Kanada 2012 yılında 1 milyon kadar ziyaretçi
vizesi vererek rekor kırdı. Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Jason Kenney
20 Şubat 2013’te yaptığı duyuruda hükümetin ekonomiyi canlandırmak ve istihdam
alanı yaratmak amacıyla Kanada’ya gelecek olan ziyaretçilerin sayısını
arttırmak ve önlerindeki engelleri kaldırmak için ellerinden geleni
yaptıklarını bildirdi.
Hükümet gerçek turistlere ve ziyaretçilere hızlıca
ve daha fazla vize vererek aileleri birleştirmek ve sonunda ekonomik olarak
bundan faydalanmak amacında.
2012 yılında verilen vize sayısı 2004 yılında
verilen vize sayısına göre %40 artış gösterdi. Bu artış artık Kanada’nın
ziyaretçiler tarafından (ziyaretçi ve öğrenci) çok tercih edilen ülke olma
yolunda ilerlediğinin kanıtı.
Kanada’nın çok ziyaret edilen bir ülke olması
turizmin de canlanmasına sebep oluyor. Çok olan ziyaretçiler Kanada içinde para
harcıyor ve çeşitli etkinliklere katılıyorlar ve bu da turizmi canlandırıyor.
Canlanan turizm ülkede istihdamı arttırıyor ve ekonomik gelişime katkı sağlıyor.
Hükümette son yıllarda ziyaretçileri ülkeye çekmek
için birçok araç geliştirdi. 2011 Temmuz ayında en fazla beş yıllık verilen
çok-giriş vizeleri artık on yıllık olarak veriyor. Böylelikle artık
ziyaretçiler 10 yıl içerisinde bir girişi altı aylık süreyi geçmeyecek şekilde çoklu
giriş-çıkış yapabilecek.
Bakanlık aynı zamanda aileleri birleştirmek için
de 6-8 yıl süren anne-baba sponsorluğunu askıya alıp sadece anne-baba ve
dede-ninelere özel ‘süper vize’yi
geliştirmişti. 10 yıllık olarak verilen süper vize sayesinde artık Kanada’ya
giriş yapan anne-baba veya dede-nineler sevdikleriyle birlikte bir girişte 24
aya kadar sorunsuz kalabiliyorlar.
Altı ay ve daha az İngilizce dil kursuna gidenler
de ziyaretçi vizesi alıyorlar. Her sene binlerce öğrencinin dil eğitimi için
gittiği Kanada’da İngilizce dil eğitimi sektörü de ABD ve İngiltere’deki düzeye
gelmiş durumda.
Hükümetin yabancılara ziyaretçi vize verilmesi
uygulamasını her ne kadar kolaylaştırmaya çalışsa da Kanada hala en zor vize
alınan ülkelerden birisi olduğunu söyleyelim. Ülke içinde uygulanan ve herkese
açık olan iltica sistemi ve bunun sonucunda bazı ülkelerden gelenlerin ülkeye
girer girmez iltica ederek ülkede kalmaya çalışması gerçeği vize alınması
esnasında gerçek ziyaretçilerin de önüne çıkıyor.
İş veya turistik amaçlı ülkeye girmek isteyen gerçek
ziyaretçiler vize başvurusu esnasında kalma sürelerinin bitiminden sonra
ülkeden ayrılacaklarına dair vize memurunu ikna etmek zorunda. Ve maalesef bu
ikna öyle kolay olmamakta.
İltica sistemini revize ederek iltica edenlerin
davalarının hızlıca görülmesi ve Kanada için güvenli sayılan menşe ülkeler
listesi, DCO (Designated Countries of
Origin) oluşturulması bundan sonra ülkede iltica etmek isteyenlerin bir kez
daha düşünmesine sebep olacak. Zira şu an 35 adet olan DCO ülkelerinden (tüm AB ülkeleri, ABD, İsrail, Japonya,
Norveç, İzlanda, Avustralya, İsviçre, Meksika ve Yeni Zelanda) gelenler
iltica ettiklerinde hem ziyaretçi statüleri yanacak hem de iltica davaları ülkeleri
“güvenli” sayıldığı için çok hızlı
görülecek (30-45 gün), davaları “asılsız
iltica davaları” gibi görülecek ve siyasi sığınma talepleri kabul edilmediğinde
de sadece federal mahkemede temyiz hakkı olduğu bir çoğu kısa süre sonra
statüsüz kalacak ve ülkeden sınır dışı edilecek.
Devlet daha çok kişinin ülkeye gitmesini ve Kanada’nın
en çok ziyaret edilen ülkelerden olmasını istiyor. DCO ülkeleri vatandaşları
daha kolay vize alabilecekken Ortadoğu ve Asya ülkeleri vatandaşları ise Kanada
vizesi müracaatında vize görevlisini vize bitiminden önce Kanada’dan çıkacağına
ikna etmeye çalışacak.
Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 25 Şubat 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder