Toronto kendisini ‘sığınak şehir’ olarak ilan
ederken yasadışı göçmenlere statüsüne bakılmaksızın hizmet götürecek ilk Kanada
şehri oldu.
Toronto İl Meclisinde görüşülen Birlik Şehri (Solidarity
City) yasa teklifi Perşembe günü toplanan şehir konseyinde yapılan oylama
sonrası kabul edildi. Şimdi tüm belediye çalışanları eğitimden geçirilecek ve
artık illegal göçmenler polise teslim edilme korkusu yaşamadan çeşitli belediye
hizmetleri alabilecek.
Toronto’da yaklaşık 200,000 kişinin yasa dışı
olarak yaşadığı sanılıyor.
Toronto kendini ilk sığınak Kanada şehri ilan
ederek Chicago, New York City ve San Francisco gibi şehirlerin de yer aldığı bu
statüdeki diğer 36 ABD sığınak şehri liginde yerini aldı.
Alınan kararın bir şehir için doğru yolda
olduğunun bir kanıtı olduğunu düşünenler de var. Şehir Konseyinin büyük
çoğunluğu tasarıyı kabul ederek desteklerini gösterdiler.
Konu ile ilgili fikirlerini belirten Ryerson
Üniversitesi Göçmenlik ve Yerleşim Araştırmaları programı Doçenti Harald
Bauder’de kararın bir şehrin doğru yolda olduğu gösteren dev bir adım olduğunu ve
artık Toronto’nun hak sahibi olanlarla olmayanları ayırmayan ve sürekli gelişimde
bulunan bir şehir olmasına katkıda bulunduğunu düşünüyor.
Ayrım yapmanın parçalamaya sebep olacağını ve
bunun da bir ikinci-sınıf vatandaş sınıfını yaratacağını düşünüyor. Toplum
içinde diğer problemlerin ardından geleceğine inanan Harald bunun sonucunda her
türlü istismarın olacağına inancı tam.
İl meclisinin bu kararının zamanlaması da çok
manidar çünkü 2015 yılında ülkede çalışan birçok işçinin dört yıllık çalışma
izinleri bitmiş olacak ve bu sürede göçmenlik statüsü elde edemeyenlerin büyük
çoğunluğu yasadışı olarak ülkede yaşamaya devam edecek.
Karara karşı itiraz edenler de az değil. Toronto şehrinin
kafasını kuma sokmadan etrafındaki realiteye göre davranması gerektiğini
düşünerek kararı eleştirenler de var.
Toronto sokaklarında aslında önceden benzer bir
uygulamaya yürürlüğe konmuştu. Ülkede illegal yaşayan fakat statüsü olmadığı
için polise başvuramayan ve her türlü istismara uğrayanların olması üzerine –özellikle sınır dışı edileceği korkusu ile
polise başvuramayan aile içi şiddete uğrayan eşler için– “sorma, söyleme” (dont’t ask, don’t tell) isimli bu
uygulama geliştirilmiş ve bu proje ile insanların yasal statülerine
bakılmaksızın polis hizmetlerinden yararlanabilmeleri hedeflenmişti. Fakat
uygulama birçok yerde yetersiz kaldı.
“Sığınak” olarak ilan edilen Toronto artık iltica
davasını kaybedip ülkeden sınır dışı edilmeyi bekleyenlerin ve oturum
müsaadeleri bittiği halde hala ülkede kaçak olarak bulunanların yakalanıp sınır
dışı edilme korkusu yaşamadan şehrin sunduğu sağlık, parklar, kütüphane,
güvenlik gibi hizmetlerinden yararlanabileceği bir şehir oluyor.
Oylamada kabul oyu verenlerden meclis üyesi Joe
Mihevc kabul edilen yeni şehir politikası konut, gelir, maddi sosyal yardım ve
iş güvenliği gibi eyalet ya da federal sorumluluklarda verilen hizmetleri
kapsamayacağını da ifade etti.
Önceden beri göçmenlik konusunda hizmet veren
sivil toplum kuruluşları şehrin “sığınak” statüsü alması için çaba
gösteriyordu.
Kararı şiddetli şekilde eleştirenlere göre
belgesiz olarak Kanada’da yaşayanlar hükümetin hiçbir hizmetini hak etmiyorlar.
Yasayı eleştirenler böyle bir politikanın ülkede yasadışı yaşayanları
yüreklendireceğini ve Kanada’ya resmi yollardan gelenlere haksızlık olacağına
inanıyorlar.
Hatta böyle bir uygulamanın dünyaya “Kanada’ya gelmek için kanunları
çiğneyebilirsiniz. Merak etmeyin Toronto şehri sizin suç ortağınız olacak”
mesajı verildiğini iddia ediyorlar.
Şehir konseyi aynı zamanda Ottawa’dan belgesiz
göçmenlere ilişkin sağlık hizmetlerine, acil servis ve devlet konutlarına
ulaşım gibi konularda af programı oluşturmasını istedi.
Kararın güzel tarafı şehirde yaşayan illegallerin
varlığını resmi olarak kabul etmek anlamına gelmesi. Bir şekilde bu şehri seven
insanlar oturumları bittiğinde ülkelerine dönmek istemiyorlar. Kanada’da
bulundukları sürede bu şehirde bir hayat kuruyorlar. Kurdukları düzeni bozup
ülkelerine geri dönmeyi göze alamıyorlar.
Bu şehri seven ve çalışıp ailesine bakanların en
azından temel hizmetlerden faydalanması gerekiyor. Sosyal bir şehir tüm sakinlerini
kucaklamalı ve en temel ihtiyaçlarını karşılamalı diye düşünüyorum.
Murat Kandemir, Member of ICCRC, 5 Mart 2013
Türkiye Cumhuriyeti bunların yeni keşfettiği bu uygulamayı yıllardır yapıyor. Örnek Suriyelilere saglık bedava, adam başı 800tl verilio. daha eskilerden örnek bulgar göçmenler için Özal onlara apartman hediye etmişti.örnek afgan mülteciciler.şimdi onlarda hepsi türk vatandaşı ve herbirinin evi var. Yani Türkiyede mülteci olmak varmış :)
YanıtlaSilbende torontoda yasiyorum kacak olarak bu uygulamadan faydalanma sansim nedir allah rizasi icin bir sey soylermisiniz lutfen ? leventersoy@gmail.com
YanıtlaSil