Kanada Vancouver havalimanı göçmen gözaltı merkezinde
tutulan Meksikalı Lucia Jiminez’in gözaltında bulunduğu sırada intihar etmesi
Kanada Sınır Güvenliği Ofisi’nin (CBSA) kullandığı gözaltı merkezlerinin güvenliği
sorununu gündeme getirdi.
Herhangi bir sağlık sorunu olmayan genç kadının
gözaltındayken banyoda kendisini asarak hayatına son vermesi güvenlik ile
ilgili şüpheleri tekrar su yüzüne çıkardı. Yabancıların kısa süreli tutulduğu
gözaltı merkezi Genesis Security Group adlı bir özel güvenlik firması
tarafından işletiliyordu.
20 Aralık’ta intihar teşebbüsünden tam sekiz gün
sonra hayatını kaybeden Jiminez’in ölümünü duyurmayan CBSA’nın bu tavrı oldukça
eleştiriliyor. Gözaltındayken kendi hayatına son veren bir göçmenin durumunun
en azından ilk sorumlularının durumu rapor etmesi ve intihar olayıyla ilgili
olarak derinlemesine bir soruşturma açılması gerekiyor.
Jiminez’in nasıl tutuklandığı da tam net değil.
Kanada’da resmi statünün olmayışı gözaltına alınma sebebi olarak görülmediği
gibi göçmenlik gözaltına alma prosedürleri oldukça sıkı parametreler içeriyor.
Bir yabancının göçmenlik kanunları uyarınca gözaltına
alınma sebeplerinden birisi o kişinin topluma tehlike olarak görülmesi ve bu
sebep yüzünden gözaltına alınmasını haklı çıkaracak yeterince kanıt olması gerekiyor. Bir kişinin bir
sonraki göçmenlik mahkemesine çıkmayacağı hakkında bir görüş oluşması ya da
kişinin kimlik tespiti yapılamaması diğer gözaltı sebeplerinden sayılıyor. Jiminez’in
davasında gözaltına alınmasını gerektirecek kanıtlar olduğu şüpheli görünüyor.
Jiminez’in topluma tehlike arz ettiğine dair bir kanıt yok ve gerçek kimliği
ile ilgili bir şaibe olmadığı da aşikar.
Jiminez’in tutuklanmasının hikayesi de ilginç.
Trende biletsiz seyahat ederken yakalanıyor. Vancouver’de resmi statüsüz yaşayanlar
bilir Skytrain’de yolculuk yapmak risklidir. Jiminez’in bundan haber olmadığı
da belli ama asıl sorun toplu taşıma güvenlik görevlilerinin göçmenlik
kanunlarından aldığı bir uygulama yetkilerinin olmayışı. Göçmenlik kanunları
konusunda eğitim ve tecrübeleri de yok. Transit polisinin kişilerin özgürlüğü
sorumluluğuna karışmaması gerekiyor.
Gözaltı merkezleri özel kurumlar tarafından
yönetiliyor. Bu davadaki tüm detaylar tam açıklığa kavuşmamış olsa da bir kişi
CBSA ofisi tarafından göz altına alındığında o kişi CBSA’nın sorumluluğunda
oluyor. Gözaltı merkezinin başkası tarafından yönetiliyor olması CBSA’nın
sorumluluğunu ortadan kaldırır mı? Bu sorunun da detaylı cevaplandırılması gerekiyor.
Jiminez’in ölümü sonrası soruşturma için baskı
var. Gözaltındaki Jiminez’den sorumlu kimdi? Gözaltı protokolleri nelerdi? Bu
protokoller izlendi mi? Genç kadın tam olarak neden gözaltına alındı?
Havalimanında ne işi vardı? Zihinsel
durumu hakkında bir değerlendirme yapıldı mı? İlk RCMP polis suç araştırmasının
sonuçları nelerdi?
Bu olay sonrası Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı
gözaltı merkezlerinin özel taşeronlar tarafından işletilmesi politikasını
gözden geçiriyor. Göçmenlik uzmanları (ben de dahil) CBSA’nın bu hizmetlerde
taşeron kullanmasından vazgeçmesi gerektiğini düşünüyor.
Gözaltına alınmak gerçekten zor bir durum. Gözaltına
alınan kişi tüm haklarının farkında olmalı. Ülkesine geri gönderilme korkusu
yaşayan ve bu durumu kabul edemeyip kendi hayatına son veren Jiminez’in durumu
o kadar net değil. Bu intihar önlenebilirdi. Yukarıdaki sorulara yanıt
verilmeli ve benzer olayların yaşanmaması adına Jiminez davası tekrar
soruşturulmalı ve suçlular hesap vermeli.
Tam bir raporun olmayışı CBSA’nın sakladığı bir
şeyler olduğu kanısına itiyor insanları.
Siz siz olun eğer gözaltına alınırsanız göçmenlik
avukatı ya da danışmanı tutup tüm haklarınızı sonuna kadar kullanın. Hukuki
yollarınızı bilmeniz önünüzü daha rahat görmenize yardımcı olacaktır.
Murat Kandemir, 12 Mart 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder