31 Ağustos 2015 Pazartesi

Başkan Adayı Donald Trump Göçmenlik Politikasıyla Şaşırtmaya Devam Ediyor

Yasadışı göçmenlik konusunda keskin çıkışlar yapan Donald Trump seçilmesi halinde belgesi olmayan göçmenleri ülkelerine geri göndermeyi ve anne-babası ABD vatandaşı olmayanların ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık verilmesini yasaklamayı vadediyor.

Şu an ABD’de doğan tüm çocuklar anayasaya göre ailelerini göçmenlik statüsüne bakılmaksızın ABD vatandaşı olarak kabul ediliyorlar.

Özellikle Meksika üzerinde yorumlar yapan Cumhuriyetçilerin başkan adayı Trump, Meksika liderlerinin ABD’yi kendi suç ve fakirliğini buraya ihraç ederek suiistimal ettiğini ve yasadışı Meksikalı göçmenlerin ABD’de kazanarak elde ettiği milyonlarca dolar parayı Meksika’ya gönderdiğini söylüyor. Vize ücretlerinin arttırılmasıyla Meksika-ABD sınırına yapılan duvarın masrafının her iki tarafça da paylaşılması hedefleniyor. Yani özetle Trump’a göre ABD’deki sorunlar için Meksika hükümeti sorumlu ve sorunun temizlenmesinde yardım etmeli.

Yasadışı göçmenliği seçim kampanyasının merkezine koyan Trump konuştuğu tüm ortamlarda öngördüğü göçmenlik planlarının detaylarını açıklamaya devam ediyor. Bir göçmenlik politikası raporu da kampanya etkinliklerinde kullanılmak üzere yayınlandı. Yayınlanan bildiride siyasi sığınmacı politikasında kısıtlamaya gitmeyi ve buradan tasarruf edilen paranın fakir ve güvensiz mahallelerdeki Amerikalı çocuklar için harcanması gerektiği üzerinde duruyor.

Meksika sınırına duvar örülmesini de isteyen Trump’ın politikasında tüm yabancı suçluların ülkeden zorunlu sınır dışı edilmeleri ve ABD vatandaşlığının doğumla verilmesi uygulamasından vazgeçilmesi ve yasal göçmenlik planlamalarında Amerikalı işçilerin menfaatlerinin öncelikli olarak gözetilmesi gibi unsurlar yer alıyor.

Yasadışı göçmenlikle suç oranı arasında bir bağ kuran Trump’a göre kaçak göçmenler ülkeden kovulmalı.

11 milyon kaçak göçmenin yaşadığı ABD’de öngörülen bu adımların nasıl atılacağı da merak konusu.

Örneğin Trump vatandaşlık kanununu değiştirebilir mi?

Başkan seçilmesi halinde ABD anayasasının 14 üncü maddesinde geçen vatandaşlığın doğumla verilmesi uygulamasını değiştirecek ya da kaldıracak kanun hükmünde bir kararname yayınlayamayacak. Peki ne yapabilir?

Ya konuyla ilgili olarak hazırlanacak yasa tasarısının hem senato hem de mecliste üçte iki çoğunlukla kabul edilmesi lazım ya da yasama organı kongreyi anayasa yapmak üzere toplayıp değişiklik teklifi vermek zorunda.

Her iki senaryoda da yapılacak değişiklik tüm meclisin yüzde 45’inin onayını gerektiriyor. ABD’nin siyasi dağılımına bakıldığında bile bu biraz imkânsız görünüyor.

Peki bu vaatler ne anlama geliyor? Pratikte uygulanabilirliğine bakılmadan oy alma uğruna söylenmiş sözlerden öte bir anlamı yok.  
     
Göçmenlik politikası eleştirileri üzerine çekmeye devam ediyor. Trump’ın dillendirdiği bu politikanın korkutma taktikleri üzerine bina edilmiş olduğunu düşünenler var. Şu da bir gerçek ki ABD’deki yasadışı göçmen sayısı artık kontrol edilemeyecek bir noktaya gelerek bu durum sürdürülebilir olmaktan çıkmış bulunuyor.

Trump’a özellikle Hispanik çevrelerden ağır eleştiriler var. Politikayı toplu sınır dışı etme tehditleri ve çok çalışan kaçak göçmenlere vatandaşlık hakkının verilmesini engelleme çabası olarak görüyorlar. Hatta bazı senatörlerin Trump’ı desteklediği görülüyor.

Trum politkasıyla büyük firmaların yurtdışından işçi getirmesinin engellenerek hem işçi ücretlerinin düşmesinin engelleneceğini hem de göçmen çevrelerin fakirlikten kurtulacağı iddia ediliyor.

ABD seçimlere kitlenmiş durumda.

Murat Kandemir, 31 Ağustos 2015  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder