Seçilen Suriyeli mültecileri yakın bir zamanda Türkiye’nin
güneyinden Kanada’ya getirmek için plan hazır. Tek eksik olan şey Kanada sağlık
bakanlığının onaylayacağı bir hastane, mültecilerin taşınması için güvenli bir havalimanı
ve yol.
Lübnan ve Ürdün’den uçaklar dolusu mülteci Toronto ve
Monteral şehirlerine ulaşmaya ve Kanada’da yeni hayatlarına alışmaya başlarken Türkiye’den
yapılacak olan uçuşlarda sorunlar var. Güvenlik kaygıları Kanada liberal parti
hükümetinin Şubat ayı sonuna kadar 25 bin mültecinin Kanada’ya yerleştirilmesi
projesini aksatacak gibi görünüyor.
Problem aslında bölge ile ilgili. 2.2 milyonluk
Suriyeli mülteci sayısı ile en çok mülteciyi elinde bulunduran Türkiye, istikrar
yarım adasının kaos denizine döndüğü yerde bulunuyor. Kanada’ya gitmek isteyen
mültecilerin bulunduğu ülkenin güneyinde gelişen sorunlar Türkiye ve komşu
ülkelerini kara kara düşündürüyor.
Ülkenin güneydoğusunda var olan ve PKK tarafından
başlatılan hendek savaşı olayı daha da karmaşık hale getiriyor. Bazı güneydoğu
şehirleri ve ilçeleri yaşanan çatışmalardan dolayı oldukça hasar gördü. Bazı
gazeteler olayları “Halep değil Türkiye”, “Türkiye’nin güneyinin
Suriyelileşmesi” gibi başlıklarla verdi.
100’den fazla kişinin ölümüne sebep olan Ankara
patlaması da dahil olmak üzere bazı bombalama eylemlerini üstlenen IŞİD’inde
ülkede faaliyetleri giderek hissediliyor. Alınan bir tehdit sonrasında ABD,
Ankara elçiliğinde ve İstanbul konsolosluğunda verilen hizmetleri azaltma yoluna
gitti. Olayla ilgili olarak bir IŞİD militanı yakalandı.
Bir Rus savaş jetinin Türk hava sahasını ihlal ettiği
için Türkiye tarafından düşürülmesi ve sonrasında iki ülke arasında tırmanan
gerginlik ve Irak’ın Musul bölgesindeki Türk askerlerinin geri çekilmesini istemesi
bölgedeki tırmanan yeni gerginliklerin örnekleri oldu.
Bölgedeki tüm bu sorunlar Kanada’nın planlarını kötü
şekilde etkiledi. Türk hükümeti tarafından yerleştirilmesi için Kanada’yla
paylaşılan isimlerin çoğu ülkenin güneydoğusuna yaşayan isimler. Bu isimlerin
yaşadığı yerler PKK ve Türk güvenlik güçlerinin zaman zaman karşılıklı çatıştığı
hem de IŞİD/YPG’nin etkisinde bulunan Suriye-Türkiye sınır boyuna yakın
bölgeler.
Türk hükümetinin önerdiği Suriyeli mültecilerin
yaşadığı Türk illeri iç savaş yaşayan Suriye sınırına çok yakın bir yerde. Hem
PKK faaliyetleri hem de iç savaş yaşayan Suriye sınırına yakınlık Suriyeli
mültecilerin hem güvenlik hem de sağlık taramalarının yapılması ve güvenli bir
şekilde Kanada’ya gönderilmesi operasyonunu çok tehlikeye atıyor.
Mültecileri, uygunluklarının saptanması için yapılacak
mülakatlara katılabilmeleri için uzun süren bir seyahatten sonra Gaziantep’teki
IOM merkezine getirmek ve sonra eve dönmeleri ve yine bir sonraki görüşme günü
için aynı merkeze tekrar getirmek o bölge için oldukça sorunlu bir süreç.
Türkiye 11 Aralık’ta Gaziantep’te “özel güvenlik
bölgesi” ilan etti ve bu Kanada’nın Türkiye’nin güneydoğusundaki mülteci
operasyonlarını sekteye uğrattı. Kanada şimdi hem kendi görevlilerinin hem de
taşıyacağı mültecilerin hayatlarını tehlikeye atmayacak hem de Suriye-Türkiye sınırına
güvenli bir mesafede bulunacak bir havalimanı arıyor.
Türkiye’de bulunan Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı
(CBSA) görevlileri mülteci seçiminde ikinci adım olan Suriyelilerin IOM
görüşmeleri sonrası güvenlik incelemelerini gerçekleştiriyorlar. Fakat güvenlik
endişesi öyle bir noktaya varmış ki Ankara’daki Kanada büyükelçiliği,
görevlilerin bulundukları ili bile gizli tutuyor. Türkiye’nin güneyinde Kanada
Sağlık Bakanlığı standartlarına uygun bir hastane belirlenemediği için seçilen
mültecilerin sağlık taramaları bile başlayamadı.
Kanada’nın Ankara’daki büyükelçisi bir röportajda
yaptığı açıklamada mülteci operasyonlarını başlattıklarını fakat hem kendi
personellerinin hem mültecilerin hem de IOM personelinin güvenliklerinin
birinci öncelikleri olduğunu açıkladı. Büyükelçi John Holmes bu coğrafyanın yürüttükleri
mülteci yerleştirme faaliyetlerini etkileyen bir coğrafya olduğunu belirtti.
Ürdün ve Lübnan’ın aksine Türkiye mülteci krizini
BMMYK’ya delege etmek yerine kendisi yürütüyor. Türkiye’de bulunan ve AFAD
tarafından yönetilen kamplarda 11 Ocak 2016 tarihi itibariyle 268.843 Suriyeli
mülteci kalıyor. Türk hükümeti Kanada’ya yerleştirilmesi için her biri 5.000
isimden oluşan iki liste verdi. IOM ise listelerin doğruluğunun kontrolünde
Kanada’ya destek veriyor. Listedeki isimlerin Kanada’nın istediklerine göre
olması önem arz ediyor. Örneğin verilen listedeki aile üyelerinden herhangi
birisinin yasa dışı olarak Avrupa’ya gitmesi tüm ailenin Kanada göçmenlik programından
yararlanamamasına yol açıyor.
2011’de başlayan ve tüm bölgeyi etkisi altına alan
Arap Bahar’ından etkilenmeyen ülkelerden biri oldu Türkiye. Böyle gitmesi
umuldu fakat ateş sadece düştüğü yeri yakmadı, etrafına da bulaşmaya başladı.
Türkiye önce Suriye ordusundan kaçan ve daha sonra Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)
olarak bir araya gelenlere sponsor olup onları eğitti. Daha sonra Türkiye
radikal cihatçılar da dahil olmak üzere Esat rejimine karşı olanların Türk
topraklarını kullanmasına izin verdiği bir politika güttü.
Dört yıl sonra olaylar artık Türkiye’nin kontrolünden
çıktı. Müslüman Kardeşler Mısır’da askeri bir hükümet tarafından devrildi.
Olayı darbe olarak niteleyen ve Müslüman Kardeşler tarafını tutması yüzünden
Türkiye’nin Mısır ilişkileri çok zarar gördü. Tunus’ta Ennahda iktidarı
kaybetti. Suriye’de ÖSO önce zayıfladı sonra fraksiyonlara bölündü. Türkiye’nin
ilk başlarda görmek istemediği Cihatçılar IŞİD adı altında birleşerek Türk
sınırına kadar olan bölgede halifelik ilan ettiler. Bu durumu en iyi anlatan
cümle eski AKP milletvekili Suat Kınıklıoğlu’ndan geldi. “Rüzgara tüküren kendi
suratını ıslatır”. Türkiye’nin hatalı Suriye politikaları ülkeyi IŞİD’le sınır
paylaşan bir ülke durumuna getirdi.
PKK’nın başlattığı hendek savaşları bazı ilçelerde
sokağa çıkma yasağının konmasına ve sivillerin, asker ve polislerin ölümüne yol
açtı. Bölgede bazı ilçeler harabeye döndü.
İşte bölgedeki tüm bu siyasi değişkenler ve
istikrarsızlık durumu Kanada elçiliğinin Türkiye’den yapılacak mülteci taşıma
operasyonlarının ne zaman başlayacağı hakkında herhangi bir tarih vermesini
engelliyor. Bölgedeki insani yardım görevlileri için Kanada’nın zamanlama
hedefleri değil asıl hedef daha önemli. O da Kanada’nın mülteci yerleştirilmesi
operasyonlarının diğer ülkeler için örnek teşkil etmesi.
BMMYK’ya para ve yardım yapılması da önemli tabi ama
yetersiz çünkü yapılan yardımlar mültecinin geçici kamp hayatına devam
etmesinden başka bir işe yaramıyor. Oysa Kanada’nın yürüttüğü mülteci
yerleştirme operasyonları onlara yeni bir hayat sunuyor.
Herkes bana Kanada’nın şimdiye kadar neden Türkiye’den
hiç Suriyeli mülteci almadığını soruyor. Cevap çok basit. Bölgenin siyasi şartları
buna hiç izin vermiyor ki.
Murat Kandemir, 17 Ocak 2016
Selam Ben suriyeliyim yasim 21 bir öğrenciyim 6 yıldır türkiye istanbul da yasiyorum ailem suriyede ben burda şimdi calsiyorum ama gecinemyorum okumak istiyorum türkçe arapça dilim var türkmenim kanede ye gitmek istiyorum
YanıtlaSil05362536147
YanıtlaSil