alabilecekken 37 yaşındaki adaya 10 puan verilecek yani 35 yaş üstü her yaş için -1 puan almış olacak. 47 yaş ve üstü adaya yaş kriterinden herhangi bir puan verilmeyecek.

İş tecrübesinden alınacak maksimum 15 puanı alabilmek için 6 yıl çalışma tecrübesi göstermek gerekiyor. 1 yıllık iş tecrübesi 9 puan olacak ve 2-3 yıl arası iş tecrübesi 11 puana tekabül edecek. Aday 4-5 yıl arası iş tecrübesi gösterirse bu 13 puan anlamına gelecek. Adayın 6 yıl ve üstü iş tecrübesi bu kriterde alınacak en yüksek olan 15 puanı adaya kazandıracak.

Eğitim kriterinde ise lise mezunu aday 5 puan, bir yıl lise sonrası eğitimi olan aday ise 15 puan ve 2 yıl lise sonrası eğitim alan aday 19 puan alabilecek. Adayın 3 yıl ve daha fazla lise sonrası eğitimi varsa 21 puan, biri en az 3 yıllık olan en az 2 lise sonrası eğitimi varsa 22 puan ve Master sahibi adaylar 23 puana kavuşacak. Doktora seviyesindeki aday ise en yüksek olan 25 puanı garantileyecek. Başvuruda adayın alacağı eğitim puanını destekleyen ECA raprou da bulunmalıdır. 

Uyum faktöründen alınacak en üst puan 10’dur. Daha önce Kanada’da en az 1 yıl iş tecrübesi olan FSW başvuru sahipleri uyum faktöründen 10 puan alabilecekler. Daha önce Kanada’da en az 2 yıl tam zamanlı eğitim almış kişiler (başvuran veya eşi) ise sadece 5 puan alabilecek. Eşin Kanada’da daha önce çalışmış olması durumunda başvuran kişiye 5 puan daha verilecek. Ayarlanmış işi olanlar 5 puan alabilecekken Kanada’da 18 yaşından büyük bir akrabası olanlar da 5 puan kazanmış olacak.

Adayın Kanada içinde bir işverenden yapılmış bir iş teklifi varsa alacağı maksimum puanı 10 olacaktır.

Mesleklerin İngilizce listesi ve NOC kodları şöyledir.

0211 Engineering managers
1112 Financial and investment analysts
2113 Geoscientists and oceanographers
2131 Civil engineers
2132 Mechanical engineers
2134 Chemical engineers
2143 Mining engineers
2144 Geological engineers
2145 Petroleum engineers
2146 Aerospace engineers
2147 Computer engineers (except software engineers/designers)
2154 Land surveyors
2174 Computer programmers and interactive media developers
2243 Industrial instrument technicians and mechanics
2263 Inspectors in public and environmental health and occupational health and safety
3141 Audiologists and speech-language pathologists
3142 Physiotherapists
3143 Occupational Therapists
3211 Medical laboratory technologists
3212 Medical laboratory technicians and pathologists' assistants
3214 Respiratory therapists, clinical perfusionists and cardiopulmonary technologists
3215 Medical radiation technologists
3216 Medical sonographers
3217 Cardiology technicians and electrophysiological diagnostic technologists, n.e.c. (not elsewhere classified)

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 19 Nisan 2013

15 Nisan 2013 Pazartesi

Kanada Yatırımcı Organizasyonları Girişimci Göçmen Adaylarını Kanada'ya Bekliyor


Kanada’da yeni iş kuracak girişimcilere destek veren tecrübeli özel sektör organizasyonları yeni oluşturulan start-up visa ile ülkeye gelmek isteyen girişimcilere hizmet verecek. Kendi potansiyellerinin farkında olan girişimciler start-up vizesine başvurabilmek için girişimcilere her türlü kaynak desteği veren organizasyonlarla işbirliği yapacak.

1 Nisan 2013’te başlatılan start-up visa programı pilot proje olarak 5 yıl sürecek ve sınırlı sayıda başvuru kabul edecek.

Girişimci adayları Kanada’da hayata geçirmeyi düşündükleri potansiyeli yüksek iş projeleri için gerekli sermayeyi Kanada’lı yatırımcılardan finanse ederek hayata geçirecek.  

Bu amaçla Kanada Göçmenlik Bakanlığı (CIC) Kanada Girişim Sermayesi Derneği, CVCA (Canada’s Venture Capital and Private Equity Association) ve Ulusal Melek Sermaye Organizasyonu, NACO (National Angel Capital Organization) üst birliklerle işbirliğine giderek bu organizasyonlara start-up vize programında yer alacak ortak özel sektör organizasyonlarını belirleme yetkisi verdi.

Çatı örgütleri üyeleri venture capital, CV (girişim sermayesi) firmaları ve angel investor (melek yatırımcı) firmaları bu programın bel kemiğini oluşturuyor.

Girişim sermayesi şirketleri (venture captial firmaları) erken dönemde yüksek potansiyeli ve bununla birlikte yüksek riski olan başlangıç aşamasındaki firmalara destek sağlayan girişim sermayesi firmalarıdır. Melek yatırımcılar (angel investors) ise ışık gördüğü projelere bir sermaye fonu olmaksızın kendi bireysel birikiminden destek olan yatırımcılardır.

Bu üst kuruluşlar hangi üyelerinin venture capital ya da angel investor olarak start-up visa programına uygun olacağını çeşitli kriterlere göre belirleyecekler.

Kanada’ya gelecek girişimci adaylarına destek vermek üzere start-up visa programına dahil olmak isteyen partner firmalar girişim sermayesi şirketi, VC olmalı ve CVCA çatı örgütünün aktif üyesi olan olmalıdır. Bu kriterler uyan VC’lerin ayrıca 40 milyon dolarlık kapitali yönetmiş olması gerekiyor.

Diğer çatı örgütü olan NACO’ya tam üye olan melek yatırımcı grupları da start-up visa programında yer alabiliyorlar. NACO’ya tam üye olan bu yatırımcı gruplarının ayrıca tüm üyelerinin akredite olan yatırımcılardan oluşması gerekiyor.  Bu yatırımcıların yönettiği fon büyüklüğü ve geçen seneki faaliyetleri de start-up programı uygunluk kriterleri arasında değerlendirilir.

CVCA çatı örgütüne üye girişim sermayesi şirketinden en az 200.000 dolarlık bir yatırımı temin eden girişimci adayları start-up visa programına başvurabiliyor. Girişimci adayı bir venture capital firmasından sermaye sağlayarak kurmayı planladığı iş hakkında detaylı bilgi ile start-up visa programına başvurabiliyor.  

NACO’ya üye herhangi bir melek yatırımcı grubundan en az 75.000 dolarlık bir yatırım temin edebilen bireysel göçmen girişimciler start-up visa programına başvurabilirler. Bu süreçte göçmen adayının ayrıntılı olarak hazırlanmış iş planı, mali tabloları, şirket belgeleri ve referansları incelenir.  

Start-up visa programının ana şartı belli. Göçmen girişimci adayları start-up visa programı altında Kanada’ya göçmenlik başvurusu yapabilmek için yukarıdaki çatı örgütlerine üye girişim sermayesi sağlayan firmalardan yatırım ortaklığı ve sermayesi sağlamalıdır.

Start-up visa programına başvuran kişi yatırım miktarını girişim sermayesi firmalarından sağlayacaksa en az 200.000 kanada dolar veya melek yatırımcıdan sağlayacaksa en az 75.000 dolarlık bir sermayeyi temin etmek durumundadır.

Ayrıca girişimci adayın orta derecede İngilizce/Fransızca dil bilgisine sahip olması ve yüksekokul mezunu olması da gerekiyor.  

Start-up visa programına dahil olan venture capital ve melek yatırımcı gruplarının listesi şöyledir.

Venture Capital Şirketleri
BDC Venture Capital
Blackberry Partners Fund II LP
Celtic House Venture Parters
DRI Capital Inc.
Golden Opportunities Fund Inc.
iNovia Capital Inc.
New Brunswick Innovation Foundation Inc.
Northwater Intellectual Property Fund
OMERS Ventures Management Inc.
Pangaea Ventures Fund III, LP
PRIVEQ Capital Funds
Quorum Group
Rho Canada Ventures
Summerhill Venture Partners Management Inc.
Tandem Expansion Management Inc.
Vanedge Capital Limited Partnership
Version One Ventures
Wellington Financial LP
Westcap Mgt. Ltd.
Yaletown Venture Partners Inc.

Melek Yatırımcı Grupları
Angel One Network Inc.
First Angel Network Association
Golden Triangle Angel Network

Murat Kandemir, (Member of ICCRC) 15 Nisan 2013

11 Nisan 2013 Perşembe

Toronto ve Vancouver’da Yaşayan Quebec Yatırımcı Göçmenleri Kural İhlali Yapıyor


Kanada Göçmenlik Bakanlığı (CIC) Kanada’ya Quebec yatırımcı programı ile giden fakat Toronto ya da Vancouver gibi başka şehirlerde yaşayarak kural ihlali yapan göçmenlerin peşine düştü. Kanada Göçmenlik Bakanı Jason Kenney’e göre başka eyaletlerde yaşayan ve Kanada’ya Quebec Eyaletine yatırımcı programı ile gelenler suç işliyorlar.

Quebec yatırımcı programından başvurarak Kanada’ya giden yatırımcı göçmenlerin neredeyse yüzde 90’ı başvurdukları eyalet içinde yaşama kuralını ihlal ederek başka şehirlerde yaşadığını bilen Bakanlık bu gidişe bir dur demek istiyor.

Eyalet programları eyalete yatırım yapacak girişimci göçmen adaylarını bölgeye çekmek için yapılıyor. Quebec Devleti kendi eyalet aday programını yürütüyor. Quebec Eyaleti kendi göçmenlik programı ile kendi bölgesinde yatırım yapma şartı ile göçmen kabul ediyor.

Quebec yatırımcı programına başvurup Kanada’ya göçmen olarak gidenlerin Quebec dışında başka bir eyalette yaşamaları göçmenlik yasasına aykırılık teşkil ediyor.

Bunda yanlış ya da eksik bilgi veren avukatların da suçu var. Ayrıca bazı insanlar ne olursa olsun Kanada’ya gitmek istiyorlar ve açık olan ve kendilerinin de uygun oldukları herhangi bir programa başvuruyorlar.

Quebec 2011 yılında kendi bölgesine yatırımcı kategorisinden yapılan 6.421 kişinin başvurusunu kabul etti. Yapılan son açıklamalarla Quebec yatırımcı programı revize edilmek üzere kapandı.

Yatırımcı programında istenen minimum 800.000 dolarlık yatırım -ki bu rakam 2010’da 400.000 dolardı- benzer programa sahip ülkelere göre oldukça düşük bir miktar. Bu sistemin ayrıca Kanada ekonomisine katkıda bulunması gerekiyor. Minimum yatırım miktarı olan 800.000 doların eyalet tarafından ekonomiyi canlandırmak için çeşitli projeler için harcanması gerekiyor ve beş yıl sonra da faizsiz bir şekilde yatırımcı göçmene iade edilmesi gerekiyor.

Quebec yatırımcı programının yanısıra federal yatırımcı programı da uzun bir süredir kapalı olmakla birlikte Quebec kendi yatırımcı programını yaptığı revizyon sonrası açmayı düşünüyor.

Bakan Kenney aynı zamanda hükümetlerinin uzun zamandan beri minimum bekleme süresini garanti edecek ve başvuruların yığılmasını önleyecek şekilde tasarlanan just-in-time (tam zamanında) adlı bir göçmenlik sistemi üzerinde çalıştıklarını ve bu çalışmada son noktaya geldiklerini açıkladı.

Hükümet tüm göçmenlik kategorilerinde birikmiş olan başvuruların yüzde 40’ını eritmeyi başardı. Bekleyen dosya sayısı 1 milyon dan 616.000’e düştü.

2015 genel seçimler yaklaşıyor. Hükümet bekleyen dosya sayısını 436.000’e kadar indirmeyi planlıyor. Buda 2008’de başlayan ve göçmenlik programlarında değişiklikler yapılmasından beri tüm bekleyen başvuruların yüzde 60’ı demek.

Bekleme sürelerini iyice uzatan birikmiş göçmenlik başvuru dosyaları ile daha yakından ilgilenmek için 2008’den beri birçok göçmenlik programı hükümet tarafından değişikliğe uğramıştı.

Bundan sonraki tüm göçmenlik başvurularının bir yıldan daha az sürede sonuçlandıracaklarına inanan Kenney hükümetlerinin bunu sağlamak için son 5 yıl içinde sıkı kurallar koyduklarını ve bunun meyvesini bundan sonraki başvuru yapan göçmen adayların göreceğini düşünüyor.

Kanada’nın en büyük göçmenlik programı olan Federal Nitelikli Eleman Programı’nda (FSW) biriken dosya sayısı 2011’de uygulanan sıkı kurallar ve programın bir süre askıya alınmasıyla birlikte 624.516’dan 91.403’e düştü. Bunda 2008 ve öncesi yapılan 280.000 başvurunun toptan reddedilmesi de büyük rol oynadı. 2015’te rakamın 10.221’de olacağı ve bundan sonra daimi oturum başvurularının 6 aylık bir sürede sonuçlandırılacağı öngörülüyor.

Bakanlık son iki yıldır başvuru süreci en uzun (4-6 yıl kadar) olan anne-baba ve dede-nine sponsorluğunu askıya almıştı. Bu iki sene zarfında daha önceden biriken başvurular 167.446’dan 125.600’a kadar düşürüldü. Bakanlığın revizyon sonrası anne-baba & dede-nine sponsorluğunu önümüzdeki aylarda yeniden açması bekleniyor. 2015 yılında birikmiş dosya sayısı 52.678 olacağı ve maksimum bekleme süresinin de iki seneye çekileceği tahmin ediliyor.

Bakan Kenney bütçeden ek 86 milyon dolarlık bir pay alacaklarını ve program ücret artışlarıyla birlikte sahip olacağı tüm kaynaklarla 2013’te daha fazla memur alarak vatandaşlık, ziyaretçi, öğrenci ve çalışma vizeleri başvurularında iyileştirme sağlayacaklarını söyledi.

Seçimler yaklaşıyor. Bakanlık seçim öncesi sürpriz açıklamalar yapabilir.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 11 Nisan 2013 

6 Nisan 2013 Cumartesi

Kanada’da Borç ve Ölüm Arasında Kalan Mülteciler


Daha önce mültecilerin temel sağlık bakımlarının ödenmesi için oluşturulmuş olan ve Ottawa’nın maddi sorumluluğunda olan Federal Sağlık Kapsamından (IFH) artık hiç bir mülteci yararlanamayacak. IFH’nin iptal edilmesiyle Kanada’ya gelip iltica edenler artık sağlık harcamaları için başka kaynaklar bulmak zorunda.

Geçen Haziran’dan itibaren Göçmenlik Bakanı Jason Kenney’in açıklaması ile Kanada’daki vergi veren mükellefler artık ülkedeki mültecilerin sağlık bakımını ödemeyecekler. Bu kesinti ile Ottawa’nın önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyon dolar tasarrufa gitmesi bekleniyor.

Kenney’in basın sekreteri Alexis Pavlich Star gazetesine yaptığı açıklamasında, mülteci, davasını kaybeden mülteci ve siyasi sığınma talebinde bulunan kişi kavramlarının birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyleyerek Kanadalıların yasa dışı göçmenleri istemediklerini ve gerçek olmayan iltica talebinde bulunanların ise sağlık kapsamından özgürce yararlandığını bildirdi.

Sosyal devlet olarak bilinen Kanada’da federal hükümetin yeni aldıkları kararla oturup hasta mültecileri sadece seyretmesi çeşitli çevrelerden ciddi eleştiri alıyor.

Kanada’da doktor ve avukatların oluşturduğu iki dev ulusal organizasyon Ottawa’yı mahkemeye veriyor. Onlara göre sağlık kısıntısı kararı Kanada Haklar ve Özgürlükler Yasası’na aykırı. Dava bu yıl görülecek.

Hükümet kanadı ise farklı düşünüyor. Federal hükümet davasını kaybeden mültecilerin temel sağlık giderlerini ödememe kararının arkasında duruyor.

Katolik Sağlık İttifakı (CHAC) organizasyonu 8 Mart tarihli mektubuyla göçmenlik bakanı Jason Kenney’den kararın geri alınmasını istedi. 

Tüm Kanada’da 100 Katolik sağlık kuruluşunu temsil eden CHAC mektubunda yıllardan beri Kanada’ya yeni gelen ve yardıma en muhtaç kişiler olan mülteci ve göçmenlere yardım ettiklerini ifade ederek mülteciler için IFH sağlık programının sona ermesi kararından ötürü duydukları tepkiyi dile getirdiler. Kararın geri alınmasını isteyen CHAC Kanada’nın mültecilere karşı gösterdiği tarihi ve insani yardım geleneğine tekrar geri dönmelerini talep etti.

Bakan Kenney hükümetlerinin aldığı kararın arkasında. Geri adım yok.

Sivil toplum kuruluşları da seslerini yükseltiyorlar. Calgary Katolik Göçmenlik Derneği’ne göre hükümet tasarrufta bulunacaksa bunun siyasi sığınma sürecinin hızlandırılmasıyla sağlayabilir. Dernek sistemin etkin çalışmasıyla Kanada’da olmaması gerekenlerin Kanada’ya gelemeyeceğine işaret ederek bir şekilde Kanada’ya gelen kişilerin temel sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi gerektiğine inanıyor.

Bazı şehirlerdeki tıp öğrencileri de bir günlük eyleme hazırlanıyor.

Olan özellikle ağır hasta mültecilere oluyor. İşte bazı mülteciler ve trajik hikayeleri.

50 yaşındaki kolon kanseri hastası İsrael Sosa’nın sınırdışı işlemi durduruldu. İltica davasını kaybeden Dominik Cumhuriyeti vatandaşı Israel’in hastalık durumu yüzünden Kanada’da kalmasına geçici olarak izin verildi. Fakat kanser hastası IFH’den yararlanamayacak.  

Toronto’da yaşayan adam tedavisine devam etmezse ölümle karşı karşıya gelecek ya da sağlık masraflarını ödeyebilmek için borçlanmaya gidecek.

Yeni kurallar bazı mülteciler için can sıkıcı olacak. Sözde “güvenli” ve vatandaşlarına devlet güvenliği sağlayacağına inanılan demokratik ülke olarak kabul edilen Meksika ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerden gelen mülteciler için yeni realite bu.

Havalimanı hizmetleri görevlisi olarak çalışan Sosa 2007’de Kanada’ya geldi ve iltica talebinde bulundu. Davası 2011’de reddedildi.

Geçen sene sonunda kolon kanseri tanısı kondu ve Sunnybrook Hastanesi’nde kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gördü. Sınırdışı işlemleri “tıbbi sebepler” den ötürü ertelendi.

Tedaviye rağmen Sosa Ekim ayında Humber River Hastanesi’nde -Ottawa’nın sağlık bakımını iptal etmesinden üç ay sonra- ameliyat oldu. Toplum kliniğinde ameliyatı için gerekli para bulundu fakat operasyon sonrası bakım için hastaneye 32.000 dolar borçlandı ve hala ödeyemedi.

Estonya’dan gelen ve başka bir mülteci olan bekar anne Svetlana Muller sağ ayağındaki kırık yüzünden 10 yaşındaki kızı Joanna’yı doktora götürebilmek için 4 gün beklemek zorunda kaldı.

Aile doktoru onları Toronto East General Hastanesi acil servisine yönlendirdi. Bu ziyaret için kendisine 136 dolar fatura gelince sonraki hastane randevularını iptal etti.

IFH sağlık bakımı kesildiği için kızına alacağı koltuk değnekleri dahil tüm sağlık harcamalarını kendisi yapmak zorunda. Svetlana’da iltica davasını kaybetti.

Ekvator’lu Edwin Naula Alvarracin’in de kaderi aynı. Omurundan operasyon geçirmesi gereken Alvarracin’in ödemesi gereken fatura tam 210.000 dolar. Omurundaki ciddi rahatsızlık yüzünden on dakikadan fazla oturamayan ve ayakta da duramayan ve çok ağrı çeken Alvarracin’de iltica davasını kaybetmiş ve bu yüzden IFH sağlık kapsamından yararlanamıyor.

32 yaşında iyice kambur olan Alvarracin bir uzman doktor görebilmek için aylarca bekledi. Ekim ayında Toronto Western Hastanesi’nde bir doktor üç operasyon sonrası problemin yüzde 70 oranında düzelebileceğini söyledi. Ama artık onun bir IFH sağlık kapsamı yok.

Aduardo Ruiz midesinde ileri derecede lenfoma yüzünden 25 Şubat’ta hayatını kaybetti. Karısı Vladimira Gallo kocasının tedavisinin University Health Network Hastanesi’nde 44.430 dolarlık faturayı gecikmeli olarak ödedikten sonra devam edilebildiğini söyledi.

Kanada’da sivil toplum örgütleri ve göçmenlik avukatlarının bu karara karşı mücadelesi sürüyor. Mültecilere karşı hoş görülü ve yardımsever Kanada bu kararı iptal ederek geleneksel şevkatli ülke konumuna geri dönecek mi? İlerleyen günlerde göreceğiz. 

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 6 Nisan 2013

4 Nisan 2013 Perşembe

Regina’da Sınırdışı Edilmeyi Bekleyen Öğrencilere Yeni Umut


Uluslararası öğrenciler hakkında yasal düzenlemeyi revize etmeyi planlayan Federal Göçmenlik Bakanı Jason Kenney, Regina’da ki iki öğrenci için umut oldu.

Planlanan yeni düzenlemeler yabancı öğrencilerin çalışma izni olmaksızın kampüs dışında da çalışabilmelerine olanak veriyor.

Regina Üniversitesi’nde okuyan ve çalışma izni olmayan Nijeryalı öğrenciler Victoria Ordu ve Ihuoma Amadi 2011 yılında çalışırken yakalandılar. Bir yıl sonra kendilerinden Kanada’yı terk etmeleri istendi. Öğrenciler gitmek yerine Regina’da kiliselerde sığındılar ve geçen yazdan beri de kilisede kalıyorlar.

Öğrencilerin avukatı eğer uluslararası öğrencilerin çalışabilmeleri hakkında kurallar yumuşatılacaksa bu iki öğrencinin ülkede kalmasına izin verilmeleri ve okullarına dönebilmeleri gerektiğini bildirdi. Öğrencilere parlamentodan da destek var.

Son on bir aydır kilise de saklanan öğrenciler Bakanlığın eğer böyle bir yasal düzenleme planı varsa kendilerinin de geriye dönük olarak bu durumdan yararlanması gerektiğine inanıyor ve Bakan Kenney’den kendileri için bir şeyler yapılmasını rica ediyorlar.

Bakanlık farklı düşünüyor. Nijeryalı öğrencilerin kuralları çiğnediklerini ve kendilerinden Nijerya’ya geri dönmelerinin istendiği kamu oyuna anlatıldı. Bakanlığın mantığı açık. Çalışırken yakalandıkları zamanda yürürlükte olan kanunlara göre yasadışı bir iş yapmaktaydılar ve sonucuna katlanmalılar.

Öğrencilerin okuma izinleri de bitmek üzere. Ordu’nun öğrenci vizesi geçen Aralık’ta biterken Amadi’nin vizesi de bu ay bitecek.

Öğrenciler yasa dışı bir şey yaptıklarının farkında olduklarını beyan ederlerken Walmart’da çalışırken çalışma izni gerektiğinin farkında olmadıklarını da ifade ettiler.

Uygulamadaki kanunların farkında olunmaması suçu ortadan kaldırmıyor.

Hükümetin yaptırdığı bir raporda yabancı öğrencilerin Kanada ekonomisine olan katkısının azımsanmayacak oranda olduğu belirtildikten sonra Aralık ayında uluslararası öğrenciler konusunda bir çalışma yapılacağı Kanada Göçmenlik Bakanlığı tarafından duyurulmuştu.     

2012’de yayınlanan Fuelling the Surge adlı bir rapora göre 2010-2011 arası Regina Üniversitesi’nin Saskatchewan Eyaletinin büyümesine katkısı 30 milyon dolar olarak saptanmış. Bunda diğer eyalet ve ülkelerden Saskatchewan’a okumaya gelen öğrencilerin katkısı büyük.

Uluslararası öğrencilerin değerini anlayıp gerekli düzenlemelere girişen Harper Hükümetinin kısa bir süre yasa dışı çalışmış olan bu iki öğrenciyi affetmemesi eleştiriliyor.

Hükümetin yabancı öğrencilerin kampüs dışında çalışabilmelerine olanak verecek yasal düzenleme üzerinde çalışmasının yanında bu iki öğrenciye olan davranışı tüm yabancı öğrencilere karşı negatif bir mesaj olarak algılanıyor. Söylediği ile çelişen bir hükümet olarak görülüyor.

Bakanlık teklif edilen yasal düzenlemeyi eyaletlerle ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşacak. Yeni düzenlemenin bu sene içinde tamamen hazırlanarak önümüzdeki Ocak ayında yürürlüğe girmesi bekleniyor.  

Kanada’da geçici olarak (işçi, öğrenci veya ziyaretçi gibi) bulunulduğu esnada herhangi bir kanuna aykırı davranıldığında bu kayıtlara geçiyor. Daha sonra herhangi bir göçmenlik programına uygun olunduğunda ise önceki kanun ihlali başvuran kişinin karşısına çıkıyor. Yasalar uyulması için var. Kanunu çiğneyen kişi başka bir programa daimi oturum başvurusu yaptığında bu durumla yüzleşmek durumunda kalıyor.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 4 Nisan 2013 

3 Nisan 2013 Çarşamba

Güncellenen “Kanada’ya Hoş Geldin” Rehberi




Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) Kanada’ya yeni gelen göçmenler için hazırlanan Kanada rehberini yeniledi ve hazırlanan yeni web hizmeti tanıttı.

CIC’nin hazırladığı “Kanada’ya Hoş Geldin” (Welcome to Canada) rehberi Kanada’ya gelmeye hazırlanan ve Kanada’daki ilk aylarda göçmenlere yardımcı olmaları için tasarlanan resmi bir el kitabı.

Bakan Kenney yeni rehberin tanıtımı için yapılan toplantıda güncelledikleri yeni rehberin Kanada’ya entegre olacak yeni göçmenlerin bu süreci hızlı atlatmalarına ve Kanada ekonomisi ve toplumunda hak ettikleri yerini almalarına yardımcı olacağını belirtti.

Güncellenen rehber birkaç federal kurumun ve entagrasyon alanında uzmanların katkısıyla akademik araştırmalar temelinde oluşturuldu. Yeni rehberde göçmenlerin ihtiyacını hissedeceği birçok konuda bilgi mevcut. Kanada’da kanunlar, eğitim ve adalet sistemi, dil kursları hakkında bilgi ve iş piyasası ve daha fazla bilgi rehberde yerini almış durumda.

148 sayfalık rehberde ilk defa Kanada’ya yeni gelmiş ve başarılı olmuş bazı kişilerden örnekler de verildi. Göçmenlik entegrasyonu ve kariyer hedefleri konusunda uzman olan ve kendisi de bir göçmen olan Nick Noorani’nin bazı tavsiyeleri ve hayatından anekdotlar da rehberde okunmayı bekliyor.

Rehber Kanada’ya varmadan önce ve vardıktan sonra yapılması gerekenler, Kanada genel bir bakış, bilgi kaynakları, Kanada kanunları ve adalet sistemi, önemli evraklar, İngilizce ve/veya Fransızca dil kursları, iş ve gelir, eğitim, konut, Kanada sağlık sistemi, para ve finans, ulaşım, iletişim, toplum bağlantıları, Kanada vatandaşı olmak gibi kısımlardan oluşuyor.

İlk defa 1997’de oluşturulan Kanada’ya Hoş Geldin” rehberi güncellenmiş olarak yayınlanmış oldu. “Kanada’ya Hoş Geldin” rehberi vatandaşlık başvurusu yapacaklara özel hazırlanan “Kanada’yı Keşfet” (Discover Canada) rehberi ile birlikte PDF veya E-book formatında www.cic.gc.ca/publications adresinden temin edilebilir.

Öteden beri hizmet veren “Kanada’ya Gel Sihirbazı” (Come to Canada Wizard) online göçmenlik, değerlendirme ve uygulama aracı olarak online hizmet vermektedir.

Kanada’ya yeni gelenlere daha iyi hizmet vermek amacı ile CIC “Kanada’da Yaşamak” (Living in Canada Tool) online hizmeti de devreye soktu. Çevirim içi hizmette kalacak yer ile ilgili bilgilerin yanı sıra hizmet alınabilecek kurumlar ve linkleri de içeriyor. Bu hizmeti kullanacaklar göçmenlik hizmeti veren çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ulaşabilir ve onların hizmetinden faydalanabilirler.

Rehberin yeni gelenlere yardımcı olması dileğiyle.

Murat Kandemir, Member of ICCRC, 3 Nisan 2013



1 Nisan 2013 Pazartesi

SickKids’e Giden Türk Doktorları


Daha önce yazmış olduğum muhtelif makalelerimde Kanada’da doktor, diş hekimi ve hemşire olarak çalışabilmenin yasal mevzuatını ve özellikle Kanada dışında tıp bölümü mezunu ve doktorluk veya hemşirelik yapmış kişilerin Kanada’da doktorluk lisansı alıp mesleği icra edebilmelerinin yolları üzerinde durmuştum.

Bu makalemizde ulaştığımız sonuç Kanada’ya göç etmek isteyen çeşitli sağlık profesyonellerinin Kanada’da kendi mesleklerini icra edebilmelerinin zor olduğu burna rağmen bu süreci göz önüne alarak Kanada’ya gelmek isteyen Türk doktorlarının olduğunu hatırlatmıştık.

Bu yazımızda ise Toronto’daki dünyaca ünlü SickKids çocuk hastanesinde yan dal üst uzmanlık (clinical fellowship) yapan ve aynı hastaneye başvuruda bulunan doktorları bulduk ve onlara hem Kanada’daki uzmanlık eğitimleri hem de başvuru süreçleri ile ilgili sorular yönelttik. Çalışma izni alarak Kanada’da SickKids çocuk hastanesine yan dal üst uzmanlık başvurusu yapan bu doktorlarla yaptığımız röportajı Kanada’ya bu yolla gitmek isteyen doktorlara yardımcı olması umuduyla yayınlıyoruz.  

Merhaba biliyoruz siz SickKids’de ihtisas yaptınız. O konuya gelmeden önce sizi kısaca tanıyalım
Adım Selim Doğanay, Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi eğitimimi bitirdikten sonra 4 yıllık radyoloji ihtisasımı Malatya İnönü Üniversitesi’nde yaptım. Erzurum’da 2 yıllık mecburi hizmetimden sonra öğretim üyesi olarak Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde çalıştım. Daha sonra da ihtisas için Kanada’ya gittim. Çocuk radyolojisi konusunda 1.5 yıllık Kanada ihtisas eğitimimi bitirip yaklaşık altı ay önce Erciyes Üniversitesi’ndeki görevime döndüm.  

Peki SickKids’e nasıl gittiniz? Neden Kanada?
Burada bilim dalı başkanımız bize SickKids’i önerdi. Ben aslında Boston’daki Horward Universitesi Boston Çocuk Hastanesine gitmek istedim. Onun yerine SickKids’e gittim. İyi ki de oraya gitmişim diyorum.

Neden öyle diyorsunuz?
Ben yurtdışında yan dal uzmanlık eğitimine gitmek isteyen tüm doktorlara Kanada’yı tavsiye ederim. ABD’de bir sürü denklik sınavına giriyorsunuz. Oysa Kanada’da fellow olarak çalışmak için herhangi bir sınava girmiyorsunuz. Detaylı bir mülakatla başlayabiliyorsunuz. Bu yönden avantajlı. Olayın birde diğer tarafı var. ABD’ye giden doktorların yüzde 99’u sadece gözlemci olarak gidebiliyor. Oysa Kanada’ya benim yaptığım gibi clinical fellow olarak giderseniz hasta görebiliyorsunuz, değerlendirme yapabiliyorsunuz, nöbet tutuyor ve hatta gerekirse ameliyata girebiliyorsunuz. Bir doktorun isteyeceği tüm imkanları size veriyorlar.   

Eğitimin teoriden ziyade pratik tarafı da varmış. Peki SickKids’te yan dal eğitimi alan başka Türk doktor yok mu?
Güven unsuru çok önemli. Biz SickKids’de bilim dalı başkanını buraya çağırmıştık. Ona hastanemizi gezdirmiştik. Karşılıklı bir iletişim sağladık. Onun referanslarıyla ben gittim. Ve tanıdığım doktor arkadaşlarım Ali Yıkılmaz ve İsmail Dursun’un başvurusunda da o referansları kullandık. SickKids’de benim çalıştığım radyoloji bölümünde 20 fellow ve 25 öğretim üyesi vardı. Benden başka iki doktor daha oraya eğitime gelmişti. Başka Türk doktor bilmiyorum. Radyoloji’de ben üçüncü Türk doktordum. Ama bolca Arap ülkelerinden gelen doktorlar fellow olarak SickKids’te çalışıyorlar.

Türkiye’de görev yapan bir doktorun Kanada’da yan dal eğitimi zor değil mi?
Az önce SickKids’te çok Arap doktor var demiştim. Mesela zengin Arap ülkelerinde doktorluk yapmak isteyenlere Kuzey Amerika’da en az bir yıllık bir clinical fellow eğitimi zorunluluğu var. Mecburi hizmet gibi. Hatta Arap devleti kendi doktorunu eğiten Kuzey Amerika’daki hastanelere maddi yardım da yapıyor. Son on yılda oluşturulan bur politikayla Arap ülkeleri doktorunun iyi yetişmesine çalışıyor. Arap doktoru Kuzey Amerika’daki bir hastanede alanında eğitim alarak bilgisini daha da pekiştiriyor. Bu Arap ülkelerinde doktorluk mesleği için standart bir uygulama.

Peki Türkiye’de durum nasıl?
Bize bu durum pek desteklenmiyor. Önce Kanada’ya gittiğiniz anda Türkiye’deki maaşınızın büyük kısmı kesiliyor. Kanada’da ev fiyatları çok pahalı. Buraya gelen doktor karın tokluğuna çalışıyor. Bir nevi yurt dışına giden öğrenci gibi oluyor. Tubitak’ın yurtdışına giden doktorlar için bir bursu var. Ben Türk Radyoloji Derneğin'nden burs almıştım. Başka gelir şansı yok. En azından maaşın kesilmemesi iyi olurdu. Yani Türkiye’de doktor olan birisinin yurt dışına yan dal eğitimine gitmesi akıl karı değil. Arap ülkelerinin yaptığı gibi bir sistem uygulanabilir. Yurtdışına giden doktorlar özgüvenle geri dönüyor. Tıpta farklı yöntemleri görüp enternasyonal olarak geri geliyorsunuz. Kısacası Türkiye’nin benzer bir sistemle yurt dışında ihtisas eğitimini özendirici hale getirmesi gerekiyor.

SickKids’de clinical fellow’lar için ücretli pozisyon yok mu?
Var ama sınırlı. Mesela ben ücret almadan kendi imkanlarımı kullanarak Kanada’da ihtisas eğitimimi bitirdim. Nöbetlere kaldığımda bana nöbet parası ödediler. Hepsi bu. Bazen eğitiminizden sonra ücretli pozisyon önerebiliyorlar.

Başvuru süreci nasıldı?
Yazışmalar altı ay sürdü. Zamanım kısıtlıydı. Daha önce de dediğim gibi oradaki bölüm başkanı ile kurduğumu iyi ilişkilerin neticesinde benim başvuru sürecim hızlı oldu. Normalde iki yıl sonrası için hazırlıklar yapılıyor. Mesela şu an ki başvurular 2015 için yapılıyor.

Başvuru sürecinde ne kadar para harcadınız?
2000-25000 dolar kadar bir para harcadım. Ayrıca Kanada büyükelçiliğinin anlaştığı pratisyen hekime de ailece sağlık muayene ücreti ödemiştim. O da yaklaşık 600 TL civarındaydı. Kanada’daki 1.5 yıllık sürede de tüm birikimi mi harcadım. Gençken öğrenmem gerekenleri öğrenme adına.

Şu an Türkiye’desiniz. Orada kendini iyice geliştirmiş birisi olarak Erciyes Üniversitesi’ndeki görevinize devam ediyorsunuz. Bence siz Türkiye’ye hizmet etmeye kendinizi adamış bir sağlık profesyonelisiniz. Bundan sonra ki planlarınız neler?
Orada öğrendiğim şeyleri burada hayata geçirmek istiyorum. Faydalı olmak ve arkadan gelen arkadaşları yetiştirmek istiyorum. Hatta mümkünse onları da oralara göndermek istiyorum. Türk fellow’ların yurt dışına gitmesiyle dünya görüşlerinin değişeceğine, bundan fayda göreceklerine ve tam donanımlı bir doktor olacaklarına inancım tam. Bizlerden birisi SickKids’de bölüm başkanı olabilirse SickKids ile Türkiye arasında sağlam bir bağ tesis olacaktır diye düşünüyorum.

Şimdi de SickKids’e clinical fellow başvurusu yapan iki doktor arkadaşımızla sohbet edelim.

Merhaba sizi kısaca tanıyalım.
Ali Yıkılmaz, 13 yıldır doktorum ve radyoloji uzmanıyım. Şuan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı’nda doçent olarak görev yapmaktayım.

Kanada’ya gitmeye karar verdiniz. Neden Kanada?
Ben de çoğu Türk hekimi gibi eğitimimin bir döneminde Amerika Birleşik Devlet’lerinde bir pozisyon ayarlayarak kısa süreli yurtdışında bulunmuştum. Kanada’da eğitim fikrini ordayken 2007 yılında Harvard Üniversitesi Radyoloji Bölümünde öğretim üyesi ola Afgan asıllı bir doktordan duymuştum. Kendisi Harvard Üniversitesi’ne geçmeden önce Kanada’da yan dal yaptığını ve ABD’de ye geçiş yapmanın Kanada’dan çok daha kolay olduğunu anlatmıştı. Çünkü kabul şartları ABD’den çok daha kolaydı. O dönem Kanada’ya gitmeyi düşünmemiştim ancak aradan yıllar geçtikten düzenlediğimiz bir sempozyuma konuşmacı olarak Kanada’dan gelen meşhur bir hoca tüm Türkleri özellikle kendi hastanesinde eğitim yapmaya davet etti. Bunu üzerine yaklaşık 2.5 yıl önce başvuruda bulundum.

Kanada’da doktorluk konusunda bir araştırma yaptınız mı? Oradaki doktorluk sistemi ve mesleğinin uygulaması hakkında görüşleriniz?
İnternet üzerinde sınırlı bir araştırmam oldu. Çok fazla bir bilgim yok. Sağlık sisteminin farklı olduğunu biliyorum. Türkiye gibi sürekli sağlı sisteminin değiştiği bir ülke ile başka bir ülkenin sağlık sistemini karşılaştırmak zor olsa gerek.

Başvuru için hastaneyle nasıl temasa geçtiniz? Sizden ne tür evraklar istendi? Evrakları doldurup göndermek ve Kanada’dan olumlu cevap almak ne kadar sürdü? Bu süreçte çok zorlandınız mı?
İlk yaptığım şey gitmek istediğim hastanenin ilgili bölümünün web sitesine girerek fellowship (yandal- üst uzmanlık) başvurusu için gerekli şartları okumak oldu. Daha sonra orada verilen e-mail adresine bir mail atarak başvuru yapmak istediğimi belirttim. İstenen evraklar temel olarak özgeçmiş ve yayın listesi, üç adet referans mektubu ve yabancı dil belgesi idi. Her ne kadar yabancı dil belgesi olarak TOEFL isteseler de ben o sınava girmediğimi KPDS ve ÜDS sınavlarına girdiğimi belirterek bu belgeleri gönderdim. Kabul ettiler. Evrakları gönderdikten yaklaşık 3 ay sonra görüşmeye kabul edildiğime dair bir mail aldım. Bana skype üzerinden tün hocaların bulunduğu bir ortamda görüşme yapabileceğimi veya yüz yüze görüşebileceklerini söylediler. Yüz yüze görüşmenin kabul edilmek için daha etkili bir yöntem olacağını düşünerek yaklaşık 2-3 ay sonrası için bir randevu alıp hastaneye görüşmeye gittim. Görüşme stresli geçti. Yaklaşık 1.5 gün boyunca bütün gün boyu 7 tane hocayla teker teker karşılıklı görüşme yaptım. Görüşmede en önemli şey İngilizce düzeyimizi görmekti ve oradaki şartları iyi anlayıp anlamadığımı öğrenmek istiyorlardı. Hastaneden kabul aldıktan sonra asıl zorlu göçmenlik ve çalışma izni başvuruları başladı. Temel olarak 4 başvuru yaptım: 1) Geçici göçmen vizesi ve çalışma izni (work permit), 2)PEAP (Preentry assessment program 3) CPSO- College of Physicians and Surgeons of Ontario Üyeliği  4) MCC-PCRC Medical Council of Canada Physician Credentials Registry of Canada. Halen başvuru sürecim devam ediyor. Gerçekten çok zahmetli ve yorucu bir süreç. Gerekli evrakları toparlamak ve başvuru yapmak için kırtasiyeci ile akraba olmak gerekiyor. Bu kurumların tanıdığı anlaşmalı çevirmen ve onay makamlarını bulmak ve bu işlemleri defalarca tekrarlamak insanı çok yoruyor. Zaten yoğun olan iş temposunun arasında bu işlere zaman ayırmak gerçekten çok zor. Bazen Kanada’ya gitmenin en zor tarafının geçerli bir başvuru yapabilmek olduğunu düşünüyorum.

Kanada’daki bu işlemler için ne kadar bir harcama yaptınız?  Kanada göçmenlik vizesi ve doktorluk başvuruları toplamda ne kadar bir masrafa yol açtı?
Kanada’da görüşmeye gitmek için yol ve harcamalar yaklaşık 3500 TL. Başvurularda kayıt ücretleri, evrakların onaylanmaları, çevirileri, postalanmaları, Ankara’daki Kanada Büyükelçiliğine gitmek gibi masrafları topluca düşünürsek yaklaşık 3000 TL harcadım. Başvuru ücretlerinin kabul edildiğim bölüm tarafından bana geri ödeneceği söylendi. İşlemleri hızlandırmak için benden ödememi istediler. Faturalar ile bu paraları daha sonra geri alacağım.

Türkiye’deki tıp eğitimi ve uzmanlığınız Kanada’da tanınıyor mu? Bu konuda sizden istenen ek hizmet/eğitim/kalifikasyon vb. var mı?
Aslında her ikisi de. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de aldığınız tıp diploması ve uzmanlık belgesi ile Kanada’da çalışmak mümkün değil. Ancak yan dal uzmanlığı yapmaya yeterli. MCC’nin web sitesinde kabul edilen ülkelerin listesi içinde Türkiye var. Benden yan dal yapabilmek için ek bir belge istenmedi.

SickKids Hastanesi sizi hastanede ne olarak işe alacak? Work Permit başvurusu yaptınız mı?
Toronto Üniversitesi, Tıp Fakültesi, The Hospital for Sick Children çocuk hastanesi bana iş teklifi verdi. Beni clinical fellow olarak işe alacaklar. Work permit başvurusu yaptım ve cevabını bekliyorum. Ayrıca yıllık 76.000 Kanada doları gibi oradaki asistan doktor maaşına eşit bir ücret ödeyecekler.

Gelecek planınız nedir? Kanada’daki eğitiminiz ve iş tecrübeniz kariyerinize ne tür bir katkı yapacak? Kanada’da mı yaşamayı planlıyorsunuz yoksa geri dönmeyi mi düşünüyorsunuz?
Türkiye’de henüz bu sene başlayan ancak Kanada’da yıllardır var olan çocuk radyolojisi yan dal uzmanlığı yapacağım. Bu yan dal uzmanlığı ile Türkiye’de daha spesifik bir alanda hizmet verebileceğim. Özellikle Türkiye’de yeni başladığı için Türkiye’de yeterli eğitimi alabileceğimi düşünmedim. Zaten halen çalıştığım İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin yurtdışı görevlendirmesi ile gidiyorum, yan dal uzmanlık sürem 1.5 yıl ve döndükten sonra Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’ndan denklik alarak aynı görevime devam etmeyi planlıyorum.

Sizin gibi Kanada’ya gitmek isteyen sağlık profesyonellerine ne tür tavsiyeleriniz olabilir?
Kanada ülkemizin sağlık profesyonelleri için çok önemli imkanlara sahip. ABD’deki kadar iyi hastane ve araştırma merkezleri bulunmakla birlikte yabancılara açıklar. Ancak Kanada’daki imkanlar Türkiye’de ABD kadar iyi bilinmiyor.  Bu nedenle Kanada’ya başvuru yapmalarını şiddetle öneriyorum. Örneğin ben TOEFL sınavına girmedim, USMLE veya ECFMG sınavlarına girmedim. Buna rağmen Kanada’nın ve dünyanın en iyi hastanelerinden birinde hasta teması yaparak yan dal yapabileceğim. Böyle bir şeyi ABD için hayal bile edemezsiniz. Ayrıca başvurularını en az 2 yıl öncesinden yapmaları gerekiyor. Yani daha asistanlıkları devam ederken bir yan dal uzmanlığı programına başvursunlar. Çünkü tüm dünyadan yoğun başvurular olması nedeniyle ancak 2 sene sonra sıra geliyor.

Şimdi diğer doktorumuza da aynı soruları yöneltelim.

Merhaba sizi de kısaca tanıyalım.
İsmail Dursun. 1999’da Selçuk Üniversitesi’nden mezun oldum. 2004 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, 2007’de Çocuk Nefroloji Uzmanı oldum. 2010 yılından beri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışıyorum.

Kanada’ya gitme fikri sizde nasıl oluştu? Neden Kanada? 
Kanada fikri daha önce SickKids Hospital’da çalışan bir arkadaşım sayesinde aklıma gelen bir seçenekti. İngilizce konuşulan bir ülke olması, çok kültürlülük ve hastanenin dünyadaki popülaritesi bu kararı vermemde etkili oldu. 

Kanada’da doktorluk konusunda bir araştırma yaptınız mı? Oradaki doktorluk sistemi ve mesleğinin uygulaması buradan farklı mı?
Bana başvuru aşamasında ve ilerleyen süreçte gönderilen dokümanlardan yola çıkarak farklı noktalarımızın olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Örneğin biz Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ömrümüz boyunca bu diploma ile çalışırken bize gönderilen belgelerden her sertifika için bir son geçerlilik tarihinin olduğunu fark ettim.

Hastane ile nasıl temasa geçtiniz. Sizden ne tür evraklar istendi? Evrakları doldurup göndermek ve Kanada’dan olumlu cevap almak ne kadar sürdü? Bu süreçte çok zorlandınız mı?
Öncelikle bu fikrimi ilgili hastanenin web sitesine girerek fellowship başvuru formu ve CV’mi ilgili programın direktörüne gönderdim. Kısaca hedeflerim ve beklentilerimden bahsettim. Bana kısa sürede dönüş yapıldı ve bazı dokümanlar istendi. Elimdeki tüm belgelerimi İngilizceye çevirttikten sonra noter onayı ile beraber ilgili kuruma gönderdim. Ek olarak üç farklı hocadan referans mektubu program direktörüne gönderildi. Yaklaşık 3-4 ay sonra Skype aracılığı ile yaklaşık 30 dakikalık bir mülakat yaptık. Mülakattan 2 ay sonra davet mektubu gönderildi. Bu görüşmeler benim için planlanan başlama tarihinden bir yıl önce tamamlandı. Esas zorlu süreç devreye CPSO ve PCRC adlı kuruluşlarca istenen belgelerin gönderilmesi aşamasında başladı. Kendimi bir anda yaklaşık 45 ve 15 sayfadan oluşan dokümanların detaylı şekilde anlatıldığı ve sürekli değişik sitelerdeki bağlantılara yönlendirildiğimiz bir keşmekeşin içinde buldum. İlgili ülkede olan ancak bizde karşılığı tam olarak olmayan kurumlardan belge toplanması, kurumların bu evraklar ile ilgili bilgi eksikliği nedeni ile bir hayli zorlandım. Örneğin Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum, ancak şu an fakültemin adı, bağlı olduğu üniversite adı iki defa değişti ve tüm bu değişikliklerin belgelendirildiği İngilizce evrakları hazırlamak ve onaylattırmak zorunda kaldım. Defalarca değerli kâğıt diye 20 kuruşa aldıkları kağıda 40 TL’ye işlem yapan noterlere bir sürü para verdim.      

Kanada’daki bu işlemler yüzünden ne kadar bir harcama yaptınız?  Kanada göçmenlik ve doktorluk başvuruları toplamda ne kadar bir masrafa yol açtı?
Hali hazırdaki masrafım 6000 TL’yi geçmiştir. Sanırım bu süreçte 10000 TL harcayacağım.

Türkiye’deki tıp eğitimi ve uzmanlığınız Kanada’da tanınıyor mu? Bu konuda sizden istenen ek hizmet, eğitim ve kalifikasyon vb. var mı?
Kanada bizim aldığımız belgelerin İngilizce çevirileri üzerinden kendi uzmanlık kurullarınca değerlendirme yaptıktan sonra öncelikle 3 aylık bir pre-entry döneminden sonra hasta ile çalışmamıza izin verecek.

SickKids size iş teklifi verdi mi? Hastanede göreviniz ne olacak? Çalışma İzni başvurusu yaptınız mı?
Kanada’da SickKıds Hospital’dan clinical fellowship daveti aldım. Çalışmak için work permit başvurusu yaptım. Yanıt bekliyorum.

Gelecek planınız nedir? Kanada’daki eğitim ve iş tecrübeniz kariyerinize ne tür bir katkı yapacak? Kanada’da mı yaşamayı planlıyorsunuz yoksa geri dönmeyi mi düşünüyorsunuz?
İnşaallah öncelikle dünyada kendi alanımda (çocuk nefroloji) önde gelen insanlar ile çalışacağım, renal transplantasyon konusunda tecrübelerimi artırmayı hedefliyorum. Bir yıl sonra üniversiteme hizmet etmek üzere kısmet ise geri dönmeyi planlıyorum.

Sizin gibi Kanada’ya gitmek isteyen sağlık profesyonellerine ne tür tavsiyeleriniz olabilir?
Öncelikle benim bu süreçte öğrendiğim, insanlar iki sene sonrasının programını şimdiden yapıyor, bu yüzden yurt dışında bir süre çalışmayı isteyen arkadaşların karar verirken buna dikkat etmeleri gerekir. Ayrıca özellikle başvuru sonrası çalışma izin sürecinde çok komplike belgelerin doldurulup gönderilmesi konusunda hem sabır göstermeleri hem de ekonomik olarak hazırlıklı olmaları gerekir. 

Türk doktorlarımız kendi imkanları ile aldıkları Kanada’da tıp eğitimleri sonunda uzmanlıklarını daha da pekiştirmek ve ülkelerine dönerek hizmet etmeyi amaçlıyorlar. Kendilerine tıp kariyerinde başarılar diliyoruz.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 1 Nisan 2013