Ottawa hükümetinin, cansız bedeni Türk sahillerine
vuran Aylan bebeğin ailesinin sponsorluk işlemlerini onaylandığını çocuğun
halası Tima Kurdi doğruladı. Çocuğun babası Abdullah Irak’ta yaşamaya devam
edecek.
Toronto Star’dan Jacques Gallant’ın 27 Kasım Cuma
günkü haberine göre Tima Kurdi hükümet tarafından aranarak daha önce kardeşi,
Muhammed, karısı ve beş çocuğunu getirtmek için yaptığı sponsorluk başvurusunu
tekrar yapmasını istedi.
Telefonda ağlayan ve neden o zaman değil de şimdi
olduğunu sorgulayan Tima, gazeteye verdiği demecinde en azından şimdi yaptığı
sponsorlukla yedi kişinin hayatını kurtardığını bildiği için memnun olduğunu
fakat hayatını kaybeden ve kardeşi Abdullah’ın çocukları olan üç yaşındaki
Aylan ve beş yaşındaki Galip kardeşlerin yokluğundan dolayı hissettiği üzüntüyü
aktardı.
Türk sahiline cesedi vuran Aylan bebek mültecilerin
uluslararası kamuoyunda gündeme gelmesine sebep olmuş cansız bedeninin
görüntüsü mültecilerin sesini temsil ederek tüm dünyanın dikkatini mülteci
krizine çekmişti.
Tima Kurdi, Muhammet ve ailesinin Kanada’ya sponsor
etmek için başvuruda bulunmuş ve reddedilmişti. Muhammed’in başvurusundan sonra
hala Aylan bebek, abisi, babası Abdullah ve annesi için de başvuru yapacaktı.
Başvurunun reddedildiğinin duyulmasının ardından dönemin muhafazakar hükümeti eleştiri
bombardımanına maruz kalmış ve konuyla ilgili olarak yapılan başvurunun eksik
olduğu için geri çevrildiğini belirterek kendilerini savunmuştu.
Kanada’da seçimler sonrası kurulan yeni Liberal
hükümet seçim kampanyasında söz verdiği üzere ülkeye 25.000 mülteci getirmek
için kolları sıvadı. Geçtiğimiz haftalarda meydana gelen Paris olayları sonrası
mültecilere karşı önyargı oluşmasının da etkisiyle yapılan güvenlik tartışmaları
ve eleştirilerine cevap vermek zorunda kalan Trudeau’nun da işi zor. Kanada
hükümeti almaya söz verdiği sayının en az dört katını alabilecek güçte. Ne var
ki hedefini 25.000’de tutuyor. Hükümet en azından kadın ve çocuklar öncelikli
olarak mültecileri Kanada’ya yerleştirerek onlar için bir şeyler yapacak.
Kanada’nın bu davranışı tüm Batılı ülkelere örnek olsun.
Tima Kurdi ve kocası çocuklarıyla birlikte Vancouver
dışında yaşıyor ve yakında gelecek olan yedi akrabası için son hazırlıkları
yapıyorlar.
Tekrar yaptığı başvurusunun kabul edildiğini belirten
Tima Almanya’da bulunan Mohammed ve ailesinin Kanada’ya getirilebilmesi için
gerekli sağlık muayeneleri ve güvenlik soruşturma evraklarını toparlamakla
meşgul. Muhammed’in ailesi İstanbul’da yaşıyorlar.
Kanada Göçmenlik Bakanlığı Kurdi ailesi ile iletişime
geçerek başvuruyu takip ettiklerini ve ellerinden geleni yapacaklarını
belirttiler. Bakanlık sözcüsü Remi Lariviere’ye göre başvuru süreci oldukça iyi
ilerliyor.
Tima Kurdi’ye göre Aylan bebeğin babası Abdullah
herhangi bir yere gitmek istemiyor. Kürt bölgesel hükümeti tarafından davet
edilen ve Erbil’de yaşayan Abdullah’ı tüm aile Kanada’ya gelmesi için ikna
etmeye çalışıyor.
Çocuğunu kaybeden Abdullah’ın diğer mültecilere insani
yardım faaliyetlerinde çalıştığı ifade ediliyor. Hatta Abdullah’ın en büyük
umudu ihtiyaç sahibi çocuklara yardım etmek üzere oğlunun adına bir cemiyet
kurmak.
Oğlunun cenazesini bölgede toprağa veren baba bölgeden
yani oğlundan ayrılmak istemiyor. Oğlunun yakınında olmak istiyor. Abla Tima’ya
göre Kanada ile birlikte birçok ülkenin mültecilere kapılarını açtığını duymak
onu mutlu ediyor.
Tüm ülkelerin mültecilere yardım etmek için seferber
olduğunu görmek sadece babasını değil herkesi etkiledi. Suriye mülteci krizi
beşinci yılını doldururken Birleşmiş Milletlerin yardım çağrılarına karşın tüm
dünya bu konuda bir şey yapmaktan kaçınmıştı. Suriye’den kaçarak Lübnan, Ürdün
ve Türkiye’ye sığınan mültecilere bu ülkeler dışında ciddi yardım yapılmamakla
birlikte tüm mülteciler oldukça zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye devam
ediyorlar. Sadece Türkiye’de iki milyonu aşkın Suriyelinin olduğu ve maddi
karşılığını ödeyebilenlerin botlarla kendilerini hayatlarını riske atarak
Yunanistan kıyılarına atmaya çalıştığı görülüyor.
İç savaşın patlak verdiği 2011 yılından bu yana
milyonlarca kişi Suriye’yi terk ederek soluğu çevre ülkelerde aldı. Türkiye,
Lübnan ve Ürdün’de kendilerine ‘misafir’ olarak bakılan Suriyeliler daha kalıcı
olarak yerleşebilecekleri özellikle Avrupa ülkelerine ulaşmak için her şeyi
yapıyorlar.
Aylan bebeğin tüm akrabaları onun ve kardeşinin
ölümünün acısını hala yaşıyorlar. Muhammed’in yedi kişilik ailesinin Kanada’ya
gelecek olması acılarını biraz olsun hafifletecek görünüyor. Kanada’daki
akrabalar Türkiye’deki ailenin noel öncesi Kanada’ya ulaşmasını çok istiyorlar.
Mezhep çatışmaları sonrası köklerinden koparılan
Suriyelilerin çok yakın bir dönemde ülkelerine dönmeleri beklenmiyor. Suriye’de
savaş bitse de hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Türkiye’de hem hükümet
kanadında hem de toplum tarafından hala ‘misafir’ olarak görülen ve günlük
hayatımızın her anında karşımıza çıkan Suriyelilerle birlikte yaşamayı
öğrenmemiz gerekiyor.
Türkiye’de onları artık ‘misafir’ değil bu toprakların
sakinlerinden birisi olarak görme vaktimiz gelmedi mi?
Murat Kandemir, 30 Kasım 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder