Kanada’ya göçmenlik yolu son 25 yıldır
muazzam değişikliğe uğradı. Eğer Kanada’da yaşıyorsanız Toronto gibi metropol
şehirlerde sadece yolda yürüdüğünüzde bu dramatik değişikliği görmeden
edemiyorsunuz.
Mesela Toronto’da otobüs beklerken ya da
alış veriş yaparken etrafınızdaki etnik göçmen çeşitliliğini iyice
hissediyorsunuz. Ülke tam bir göçmen ülkesi haline geldi.
Çarşamba günü ABD’li Pew Araştırma
Merkezi (Pew Research Centre) tüm dünyadaki göçmen popülasyonu üzerine
interaktif bir harita yayınladı. Bu harita Birleşmiş Milletler Popülasyon
Merkezi’nden alınan bilgilere göre hazırlandı. Yayınlanan makaledeki bilgiler
daha çok dünyanın 46.6 milyonluk en büyük göçmen nüfusunu barındıran Amerika
göçmenlik konusunda olsa da son 25 yıllık Kanada’nın kendi göçmen nüfusu
hakkında da ilginç detaylar veriyor.
Grafik incelendiğinde Kanada’nın görünen
yüzünün kısa sürede ne kadar çok değiştiği görülebiliyor. Örneğin Çin,
Hindistan ve Filipinler’den gelen göçmen sayısının ne kadar arttığı göze
çarpıyor. Çinli sayısı 170.000’den 710.000’e fırlarken ülkedeki Pakistanlılar
Kanada’nın en büyük 10 uncu göçmen grubu oldu. Pakistanlılar 1990’da Kanada’ya
en çok göçmen gönderen ilk 30 ülke sıralamasında bile bulunmuyordu.
Tabi bir de madalyonun öteki tarafı var.
Ülkeye Asya ülkelerinden gelenlerin dramatik olarak arttığı görülürken
Avrupa’dan gelen göçmen sayısının da son yıllarda muazzam bir şekilde düştüğü
görülüyor.
Örneğin 2000 yılında İngiltere’de doğan
göçmenler Kanada’nın en geniş göçmen grubunu oluşturuyorlardı. Fakat
unutmayalım ki bu gruplar Kanada’ya göçmenliğin ilk yıllarında geldiler ve
hızla yaşlanıyorlar. Fakat 90’lı yıllarda ilk 10 ülkede yer alan Hollanda,
Portekiz ve Polonya’dan gelenlerde herhangi bir düşüş görünmüyor.
ABD dünyadaki en büyük göçmen sayısına
sahip olabilir fakat genel olarak bakıldığında göçmenler ülkenin toplam nüfusunun
sadece yüzde 14’ünü oluşturuyor. G20 ülkeleri içinde Kanada, toplam nüfusunun
yüzde 22’sini oluşturan göçmen sayısıyla üçüncü gelirken Suudi Arabistan yüzde
32 ile birinci ve Avustralya ise yüzde 28 ile ikinci sırada yer alıyor.
Asya’daki G20 ülkelerine baktığımızda
ise göçmen nüfusun ülke nüfusunun ortalama yüzde biri civarına denk geldiğini
farkediyoruz. Örneğin Japonya’daki göçmen nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 1.6
iken bu oran Çin’de sadece yüzde 0.07 seviyesinde kalıyor.
Doğum oranlarının düşük olması ve artan
işgücü ihtiyacı gibi sebeplerle birlikte ülkeye gelen göçmenler Kanada’nın
ekonomik büyümesinde oldukça büyük bir paya sahip. Özellikle Kanada’da
1946-1964 arası doğanların (baby boomers) yaşlanarak işgücünden çekilmesiyle
oluşan işgücü boşluğu düzenli göçmen alımı sayesinde doldurulabilmektedir.
Liberal parti başkanı ve Kanada
başbakanı Justin Trudeau’nun geçen Mart ayında ülkeye kabul edilecek göçmen
sayısını arttırma hedefi boşuna değil. Kanada demografik değişikliğe uğruyor
eskinin azınlık göçmen grupları artık çoğunluk olmaya başlıyor.
Savaşlar, ekonomik istikrarsızlık ve
daha iyi bir hayat kurma gibi çeşitli sebeplerle tüm dünyada nüfus
hareketliliği eskiye oranla daha şiddetli devam ediyor. Bakmayın siz dünyanın
üretim fabrikalarının Çin ve Malezya gibi Asya ülkelerine kaydığına, dünya
insanı Batı’ya göç etmeye çalışıyor.
Murat Kandemir, 31 Mayıs 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder