Kanada vatandaşlık sistemini
değiştirdi. Yankıları hala sürüyor. Ottawa’da doğan ve sorunlu bir gençlik
geçiren Deepan Budlakoti yeni vatandaşlık kanunu hükümleri uyarınca sınır dışı
edilmeyi bekliyor.
Bazıları için 24 yaşına gelmek
uzun saatler çalışmak, hafta sonları arkadaşlarla takılmak ve seyahatlere
çıkmak olarak anılsa da Ottawa’da doğan Deepan Budlakoti için 24 olmak
mahkemelerde sürünmek ve Kanadalı olduğunu kanıtlamak mücadelesi anlamına geliyor.
Budlakoti vatansız olarak ilan
edilme kararını bekliyor.
Stres altında geceleri uyuyamayan
ve borca batarak her şeyini kaybeden Budlakoti normal bir hayatının olmadığını
ifade ediyor.
Budlakoti’ye verilen vatandaşlık
belgeleri ya yanlışlıkla verildi ya da doğduğu ülkeden sabıkası olduğu için
kovuldu. Aslında Budlakoti davası Kanada’nın yeni vatandaşlık yasası C-24
kanununun çifte vatandaşlara neler yapabileceğinin bir kanıtı.
İlginç bir davaya konu olan
Budlakoti, 1989 yılında Ottawa’da Hindistan Başkonsolosluğu’nda çalışmak üzere
Kanada’ya gelen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Budlakoti doğduğunda
ailesi elçilik görevlisi değillerdi.
Kanada’da doğduğu için vatandaş
sayılan Budlakoti’ye Kanada vatandaş sertifikası ve pasaportu verildi.
Her şey 2009 yılında bir eve
izinsiz girme ve diğer bazı suçlardan hüküm giymesiyle değişmeye başladı.
Cezaevinde bulunduğu sırada Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı (CBSA)
Budlakoti’ye kendisine yanlışlıkla vatandaşlık verildiğini bildirerek
vatandaşlık ile ilgili belgeler kendisinden alındı.
Önce daimi ikamet sahibi olarak
sınıflandırıldı daha sonra da cezaevinde yattığı ve suçtan dolayı hüküm
giydiğinden ötürü Budlakoti vatansız ilan edilerek sınır dışı edilme işlemleri
başlatıldı.
Sınır dışı işlemleri halk sağlığı
bakanı tarafından durduruldu ve şu an kendisi vatansız konumunda. Hindistan,
vatandaşı olmadığı gerekçesiyle 2013 yılında Budlakoti’ye seyahat dokümanı
düzenlemeyeceğini bildirdi. Hindistanlı anne-babadan doğan çocuklar vatandaş
olabiliyorlar fakat Budlakoti’nin anne-babası doğumundan sonraki ilk beş yıl
içinde kayıt ettirmedikleri için oğullarının Hindistan vatandaşı olma şansını
kaybettiler. Budlakoti’nin anne-babası Kanada’da doğan oğullarının Kanada
vatandaşı olacağına inanarak Hindistan vatandaşlığı için herhangi bir işlem yapmamışlardı.
Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik
Bakanlığı (CIC) 1977 Kanadalı Yasası’nın “yabancı diplomatların Kanada’da doğan
çocukları, ebeveynlerinden birisinin Kanada vatandaşı veya daimi ikamet statüsü
sahibi olmalarının haricinde Kanada vatandaşlığı hakkından yararlanamaz” hükmü
uyarınca Budlakoti’nin vatandaş olmadığını savunuyor.
Anne ve babasının doğumundan dört
ay önce Hindistan konsolosluğunda işi bıraktığını kanıtlayan belgeleri mahkemeye
sunan Budlakoti davanın daha da karmaşıklaşmasına ve kamuoyu tarafından
bilinmesine yol açıyor.
CIC basın sekreteri Alexis
Pavlich konu ile ilgili olarak yaptığı yorumunda Budlakoti’nin hiçbir zaman
Kanada vatandaşı olmadığını ve Kanada’dan sınır dışı edilmek istemiyorsa suç
işlemekten uzak bir hayat seçmesi gerektiğini belirtti. Budlakoti’nin işlediği
ciddi suçlardan ötürü Kanada’dan mutlaka gönderileceğini ve Kanada’da silah ve
uyuşturucu bulundurmak suçlarından hapiste yattığını da kaydetti.
İnsan hakları örgütleri Kanada’da
doğan bir suçluya ceza verilmesi için vatandaşlık kanununun kullanılmasının
yanlış olduğu görüşünde. British Columbia Sivil Özgürlükler Derneği (BCCLA)
iletişim müdürü Charlotte Kingston doğumunda ailesinin Hindistan
konsolosluğunda çalışmadığı kanıtlanan birisinin Kanada vatandaşlığı açısından
daha fazla kanıta ihtiyacının olmaması gerektiğini kaydetti.
Vatandaşlığının sorun olarak
görünmesinin asıl sebebinin kanuna aykırı davranışlar göstermesi ve suçlara
bulaşması olarak gören Kingston herhangi bir suçtan mahkûmiyet giymenin
vatandaşlığın iptali için yeterli temel sayılmayacağı inancında.
Yeteri kadar acı çeken Budlakoti
iki kere cezalandırıldığına inanıyor. Bir suç işlediğini kabul eden Budlakoti
topluma karşı borcunu ödediğini ve Kanada’da doğduğunu ve tüm hayatını bu
ülkede geçirdiğini ifade etti. Sorunlu bir çocukluk geçiren Budlakoti bir ara
Çocuk Esirgeme Kurumu (CAS) tarafından alıkonulduğunun bilgisini de verdi.
C-24 Vatandaşlık Yasasının Etkileri
19 Temmuz’da yürürlüğe giren
Kanada’nın yeni vatandaşlık yasası C-24 artık kimin Kanadalı olup olamayacağına
karar veriyor.
Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme
Yasası (C-24) çok tartışma yarattı. Özellikle başka bir ülke vatandaşı olan
Kanada vatandaşlarının bazı sebeplerle Kanada vatandaşlığının göçmenlik bakanı
tarafından iptal edilebilme yetkisi tartışmaların merkeziydi.
Kanada’da doğan çifte vatandaşlar
bile bir ülkenin silahlı güçlerine ya da Kanada ile çatışmaya giren bir örgütün
silahlı grubunda yer alması yüzünden ülkeden kovulabilecek. Şu ana kadar 130
Kanada vatandaşının ülke dışında benzer silahlı eylemlere giriştiği biliniyor.
Ayrıca ulusal savunma yasası
uyarınca Kanada hükümetinin vatana ihanet, terörizm, casusluk veya diğer ciddi
suçlardan hüküm giyen çifte vatandaşlarının Kanada vatandaşlıklarını iptal etme
yetkisi de var.
Budlakoti davası vatandaşlık
hukukunun gittiği yön hakkında ipucu veriyor. Hükümet tehlikeli gördüğü göçmen
kişilerden vatandaşlık ayrıcalığını geri alırken Kanada’da doğanların
sorumluluğundan hukuki temellerde değil de siyasi sebeplerle kaçıyor. BCCLA’nın
görüşü de bu yönde.
BCCLA’dan Kinston bir vatandaşın
yurttaşlık hakkını kaybetmesinden ya da vatandaşlığının iptal edilmesinden bir
bürokratın sorumlu olmaması gerektiği görüşünde. Yine BCCLA vatandaşlık iptal
işleminin bir kanun konusu olması ve hukuk sisteminde hakim tarafından
görüşülerek karara bağlanması gerektiği görüşünde. Ben de aynen öyle
düşünüyorum.
Geçmişinden kurtulmak ve yeni bir
başlangıç yapmak isteyen Budlakoti çok zor zamanlar geçirdi. Yaşadığı travma
işini kaybetmesiyle daha da arttı.
Kimse İllegal Değil (No One is
Illegal) ve Sınırlar Ötesi Dayanışma (Solidarity Across Borders) gibi çeşitli
sivil toplum kuruluşlarının desteğini alan Budlakoti hakimin hakkında vereceği
kararı bekliyor.
Budlakoti Kanada’yı uluslararası
hukuka aykırı hareket ettiği ve kendisini vatansız ilan ettiği gerekçesiyle
Birleşmiş Milletlere’de başvurdu. BM henüz Buklakoti’nin davasına
başlamadı.
Hayatı Kanada’da geçmiş ve
gençlikte çeşitli suçlara karışmış ve hatta CAS tarafından bir ara bakılan bir
gencin disiplin edilmesi de Kanada sorumluluğunda olmalı. Siyasi sebeplerle
istemediği vatandaşı sırf çeşitli suçlara bulaştığı nedeniyle anne-babasının
geldiği ülkeye göndereceğine onu disipline et. Aynı Kanada vatandaşı olan
sorunlu gençlere yaptığın gibi.
Kanada vatandaşlığı bence
dünyanın en saygıdeğer kimliklerinden birisi. 170’i aşkın ülkeye vizesi
girebiliyorsunuz. Kanada vatandaşlığı doğumla kazanıldığı için (en azından
şimdilik öyle) insanlar bu hakkı kaybetmek istemiyorlar.
Çocukları bazı komplikasyonlarla
doğan Polonyalı bir aile çocuklarının geleceği için Kanada’yı terk edemiyorlar.
Çocuk her şeyden önce geliyor ve vizeleri bir süre sonra bitecek olan Polonyalı
anne-baba çocuklarının girmek zorunda olduğu kalp ameliyatını düşünerek
Polonya’ya dönmeyi düşünmüyorlar. Çalışma izinleri bitmesinden sonra yenileyemeyeceklerini
de göze alarak ülkede kalmayı deneyecek olan talihsiz Polonyalı çift Kanadalı
çocuklarının burada daha iyi bakılacağına inanıyorlar.
Çocuğun annesi Polonya’da çocuk
kalp ameliyatı bekleme süresinin çok uzun olduğunu ve çocukların beklerken
öldüğünü söyleyerek Kanada’da kalma konusunda ne kadar ciddi olduklarını
göstermiş oldu.
Kanada vatandaşlığı elde etmekte
artık eskisi kadar kolay değil. Kanada vatandaşlığı başvuru sürecinde İkamet
kartı sahibi iken geçen sürede başka bir ülke pasaportuyla yapılan ülke
giriş-çıkışları, pasaport sayfaları, iş kayıtları, vergi iade bildirimleriniz,
göçmenlik belgeleriniz isteniyor. Bu sürede bakanlığın tüm yazılarına da
zamanında cevap vermelisiniz. Aksi takdirde başvurunuz terk edilmiş sayılıyor ve
dosyanız kapatılıyor.
19 yaşındaki genç bir kızın
Kanada vatandaşlığı elde etmek için sürdürdüğü altı yıllık mücadele bunun en
iyi örneği.
Yedi yaşında ailesini kaybederek
yetim kalan ve ailesinin Kanadalı arkadaşları tarafından evlatlık edinilen
Erica Dipuo Barnes, B.C eyaletine getirildikten sonra evlatlık kızlarının
göçmenlik başvurusu yapıldı. 13 yaşında iken Güney Afrika’daki anneannesini
ziyaret etmek isteyen kızın üvey annesi Kanada göçmenlik bakanlığından kızının
geldiği ülkeye kısa bir ziyaret yapmasının sakıncası olup olmadığını sordu.
Sakınca olmayacağı hakkında garanti verilen kız Güney Afrika’ya gitti.
Barne’nin daimi ikamet kartı
kendisi Kanada dışındayken geldi. Vatandaşlık başvurusu ise ülkede olmadığı
için reddedildi. Ağustos 2008’de kritere uymadığı sebebiyle daimi ikamet
statüsü de iptal edildi. Beş yıl Güney Afrika’da beklemek zorunda kaldı ve çok
zor günler geçirdi.
Evlat edinilen Barnes’in üvey
anne-babasının statüsü uyarınca Kanada vatandaşlığına başvurabileceğini öğrenen
üvey anne başvuruyu derhal yaptı. Güney Afrika’daki Kanada elçiliğinden Kanada
vatandaşlığının kabul edildiği bilgisi de geldi. Genç kız Barnes ziyaretçi
vizesiyle Kanada’ya geldi.
Bekleyen aileye daha sonra
herhangi bir bilgi gelmedi. CBC televizyonuna çıkmasıyla kamu oyu Barnes’in
hikayesini öğrenmiş oldu.
Sonrasında CIC, Barnes’in
başvurusunda kendilerinden kaynaklanan bir hata olduğunu kabul ederek altı
yıllık vatandaşlık mücadelesini bir özürle sona erdirdi. Barnes artık Kanadalı.
Aile bunca senedir kendisi için yaptığı tüm hastane masraflarının CIC
tarafından tazmin edilmesini istiyor.
Kanada vatandaşlığı çok değerli.
Bunu kazanmak çok zor ve yeni kanunla kaybetmek kolaylaştırılıyor. Kanunun,
bakanın iki dudağı arasına yerleştirdiği vatandaşlıktan çıkarma yetkisi sanırım
bir bakanlığa verilmemesi gerekecek kadar büyük bir yetki. Kanada
vatandaşlığının hukuk mücadelesi çerçevesinde kaybedilmesi sanırım en makul ve
adil bir yol. Çeşitli çevreler siyasi alanda mücadele eden hükümete böyle bir
hak verilmesiyle vatandaşlık iptal kararlarını hukuki açıdan değil de siyasi
açıdan değerlendireceği ihtimali olduğu için aslında. Bence de haklılar.
Murat Kandemir, 7 Ağustos
2014