Geçtiğimiz haftalarda buradan
haberini paylaştığımız gibi online olarak örgütlenen insanlar Birleşik Krallık,
Yeni Zelanda Avustralya ve Kanada arası engelsiz seyahat için 50.000’den fazla
imza toplanmıştı.
Kanada, İngiltere, Yeni Zelanda
ve Avustralya halklarının aralarında özgür hareketini ve yerleşimini amaçlayan
girişim oldukça ilginç bir hareket olarak görülebilir belki ama böyle bir
uygulamanın olasılığı şimdilik çok zayıf.
Hayal edilen sistemde sadece vize
ve çalışma izni kısıtlamalarının dışında ülkelerin kendi sistemlerinde de
oldukça önemli değişiklikler gerektiriyor.
Medyanın da çok dikkatini çeken
İngiliz Milletler Topluluğu Hareket Serbestisi Organizasyonu adıyla başlatılan
girişim için internette başlatılan ankete katılan 67.000’den fazla kişinin
yüzde 90’nından fazlasının serbest dolaşım ve yerleşim fikrinden yana olduğu
ortaya çıktı.
Organizasyonun online başlattığı
imza kampanyası ortak siyasi, kültürel, tarihi ve dil bağları olan ülkeler
arası seyahatlerde tüm kısıtlamaların kaldırılması konusunda bir farkındalık
yaratarak 50.000’den fazla imza topladı.
Akademisyenlerden de konuyla
ilgili görüşler CBC haberde yer aldı. Toronto Üniversitesi’nde Kanada
çalışmaları ve coğrafyası dersleri veren Emily Gilbert böyle bir adımın
atılmasının yerinde olduğunu fakat uygulanabilmesi için yılların geçmesi
gerektiğini söyledi. Böyle bir serbestinin gelmesinin değeceğine inanan Gilbert
ülkeler arası serbesti uygulamasının yine ülkeler arası anlaşmalarla mümkün
olacağını ifade etti.
Böylesine kapsamlı bir anlaşmanın
olabilmesi için birçok konunun da ayrıca netleşmesi gerekiyor. Mesela ülkelerin
daimi göçmenleri veya vatandaşları bulundukları ülkenin daimi göçmeni veya
vatandaşlık haklarına sahip olacaklar mı? Serbest dolaşım oluşturma hedefi çok
duygusal ve basit görülebilir ama uygulamada cevaplandırılması ya da açığa çıkarılması
gereken çok konu var.
Toronto Üniversitesi Munk Küresel
İlişkiler Okulu’ndan Jeffrey Reitz dört ülkenin serbest dolaşım ve yerleşim
anlaşması imzalamalarının çok zor olduğunu belirtti.
REitz soruyor: Kanada ABD ve
Meksika ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması’nın yerine neden Yeni Zelanda,
Avustralya ve Birleşik Krallık ile bir serbest dolaşım anlaşması yapsın ki? Ya
da diğer 53 İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) ülkeleriyle neden
seyahat kısıtlamalarını kaldırmasın?
Munk Okulu etnik, göçmenlik ve
çoğulculuk çalışmaları bölüm başkanı olan Reitz girişimin ırk ve kültürel
önyargı yaratacağına da inanıyor.
Aynı siyasi ve hukuki sistemler söz konusu
Commonwealth Ülkeleri Özgür
Dolaşım Organziasyonu kurucusu ve direktörü James Skinner online üzerinde
oluşturdukları teklife gösterilen desteği işaret ederek bir anlaşmaya
ulaşılacağı konusunda oldukça iyimserdi.
Skinner teklifin sadece Kanada,
İngiltere, Yeni Zelanda ve Avustrayla gibi ülkeleri kapsadığı fakat ve diğer
Commonwealth ülkeleri kapsamadığı için ayrımcı olduğu eleştirilerini de
reddediyor.
Girişimi başlatan Skinner,
motivasyonunu ülkelerin kraliçeye bağlılıklarının, devlet yapısı ve dil
benzerliklerinin ve hatta ortak hukuk sistemlerinin ortak olması üzerine
temellendiriyordu. Bu ülkeler aynı zamanda gelişmiş ve insan hakları karneleri
de iyi ülkeler.
İddialara da yanıt veren
Skinner’e göre ayrımcılık kesinlikle söz konusu değil.
Serbest dolaşım ve yerleşim
kanunu daha sonra AB ve Avustralya-Yeni Zelanda arasındaki Trans-Tasman
anlaşmalarıyla da uyumlu hale gelebilirdi.
Eleştirilerden yılmayan Skinner
topladığı imzaları önce Yeni Zelanda ve Avustralya sonra da Kanada ve İngiliz
hükümetlerine gönderecek.
Oldukça uğraş gerektirecek ve
ülkelerin kendi iç hukuki zeminlerinin de uygun hale getirilmesi gerektiğinden
uygulamanın gerçekleşmesi yakın dönemde zor görünüyor.
Organizasyon, anlaşmanın önce iki
ülke arasında oluşturulması ve daha sonra diğer iki ülkeyi içerisine alması
önerisinde de bulundu.
Konuyla ilgili olarak görüşünü
belirten Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) sözcüsü Nancy Caron
Kanada hükümetinin Commowealth ülkeleri arasındaki ziyaretlerin ve ticaretin
arttırılması için ellerinden geleni yaptığını belirtirken yakın bir gelecekte uygulanması
düşünülen herhangi bir değişlik ile ilgili yorum yapmadı.
Nancy halihazırda İngiltere,
Avustralya ve Yeni Zelanda vatandaşlarının geçerli pasaporta sahip olmaları,
sağlık riski taşımamaları, sabıka kaydı olmaları ve yanlarında yeteri kadar
para olmaları halinde Kanada’ya vizesiz olarak seyahat edebildiklerini
belirtiyor.
Toronto’daki Ryerson Göçmenlik ve
Yerleşim Merkezi akademik direktörü Harald Bauder’de ülkeler arası dolaşım
kısıtlamalarının gevşetilmesinden yana. Konu hakkında tartışmayı ilginç bulan
Bauder dört ülke arasında çalışma kısıtlamalarını kaldırılması ve sonrasında
sosyal haklara ulaşabilmelerinin imzalanacak bir anlaşma ile mümkün olacağını
ifade etti. Bauder sosyal hakların beraberinde gelmemesinin ülkeler arası
serbest dolaşımı anlamsız kılacağını da ekledi.
Dört ülkenin kendi göçmenlik
kanunlarını uyumlu hale getirmesiyle bölge içinden gelenler için serbest
dolaşım anlamına gelmesi bölge dışından gelen ziyaretçileri de etkileyecek. Gilbert
serbest yerleşim anlaşması bu dört ülkenin kendi aralarındaki seyahati
arttırabileceğini ama bu durumun hükümetleri dışarıdan alacağı göçmen sayılarını
sınırlamalarına sebep olacağını söylüyor. Vatandaşlarının serbest dolaşımı bu
dört ülkeyi daha sert göçmenlik politikaları uygulamaya itebilir.
Dört ülke arasında serbest
yerleşime izin verecek bir anlaşma ve uygulama yakın zamanda pek mümkün
görünmüyor fakat bu hayalin gerçek olması için bir kampanyanın düzenlenmesi ve
akademisyenlerin fikir beyan etmesi Commonwealth ülkelerini bu konuda bir şey
yapmaya iter mi? Zamanla göreceğiz.
Murat Kandemir, 27 Mart 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder