30 Ağustos 2014 Cumartesi

Göçmenlik Suçlarına Orantılı Ceza Verilmeli

Geçen haftalarda Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander federal hükümetin son dönemlerde Kanada şehirlerinin yasadışı göçmenler için ‘sığınak şehir’ ilan edilmesine karşı çıktığını belirten bir bildiri yayınladı.  

Sığınak şehir konsepti şehir yönetiminin yaşayan illegal göçmenlere karşı herhangi bir şey yapılmaması anlamına geldiği ve daha önce Kanada’nın Toronto ve Hamilton şehirlerinin konseylerinde aldıkları kararla kendilerini sığınak şehir olarak ilan ettikleri belirtildi.

Basın açıklamasında göçmenlik kurallarının ve kanunlarının diğer tüm kanunlar gibi uygulanması gerektiğine dikkat çekildi.

Kanada hükümeti Kanadalıların göçmenlik sisteminin sağlam olarak işlediğini anlamalarının önemine değinerek tüm Kanada şehirlerinin Kanada kanunlarına uymak zorunluluğunun olduğuna dikkat çekti.

Yasadışı göçmenlere yapılan hukuki muamelelerin yanlış olduğunu düşünenlerin kanun yapıcıları ikna ederek kanunlarda gerekli düzeltmelerin veya revizyonların yapılması için çalışması gerektiğine vurgu yapıldı.

Kanadalı olmayanlar göçmenlik kanunlarını çiğnediklerinde sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar. Sınır dışı etmek uzun zamandan beri kanun çiğneyenler için adil bir ceza olsa da ilk defa kanunu çiğneyen ya da kabahat seviyesinde suç işleyenlerin alması gereken bir ceza değil.

2013 yılında Nijerya’dan gelen iki öğrenci, Victoria Ordu ve Favour Amandi Kanada’da yasa dışı olarak çalıştıkları sebebiyle ülkeden sınır dışı edilmişlerdi. Öğrenciler ülkede öğrenci vizesiyle bulunanların çalışmasının yasak olduğunu bilmediklerini iddia etmişlerdi.

Öğrencilerin kanunu çiğnediklerinin belirlenmesi sonrası hükümetin bu sert cezası uzun süre konuşulmuştu.

Bu tür durumlarda göçmenlik görevlilerine yapacak iki şey kalıyor. Ya göçmenlik kural ihlali yapan kişiyi ve suçu görmezden gelmek ya da o kişinin Kanada’dan sınır dışı edilmesi işlemlerini başlatmak.

Bu iki Nijeryalı ülkeden gönderildi gönderilmesine ama daha sonra Kanada’ya tekrar kabul edildiler ve şimdi eğitimlerine devam ediyorlar. Peki, gönderecektin neden ülkeye tekrar kabul ettin? Sonra kabul edeceksen ne diye ilk suçunda hemen ülkeden kovuyorsun?

Burada asıl sorun göçmenlik kural ihlallerinde verilen cezaların hep aynı seviyede yüksek olması. Yani bir orta seviye bulunmuyor. Olaya siyah ve beyaz olarak bakan hantal bir yapı var. Kanada göçmenlik yasasına göre göçmenlik kural ihlallerinde para cezası da kesilebiliyor. Fakat göçmenlik otoriteleri bu hakkı nedense hiç kullanmamış.

Halbuki daha küçük ve önemsiz kural ihlallerinde bir para cezası ya da resmi bir uyarı daha uygun görülebilir aslında. Bu tür cezalar Kanadalı olmayan göçmenin dosyasına girer ve ikinci bir suç işlemede ilkine göre daha ağır cezalar verilebilir.

Bazı durumlarda suç işleyen kişinin ülkeden sınır dışı edilmesi kesinlikle anlaşılabilir.

Kanada’ya yasadışı yollarla Kanada’ya girdiği ya da aylarca veya yıllarca Kanada’da illegal yaşadığı tespit edilen kişiler için sınır dışı etme cezası uygun görülebilir.

Bazı insanlar Kanada’ya vize ile giriyor ve geçici ikamet süresinin bitiminden sonra ülkeyi terketmeden burada yıllarca yaşıyorlar. Evleniyor ve çocuk sahibi oluyorlar. Hatta düzenli işleri oluyor ve ehliyet alıyorlar. Bu insanların iyice alıştığı, çalıştığı ve yaşadığı bu ülkeden kovmak olayın insani yönü bakımından çok trajik durumlara sebep oluyor. Aileler parçalanıyor. Olaya insani açıdan bakmak ve belki de biraz empati yapmak gerekiyor.

Göçmenlik görevlilerinin göçmenlik kurallarını çiğneyen kişilerin dosyasını incelerken kendi insiyatiflerini kullanarak yaptıkları suçun ciddiyetine göre adaletli bir ceza vermesi gerekiyor. Görevliye belli bir ceza verme dışında başka seçenek bırakmamak kimsenin işine yaramıyor.

Şehirlerin içinde yaşayan sakinlerine karşı bir sorumluluğu var. Yüzme kursuna yazılmak isteyen kişinin göçmenlik statüsünü araştırmak ne kadar mantıksızsa göçmenlik kurallarını uygulamaya çalışan görevlilere yardımcı olmak ta şehirlerin o kadar mantıklı görevlerinden birisidir.


Murat Kandemir, 30 Ağustos 2014

29 Ağustos 2014 Cuma

Toronto GTA Bölgesinde Kaçak Göçmenlere Şafak Baskınları

GTA bölgesinde sabahın erken saatlerinde işe gitmekte olan 50 kişi yapılan baskınlarla tutuklandı. Belgesi olmayan işçiler silahlı görevlilerin yaptığı şafak baskınında tutuklanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan bazı kaçak göçmenlerin sınır dışı edileceği belirtiliyor.

Görgü şahitlerine göre Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı (CBSA), eyalet polisinin (OPP), ulaştırma ve çevre bakanlıklarıyla ortaklaşa düzenledikleri baskınlar 21 Ağustos Perşembe günü sabah 7 ve öğlen bir arasında  Jane-Wilson, Keele-Wilson, Weston Rd-Highway 401 – Finch Ave bölgesinde yoğunlaştı.

Görgü tanıklarının söylediğine göre bazı insanlar üzerinde herhangi bir işaret olmayan SUV arabalarla trafikte araç kontrolü yapılıyormuş gibi durduruldu ve göçmenlik kağıtları incelendi. Bölgede bulunan Tim Hortons, Coffee Time ve Country Style’nin araç otoparklarında işe gitmek için bekleyenler de tutuklandı. Tutuklananların çoğunun Latin Amerikalı olduğu bilgisi de verildi.

CBSA sözcüsü Vanessa Barrasa göçmenlik baskınlarını doğruladı ve 21 kişinin göçmenlik kanunu ihlalleri sebebiyle tutuklandığını bildirdi.

Baskınlar Toronto’nun etnik İspanyol radyo istasyonu Boces Latinas tarafından anında duyuruldu ve tüm Hispanik toplumu uyarıldı. Baskınlar sosyal medya araçları ile tüm toplum üyeleriyle aynı anda paylaşıldı. 

Toronto Hispanik toplumunda korkuya sebep olan baskınlarda sivil giyimli kişilerin sabah işe gitmek için bekleyenlere kimlik sordukları ve belgesi olmayanları tutuklandıkları belirtildi.

Belge kontrolleri esnasında CBSA yetkililerinin trafikte araç kontrol yetkilileri gibi davranmaları tepki çekti.

Kimse İllegal Değil (No One is Illegal) derneği yöneticileri baskınlar neticesinde elli kişinin tutuklandığını duyurdu.

Dernek sözcüsü Syed Hussan gazetelere verdiği demecinde göçmenlik görevlilerinin insanları tutuklayarak işe gitmelerinden alıkoyması ve ailelerinden ayırmalarına tepki gösterdi. Bu tür uygulamaların toplumda korku yarattığını belirten sözcü böylelikle belgesiz çalışan işçilerin geçinmek için yeraltına çekilmelerine sebep olacağını belirtti.

CBSA görevlilerinin illegal kişileri tutuklaması doğal fakat koordine baskınlar yapması nadir görülen bir durum. 2006 yılında Dufferin Mall civarında benzer baskınlar yapılmış ve Portekiz ve Latin Amerikalı belgesiz göçmenler tutuklanmış ve sınır dışı edilmişti.

Yakınları tutuklanan aileler şok içinde kaldı. 385 Rexdale sokağındaki Toronto Göçmenlik Gözaltı Merkezi’ne akın eden insanlar gözaltında tutulan aile bireylerini görmeye çalıştı.

Göçmenlik baskınları çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından kınandı. Daha önce belediye meclisi tarafından sığınak şehir (sanctuary city) ilan edilen Toronto’da sığınak şehir politikası gereği belgesiz insanların korkusuzca yaşayabilmeleri gerektiği belirtildi.

Tutuklanan kişiler şimdi Kanada gözaltı sisteminde yargılanmadan uzun süre tutulabilirler.  BM, geçen ay Kanada göçmenlik gözaltı sistemini keyfi, adaletsiz ve gözaltı süresinde makul sınırı olmayan bir sistem olarak tanımlamış ve uluslararası kanunlar ve kurallara aykırı bulduğunu açıklamıştı. Kanada gözaltı sisteminde herhangi bir suçla yargılanmadan 10 yıldır tutulanlar var. Şu anki federal hükümet yönetiminde 85.000’den fazla kişi yargılanmadan tutuklandı.

On One Is Illegal örgütü Jane Finch Fakirliğe Karşı Hareket (JFAAP) organizasyonu ile birlikte bölgede ilanlarla toplum üyelerini baskınlara karşı uyarıyor.

Son söz: Oyunu kuralına göre oyna. Kaçaksan yasal olmanın yollarını ara.


Murat Kandemir, 29 Ağustos 2014 

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Kanada Federal Hükümetin Yaptığı Değişiklikler Ontario Eyaletine Giden Göçmen Sayısını Düşürdü

Ontario eyaletinde istikrarlı nüfus artışı Kanada’ya gelen yeni göçmenlerin özellikle bu eyaleti yerleşmek için seçmesi yüzünden mümkün oluyordu. Fakat son on yıllık döneme baktığımızda eyalete önceki yıllara göre daha az göçmen geldiği ortaya çıktı. Ontario hükümeti eyaletin iş gücü pazarının eksikliğini hissettiği kalifiye işçi ihtiyacını giderebilmesi için daha fazla göçmene ihtiyacı olduğunu ifade etmesi bu gerçeği daha da öne çıkardı.

2001 yılında Kanada’ya gelenlerin yüzde 59’u yerleşmek için Ontario eyaletini seçmişti. Oysa bugün Kanada’ya gelen göçmenlerin ancak yüzde 40’ı Ontario eyaletine yerleşiyor. The Mowat Center düşünce örgütü konu ile ilgili istatistik verilerini kamuoyu ile paylaştı.   

Ontario eyaletinin toplam göçmen sayısından aldığı payın düşme sebepleri arasında eyaletin popülaritesini kaybetmesi ve batıdaki diğer eyaletlere göre ekonomik büyümenin daha yavaş olması gösteriliyor. Bu açıklamanın mantıklı olduğu söylenebilirse de asıl sebep federal hükümetin yeni gelen göçmenleri özellikle Toronto, Montreal ve Vancouver bölgelerinin dışına yerleştirme çabasında düğümleniyor.

2001’den beri eyaletin istediği göçmenlik seviyeleri puan sistemine dayalı olarak Kanada gelmek isteyen profesyonel ve kalifiye göçmenlerin başvurabildiği Kanada’nın en büyük ekonomik göçmenlik programa olan federal nitelikli iş gören programı (FSW) sayesinde mümkün olabildi. FSW programı ile ülkeye gelen yeni göçmenler çoğunlukla Ontario eyaletini seçti. Fakat son dönemlerde federal hükümetin bu program altında ülkeye gelmek isteyen göçmenleri sınırlaması ve programda kabul edilecek meslek sayısı ve başvuru kotası belirlemesi gibi etkenler Ontario eyaletine gelen göçmen sayısını düşürdü.

FSW yerine alternatif olarak eyalet aday programları (PNP) geliştirilmişti. Uzun zamandan beri her eyalet federal hükümetle yaptığı anlaşma gereği belli sayıda göçmeni kendi belirlediği kıstaslara göre kabul edebiliyor. Fakat Ontario, federal hükümetin eyalete verdiği kısıtlı kota sebebiyle göçmen sayısını arttıramadı.
Bu tür politikalar ışığında Ontario’ya gelen ekonomik göçmen sayısı istikrarlı olarak düşüş gösterdi. Kanada göçmenlik programlarının üç ana kategorisi var. Bunlar ekonomik göçmenler, aile sınıfı ve mülteciler grubu.

Federal hükümet tarafından belirlenen ulusal hedefler her bir eyalete gelecek göçmenlerin yüzde 70’inin ekonomik göçmen grubundan ve diğer yüzde 30’luk gurubun ise aile ve mülteciler gurubundan alınmasını öngörüyor. Fakat ulusal göçmenlik politikasındaki bazı değişiklikler Ontario’nun diğer eyaletlere göre daha az göçmen almasına yol açtı.

Federal ve eyalet hükümetleri yeni tasarlanan ve yakında yürürlüğe girecek olan ekspres giriş (express entry) göçmenlik programına nasıl yaklaşacaklarını planlıyorlar. Önümüzdeki yıl başlayacak olan ekspres giriş sisteminde başarı olasılığı yüksek potansiyel göçmen adaylarının başvuruları alınacak.

Ekspres giriş sistemi FSW’nin yerini alacak ve en büyük ekonomik göçmenlik sistemi olacak. Bundan Ontario eyaletini nasıl etkilenecek bekleyip göreceğiz.  


Murat Kandemir, 27 Ağustos 2014   

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Fransız Göçmenlerin Kanada Hayali

Kanadalılara göre Fransa mutlaka görülmesi gereken ülkelerden birisi. Fransa dendiğinde akla Paris’in romantik yağmurlu sokakları ve kafelerinde bitmek tükenmek bilmeyen muhabbetleri gelir. Herkesin mutlaka gitmek istediği ve romantizmle özdeşleşmiş bir şehirler yumağıdır Fransa. Hatta üniversiteyi yeni bitirmiş genç Kanadalıların sırt çantasıyla Avrupa turuna çıktıklarında mutlaka uğrayacakları duraktır Fransa.

Fakat size özellikle Fransız gençliği için Kanada’nın da ayrı bir rüya olduğunu söylersek şaşırır mısınız?

2008 küresel ekonomik durgunluğundan beri Kanada’ya gelen Fransız göçmen sayısında patlama yaşandı. 2008-2012 arası 34.619 Fransız göçmeni Kanada’nın yolunu tuttu. Bu rakam 2008 öncesi beş yıllık dönem içinde Kanada’ya giden 25.026 göçmen sayısının yüzde 38 daha fazlası demekti.

Mevsimlik işçi sayıları da katlandı. 2008-2012 arası Kanada’ya çalışmaya giden Fransız geçici işçi sayısı 78.267’ye ulaştı. Oysa 2003-2007 arası sadece 42.212 Fransız işçi Kanada’ya çalışmaya gitmişti.  Hızlı verilen Fransız öğrenci vizesi sayısı da geçen senelere oranla yüzde 18 artış gösterdi. 2012 yılında 5.762 Fransız öğrenci Kanada’ya okumaya gitti. Bu rakam 2003 sayısının toplamda yüzde 50 fazlası.

Kanada’ya gitmek son yıllarda Fransa’da çok popüler oldu. Hatta ünlü Fransız magazin dergisi L’Express Reussir yıllık sayısında Kanada’ya göç etme konusunu işledi. S’installer au Canada: les clefs du succés (Kanada’ya yerleşmek: Başarının Anahtarı) isimli makalede eski bir Montreal göçmeni olan Laurance Pivot bu özel sayının editörlüğünü yapmış.

L’Express dergisinin Kanada basımı seyahat broşürü gibi hazırlanmış. Kanada’nın çok kültürlü yapısına değinen makalede Kanada göçmenlik sistemi etraflıca anlatılıyor.

2012 yılında 30.00’den fazla Fransız vatandaşı göçmen Kanada’ya yerleşmiş ve bunların yüzde 80’i yaşamak için özellikle Fransa’nın uzak kuzeni sayılan Quebec eyaletini seçmiş.

Çeşitli istatistik bilgilerinin dışında makalede ilginç bilgiler de yer alıyor. Mesela Kanada’ya gidecek olan Fransızların Quebec eyaletinde kültür şoku yaşayacakları ifade ediliyor. Quebec halkının her ne kadar Fransızca konuşsada kültür olarak Kuzey Amerikalılar gibi davrandıkları ve düşündükleri bilgisi veriliyor.

Farklılıkların eyaleti daha da çekici yaptığı da belirtilirken Quebec’e giden bazı göçmenlerin Kanada hakkında tecrübelerine de yer verilmiş.

Makale Quebec ve Fransa arasındaki kültürel farklılıklara da değiniyor. Makalede fikirlerini paylaşanlar Fransa’da etnik farklılıklara karşı daha az tolerans olduğuna ve ayrımcılığın hayatın her alanında yaşandığına değinirken Quebec’te gözle görünür bir ırk düşmanlığının yaşanmadığının altı çiziliyor.

Daha önce Fransızca konuşan toplulukların Quebec dışında Kanada’nın diğer eyaletlerine yerleşmelerine imkan vermek üzere federal hükümet özel bir göçmenlik programı tasarlamıştı. 2011 yılında uygulamaya geçirilen Francophone Significant Benefit Program olarak adlandırılan program sayesinde Fransızca konuşanların daha az bulunduğu yerlere göç etmek isteyen Franchopone göçmenlerin başvuruları daha hızlı sonuçlandırıldı.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı sözcüsü Nancy Caron bir gazeteye nitelikli Francophone göçmenlerin tüm Kanada’ya yerleşmeleri için çalıştıklarını belirtti.

Kanada sayısını basan l’Express dergisi Fransız halkına Kanada’da Quebec’ten başka yerlere göç etmelerini önerdi. Daha batıya gitmeleri ve özellikle Saskatoon, Fort McMurray ve Yellowknife gibi bölgelere dikkat çekildi.

Fransızlar Kanada’yı yeniden keşfediyor. Ya siz?


Murat Kandemir, 25 Ağustos 2014 

23 Ağustos 2014 Cumartesi

Kanada Vatandaşlığının Doğumla Verilmesinin İptali İsteniyor

Göçmenlik otoriteleri Ottawa’ya vatandaş ya da göçmen statüsü olmayanların Kanada’da doğan çocuklarına vatandaşlık verilmesi uygulamasına sona verilmesi önerisinde bulundu.

Teklifi dillendiren rapor çeşitli federal bakanlıkların yaptığı katkılarla gizli olarak yapıldı. Kanada’da her sene annesi-babası yabancı 500’den az çocuk doğuyor ve bu rakam yıllık 360.000 doğumun ancak yüzde 0,14’üne denk geliyor.

Uzmanlar Kanada’da doğumla verilen vatandaşlığın kaldırılması talebinde devletin göçmenlik politikaları oluştururken tarafsız maliyet-fayda analizi ve kanıtları kullanmak yerine sadece ideolojik etkenleri göz önüne aldığı eleştirisinde bulundu.

Federal hükümet vatandaş olma şartlarına bazı kısıtlamalar getirerek Kanada Vatandaşlık Yasasını revize etmiş fakat Kanada topraklarında doğumla verilen vatandaşlık uygulamasına üzerinde daha fazla çalışma yapılması için dokunmamıştı. 

Kanada’da yabancı anne-babadan doğan ve doğumla Kanada vatandaşı olan çocukların sayısı Kanadalı ailelerin çocuklarına göre çok az olmasına karşın doğumla verilen vatandaşlık uygulamasının ortadan kalkmasıyla sadece Kanada bağları güçlü olanların vatandaş olması hedefleniyor.

Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık Bakanı Chris Alexander Star gazetesine verdiği demecinde hükümetlerinin yabancıların sırf Kanada vatandaşı olması için bebeklerini Kanada’da doğurmaya iterek ‘doğum turizmi’ yaratan vatandaşlık politikasını gözden geçirdiklerini belirtti.    

Çocuklarını Kanadalı yapan yabancılar çocuklarının 18’ine gelmesi sonrasında sponsor edilerek Kanada’ya göç etmeyi planlıyorlar.

Kanada vatandaşlığının bir onur ve ayrıcalık olduğunun altını çizen bakan Alexander, hükümetlerinin vatandaşlığın değerini arttırmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek son zamanlarda çok konuşulan doğum turizminin vatandaşlık programının ve Kanada cömertliğinin kötüye kullanılması anlamına geldiğine işaret etti.

Dünyada doğumla vatandaşlık veren iki ülke kaldı: Kanada ve ABD. İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve çoğu Avrupa Birliği üye ülkesi doğumla verilen vatandaşlığı sadece anne-babası vatandaş ya da daimi ikamet sahibi ailelerin çocuklarına veriyor.

Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı (CBSA) doğumla verilen vatandaşlık uygulamasının sınırlandırılmasının vatandaşlık verilmeyen çocukların seyahat belgesi alamaması nedeniyle sınır dışı işlemlerine de etkisi olacağını belirtti.

Adalet Bakanlığı, Pasaport Dairesi, Dış İşleri, CBSA ve Toplum Sağlığı Bakanlıklarının katkılarıyla hazırlanan raporda Ottawa’nın Kanada’da doğan kişilere vatandaşlık belgesi vermesi ya da tüm eyaletlerin verdiği vatandaşlık statüsünü gösteren doğum kağıtlarının revize edilmesi istendi.
Bu karara karşı çıkan ve 230 STK’nın imzaladığı bir bildiri yayınlandı. Bildiride bu uygulama sonucunda bazı kişilerin vatansız olacağına dikkat çekildi.


Murat Kandemir, 23 Ağustos 2014

7 Ağustos 2014 Perşembe

Kanadalılar Air Canada Uçağına Alınmadı

Yabancı pasaport taşıyan çifte Kanada vatandaşları Florida havalimanından geri çevrildi.

Air Canada firmasının Milton ailesini tatil dönüşü uçağa almaması bu konuda çok dikkatli olunması gerektiğini hatırlattı.

Yabancı bir pasaport ile seyahat eden çifte vatandaşlar Kanada’ya dönmeleri zor olabilir.

Florida tatillerinin dönüşünde Air Canada’nın uçağa almadığı Milton ailesi bunun en acı örneğini yaşadı.

Yanlarında Mısır pasaportu ve Kanada vatandaşlık kimlik kartı bulunan Wael Ghali, karısı Mira Wassef ve genç çocukları Michael ve Yusuf tatil sonrası Kanada’ya dönmek üzere gittikleri Tampa havalimanında Air Canada tarafından Kanada’ya giriş için gerekli evrakları olmadığı gerekçesiyle uçağa alınmadılar.

ABD’ye gitmeden önce Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatını (CBSA) arayıp durumu anlattıklarını ve CBSA tarafından elindeki belgelerle Kanada’ya rahatlıkla dönebilecekleri teyidini alan Ghali üzerine düşeni yaptığını düşünüyor. Mısır’dan göçmen olarak Kanada’ya yerleşen İngilizce öğretmeni Ghali Kanada vatandaşlık seremonisine girdiğini ve yemin ettiğini söyledi.

Normal durumlarda henüz Kanada vatandaşı olmamış daimi ikamet sahibi göçmenler kendi pasaportları ve daimi ikamet kartlarıyla (PR) ülke dışına çıkmalılar.

Ghali ailesinde de olduğu gibi birisi Kanada vatandaşı olduğunda elindeki PR kartı alınır ve imha edilir. Kişi artık Kanada vatandaşı olduğu için yurt dışına çıktığında Kanada pasaportu kullanmalıdır. PR kartı olmayan ve yabancı bir pasaportla ülkeye girmek isteyen kişinin Kanada’ya giriş vizesi (Kanada’nın vize istediği ülkelerden geliniyorsa) olması gerekir.

Tatillerini Mart ayında ayarladıklarını ve daha sonra vatandaşlık testi günü kendilerine bildirildiğini söyleyen Ghali Haziran 24’ünde seremoniye katılıp yemin ettiler ve Kanada vatandaşı oldular. Seyahatleri seremoniden beş gün sonra başladığı için Kanada pasaportu başvurusu yapacak vakitleri olmadı.

Acelece Kanada pasaportu almak yerine Ghali görevlileri arayarak elindeki Mısır pasaportu ve vatandaşlık sertifikası ile geri dönüş yapabileceğine emin olduktan sonra ABD’ye gitmeye karar verdi.

Air Canada internet sitesinde yabancı pasaportla ülke dışına çıkan Kanadalı çifte vatandaşların durumu ile ilgili bir bilgi yok. Air Canada web sitesine göre PR kartı kişinin göçmen statüsünü ispatlıyor ve PR kartı olmayan kişi uçağa alınmıyor.

Air Canada sözcüsü konu ile ilgili bir açıklama yaparak diğer tüm uluslararası havayolları firmaları gibi Air Canada’nın da diğer ülkelerin çeşitli talimatlarına göre turistlerin seyahat belgeleri bilgilerinin teyidini aldıkları TIMATIC adlı bir merkezi sistemin kullanıldığını kaydetti.

Mısır vatandaşı ziyaretçilerin Kanada’ya girişi için ya elinde bir vizeleri olmaları ya da PR kartı olmaları gerekiyor. Konuyu CBSA ile ayrıca teyit ettiklerini söyleyen Air Canada kendilerinde herhangi bir hata olmadığından emin. Hatta Kanada hükümetinin web sitesini işaret ediyorlar. Kanada hükümetinin internet sitesinde tüm uluslararası ziyaretçilerin geçerli bir pasaport ve yanında destekleyici kimlik kartı olarakta PR kartı, sağlık kartı, sürücü belgesi ve vatandaşlık sertifikası gibi fotoğraflı bir kimlik bulundurmaları gerektiği belirtiliyor.

Gahli CBSA’yı sonra tekrar aradı. CBSA aileye havayolu şirketi görevlilerini zorlamak gibi bir yetkilerinin olmadığını belirtti. Ailenin sınıra gelmesi durumunda muhtemelen içeri alınacağını kaydetti.

Tampa’da kalan ve başka bir uçağa binmek zorunda kalan aile 1.200 dolar fazla masraf yaparak Kanada’ya gelebildiler.

Air Canada ailenin dönüş bileti için para iadesi yapacağını açıkladı.

Vatandaşlık sertifikası biraz da günün anlamı için verilen bir belge. Yurt dışına çıkarken ona fazla güvenme. Sen Kanada pasaportunu yanına al.

Sonuç: Air Canada ile oyun oynanmaz.


Murat Kandemir, 7 Ağustos 2014

Yeni Kanunun Aksine Kanada Vatandaşlığı Kaybedilmeyecek Kadar Değerli

Kanada vatandaşlık sistemini değiştirdi. Yankıları hala sürüyor. Ottawa’da doğan ve sorunlu bir gençlik geçiren Deepan Budlakoti yeni vatandaşlık kanunu hükümleri uyarınca sınır dışı edilmeyi bekliyor.

Bazıları için 24 yaşına gelmek uzun saatler çalışmak, hafta sonları arkadaşlarla takılmak ve seyahatlere çıkmak olarak anılsa da Ottawa’da doğan Deepan Budlakoti için 24 olmak mahkemelerde sürünmek ve Kanadalı olduğunu kanıtlamak mücadelesi anlamına geliyor.

Budlakoti vatansız olarak ilan edilme kararını bekliyor.

Stres altında geceleri uyuyamayan ve borca batarak her şeyini kaybeden Budlakoti normal bir hayatının olmadığını ifade ediyor.

Budlakoti’ye verilen vatandaşlık belgeleri ya yanlışlıkla verildi ya da doğduğu ülkeden sabıkası olduğu için kovuldu. Aslında Budlakoti davası Kanada’nın yeni vatandaşlık yasası C-24 kanununun çifte vatandaşlara neler yapabileceğinin bir kanıtı.

İlginç bir davaya konu olan Budlakoti, 1989 yılında Ottawa’da Hindistan Başkonsolosluğu’nda çalışmak üzere Kanada’ya gelen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Budlakoti doğduğunda ailesi elçilik görevlisi değillerdi.

Kanada’da doğduğu için vatandaş sayılan Budlakoti’ye Kanada vatandaş sertifikası ve pasaportu verildi.

Her şey 2009 yılında bir eve izinsiz girme ve diğer bazı suçlardan hüküm giymesiyle değişmeye başladı. Cezaevinde bulunduğu sırada Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı (CBSA) Budlakoti’ye kendisine yanlışlıkla vatandaşlık verildiğini bildirerek vatandaşlık ile ilgili belgeler kendisinden alındı.

Önce daimi ikamet sahibi olarak sınıflandırıldı daha sonra da cezaevinde yattığı ve suçtan dolayı hüküm giydiğinden ötürü Budlakoti vatansız ilan edilerek sınır dışı edilme işlemleri başlatıldı.

Sınır dışı işlemleri halk sağlığı bakanı tarafından durduruldu ve şu an kendisi vatansız konumunda. Hindistan, vatandaşı olmadığı gerekçesiyle 2013 yılında Budlakoti’ye seyahat dokümanı düzenlemeyeceğini bildirdi. Hindistanlı anne-babadan doğan çocuklar vatandaş olabiliyorlar fakat Budlakoti’nin anne-babası doğumundan sonraki ilk beş yıl içinde kayıt ettirmedikleri için oğullarının Hindistan vatandaşı olma şansını kaybettiler. Budlakoti’nin anne-babası Kanada’da doğan oğullarının Kanada vatandaşı olacağına inanarak Hindistan vatandaşlığı için herhangi bir işlem yapmamışlardı.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) 1977 Kanadalı Yasası’nın “yabancı diplomatların Kanada’da doğan çocukları, ebeveynlerinden birisinin Kanada vatandaşı veya daimi ikamet statüsü sahibi olmalarının haricinde Kanada vatandaşlığı hakkından yararlanamaz” hükmü uyarınca Budlakoti’nin vatandaş olmadığını savunuyor.

Anne ve babasının doğumundan dört ay önce Hindistan konsolosluğunda işi bıraktığını kanıtlayan belgeleri mahkemeye sunan Budlakoti davanın daha da karmaşıklaşmasına ve kamuoyu tarafından bilinmesine yol açıyor.

CIC basın sekreteri Alexis Pavlich konu ile ilgili olarak yaptığı yorumunda Budlakoti’nin hiçbir zaman Kanada vatandaşı olmadığını ve Kanada’dan sınır dışı edilmek istemiyorsa suç işlemekten uzak bir hayat seçmesi gerektiğini belirtti. Budlakoti’nin işlediği ciddi suçlardan ötürü Kanada’dan mutlaka gönderileceğini ve Kanada’da silah ve uyuşturucu bulundurmak suçlarından hapiste yattığını da kaydetti.

İnsan hakları örgütleri Kanada’da doğan bir suçluya ceza verilmesi için vatandaşlık kanununun kullanılmasının yanlış olduğu görüşünde. British Columbia Sivil Özgürlükler Derneği (BCCLA) iletişim müdürü Charlotte Kingston doğumunda ailesinin Hindistan konsolosluğunda çalışmadığı kanıtlanan birisinin Kanada vatandaşlığı açısından daha fazla kanıta ihtiyacının olmaması gerektiğini kaydetti.

Vatandaşlığının sorun olarak görünmesinin asıl sebebinin kanuna aykırı davranışlar göstermesi ve suçlara bulaşması olarak gören Kingston herhangi bir suçtan mahkûmiyet giymenin vatandaşlığın iptali için yeterli temel sayılmayacağı inancında.

Yeteri kadar acı çeken Budlakoti iki kere cezalandırıldığına inanıyor. Bir suç işlediğini kabul eden Budlakoti topluma karşı borcunu ödediğini ve Kanada’da doğduğunu ve tüm hayatını bu ülkede geçirdiğini ifade etti. Sorunlu bir çocukluk geçiren Budlakoti bir ara Çocuk Esirgeme Kurumu (CAS) tarafından alıkonulduğunun bilgisini de verdi.

C-24 Vatandaşlık Yasasının Etkileri
19 Temmuz’da yürürlüğe giren Kanada’nın yeni vatandaşlık yasası C-24 artık kimin Kanadalı olup olamayacağına karar veriyor.

Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme Yasası (C-24) çok tartışma yarattı. Özellikle başka bir ülke vatandaşı olan Kanada vatandaşlarının bazı sebeplerle Kanada vatandaşlığının göçmenlik bakanı tarafından iptal edilebilme yetkisi tartışmaların merkeziydi.

Kanada’da doğan çifte vatandaşlar bile bir ülkenin silahlı güçlerine ya da Kanada ile çatışmaya giren bir örgütün silahlı grubunda yer alması yüzünden ülkeden kovulabilecek. Şu ana kadar 130 Kanada vatandaşının ülke dışında benzer silahlı eylemlere giriştiği biliniyor.

Ayrıca ulusal savunma yasası uyarınca Kanada hükümetinin vatana ihanet, terörizm, casusluk veya diğer ciddi suçlardan hüküm giyen çifte vatandaşlarının Kanada vatandaşlıklarını iptal etme yetkisi de var.

Budlakoti davası vatandaşlık hukukunun gittiği yön hakkında ipucu veriyor. Hükümet tehlikeli gördüğü göçmen kişilerden vatandaşlık ayrıcalığını geri alırken Kanada’da doğanların sorumluluğundan hukuki temellerde değil de siyasi sebeplerle kaçıyor. BCCLA’nın görüşü de bu yönde.

BCCLA’dan Kinston bir vatandaşın yurttaşlık hakkını kaybetmesinden ya da vatandaşlığının iptal edilmesinden bir bürokratın sorumlu olmaması gerektiği görüşünde. Yine BCCLA vatandaşlık iptal işleminin bir kanun konusu olması ve hukuk sisteminde hakim tarafından görüşülerek karara bağlanması gerektiği görüşünde. Ben de aynen öyle düşünüyorum.

Geçmişinden kurtulmak ve yeni bir başlangıç yapmak isteyen Budlakoti çok zor zamanlar geçirdi. Yaşadığı travma işini kaybetmesiyle daha da arttı.

Kimse İllegal Değil (No One is Illegal) ve Sınırlar Ötesi Dayanışma (Solidarity Across Borders) gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğini alan Budlakoti hakimin hakkında vereceği kararı bekliyor.

Budlakoti Kanada’yı uluslararası hukuka aykırı hareket ettiği ve kendisini vatansız ilan ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletlere’de başvurdu. BM henüz Buklakoti’nin davasına başlamadı.   

Hayatı Kanada’da geçmiş ve gençlikte çeşitli suçlara karışmış ve hatta CAS tarafından bir ara bakılan bir gencin disiplin edilmesi de Kanada sorumluluğunda olmalı. Siyasi sebeplerle istemediği vatandaşı sırf çeşitli suçlara bulaştığı nedeniyle anne-babasının geldiği ülkeye göndereceğine onu disipline et. Aynı Kanada vatandaşı olan sorunlu gençlere yaptığın gibi.

Kanada vatandaşlığı bence dünyanın en saygıdeğer kimliklerinden birisi. 170’i aşkın ülkeye vizesi girebiliyorsunuz. Kanada vatandaşlığı doğumla kazanıldığı için (en azından şimdilik öyle) insanlar bu hakkı kaybetmek istemiyorlar.

Çocukları bazı komplikasyonlarla doğan Polonyalı bir aile çocuklarının geleceği için Kanada’yı terk edemiyorlar. Çocuk her şeyden önce geliyor ve vizeleri bir süre sonra bitecek olan Polonyalı anne-baba çocuklarının girmek zorunda olduğu kalp ameliyatını düşünerek Polonya’ya dönmeyi düşünmüyorlar. Çalışma izinleri bitmesinden sonra yenileyemeyeceklerini de göze alarak ülkede kalmayı deneyecek olan talihsiz Polonyalı çift Kanadalı çocuklarının burada daha iyi bakılacağına inanıyorlar.

Çocuğun annesi Polonya’da çocuk kalp ameliyatı bekleme süresinin çok uzun olduğunu ve çocukların beklerken öldüğünü söyleyerek Kanada’da kalma konusunda ne kadar ciddi olduklarını göstermiş oldu.

Kanada vatandaşlığı elde etmekte artık eskisi kadar kolay değil. Kanada vatandaşlığı başvuru sürecinde İkamet kartı sahibi iken geçen sürede başka bir ülke pasaportuyla yapılan ülke giriş-çıkışları, pasaport sayfaları, iş kayıtları, vergi iade bildirimleriniz, göçmenlik belgeleriniz isteniyor. Bu sürede bakanlığın tüm yazılarına da zamanında cevap vermelisiniz. Aksi takdirde başvurunuz terk edilmiş sayılıyor ve dosyanız kapatılıyor.

19 yaşındaki genç bir kızın Kanada vatandaşlığı elde etmek için sürdürdüğü altı yıllık mücadele bunun en iyi örneği.

Yedi yaşında ailesini kaybederek yetim kalan ve ailesinin Kanadalı arkadaşları tarafından evlatlık edinilen Erica Dipuo Barnes, B.C eyaletine getirildikten sonra evlatlık kızlarının göçmenlik başvurusu yapıldı. 13 yaşında iken Güney Afrika’daki anneannesini ziyaret etmek isteyen kızın üvey annesi Kanada göçmenlik bakanlığından kızının geldiği ülkeye kısa bir ziyaret yapmasının sakıncası olup olmadığını sordu. Sakınca olmayacağı hakkında garanti verilen kız Güney Afrika’ya gitti.

Barne’nin daimi ikamet kartı kendisi Kanada dışındayken geldi. Vatandaşlık başvurusu ise ülkede olmadığı için reddedildi. Ağustos 2008’de kritere uymadığı sebebiyle daimi ikamet statüsü de iptal edildi. Beş yıl Güney Afrika’da beklemek zorunda kaldı ve çok zor günler geçirdi.

Evlat edinilen Barnes’in üvey anne-babasının statüsü uyarınca Kanada vatandaşlığına başvurabileceğini öğrenen üvey anne başvuruyu derhal yaptı. Güney Afrika’daki Kanada elçiliğinden Kanada vatandaşlığının kabul edildiği bilgisi de geldi. Genç kız Barnes ziyaretçi vizesiyle Kanada’ya geldi.

Bekleyen aileye daha sonra herhangi bir bilgi gelmedi. CBC televizyonuna çıkmasıyla kamu oyu Barnes’in hikayesini öğrenmiş oldu.

Sonrasında CIC, Barnes’in başvurusunda kendilerinden kaynaklanan bir hata olduğunu kabul ederek altı yıllık vatandaşlık mücadelesini bir özürle sona erdirdi. Barnes artık Kanadalı. Aile bunca senedir kendisi için yaptığı tüm hastane masraflarının CIC tarafından tazmin edilmesini istiyor.

Kanada vatandaşlığı çok değerli. Bunu kazanmak çok zor ve yeni kanunla kaybetmek kolaylaştırılıyor. Kanunun, bakanın iki dudağı arasına yerleştirdiği vatandaşlıktan çıkarma yetkisi sanırım bir bakanlığa verilmemesi gerekecek kadar büyük bir yetki. Kanada vatandaşlığının hukuk mücadelesi çerçevesinde kaybedilmesi sanırım en makul ve adil bir yol. Çeşitli çevreler siyasi alanda mücadele eden hükümete böyle bir hak verilmesiyle vatandaşlık iptal kararlarını hukuki açıdan değil de siyasi açıdan değerlendireceği ihtimali olduğu için aslında. Bence de haklılar.


Murat Kandemir, 7 Ağustos 2014   

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Kanada’dan Ukraynalı Ayrılıkçılara ve Rus Firmalara Karşı Yaptırım Kararı

Kanada’nın muhafazakar parti hükümeti Ukraynalı ayrılıkçılar ve bunlara yardım ettiğine inanılan bazı Rus silah, finans ve enerji şirketlerine karşı yaptırım kararı aldı.

Ukrayna’nın doğu bölgesindeki Donetsk bölgesini elinde tutan ve kendilerine Donetski Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti diyen ayrılıkçıların üst yöneticileri yeni yaptırımların hedefinde.

Başbakan Stephen Harper hükümetinin karar verdiği yaptırımlarının asıl amacının Rusya’nın silah, finans ve enerji sektörlerinin hedef alınarak Putin rejimine ekonomik ve siyasi baskıyı arttırmak olduğunu belirtti.

CBC News haberine göre Harper silahlı ayrılıkçı örgütleri Donteski Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri adlı silahlı örgütlerin Ukrayna silahlı güçlerine, uluslararası gözlemcilere ve bölgedeki sivil halka karşı saldırılarda bulunduğunu belirtti.

Harper, “Malezya uçağının düşürülmesinde gördüğümüz gibi Putin rejimi ayrılıkçı örgütlere desteğini kesmemesi uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmektedir” dedi.

Putin rejiminin askeri saldırganlığının devam etmesi halinde daha fazlasını yapılacağının sinyalini veren Harper, yaptırımlarda bulunacağı Donetski Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti üst düzey yetkililerinin ve bunlara silah, enerji ve finans desteği sağlayan Rus firmalarının isimlerini yayınladı.

Kanada Yardımı
Kanada’nın Ukrayna büyükelçisi daha önce Kanada’nın söz verdiği maddi yardımı yapmadığından yakınmıştı. Fakat iki hafta önce Perşembe günü büyükelçilikten yapılan bir basın bildirisinde Ukrayna Büyükelçisi, Kanada’ya hem ülke desteği hem de Başbakan Harper’in güçlü duruşu sayesinde Ukrayna krizine karşı oluşan uluslararası toplum desteği için teşekkürlerini sundu.

Kanada Ukrayna’ya 200 milyon dolarlık borç sözünün yanı sıra iletişim aletleri, tıbbi malzeme ve askeri ekipman sözü verdi.

Kanada Dışişleri Bakanı John Baird Kanada’nın Rusya’ya karşı daha fazla yaptırımda bulunabileceğini ifade etti. Malezya Havayolları uçağının düşürülmesinden dolayı Rusya’yı direk olarak suçlamayan Bakan Baird Kanada’nın uçak düşürülmesi olayına bakış açısını tek cümlesiyle özetlemiş oldu. “Kremlin katilin elindeki silahın tetiğini çekmemiş olabilir ama silahı o doldurdu”

Malezya uçağının Ukrayna doğusunda düşürülmesi herkesi hem çok üzdü hem de korkuttu. Olayla hiç ilgisi olmayan yabancı sivillerin de ölmesi Ukrayna’da yaşanan savaşın korkunç yüzünü gösteriyor.

İnsan hayatı saygıyı hakediyor. Böyle siyasi ve ticari yaptırımlar yapılan vahşetlerin sonunu getirmiyor ama kanayan vicdanlara biraz olsun su serpiyor. Darısı savaşın acı ve korkunç yüzünü yaşayan diğer bölgelerinin başına.


Murat Kandemir, 6 Ağustos 2014

1 Ağustos 2014 Cuma

Kanada Göçmenliğinde Çocuk Yaşı Sınırı 19 Oldu

1 Ağustos 2014’ten geçerli olmak üzere yeni yönetmelik maddeleri uyarınca Kanada hükümeti göçmenlik açısından “bakmakla yükümlü olunan çocuk” yaşını yeniden tanımlandı. Bu tarihten sonra 19 yaşından küçükler “çocuk” olarak görülecek. Çocuk yaş sınırı eski hali 21 ve altıydı.

Çocuk yaşı değişikliği Kanada göçmenliğine aileleri ile başvuracakları çok etkileyecek.

Kimler Çocuk Sayılır?
Kanada göçmenlik hukukuna göre çocuk biyolojik veya evlat edinilmiş kişi değil bazı diğer kriterleri de taşıyan kişi olarak görülür. İlgili kanunun eski halinde çocuk:

22 yaşın altında, evlenmemiş veya herhangi bir evlilik dışı ilişki (common-law relationship) içinde olmayan;
22 yaşından önce anne-babalarının maddi desteğine muhtaç olan ve zihinsel veya fiziksel bir durumdan ötürü kendine bakamayacak durumda olan; veya
22 yaşından önce tam zamanlı öğrenci olarak okuyan ve anne-babalarının maddi desteğine muhtaç olan veya eş olan;

Ne Değişti?  
Yakında yürürlüğe girecek yeni “çocuk” tanımlaması ile yaş sınırı 19’a düşürülüyor. Bu Ağustos 1’den sonra çocuk olarak tanınmak için 19 yaşın altında olmak ve evli veya evlilik dışı bir ilişkide bulunmamak anlamına geliyor.

19 yaşından büyük olan ve tam zamanlı eğitim gören öğrenci çocuklar da artık bakmakla yükümlü olunan çocuk olarak görülmeyecekler. Fakat 19 yaşından büyük ve zihinsel ya da fiziksel bir durumdan dolayı kendilerine bakamayacak durumda olanlar hala çocuk olarak tanımlanacaklar.

Kanada göçmenlik başvurularında her bir çocuk için ödenecek ücret 150 dolar.

Hükümet Açısından Kararın Gerekçesi
Ekonomik istikrar Kanada’nın vazgeçilmezlerinden. Kanada Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yasası (IRPA) göçmenliğin Kanada ekonomisine yüksek katkı yapmasını hedeflemektedir. Kanada’da işgücüne hemen katılabilecek ekonomik olarak başarı sağlaması en muhtemel göçmenlerin ülkeye alınması ana amaç olmaktadır.

Kanada hükümetinin son dönemlerde gerçekleştirdiği yoğun araştırmalar sonucunda 15-18 yaş arası genç göçmen çocuklarının 19-21 yaş arası göçmen çocuklarına göre ekonomik olarak başarılı olduklarını ve Kanada iş gücü pazarına hızlıca adapte olduklarını ortaya çıkardı.

Bakmakla yükümlü olunan çocuklar Kanada’ya her sene kabul edilen göçmen toplam sayısının üçte birine denk geliyor. Bu sayının yüksekliği göçmenlik başvuru sürecinin uzamasına da sebep oluyor. Yaşı büyük olan ve üniversite öğrencisi olduğunu iddia eden göçmen çocuklarının yeni kuralla “çocuk” sayılmamasıyla göçmenlik görevlileri çocukların okul kayıt evrak kontrolleri için zaman harcamayacak ve böylelikle zamandan tasarruf yapılacak.

Göçmenlik başvurularında sahte okul belgeleri kullanıldığı öteden beri biliniyordu. Okul kayıt ve evrak kontrollerinin yapılmayacak olması göçmenlik görevlilerinin işlerini daha da kolaylaştıracak.

Sonuç: Göçmenlik görevlilerinin dışında anne-babanın gözünde çocuk kaç yaşında olursa olsun yine çocuktur.


Murat Kandemir, 1 Ağustos 2014