Süt ürünleri sektörünü yabancı üreticilere açması
gibi değişiklikler getireceği için Kanada dahil bazı ülkelerin katılmakta tereddüt
etmesi ve kamuoyunda açıkça tartışması pasifik ticaret ortaklığının önündeki en
büyük engellerden bazıları.
İlke olarak imzalanan Trans Pasifik Ortaklığı
(Trans-Pacific Partnership – TPP) geçen ay açıklandı ve anlaşmanın tüm dünya
ekonomisinin yüzde kırkını bir araya getireceği iddialarında bulunuldu.
Bu tartışmalar olayın sadece bir yönüyle
ilgileniyor. Nihayetinde TPP sadece mal satmak ile ilgili değil bunun içinde
uluslararası iş gücü hareketliliğine izin vermesi de var. TPP sayesinde bazı
Kanadalılar yurtdışında çalışacağı işlerde lokal işgücü yokluğunu ispat etme
yükümlülüğü olmadan çalışabilecek. Tabi bu Kanada içinde geçerli olacak. Yani
geçici yabancı işçiler aynı şartlar altında Kanada’da çalışabilecek. O zaman
yanıtlanması gereken soru şu.
Bu durum bir tehdit mi yoksa fırsat mı?
Ben bunu fırsat olarak görüyorum.
TPP ile Kanadalı yatırımcılar TPP’ye taraf ülkelerde
iş kurabilecek ve çalışabilecekler. Karşılığında TPP bölgesinden gelen yabancı
yatırımcılar da Kanada’da yatırım yapabilecek ve çalışabilecekler.
Kanadalı iş adamları TPP ortaklık anlaşması
sayesinde dünyaya açılırken Kanada’da istihdam alanı açacak yeni iş alanları da
yabancı yatırımcılarca gerçekleştirilecek. Bu durumu bazıları kazan-kazan
durumu olarak tasvir ediyorlar.
Olaya bir de profesyonel ve teknisyenler açısından
bakalım. TPP, bazı Kanadalı profesyonel ve teknisyen iş görenlerinin yine yurt
dışında lokal işgücü yokluğunu ispat etme zorunluluğu olmadan çalışabilmelerine
olanak veriyor. Bu Kanadalı profesyoneller ve teknisyenlere daha önce olmayan uluslararası
çalışma fırsatları vermesi açısından yeni bir durum ve avantaj.
Tabi söylemeye gerek yok. Aynı durum bazı yabancı meslek
sahipleri açısından Kanada için de geçerli. Kanada daha önce profesyonellerin
ve teknisyenlerin Kanada’ya girmelerini engelleyen iki unsur kullanıyor.
İlki Kanada’nın bazı mesleklerinin icra edilebilmesi
için ilgili mesleğin meslek örgütlerinden lisans alma zorunluluğunu olmasıdır. İlgili
mesleğin Kanada standartlarını taşımayan kişilere ruhsat verilmeyerek mesleğe
girişi ve çalışması engelleniyor.
İkincisi yabancı profesyoneller ve teknisyenlerin
Kanada’daki meslektaşlarının aldığı ücrete eşit ücret alması zorunluluğu. Ücret
koruması Kanada’ya düşük ücretli yabancı işgücü girişini önlüyor.
TPP eleştirilerinden birisi de şirket içi (intra
company transfers) uzmanların Kanada’ya rahat gelebilecek olması. Ortaklık
anlaşmasıyla çok uluslu şirketlerin çalışanları Kanada’da lokal iş gücü yokluğu
ispatı gereksinmeden çalışabilecekler. TPP’nin profesyonel ve teknisyenlere
yönelik kurallarının aksine şirketler arası işçilere ne kadar ödeneceği
konusunda herhangi bir kural yok.
TPP’nin profesyonel ve teknisyenlere nazaran şirket
içi çalışanlara yönelik kural olmaması iki sebep yüzünden sorun teşkil etmez
görünmektedir.
Birincisi şirketler arası uzmanları kategorisi sadece
TPP ülke vatandaşlarına uygulanacak. Mercer LLC 2015 raporuna göre bu
ülkelerdeki büyük şehirlerdeki yaşam maliyeti birçok Kanada şehirlerindeki
yaşam maliyetinden daha yüksek. Bunun sonucu olarak bu iş görenlerin maaş
beklentisi daha fazla olacaktır. Bu elemanları Kanada’ya transfer etme masrafı
da göz önüne alındığında Kanadalıların tercih edileceği açık.
Diğer bir sebepte göçmenlik kuralları açısından çok
uluslu şirket çalışanlarının hepsinin uzman olarak belirlenemeyeceği gerçeği.
Yani bir kişinin intra-transfer uzman olarak belirlenmesi için şirketle
birlikte özel ya da ileri bir bilgi ve uzmanlık sahibi olması gerekiyor. Bu
kural sadece yüksek sınıf uzmanların Kanada’ya bu kategoriden
başvurabilmelerine olanak tanıyor.
TPP ile Kanada Kuzey Amerika’nın sınırlarının dışına
taşıyor.
Murat Kandemir, 27 Aralık 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder