31 Temmuz 2014 Perşembe

Eyaletler Şikayet Etti, TFW’ye Bölgesel Muafiyetler Geliyor

Eski göçmenlik şimdinin iş bakanı Jason Kenney revize edilen yabancı işçi programına (TFW) bölgeler bazında bazı muafiyetler getirilebileceğini ifade etti.

Geçen ay Temmuz ayında Charlottetown’da eyaletlerin iş ve çalışma bakanlarıyla bir toplantı sonrası konuşan Kenny muafiyetlerin özellikle az işsizlik yaşanan bölgeler için geçerli olacağını bildirdi.

Programda bazı değişikliklerin yapılabileceğinin altını çizen Kenney programın kötüye kullanılmasını engellemek için revize edilen ana maddelerinden asla taviz verilmeyeceğini de kaydetti.

Bazı taleplere cevap vereceklerini söyleyen Kenney genel olarak TFW programının yeni kurallarının arkasında olduğunu ve işçi aranırken önce Kanadalıların işe alınmaları gerektiğini ve bulunmaması durumunda da son çare olarak TFW’nin kullanılması gerektiğini aktardı.

Haziran ayında TFW programı büyük değişikliklere uğramış büyük ve orta ölçekli firmalar için yabancı işçi sınırlaması getirilmiş ve yeni kurallara uymayan işverenlere ağır cezalar öngörülmüştü. TFW programı, işçi getirmek isteyen işverene ek başvuru ücreti getirmiş ve yabancı işçi getiren işyerlerinin denetlenmesine de karar verilmişti. 

Bazı sektörlerin kurallardan kötü etkileneceğine inanan Prince Edward Island (P.E.I) inovasyon bakanı Allen Roach, toplantıda diğer bakan meslektaşlarıyla birlikte Kenney’e TFW’deki yeni kuralların muhtemel sonuçları hakkında duydukları endişelerini ilettiklerini söyledi.

Tüm eyaletlerdeki çıraklık eğitimlerinin entegre edilmesi ve özellikle kalifiye işçilerin eyaletler arası çalışma olanaklarının geliştirilmesi çalışmalarına ağırlık veren iş bakanı Jason Kenney eyaletlerden TFW revizyonu hakkında şikayetler aldı.

TFW’ye yeni kurallar konmasının ardından yapılan toplantıda Batı Kanada ve Atlantik eyaletleri bakanları federal TFW program kurallarının düşük beceri isteyen işlerde işçi sıkıntısına yol açacağını dile getirerek yeni kuralların “ciddi ekonomik sonuçları” olacağı kaydedildi.

Yeni kurallardan olan yabancı işçi sınırlaması özellikle dağınık olarak yaşayan Batı Kanada’da mevsimsel olarak acil işçi ihtiyacı hissedecek sektörlerini kötü etkileyeceği belirtildi.

Kenney işverenlerin işçi bulmaları için daha fazlasını yapmaları gerektiğini düşünüyor. Esnek çalışma saatleri, yüksek ücret, uzak mesafelere ulaşım hizmeti ve daha fazla mesleki eğitim tavsiyelerden bazıları. 

TFW’de yapılan son değişikliklerden kötü etkilenecek sektörlerden birisinin P.E.I eyaletinde deniz ürünleri sektörü olduğu bizzat Deniz ürünleri İşleme Derneği tarafından işaret edildi.

İhtiyacını hissettiği iş gücüne ulaşamadığını belirten sektör yetkilileri ürünlerin paketlenemediğini, ihraç edilemediğini ve sonuç olarak maddi hasar gördüklerini ifade ettiler.

Atlantik Eyaletleri Tırcılar Derneği’de (APTA) federal hükümetin TFW programı üzerindeki değişiklikleri kınadı.

APTA’ya göre Kenney’nin değişiklikleri tır firmalarını zora sokacak, deniz taşımacılığına zarar verecek, vergi mükelleflerini etkileyecek ve özellikle ülkenin belli bölgelerinde yaşanan tır şoförü sıkıntısı daha da artacak.

30.000’e yakın kişiyi istihdam eden ve TFW programını çokça kullanan sektörün sivil toplum örgütü APTA, her bir yabancı işçi için istenen ve LMO’nun yerine getirilen LMIA (İşgücü Pazarı Etki Değerlendirmesi) ücretinin 275 dolardan 1000 dolara yükseltilmesi kararına itiraz etti.

Yeni kuralların düşük beceri gerektiren işlere uygulanacağını bu yüzden kendi sektörlerinin de yeni kurallardan etkilendiğini belirten APTA yöneticisi Jean-Marc Picard tır şoförlüğünün düşük beceri gerektiren bir meslek olmadığının altını çizdi.

Ülkede tır şoförü eksikliği olduğunun kabul edilmediğini belirten Picard sektörlerinin ihtiyaçlarının federal hükümet tarafından anlaşılmadığını belirtti.

Ticari tır şoförlerinin ortalama yıllık 55.000 dolar kazandığını, bunun eyalet ortalamasına denk geldiğini belirten Picard mesleklerinin düşük beceri gerektiren meslek olarak görülmemesini istedi. 
   
Yurtdışından personel getiren istihdam büroları da artık yeni uygulamaya göre kendilerini ayarlıyorlar. 2013 yılında getirilen değişikliklerin yabancı doktorların da ülkeye gelebilmesinin önüne geçeceği düşünülüyor.

TFW programını daimi ikamet statüsü için köprü olarak kullanan doktorların bağımsız çalışan olması ve TFW programından istenen başvuru ücretlerini ödeyecek bir firmanın olmaması onların program dışında kalmasına sebep olacak.

Çeşitli film ve prodüksiyon için kısa süreli olarak Kanada’ya gelmek zorunda kalan oyuncu ve diğer set işçileri için LMIA başvurusunda istenen 1.000 dolarlık ücret sorun yaratacak. TFW değişikliklerine göre bu ücreti işverenin ödemesi gerekiyor. Program için istenecek ücretler “Arrow” ve “Supernatural” gibi Kanada’da çekilen televizyon dizilerindeki set çalışanları ve aktörleri etkileyecek. 

Bakan Kenney değişiklikleri şiddetli bir şekilde savunuyor ve TFW programının uzun yıllardır bazı kişilerce kötüye kullanıldığına inanıyor.

Bakanın işverenlere mesajı açık. “Yabancı işçi getirmek pahalı, sen başka yollara bak!”


Murat Kandemir, 31 Temmuz 2014

28 Temmuz 2014 Pazartesi

Harper Hükümetinin Suriyeli Mülteci Sınavı

Kanada Harper hükümetinin 200 Suriyeli mülteciye kucak açması tam olarak ne anlama geliyor?

Yaklaşık 2,5 milyon insan Suriye’yi terk ederek çeşitli ülkelerde mülteci olarak olağanüstü zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Göçmen ülkesi olan ve tarihinde mültecilere insani yardım yapmakla bilinen Kanada Suriyeli mülteci trajedisinde kendisinden bekleneni verdi mi?

Arap baharı protesto ve gösterilerinin Suriye’ye ulaşması 2011 yılı Mart ayında oldu. Tüm dünya Beşar Esat rejiminin aynı Libya’da Albay Kaddafi gibi gitmesini ve Suriye’nin biraz daha demokratik devlet haline gelmesini bekliyordu.

Olmadı. Esat’ın kısa sürede gitmesine göre yapılan tüm hesaplar tersyüz oldu. Esat şimdi daha güçlü. Son bir yıldır Esat rejimi ve ona karşı savaşan muhalifler arasındaki çatışmalar yüzünden Suriye’deki evlerini terk eden yaklaşık 2,5 milyon kişi Lübnan, Ürdün ve Türkiye başta olmak üzere Irak, Mısır ve Cezayir’e sığınmış durumda.

Bu durum mültecilere kapılarını açan ülkelere maddi olarak ağır bir darbe vurdu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) rakamlarına göre sadece Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısı 1 milyonu aştı.

İstanbul’da Aksaray gibi belli başlı yerler değil artık neredeyse her mahallede Suriyeli mülteciler görülüyor.

Avrupalı zengin ve gelişmiş ülkelerin aksine gelişmekte olan ekonomisiyle Türkiye bu yükü artık taşıyamıyor. Son derece zor şartlarda yaşıyorlar. Barınma, giyim, gıda ve eğitim gibi ihtiyaçları karşılanamıyor. Çeşitli illerde mültecilere karşı olaylar görülüyor. Suriye’de iç savaşın daha da uzun süreceği hesapları yapılırken mültecilerin daha uzun süre Türkiye’de kalacağı artık gün gibi ortada. Türkiye kendi hesaplarını bünyesinde uzun süre barınacak olan Suriyelileri hesaba katarak yapmalı.

Peki tüm bunların ortasında Kanada’nın yeri neresi?

BM organları ve STK’ları zengin ülkelerinden deyim yerindeyse sadaka dileniyorlar. Gelecek yardımlarla Suriye dışında Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Filistin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Burma, Haiti ve diğer ülkelerdeki fakirlik, şiddet ve doğal afet kurbanlarına yardım etmeye çalışıyorlar.
 
Zengin Kanada’yı  bu resmin neresine koyalım? Harper hükümeti Suriye’den 1.300 mülteciye kapılarını açacağını söylemişti daha önce. Ama bunlardan 1.100 mültecinin çeşitli kişi ve kurumlar tarafından özel olarak sponsor edileceğini biliyoruz. Bu da devletin sorumluluğunda getirilecek 200 mülteci demek. Geçenlerde CBC radyo programına telefonla bağlanan Kanada göçmenlik bakanı Chris Alexander’a bugüne kadar Kanada’ya kaç mültecinin geldiğini soruldu. Sürekli bir sayı vermekten kaçınan bakan program sunucusunun say ile ilgili ısrarlı soruları karşısında kesin bir rakam vermediği gibi telefonu yüzüne kapattı.

1300 mülteci alacağını söyleyen Kanada bu mültecilerin 1.100 tanesini özel olarak mülteci sponsor programı ile alacağına göre bunlardan sadece 200 mülteciyi hükümet destekli almış olacak.

Gelişmiş ve zengin ülke Kanada’nın devlet destekli olacağı mülteci sayısı sadece 200 kişi mi?

Neden bu kadar az? Yoksa Suriyeliler Kanada’nın yardım etmeyi arzu ettiği mülteci profiline çok mu uzak? Mesela tenlerinin rengi çok mu esmer? Dinleri çok mu farklı? Mesleki ve dil becerileri çok mu az? Yaşadıkları trajedi yeteri kadar ağır değil mi?

20. yüzyılın ikinci yarısında Kanada’nın bir “beyaz adam ülkesi” olduğu fikri terk edilmiş ve ülkeye eskisinden daha çok Asya ve Afrikalının girişine izin verilmişti.

1968-2008 arası İranlı, Vietnamlı, Şilili, Çek, Uganda’dan gelen İsmaililer gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen siyasi sığınmacılar Kanada devletinin korunması altına alınmışlardır.

Kanada’nın özellikle son kırk yıl içinde mültecilere gösterdiği şevkatın Suriyeli mültecilere cömert olarak gösterilmemesi gerçekten çok şaşırtıcı. Diğer ülkeler -ki bunlara ekonomik durumu iyi olmayanlar da dahil- binlerce mülteciye kucak açmışken Kanada’nın çok komik sayıda mülteciyi ülkeye alacak olması Kanada’nın çok kültürlü yapısına ve barış ülkesi misyonuna uymuyor.

Birleşik Krallık sadece 24 Suriyeli mülteciye kucak açmışken, Finlandiya 500 mülteciyi bağrına basmış. 9,5 milyonluk İsveç 12.000’i Suriyeli olmak üzere toplamda 26.461 mültecinin yeni evi olmuş. Bu sayı AB’deki her beş mültecinin birisi seviyesinde.

Türkiye, Lübanan ve Ürdün ekonomik durumları göz önüne alındığında yaptıkları insani yardım olağanüstü seviyede.

Sonuç olarak göçmen ve mülteci ülkesi Kanada hem nüfus hem de ekonomik durum bakımından Suriyeli mülteci krizinde sınıfta kalmış durumda.     


Murat Kandemir, 28 Temmuz 2014

24 Temmuz 2014 Perşembe

Kanada İlk Start-Up Vizesini Verdi

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander Vancouver’deki GrowLab merkezini ziyaret ederek ilk start-up vizesi alanları bizzat tebrik etti.

Geçen hafta Perşembe günü GrowLab firması merkezinde yapılan kutlamaya katılan Bakan Alexander ilk start-up vizesi verilen Ukraynalı Zeetl şirketinden Stanislav (Stas) Korsei ve Oleksandr (Alex) Zadorozhnyi’yi kutladı.

Geçen sene başlatılan start-up vize programı Kanadalı yatırımcı firma ve melek yatırımcıları Kanada’ya gelmek isteyen girişimcilerle buluşturuyor.

Resepsiyonda konuşan GrowLab yöneticisi Jonathan Bixby’de ilk start-up vizesi alan Stas ve Alex’i tebrik etti.  

Kurucularının start-up vizesi aldığı Zeetl şirketi Kanada’da yeni bir hayata başlamış oldu. Start-up vize programı becerikli yabancı girişimcileri işlerini büyütmeleri ve Kanada ekonomisine katkı yapmaları için Kanada’ya bekliyor.

Teetl firmasının kurucularına start-up vizesi verilmesinde ön ayak olan GrowLab start-up vizesi ile ülkeye gelmek isteyenlere örnek teşkil etti.

Teknoloji sektörü uzmanları ABD’nin vize programına alternatif olarak Kanada’ya gelebiliyorlar. Özellikle teknoloji alanında faaliyet gösterecek girişimciler Kanada’nın kapılarını zorlayabilirler.

Kanada’da sermaye ve kuruluş desteği sağlayacak risk sermayesi firması ya da melek yatırımcı bulabilen yabancı girişimciler daimi ikamet şansını yakalayabilirler.

Kanada’nın geçen sene pilot proje olarak başlattığı start-up vize programı kendi alanında dünyada tek. Az sayıda başvuru alan start-up vize programında ilk iki vize geçen hafta Ukraynalı girişimcilere verildi.    

Amazon, Facebook ve Microsoft gibi birçok teknoloji firması daha esnek göçmenlik ve vize programlarından faydalanmak için Vancouver’de ofis açtı.

Bir göçmen ülkesi olan Kanada 2008-2009 ekonomik kriz sonrası büyümeye devam ediyor ve özellikle teknoloji, finans, doğal kaynak sektörlerinde daha fazla büyümeyi amaçlıyor.

Hong Kong ve Hindistanlı bilişim sektörü uzman ve çalışanları İngilizce dil ve eğitim becerileri bakımından özellikle Kanada’yı seçiyor.

Start-up vize programı ile kendi potansiyellerinin farkında olan yabancı girişimciler yeni oluşturulacak iş projelerine her türlü kaynak desteği veren organizasyonlarla ve melek yatırımcılarla işbirliği yapacak.


Murat Kandemir, 24 Temmuz 2014

22 Temmuz 2014 Salı

Kanada’da Transit Polisi Kontrolü Göçmenlik Soruşturmasına Yol Açabiliyor

Transit polisi tarafından çeşitli toplu taşıma araçlarında her hafta en az bir kere yapılan yolcu bilet kontrol uygulaması Kanada sınır güvenliği ajansı (CBSA) tarafından yapılan göçmenlik statüsü soruşturmalarına yol açıyor.

Kanada’da transit polisi ülkedeki çeşitli eyaletlerde hizmet veren yolcu taşıma sistemlerinde (otobüs, metro, tren vs.) yolcular tarafından ya da yolculara karşı yapılacak suçları önleme ve düzeni sağlama görevlerini yapan, yolcuların ücretlerini ödeyip ödemediklerini de kontrol eden ve taşıyıcı tarafından işe alınan kolluk görevlilerine verilen addır.

Transit polisi sözcüsü Anne Drennan teşkilatlarının geçen sene 25.000 kişiye bilet kontrol uygulamasının yapıldığı bilgisini verdi.

Drennan’nın verdiği bilgilere göre 2013 yılında transit polisi tarafından 328 olay CBSA yetkilileri tarafından soruşturmaya uğradı ve 62 tanesi direk göçmenlik statüsü soruşturması açılmasına yol açtı.

Göçmenlik ve mülteci avukatı Laura Best bir gazeteye transit polisinin CBSA’ya havale ettiği dosyaların çoğunun yanlış ücret ödeme ya da hiç ödememe sebebiyle yapıldığını söyledi.

CBSA’ya gönderilen dosyalardaki kişilerin çoğu çeşitli sebeplerle Kanada’da statüsüz olarak yaşıyorlar.

Bunların içinde vize süresini geçirdikleri için tutuklananlar veya daha önce ülkeden sınır dışı edilen ve ülkeye illegal şekilde tekrar girmiş olanlar da var.      

Transit polisinin sorguladığı kişileri CBSA’ya göndermesi tartışma yaratıyor.

Drennan, kimliği kontrol edilen kişinin polis veri tabanında bulunmaması durumunda CBSA’ya rapor edildiğini iddia ediyor ve CBSA’ya rapor edilen kişilerin hepsinin bilet ücreti sebebiyle olmadığını da ekliyor.

Transit polisi daha önce metro sistemini kullanan bazı yolcuların sahte abonman kartı (metropass) kullandığını tespit etmiş ve bu kişiler hakkında soruşturma sonucu bazı kişilerin ülkede yasa dışı kaldığı tespit edilmiş ve sınır dışı işlemleri başlatılmıştı.

Hong Kong’ta sahte abonman kartı yapıldığı ve bunların Kanada’da satıldığı da belirlenmişti.  

2013 yılında bir transit soruşturmasında Kanada’da yıllarca yasa dışı olarak yaşayan Güney Koreli Seung Woo Min tutuklanmıştı.  

Eleştirilere cevap veren Drennan transit polisinin insanlara ırklarına ve nereden geldiklerine göre ayrımcılık yapmadıklarının da altını çizdi.

Drennon konuyla ilgili olarak bu sene ABD’den gelen ve cinsel suç sabıkası bulunan bir beyaz adamın metroya ücret vermeden binmek isterken yakalandığı olayı örnek gösterdi.

Transit polisinin rutin kontrollerinde yakalanan Küba vatandaşı bir yolcunun da ABD’de uyuşturucu satıcısı olduğu ortaya çıktı.

Transit polisi ülkede yasa dışı yaşadığından şüphelendiği tüm kişileri CBSA’ya bildiriyor.

Ülkede hangi statüde bulunursanız bulunun toplu taşıma araçlarında seyahat ederken lütfen kurallara uyun yoksa transit polisiyle tanışabilirsiniz.  

Murat Kandemir, 22 Temmuz 2014 

15 Temmuz 2014 Salı

Kanada'nın Yeni Ekspres Giriş Sistemi Dertlere Derman Olacak mı?

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) federal kalifiye meslek erbabı programı (FSTP) altında göçmenlerin ülkeye hızlıca girişlerine imkan verecek yeni bir göçmenlik programını yürürlüğe koymaya hazırlanıyor.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander 14 Temmuz Pazartesi çeşitli iş çevreleri ile bir araya geldiği bir toplantıda Ocak 2015’te başlatacakları express entry (ekspres giriş) sisteminin detaylarını kamuoyuyla paylaştı.  

Express entry (ekspres giriş) olarak adlandırılan yeni sistem aslında Kanada’ya göçmek isteyen yabancı kalifiye kişilerin ön kayıt yapabileceği ve CIC tarafından yönetilecek ve havuz görevi yapacak bir internet sitesinden oluşuyor.

Bu siteye göçmen adayları kalifiye bilgi, beceri ve eğitim geçmişlerini kaydedecekler ve bu adaylar Kanadalı işverenlerden iş teklifi alma veya mesleği ile Kanada’da iş bulması ihtimaline göre değerlendirmeye tabi olacak. Yani siteye ilk başvuran ilk kabul edilecek diye bir şey yok.

Federal hükümet Ekpres Giriş programına geçiş için yeni ekonomik göçmenlik programları ölçüleri hazırlıyor.

Ekspres giriş dünyadaki tüm nitelikli iş görenlere açık olacak ve kalifiye göçmen adaylarının oluşturduğu bu havuzdan hükümet, Kanada’da başarma şansı en yüksek olanları seçip alacak.

Hükümete göre bu sayede önceki senelerde yaşanmış olan dosya birikmelerinin ve uzun yıllar beklemenin önüne geçilmiş olacak.

Ekspres giriş sistemi seneye 1 Ocak’tan itibaren yeni göçmen kayıtları almaya başlayacak. Ekspres sistemi federal nitelikli iş gören sınıfı (FSW), federal kalifiye işçi programı (FSTP),  Kanada tecrübe sınıfı (CEC) ve eyalet aday sınıfı (PNP) olmak üzere dört göçmenlik programında kullanılabilecek.

Yeni sisteme göre daha önce ön kayıt yaptıran kalifiye göçmen adayları kendileri için bir iş teklifi olması durumunda sistem tarafından daimi ikamet başvurusu yapması için davet edilecek.

FSTP programından kabul edilecek başvuru sayısı 5.000’e yükseltilecek.

Kabul edilecek kalifiye meslek sayısı da 90 olacak ama her bir meslekten belli sayıda başvuru alınacak.

Eyalet aday programlarının (PNP) da ekspres giriş sistemine adapte olması bekleniyor.

Ekspres giriş adayları bir iş teklifi aldığında ya da PNP adayı gösterildiğinde Kanada’ya daimi ikamet başvurusu yapabilecek. Ekspres giriş sistemi bu şekliyle geçici işçi sıkıntısını gidermek için kullanılan ve adaya kısa süreli çalışma izni sağlayan geçici işçi programından (TFW) ayrılıyor.

Hızlı giriş sisteminde ön kayıt ve daimi ikamet başvurularının tamamlanmasının en fazla altı ay sürmesi hedefleniyor.

Bu sistem işverenlerin aday havuzunda ön kayıt yapan göçmen adayları arasında istediği eğitim ve meslek tecrübesi olan kalifiye elemanları seçtiği ve Avustralya ve Yeni Zelanda’da uygulanan göçmenlik uygulamasına çok benziyor.

Sistem ayrıca Kanada hükümetinin istihdam bankası sistemi ile de entegre edilecek ve özellikle Kanadalı işverenler, Kanada’da işsizlik sigortası alanlar ve potansiyel göçmen adaylarını bir araya getirecek.

Göçmenlik bakanlığı internet adresinde ekspres giriş daha fazla bilgi alınabilir. 


Murat Kandemir, 15 Temmuz 2014

10 Temmuz 2014 Perşembe

Kanada Mahkemesi Hükümetin Mültecilerin Sağlık Sigortasındaki Kısıtlamaları Kararını İptal Etti

Beklenen oldu. Kanada federal mahkemesi geçen Cuma günü Muhafazakar Partinin ülkedeki mültecilerin sağlık bakım masraflarını karşılamama kararını geçersiz kıldı.

Federal mahkeme, muhafazakar hükümet tarafından 2012 yılında ülkedeki mültecilerin sağlık sigortası kapsamı dışında tutulması kararını özellikle mülteci çocuklarını kötü etkilediğini teyit ederek ilgili uygulamayı anayasaya aykırı buldu.

2012 yılına kadar ülkedeki tüm mültecilerin ve ailelerinin sağlık bakım giderleri federal sağlık sigortası programı, IFH (Interim Federal Health) kapsamında karşılanıyordu. Devlet çeşitli tasarruf tedbirleri kapsamında IFH’yi kısıtlamış ve mültecilerin sağlık harcamalarını ödememe kararı almıştı.   

Kanada Mülteciler Sağlık Bakımı Doktorları Derneği, Kanada Mülteci Avukatları Derneği, Daniel Garcia Rodriques, Hanif Ayubi ve Çocuklar ve Gençler İçin Adalet Derneği tarafından Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’na karşı açılan davada karar açıklandı.

268 sayfalık karar metninde federal mahkeme hakimi Anne Mactavish, 2012 yılında alınan kararlar neticesinde sağlık sigortası kapsamına getirilen kısıtlamaların özellikle savunmasız çocukların sağlığını tehlikeye attığını ve bunun kendi ülkesinin şuur ve dürüstlük standartlarının çok uzağında bir uygulama olduğunu kaydetti.

Federal mahkeme davacıların ülkedeki vatandaşların yaşam, özgürlük ve güvenliklerini garanti altına alan haklar yasasının Kanada’daki devlet sağlık hizmetinden yararlanma hakkı yarattığı tezine inanmadı. Federal mahkeme mültecilerin sağlık harcamalarının karşılanmamasında en çok çocukların zarar gördüğünü teyit ederek uygulamanın kaldırılmasına hükmetti.  

Bu mahkeme kararı son zamanlarda muhafazakar partiye yapılan en büyük darbelerden birisi olarak nitelendiriliyor.     

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander kararı temyiz edeceklerini duyurdu.

Kanada vatandaşları temel sağlık bakım giderleri için herhangi bir ödeme yapmıyor. Doktorlar verdikleri sağlık hizmetleri karşılığını devletten alıyor.  

2012 yılında devletin yaptığı bir düzenleme ile siyasi sığınma başvurusu yapmış ve iltica davasını kaybetmiş kişiler ve aileleri federal sağlık sigortası kapsamından çıkarılmış ve bu sayede devletin milyonlarca dolar tasarruf edeceği duyurulmuştu. İlgili kanunla iltica davasını kaybetmiş siyasi sığınmacıların ülkeden daha çabuk gitmeleri de amaçlanıyordu.

Özellikle Macaristan ve Meksika’dan gelen siyasi sığınmacılar güvenli ve demokratik (!) ülkelerden geldikleri ve siyasi sığınma taleplerinin asılsız oldukları düşünülen kişiler olarak görülüyor ve sağlık kapsamı dışında tutuluyorlardı. Bunların dışında ilk iltica davasını kaybeden mülteciler de geldikleri ülkelere bakılmaksızın sağlık kapsamı dışında tutuluyorlardı.

Cuma günü bir açıklama yapan bakan Alexander ABD ve Avrupa’dan gelen davasını kaybeden siyasi sığınmacı adaylarının Kanadalıların aldığı sağlık hizmetinden daha iyisini almaya haklarının olmadığını söyledi.
Kanada sağlık çalışanları son iki yıldır mültecilerin sağlık kapsamı kesintilerine karşı olduklarını her fırsatta dile getiriyorlardı.

Federal mahkemede hükümete karşı davada imzası bulunan gruplardan olan Kanada Mülteci Sağlık Bakımı Doktorları derneğinden Dr. Philip Berger, uygulamanın sonuçlarının mülteciler için çok yıkıcı olduğunu kaydetti.

Dr. Berger, federal mahkemenin lehlerinde karar vermesinin ardından yayınladığı bir basın bildirisinde son iki yıldır Kanada’daki doktorların sığınmacı hamile kadınlarının ciddi risk altında olduğu, çocuklarının tedavilerinin yapılmadığı ve mültecilerin özellikle kanser tedavilerinin yapılmadığı durumları yaşadıklarını beyan etti.

Federal mahkeme hakimi kararında hükümetin sağlık harcamalarını ödemeyerek hedef aldığı kitlenin Kanada’nın korumasına muhtaç, ihtiyaç sahibi, zayıf ve her türlü etkiye açık bir grup olduğu ifadesinde bulundu. Hakim, kararında ülkede zor durumda bulunan bu kişilerin hayatlarının Kanada hükümetinin uygulamasıyla daha çekilmez hale geldiğine de işaret etti.

Mahmeke kayıtlarında hükümet tarafından ‘güvenli’ olarak kabul edilen ülkelerden gelenlere siyasi sığınma hakkı verilmemesinin de anayasal eşit koruma ve eşit haklar ilkelerine karşı olduğunun da altı çizildi. 

Son söz: Her şey çocuklar için.


Murat Kandemir, 10 Temmuz 2014

8 Temmuz 2014 Salı

Kanadalı Ziyaretçiler: Amerika’da Kalacağınız Günlere Dikkat Edin

Kanadalı emekliler, özellikle Florida’ya yerleşenler ABD’de geçirdikleri günlere dikkat ederler.

Bu mantıklı bir hareket sayılır çünkü ABD devlet sağlık sigortası, vergi ve göçmenlik kanunları ve ilgili yönetmelikleri yabancıların ülkede kalabilecekleri günleri kısıtlıyor.

ABD-Kanada sınır geçişleri güvenlik programı uyarınca sınırlarda giriş-çıkış yapanların bilgileri bilgisayar teknolojisi ve pasaportlardaki bar kodları vasıtasıyla takip ediliyor ve iki ülke arasında paylaşılıyor.

Bu ne demek?

Artık giriş çıkış bilgilerinin saklanılamaması anlamına geliyor. Dahası ABD’de ne kadar kaldığına dikkat etmeyen Kanadalıların vergi cezası yemesi veya göçmenlik kanunlarını ihlal etmekten tutuklanması anlamına geliyor.

ABD’ye seyahat eden Kanadalı ziyaretçileri temsil eden ve çoğunu emeklilerin oluşturduğu 70 binden fazla üyesi olan Kanada Snowbird Derneği sözcüsü Evan Rachkovsky Kanada dışında geçirilen günlere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.   

Toronto merkezli derneğin verdiği bilgilere göre 2012 yılında ABD’ye 850.000 ziyaret yapılmış. Florida’ya her yaştan Kanadalı 3.600.000 ticari ve turistik seyahat gerçekleştirmiş ve toplamda 4.4 milyar dolarlık harcama yapmış.

Dernek, ABD’de güneye seyahat eden ve bir aydan fazla kalan Kanadalıların yüzde 70’inin en çok Florida’ya gittiklerini tespit etmiş.

ABD’de uzun süre kalmak sadece ABD’de bazı yasal sonuçları doğurmuyor. Bunun yanı sıra Kanada eyalet sağlık sigortasından yararlanma şansı da kaybediliyor.

Kanadalıların ABD’de 12 aylık süre içinde 180 günden fazla kalması yasadışı olarak kalmaları anlamına gelebiliyor ve ABD göçmenlik otoriteleri tarafından üç yıl seyahat etme yasağı yemelerine sebep olabiliyor.

Bununla da bitmiyor. ABD’de 182 gün limitini aşan Kanadalılar tüm dünya gelirlerinden dolayı ABD’de vergi iadesi bildiriminde bulunarak vergi ödemek zorunda kalabilir.

Bunun bir istisnası var. Kanada’ya yakın bağlantısı olanlar 8840 numaralı “Yakın Bağlantı Muafiyeti” (Closer Connection Exemption) formu doldurabilirler. Artık sınır geçişleri bilgisi iki ülke arasında paylaşılıyor ve kayıtları tutuluyor. Bu form o yüzden önem kazanıyor.

Kanada’da ABD gibi havayoluyla ülkeden gidenler hakkında bilgi isteyecek. Havayolu şirketlerinden uluslararası uçuşlarla Kanada’dan çıkan yolcuların isim listelerini isteyecek.

İki ülke arasında ziyaretçi giriş-çıkış bilgisi paylaşımı uygulamasında idari ve yasal değişiklikler neredeyse bitti. Uygulama başladı başlayacak.  

Aslında yaşlı Kanadalıların ABD’de daha fazla süre kalabilmesinin önünü açacak bir yasa teklifi hazırlanmıştı. Hatta geçen sene Haziran ayında ABD Senato’sundan da geçti. Alt komiteye paslanan yasal düzenleme hakkında hala bir sonuç çıkmadı.

Yaşlı Kanadalıların ABD iş gücüne ters etkisi olmadığı hatta ekonomiye artı katkısının olduğuna herkes inanıyor.

ABD İç Gelir Servisi (IRS) gelir vergisi kanunlarına göre belli bir süre ülkede kalanları “ABD sakini” olarak tanıyor ve bu kişiler vergi kanununa tabi oluyor.  

Bir yıl içinde 31 gün, ve üç yıllık süre içinde 183 gün kalanlar vergi kanuna göre ABD sakini olarak değerlendiriliyorlar.

Kanada Snowbird Derneği her yıl için ABD’de dört ay ve daha fazla kalanlara IRS 8840 formunu (Closer Connection Exemption Statement for Aliens) doldurmalarını tavsiye ediyor.

Bu form ABD’de fazlaca kalınacağı, vergi yasaları uyarınca ABD sakini olarak görüldüğü halde Kanada ile bağlantısı olduğundan dolayı vergi iade bildiriminde bulunmayacağı  anlamına geliyor.

ABD dışında başka bir ülkede (Kanada’da) evi, ailesi, şahsi eşyaları, sosyal, siyasi ve kültürel ve hatta dini bağları olan ve başka bir ülkede ticari faaliyetleri olan kişiler başka bir ülke ile ‘yakın bağlantısı’ olduğunu kanıtlayabiliyor.

ABD’de uzun süre kalacaksanız dikkat edin. IRS kapınızı çalabilir.


Murat Kandemir, 8 Temmuz 2014

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Kanada’daki Yabancı Doktorlar Araştırması

Yapılan yeni bir araştırma Kanada dışında eğitim almış yabancı doktorlar için Kanada’da yeteri kadar asistanlık pozisyonu (residency position) bulunmadığını gözler önüne serdi.

St. Michael’s Hastanesi araştırmacıları, uluslararası tıp bölümü mezunları arasında, az gelişmiş ülkelerdeki sağlık sektörü çalışanlarının gelişmiş ülkelere doğru olan beyin göçünün daha iyi anlaşılması ve gittikleri ülkelerde mesleki becerilerinin az ya da hiç kullanılmaması konulu bir araştırma yürüttü. Yetişkin birçok doktorun göç ettikleri yeni ülkede asistanlık pozisyonu elde etmek için oldukça fazla zaman harcadıkları belirlendi.

Residency eğitimi, tıp eğitimi alınmasından sonra doktor adayının bir eğitim hastanesinde 2 ile 5 yıl arasında tecrübeli doktor gözetiminde çalışması anlamına gelen zorunlu bir süreçtir. Diğer ülkelerde olduğu gibi Kanada’da da doktorluk mesleğinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Inner City Health Araştırma Merkezi’nde araştırmacı ve aile doktoru olarak çalışan Dr. Aisha Loftres, Kanada’da yaşayan uluslararası tıp fakültesi mezunlarının (‘IMG’ diye kısaltılıyor) yüzde 55’inin doktor olarak çalıştığını söylüyor. 2011 yılında Kanada’nın en büyük eyaleti olan Ontario’da 1.800 doktor adayı yabancı doktorlar için ayrılan 191 asistanlık pozisyonu için mücadele etti. Kanadalıların Kanada dışında asistanlık eğitimi alabilme yüzdesi yirmi iken Kanada içindeki yabancı doktorların asistanlık elde etme başarısının yüzde 6 olduğu görüldü.

Rakamlar ABD için de aynı. Ülkede yaşayan yabancı doktorların yarısı ilk denemelerinde asistanlık eğitimine başlayabiliyorlar. Ülkede 2013 yılında ABD vatandaşı olmayan yabancı doktorların yüzde 47.6’sı ve ABD vatandaşı olan ama tıp eğitimlerini ABD dışında alan doktorların da yüzde 53.1’i asistanlık eğitimine başlayabildi.  ABD dışında okuyan ABD’li doktorların asistanlık eğitimine başlama şansı yüzde 91 iken bu rakam ABD’li olmayan yabancı doktorlarda yüzde 73’lerde kaldı.

Sağlık Politikaları ve Risk Yönetimi (Journal of Risk Management and Healthcare Policy) adlı yazısında Dr. Lofters’a göre bu rakamlar Kanada ve ABD’deki yabancı IMG’lere özel istatistik bilgileri değil.   

462 kişinin katıldığı araştırmada doktor göçmenlerin ülkelerinden gelişmiş ülkelere göç etme sebepleri hakkında ilginç bulgulara ulaşıldı. Ülkelerindeki sosyoekonomik ve siyasi şartlar, çocukları için daha iyi eğitim imkanı, çocukların geleceği hakkında endişeler, mesleki olarak daha iyi ortam, tesis ve ekipmanlar ve profesyonel gelişim konusunda fırsat yokluğu gibi sebepler yabancı doktorların Kanada’ya göç etme sebepleri olarak yer aldı.  

Dr. Lofters, katılımcılara göçmenlik konusunda başka yorumları olup olmadığı sorulduğunda büyük bir çoğunluğunun Kanada’da asistanlık şansı konusunda yanlış bilgilendirildiklerini söylediklerini belirtti. Dr. Lofters Kanada federal nitelikli iş gören sınıfı altında kabul edilen doktorların mühendis ya da kalifiye inşaat işçisi gibi “kalifiye iş gören” olarak görülerek Kanada’ya göçmen olarak kabul edildiklerini ve tıp alanında rahat iş bulacakları varsayımı ile geldiklerini fakat varsayımlarının çok yanlış olduğunu gördüklerini kaydetti.

Kanada’da doktorluk yapmayı hayal eden yabancı doktorlarının birçoğunun uzun bir süre pizza dağıtmak veya taksi sürmek gibi mesleğiyle alakasız işlerde çalışmak zorunda kaldıkları artık sır değil. Araştırmaya katılan bazı doktorlar Kanada’ya gelmekten pişman olduklarını belirtmiş.

Dr. Lofters’ın yürüttüğü araştırma Ontario’ya göç eden doktorların mesleki becerilerinin yeteri kadar kullanılmadığı ve bunun için kalıcı bir çözümün şimdilik mümkün görünmediğini teyit etti.

Mesleki eğitimleri ve becerilerinin yeteri kadar dikkate alınmamasına karşın neden hala sağlık sektörü çalışanlarının ülkeye göçmenlik yoluyla kabul edildiği sorgulanırken sağlık profesyonellerine sırf bu yüzden göçmenlik şansı verilmemesi de etik görünmüyor.

Kanada’ya göç eden doktor ve diğer sağlık sektörü profesyonellerinin  göçmenlik prosedürlerinin tamamlayıp ülkeye yerleşmesinden sonra tıp alanında kariyer şanslarının az olduğu ve süre zarfında hem maddi hem manevi olarak etkileneceklerini belirtelim.

İmkansız mı? Değil. Zor mu? Evet.


Murat Kandemir, 7 Temmuz 2014

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Yabancı Avukatların Kanada Avukatlık Akreditasyonu Alması

Kanada dışında hukuk fakültesi mezunu olup avukatlık yapan kişiler Ulusal Akreditasyon Kurulu (NCA) değerlendirmesi ile en fazla 18 aylık bir eğitim alarak Kanada üniversitelerinde hukuk fakültesi bitirmeden avukatlık akreditasyonu kazanabilirler.

Daha önce yabancı doktor, dişçi ve hemşirelerin Kanada içinde akreditasyon alma ve çalışabilmeleri ile ilgili yazılar yazmıştım. Yabancı avukat göçmenlerden gelen sorulara cevaben bu yazımda yabancı avukatların Kanada’da mesleğini icra edebilme imkânı üzerinde duracağız.

Geçen senelere oranla daha fazla Kanadalının yurt dışında (ABD, İngiltere vs.) gibi ülkelerde hukuk okuması ve Kanada’ya her sene gelen yeni göçmenlerin içinde avukatların da bulunması bu kişilerin Kanada hukuk sistemine girebilmesi konusunu gündeme getirmiştir.  

Kanada dışında hukuk fakültesi mezunu ve yine Kanada dışında bir ülkede avukatlık barosuna kayıtlı yabancı avukatlar NCA ve Barolar sınavı hazırlık kursları alabilirler ve avukatlık lisanslama sürecini bitirebilirler.

NCA
Kanada’da avukat olabilme sürecinde karşılaşılacak en büyük aktörü tanımakla işe başlayalım. Kanada Baroları Birliği Federasyonu, Ulusal Akreditasyon Kurulu, NCA (the Federation of Canadian Law Societies National Committee on Accreditation) adından da anlaşılacağı üzere tüm eyalet baroları arasında koordinatör olarak çalışan ve Quebec hariç tüm eyaletlerde Kanada içinde ve dışından alınmış hukuk fakültesi derecelerini (LLB) kabul eden ve akredite eden kurum. Yabancı bir mezunun hukuk lisans derecesinin kabul edilmesi kararında son söz avukatlık mesleğinin örgütü olan barolarındır. Her eyaletin kendi barosu Kanada ve yurtdışı hukuk fakülte mezunlarının kayıt ve lisanslama süreci hakkında standartlar ve prosedürü kendi yönetir.

Avukatlığa giriş mesleğinde ilk adres olan NCA’da yabancı bir avukat için bir değerlendirme dosyası açıldığında başvuran kişiye bazı sınavları geçmesi ve/veya belli bir zaman süresinde bazı kursları tamamlaması istenebilir. Bu ilk aşama kaydedildiğinde başvuran yabancı avukata kalifikasyon sertifikası (certificate of qualification) verilir.

Ulusal Akreditasyon Komitesi başvuru sürecini biraz açalım. İlk önce gerekli olan ücreti ödeyerek bir başvuru yaparsınız. İkinci adımda NCA, sizin eğitim denklik ölçüm ve değerlendirmenizi yapar. Bu adım 6-8 hafta kadar sürer. Sonraki adımda size değerlendirme sonucu bildirilir. Bu adımda eksikleriniz ya da sizden istenecekler belirtilir. Dördüncü adımda gerekli sınavlara girersiniz ya da sizden almanızı istedikleri kurs/programları bitirirsiniz. Beşinci adıma ulaştığınızda size kalifikasyon sertifikası verilmiş demektir. Artık avukatlık lisanslama sürecini başlatabileceksiniz. Son adımda istediğini eyaletin (Quebec hariç tabii ki) barolar birliğine avukatlık başvurusu yapabilirsiniz.  

Adayların mesleki seviyelerinin değerlendirilmesinde NCA, belli hukuk konularında yoğunlaşır. Bu konular tüm başvuranlar için mecburi konulardır. Kanada idari hukuku, Kanada anayasa hukuku, Kanada ceza hukuku ve usul kanunu ve Kanada hukuk temelleri sınav konusu olacak hukuk konularıdır. Ayrıca sözleşmeler (contracts), haksız fiiller (torts), mülkiyet (property), şirketler hukuku (business associations), kanıt (evidence) ve profesyonel sorumluluk (profesional liability) gibi konularda önemlidir.

Sınav sürecinde adaylar birçok kaynaktan yararlanabilir. NCA web sitesinde örnek sınav bulunmakta ve sınava hazırlık kurslarının yanında kurs materyalleri de bulunmaktadır. Hatta bunun için NCA bir rehber de hazırlamıştır. Sınav takvimi her sene yeniden düzenlenir. Sınav yer ve tarihleri için internet adresi yakından takip edilmeli.  

Sınavların birinde başarısız olunması durumunda ücreti ödenerek yeniden sınava girilebilir. İlgili konuda yapılan sınavın ikinci kez başarısız olması durumunda sınava girilen hukuk konusu Kanada hukuk eğitim kurumlarında tekrar alınmalıdır.

NCA’nın yabancı avukatların Kanada içinde lisanslama sürecindeki uygulamaları sıkça değişmektedir. Bu bakımdan NCA’nın uygulamaları yakından takip edilmelidir.

Yabancı avukatların NCA ile serüveni çok ta hoş olmayan bir maceradır. Birçok yabancı avukat NCA’nın prosüdürlerinin çok yorucu ve yıldırıcı bulmaktadır. Facebook ve Linked In sitelerinde NCA tartışma gurupları vardır. Bunların takip edilmesi bu süreci yaşayanların tecrübelerini öğrenmenizi sağlayacaktır.

NCA Sınav Hazırlık Kursları ve Eğitim
Toronto Üniversitesi ve Toronto Osgoode Hall Hukuk Fakülteleri NCA sınav hazırlık kursları düzenlemektedir. Bunun dışında bazı özel eğitim kurumları da (labec.org gibi) sınıf içi veya online eğitim vermektedirler.

NCA İletişim
Elektronik posta adresi nca@flsc.ca
Posta adresi ise:
National Committee on Acreditation
c/a Federation of Law Societies of Canada
World Exchange Plaza
45 O’Connor, Suite 1810
Ottawa, Ontario
Canada K1P 1A4
Telefon: (1) 613 236 1700

Ontario Eyaleti
Her eyalette olduğu gibi Ontario eyaletinde de avukatlık yapmak Ontario Barolar Yasası (Ontario Law Society Act) ile düzenlenir. Bu yasa hem avukatların hem de paralegallerin (göçmenlik, trafik gibi bazı hukuki alanlarda avukat olmayan ama ilgili alanın eğitimini almış ve müvekkillerini temsil eden kişiler) meslek kurallarını belirler.

Yönetmelikler avukat olmak isteyen kişinin mutlaka “ruhsatlandırma” sürecinin tamamlanmasını şart koşar. Bu süreç en az 10 aylık meslek stajı ve başarılması gereken iki sınavdan oluşur. Bu süreç bitmeden kişiye avukatlık ruhsatı verilmez.

Yabancı avukatların mesleğe girebilmesi üzerine yoğunlaşırsak Kanada dışında hukuk fakültesi mezunu kişilerin NCA’dan avukat lisanslama sürecine başlayabileceğine dair “uygunluk sertifikası” almaları gerekiyor.

Kanada içindeki hukuk fakültelerinde okuyanlar mezun olduktan sonra otomatik olarak avukatlık ruhsat sürecini başlatabiliyorlar. Kanada dışında hukuk fakültesi mezunları ise NCA’dan sürecin başlatılabilmesi için uygunluk sertifikası almak zorunda. İşte yabancı avukatları asıl ilgilendiren nokta bu. ABD veya İngiltere hukuk fakültelerinde üç yıl LLB ve JD programları okuyanlar dört sınav geçtikten sonra uygunluk sertifikasını alabiliyorlar.

Yabancı Avukatlar ve Kanada Hukuk Sistemine Girebilmek
Avukatlık yapmak başka bir şey Kanada’da avukat olarak iş bulabilmek başka bir şeydir. Kanada’da avukatlık mesleğine girebilmek ve müvekkil bulabilmek için de yardıma ihtiyacınız olacaktır. Bu geçiş sürecini atlatabilmeniz için de programlar var. Örneğin Toronto Üniversitesi ‘Uluslararası Avukatlar Programı’ adlı bir programda Kanada’da avukatlık yapmak isteyen yabancı avukatların mesleğe giriş sürecinin hızlıca atlatmalarında destek sağlar.

Kanada’da çalışmak isteyen ve bu zor süreci göze almayı düşünen Türk avukatlara başarılar diliyorum.  


Murat Kandemir, 5 Temmuz 2014

3 Temmuz 2014 Perşembe

Kanada İçi Eş Sponsorluğu Başvuruları Daha Yavaş Sürüyor

Kanada içinde yaşayan yabancı eşlerin göçmenlik başvurularının sonuçlanması eskisine göre artık daha fazla sürüyor.

Eş sponsorluğu Kanada içinde ve dışında yapılabiliyor. Kanada dışında yapılan başvurular aile parçalanmış halde yaşadığı için öncelikli olarak sonuçlandırılırken Kanada’da yaşayan evli çiftlerin sponsorluk işlemlerinin bitmesi daha uzun sürüyor.

Kanada vatandaşı ya da göçmeni birisiyle evlenen ve Kanada’da yasal statü içinde bulunan yabancılar aile sponsorluk başvurusu sürecini ülkelerine gitmeden Kanada içinde bekleyebiliyorlar. Kanada’daki yabancılar evlilik yaptıktan sonra sponsorluk sürecini tamamlanmasını kendi ülkelerinde de bekleyebiliyorlar. Eş sponsorluğu yapan yabancılar Kanada’da iş, kariyer, eğitim veya eşlerinden uzak kalmak istememek gibi sebeplerle Kanada içinde beklemeyi tercih ediyorlar.

Kanada içi ve dışı sponsorluk başvuruları iki adımlı bir süreçten oluşuyor. Sponsorun ön uygunluk değerlendirmesi ve sponsor edilen eşin suç ve sağlık incelemesi aşaması.

Kanada’da yapılan başvurularda sadece ilk aşamanın sonuçlanması artık bir yıldan fazla sürüyor. İlk aşamanın onaylanmasından sonra sponsor edilen kişiye odaklı ikinci aşama başlıyor ve bu sürede sponsor edilen eşe çalışma izni veriliyor ve sağlık kapsamından yararlanıyor. İlk aşama onaylanmadan sponsor edilen eş ülkede çalışamıyor ve sağlık sigortasından yararlanamıyor.  
  
Bu süreçlerde yaşanan aksaklıklar sponsor edilen kişinin statüsünün onaylanmaması sebebiyle yeni evli çiftlerde maddi ve manevi zorluklar da yaratıyor.

Statü yoksunluğundan ötürü çalışamıyorlar ve hastanelerde tedavi hizmetlerinden yararlanamıyorlar. Hatta statüleri kesinleşmediği için ülkeyi de terk edemiyorlar.

8 binden fazla Kanada-içi aile sponsorluk dosyasının sonuçlandırılmayı bekliyor.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’na (CIC) göre çiftin Kanada içinde olduğu sponsorluk başvurularında ilk onay 11 ay, çiftlerden birinin Kanada dışında beklediği başvurularda ilk onay 55 günde veriliyor.

İlk onay kısmı yurtdışı Kanada temsilcilikleri tarafından hızlı sonuçlandırılıyor olsa da ikinci kısım işlemler ise 9-32 ay arası sürüyor.

Göçmenlik görevlilerine göre çiftler eş sponsorluğu başvurusunu ülke içinde ya da dışında başlatmakta özgürler. Ama hükümete göre başvurunun Kanada dışında yapılması başvuru sahiplerinin yararına.


Murat Kandemir, 3 Temmuz 2014

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Kanada’nın Yeni Vatandaşlık Yasasına Karşı İlk Dava

Parlamentoda görüşmeleri biten ve yakında yürürlüğe girecek yeni Kanada vatandaşlık yasasında (Bill C-24) tartışmalar bitmiyor.

Toronto’da avukatlık yapan Rocco Galati, 25 Haziran’da hem parlamentonun hem de Kanada kraliyet temsilcisinin (Governor General), Bill C-24 adıyla bilinen Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme Yasası ile anayasal haklarının dışına çıktıkları sebebiyle adı geçen yasanın iptal edilmesi için federal mahkemeye başvurdu.

Mahkemeye sunulan iddianamede yeni yasayla özellikle Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’na verilen, Kanada’da doğmuş çifte vatandaş sahibi kişilerin Kanada vatandaşlığını iptal ve onları sınır dışı etme hakkının anayasaya aykırı olduğu iddia ediliyor.

Vatandaşlığın her ne sebeple olursa olsun kişilerin “ayrılamaz” ve “iptal edilemez” hakları olduğu ve vatandaşlığın da “federal parlementonun yasal yetkisi dışında temel anayasal koruma” demek olduğunun altı çizildi.

Bu davanın muhafazakar federal parti hükümetinin tartışmalı Kanada vatandaşlık yasasına karşı açılan ilk dava olduğunu söyleyelim.

Geçen haftalarda Kanada Mülteci Avukatları Derneği (CARL), B.C. Sivil Özgürlükler Derneği ve Uluslararası Af Örgütü’de yasanın kanunlaşması halinde iptal istemi ile mahkemeye başvuracaklarını duyurmuşlardı. Onların da federal mahkemeye başvurmaları bekleniyor.

Bill C-24 yasasını iptal istemi ile federal mahkemeye daha fazla dava açılacağını tahmin ediyorum.    
Kabul edilen yeni Kanada vatandaşlığı yasası ile Kanada vatandaşlık sistemindeki ana değişiklikleri bir inceleyelim.  

Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme Yasası (Strengthening Canadian Citizenship Act) ile güncellenen Kanada vatandaşlık sisteminin karşılaştırmalı önce ve sonraki hali:  

Önce
Şimdi
-Son dört yıl içinde üç yıl ikamet kuralı (1.095 gün) gerekiyor
-Başvuru esnasında Kanada’da aktif olarak ikamet etme zorunluluğu yok,
-Kanada’da daimi ikamet sahibi olunmadan önce geçirilen süre (geçici ikamet izni ile turist, ziyaretçi, mülteci vs olarak) vatandaşlık için gerekli zorunlu ikamet süresine eklenebiliyor,
-Başvuru sürecinde Kanada’da yaşama niyeti araştırılmıyor
-Son altı yıl içinde dört yıl ikamet şartı (1.460 gün)
-Son altı yıl içindeki dört yılın her bir yılı içinde en az 183 gün ikamet mecburiyeti,
-Kanada’da daimi ikamet sahibi olunmadan geçirilen süre (geçici ikamet izni ile turist, ziyaretçi, mülteci vs. olarak) vatandaşlık zorunlu ikamet süresine eklenmiyor.
-Başvuru süresince Kanada’da ‘yaşama niyeti’ aranıyor.
-18-54 yaş arası yetişkinler minimum dil seviyesine sahip olmalı ve zorunlu vatandaşlık sınavında başarı göstermeliler,
-Vatandaş adayları tercüman hizmeti alabilirler.
-14-64 arası vatandaş adayları minimum dil seviyesine sahip olmalı ve vatandaşlık testinde başarı göstermeleri gerekli.
-“Kayıp Kanadalılar” 2009 yılında vatandaşlıklarını tekrar edinebildiler fakat bazıları bu haktan yararlanamadı.
-Kanada vatandaşlığı 1947 ve öncesinde doğan ve onların yurtdışında doğmuş birinci jenerasyon çocukları olan “kayıp Kanadalıların” dahil edecek şekilde genişletiliyor.
-Kanada içinde çeşitli suçlar sebebiyle suçlanmış ve hüküm giymişerin vatandaş olması engelleniyor.
-Kanada içinde ve dışında işlenmiş suçlar ve alınan hükümler Kanada vatandaşlığına engel oluyor.
-Kanada vatandaşlık başvurularında sahtekarlık ve yalan beyanlara karşı 1.000 dolara kadar para cezası ve/veya bir yıl hapis cezası veriliyor
-Kanada vatandaşlığı başvuruları sahtekarlık sebebiyle reddedilebiliyor ve 100.000 dolar maksimum para cezası ve/veya beş yıl hapis cezası verilebiliyor
-Vatandaşlık iptali Kanada’daki Kraliyet temsilcisi konseyi (Governor in Council –GIC) tarafından karar altına alınıyor
-Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı’na (CIC Minister) vatandaşlık iptal etme hakkı veriyor.
-Savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, güvenlik ve diğer insan ve uluslararası haklara karşı işlenen suç veya organize suç olduğu federal mahkemenin belirlediği durumlarda vatandaşlık iptal ediliyor.
-Vatandaşlığın onaylanmasında GIC ofisi son karar merci olarak görev yapıyor.
-Vatandaşlığın verilmesinde CIC Bakanı son karar merci olarak görev yapıyor.
-Kanada vatandaşlık işlemi üç aşamalı bir süreç olarak yürütülüyor
-Kanada vatandaşlık işlemi tek aşamalı bir süreçle sonuçlandırılıyor.
-Kanada vatandaşı olmak için Kanada vergi iade bildiriminde bulunma zorunluluğu yok
-Kanada vatandaşı olacaklar Kanada Vergi Yasası uyarınca Kanada vergi iade bildirimi yapmak zorunda.
-Kanada’nın ulusal çıkarlarına karşı hareketler sebebiyle vatandaşlık iptali mümkün değil.
-Kanada vatandaşı olan ve Kanada ile silahlı çatışmada karşı karşıya gelen silahlı örgütlerin/grupların üyesi  çifte vatandaşlık sahibi kişilerin Kanada vatandaşlığını iptal etme yetkisi geliyor
-Terörizm, vatana ihanet, casusluk gibi suçlardan hüküm giymiş olan kişilerin Kanada vatandaşlığını iptal etme yetkisi getiriliyor.
-Kanada Silahlı Kuvvetler personeli daimi ikamet sahipleri ve ailelerinin Kanada vatandaşlığının hızlı verilmesi mekanizması bulunmuyor.
-Kanada Slilahlı Kuvvetler personeli daimi ikamet sahipleri ve ailelerinin vatandaşlık işlemlerinin daha hızlı bitirilmesi uygulaması getiriliyor.


Murat Kandemir, 2 Temmuz 2014