30 Kasım 2015 Pazartesi

Aylan Bebeğin Ailesi Kanada’ya Geliyor

Ottawa hükümetinin, cansız bedeni Türk sahillerine vuran Aylan bebeğin ailesinin sponsorluk işlemlerini onaylandığını çocuğun halası Tima Kurdi doğruladı. Çocuğun babası Abdullah Irak’ta yaşamaya devam edecek.

Toronto Star’dan Jacques Gallant’ın 27 Kasım Cuma günkü haberine göre Tima Kurdi hükümet tarafından aranarak daha önce kardeşi, Muhammed, karısı ve beş çocuğunu getirtmek için yaptığı sponsorluk başvurusunu tekrar yapmasını istedi.

Telefonda ağlayan ve neden o zaman değil de şimdi olduğunu sorgulayan Tima, gazeteye verdiği demecinde en azından şimdi yaptığı sponsorlukla yedi kişinin hayatını kurtardığını bildiği için memnun olduğunu fakat hayatını kaybeden ve kardeşi Abdullah’ın çocukları olan üç yaşındaki Aylan ve beş yaşındaki Galip kardeşlerin yokluğundan dolayı hissettiği üzüntüyü aktardı.

Türk sahiline cesedi vuran Aylan bebek mültecilerin uluslararası kamuoyunda gündeme gelmesine sebep olmuş cansız bedeninin görüntüsü mültecilerin sesini temsil ederek tüm dünyanın dikkatini mülteci krizine çekmişti.

Tima Kurdi, Muhammet ve ailesinin Kanada’ya sponsor etmek için başvuruda bulunmuş ve reddedilmişti. Muhammed’in başvurusundan sonra hala Aylan bebek, abisi, babası Abdullah ve annesi için de başvuru yapacaktı. Başvurunun reddedildiğinin duyulmasının ardından dönemin muhafazakar hükümeti eleştiri bombardımanına maruz kalmış ve konuyla ilgili olarak yapılan başvurunun eksik olduğu için geri çevrildiğini belirterek kendilerini savunmuştu.

Kanada’da seçimler sonrası kurulan yeni Liberal hükümet seçim kampanyasında söz verdiği üzere ülkeye 25.000 mülteci getirmek için kolları sıvadı. Geçtiğimiz haftalarda meydana gelen Paris olayları sonrası mültecilere karşı önyargı oluşmasının da etkisiyle yapılan güvenlik tartışmaları ve eleştirilerine cevap vermek zorunda kalan Trudeau’nun da işi zor. Kanada hükümeti almaya söz verdiği sayının en az dört katını alabilecek güçte. Ne var ki hedefini 25.000’de tutuyor. Hükümet en azından kadın ve çocuklar öncelikli olarak mültecileri Kanada’ya yerleştirerek onlar için bir şeyler yapacak. Kanada’nın bu davranışı tüm Batılı ülkelere örnek olsun.

Tima Kurdi ve kocası çocuklarıyla birlikte Vancouver dışında yaşıyor ve yakında gelecek olan yedi akrabası için son hazırlıkları yapıyorlar.

Tekrar yaptığı başvurusunun kabul edildiğini belirten Tima Almanya’da bulunan Mohammed ve ailesinin Kanada’ya getirilebilmesi için gerekli sağlık muayeneleri ve güvenlik soruşturma evraklarını toparlamakla meşgul. Muhammed’in ailesi İstanbul’da yaşıyorlar.

Kanada Göçmenlik Bakanlığı Kurdi ailesi ile iletişime geçerek başvuruyu takip ettiklerini ve ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Bakanlık sözcüsü Remi Lariviere’ye göre başvuru süreci oldukça iyi ilerliyor.

Tima Kurdi’ye göre Aylan bebeğin babası Abdullah herhangi bir yere gitmek istemiyor. Kürt bölgesel hükümeti tarafından davet edilen ve Erbil’de yaşayan Abdullah’ı tüm aile Kanada’ya gelmesi için ikna etmeye çalışıyor.

Çocuğunu kaybeden Abdullah’ın diğer mültecilere insani yardım faaliyetlerinde çalıştığı ifade ediliyor. Hatta Abdullah’ın en büyük umudu ihtiyaç sahibi çocuklara yardım etmek üzere oğlunun adına bir cemiyet kurmak.

Oğlunun cenazesini bölgede toprağa veren baba bölgeden yani oğlundan ayrılmak istemiyor. Oğlunun yakınında olmak istiyor. Abla Tima’ya göre Kanada ile birlikte birçok ülkenin mültecilere kapılarını açtığını duymak onu mutlu ediyor.  

Tüm ülkelerin mültecilere yardım etmek için seferber olduğunu görmek sadece babasını değil herkesi etkiledi. Suriye mülteci krizi beşinci yılını doldururken Birleşmiş Milletlerin yardım çağrılarına karşın tüm dünya bu konuda bir şey yapmaktan kaçınmıştı. Suriye’den kaçarak Lübnan, Ürdün ve Türkiye’ye sığınan mültecilere bu ülkeler dışında ciddi yardım yapılmamakla birlikte tüm mülteciler oldukça zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Sadece Türkiye’de iki milyonu aşkın Suriyelinin olduğu ve maddi karşılığını ödeyebilenlerin botlarla kendilerini hayatlarını riske atarak Yunanistan kıyılarına atmaya çalıştığı görülüyor.

İç savaşın patlak verdiği 2011 yılından bu yana milyonlarca kişi Suriye’yi terk ederek soluğu çevre ülkelerde aldı. Türkiye, Lübnan ve Ürdün’de kendilerine ‘misafir’ olarak bakılan Suriyeliler daha kalıcı olarak yerleşebilecekleri özellikle Avrupa ülkelerine ulaşmak için her şeyi yapıyorlar.  

Aylan bebeğin tüm akrabaları onun ve kardeşinin ölümünün acısını hala yaşıyorlar. Muhammed’in yedi kişilik ailesinin Kanada’ya gelecek olması acılarını biraz olsun hafifletecek görünüyor. Kanada’daki akrabalar Türkiye’deki ailenin noel öncesi Kanada’ya ulaşmasını çok istiyorlar.

Mezhep çatışmaları sonrası köklerinden koparılan Suriyelilerin çok yakın bir dönemde ülkelerine dönmeleri beklenmiyor. Suriye’de savaş bitse de hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Türkiye’de hem hükümet kanadında hem de toplum tarafından hala ‘misafir’ olarak görülen ve günlük hayatımızın her anında karşımıza çıkan Suriyelilerle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Türkiye’de onları artık ‘misafir’ değil bu toprakların sakinlerinden birisi olarak görme vaktimiz gelmedi mi?


Murat Kandemir, 30 Kasım 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder