Geçen haftalarda Kanada
Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander federal hükümetin son
dönemlerde Kanada şehirlerinin yasadışı göçmenler için ‘sığınak şehir’ ilan
edilmesine karşı çıktığını belirten bir bildiri yayınladı.
Basın açıklamasında göçmenlik
kurallarının ve kanunlarının diğer tüm kanunlar gibi uygulanması gerektiğine
dikkat çekildi.
Kanada hükümeti Kanadalıların
göçmenlik sisteminin sağlam olarak işlediğini anlamalarının önemine değinerek
tüm Kanada şehirlerinin Kanada kanunlarına uymak zorunluluğunun olduğuna dikkat
çekti.
Yasadışı göçmenlere yapılan
hukuki muamelelerin yanlış olduğunu düşünenlerin kanun yapıcıları ikna ederek
kanunlarda gerekli düzeltmelerin veya revizyonların yapılması için çalışması
gerektiğine vurgu yapıldı.
Kanadalı olmayanlar göçmenlik
kanunlarını çiğnediklerinde sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya
kalıyorlar. Sınır dışı etmek uzun zamandan beri kanun çiğneyenler için adil bir
ceza olsa da ilk defa kanunu çiğneyen ya da kabahat seviyesinde suç
işleyenlerin alması gereken bir ceza değil.
2013 yılında Nijerya’dan gelen
iki öğrenci, Victoria Ordu ve Favour Amandi Kanada’da yasa dışı olarak
çalıştıkları sebebiyle ülkeden sınır dışı edilmişlerdi. Öğrenciler ülkede
öğrenci vizesiyle bulunanların çalışmasının yasak olduğunu bilmediklerini iddia
etmişlerdi.
Öğrencilerin kanunu
çiğnediklerinin belirlenmesi sonrası hükümetin bu sert cezası uzun süre
konuşulmuştu.
Bu tür durumlarda göçmenlik
görevlilerine yapacak iki şey kalıyor. Ya göçmenlik kural ihlali yapan kişiyi ve
suçu görmezden gelmek ya da o kişinin Kanada’dan sınır dışı edilmesi
işlemlerini başlatmak.
Bu iki Nijeryalı ülkeden
gönderildi gönderilmesine ama daha sonra Kanada’ya tekrar kabul edildiler ve
şimdi eğitimlerine devam ediyorlar. Peki, gönderecektin neden ülkeye tekrar
kabul ettin? Sonra kabul edeceksen ne diye ilk suçunda hemen ülkeden
kovuyorsun?
Burada asıl sorun göçmenlik kural
ihlallerinde verilen cezaların hep aynı seviyede yüksek olması. Yani bir orta
seviye bulunmuyor. Olaya siyah ve beyaz olarak bakan hantal bir yapı var.
Kanada göçmenlik yasasına göre göçmenlik kural ihlallerinde para cezası da
kesilebiliyor. Fakat göçmenlik otoriteleri bu hakkı nedense hiç kullanmamış.
Halbuki daha küçük ve önemsiz
kural ihlallerinde bir para cezası ya da resmi bir uyarı daha uygun görülebilir
aslında. Bu tür cezalar Kanadalı olmayan göçmenin dosyasına girer ve ikinci bir
suç işlemede ilkine göre daha ağır cezalar verilebilir.
Bazı durumlarda suç işleyen
kişinin ülkeden sınır dışı edilmesi kesinlikle anlaşılabilir.
Kanada’ya yasadışı yollarla
Kanada’ya girdiği ya da aylarca veya yıllarca Kanada’da illegal yaşadığı tespit
edilen kişiler için sınır dışı etme cezası uygun görülebilir.
Bazı insanlar Kanada’ya vize ile
giriyor ve geçici ikamet süresinin bitiminden sonra ülkeyi terketmeden burada
yıllarca yaşıyorlar. Evleniyor ve çocuk sahibi oluyorlar. Hatta düzenli işleri
oluyor ve ehliyet alıyorlar. Bu insanların iyice alıştığı, çalıştığı ve yaşadığı
bu ülkeden kovmak olayın insani yönü bakımından çok trajik durumlara sebep
oluyor. Aileler parçalanıyor. Olaya insani açıdan bakmak ve belki de biraz
empati yapmak gerekiyor.
Göçmenlik görevlilerinin
göçmenlik kurallarını çiğneyen kişilerin dosyasını incelerken kendi
insiyatiflerini kullanarak yaptıkları suçun ciddiyetine göre adaletli bir ceza
vermesi gerekiyor. Görevliye belli bir ceza verme dışında başka seçenek
bırakmamak kimsenin işine yaramıyor.
Şehirlerin içinde yaşayan
sakinlerine karşı bir sorumluluğu var. Yüzme kursuna yazılmak isteyen kişinin
göçmenlik statüsünü araştırmak ne kadar mantıksızsa göçmenlik kurallarını
uygulamaya çalışan görevlilere yardımcı olmak ta şehirlerin o kadar mantıklı görevlerinden
birisidir.
Murat Kandemir, 30 Ağustos 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder