Son yıllarda her sene 33.500 civarında
göçmen Vancouver bölgesine yerleşti. Her göçmenin üç kişilik bir aile olduğu
düşünülürse her sene 11.166, her ay 931 ve her hafta 214 konut ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Konuta olan bu devasa ihtiyaç kitle göçmenliğinin bir sonucu.
Bu aşırı talebin spekülatif bir biçimde
yapılan konut yatırımlarından kaynaklanmadığı bir yana doğrum oranlarının düşük
olması sebebiyle eyalette yaşayanlar tarafından da kaynaklanmadığı tahmin
ediliyor.
Yani konuta olan aşırı talebin göçmenler
tarafından yaratıldığı ve konutların yabancı spekülatörlerce yüksek fiyatlara
sebep olduğunu anlamak zor olmasa gerek.
Konut yapabilmek öyle kolay iş değil.
Önce toprak lazım -ki Vancouver bölgesi dağlık bir özellik taşıyor. Eyalet aynı
zamanda okyanus ve ABD sınırı ile çevrili. Yani konut arzı ekilebilir toprağın
öncelik taşımasına göre de değişiyor. Kısıtlı olan konut arzına aşırı talep
olması genel fiyatları attırıyor.
Konut fiyatlarının artmasına bir diğer
sebep te uygun olan arazilerin kullanımında uygulanan bina yüksekliği,
güvenlik, çevre kirliliği ve nüfus sıkışıklığı ile ilgili yönetmelikler. Bu
yönetmelikler Vancouver halkının talepleri doğrultusunda şekillenmiş ve
yürürlükte bulunuyor.
Uygun olan toprağın kısıtlı olması
yüzünden konut fiyatlarının en azından stabil seviyede tutulmabilmesi için
fazla alternatif yok. Belki de önlem olarak önce yapı inşaat kurallarında
esnemeye gitmek iyi bir fikir olabilir. Tabi ki bu adım halkın talepleri
doğrultusunda yerel politikacıların adımları sayesinde olabilir.
Diğer bir alternatif kitle göçünün
kısıtlanması olabilir -ki bu tamamen federal hükümetin sorumluluğu olan bir
konu. Göçmenlik sayısının azaltılması kitle göçünden yarar sağlanması yüzünden
şu an için mümkün görünmüyor. Kitle göçü inşaat endüstrisi için daha fazla iş,
emlakçılar için daha fazla müşteri, işçi arayan işverenler için daha uygun
fiyata çalışacak işçi ve perakende sektörü için daha fazla satış demek. Sadece
bu kadar da değil. Avukatlar için daha fazla müşteri, İngilizce öğretmenleri
için daha fazla öğrenci ve hükümet için daha fazla hizmet ve kaynak ayırmak ülkeye
düzenli gelen göçmenler sayesinde oluyor. Düzenli göçmen akışı ülkenin ekonomik
çarklarının dönmesi anlamına geliyor.
Tabi bunun yan etkisi de arzı kısıtlı
olan konut ihtiyacını arttırması. İnşaat kuralları ve göçmenlik yönetmelikleri
politikaları yüzünden Vancouer gençliği yüksek konut fiyatlarından yakınmaya
devam edecek. Kalacak yer bulma sıkıntısını yaşayan gençlerin Vancouver’den
ayrılması ya da anne-babalarının yanına taşınması da bulunacak çözümlerden
olabilir.
Kitle göçmenliğin yukarıda bahsedildiği
üzere bir çok alanda bölgenin yararına olduğunu söylemekle birlikte göçmen
akışının aynı bölge için daha fazla vergi, daha düşük işçi ücretleri, çevre
kirliliği, daha az aile doktoru ve hastane yatağı ve üniversite programlarında
yer azlığı anlamına geldiğini de söylemeliyiz.
Göçmenliğin karı veya zararı konusunda kazan-kazan
durumu yok gibi. Bence olay biraz denge kurmakla alakalı.
Murat Kandemir, 31 Mayıs 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder