Semiramis Davası
Dolandırıcılık iddiasıyla
aleyhinde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ve üç yıldır görülen davanın
geçen ayki son duruşmasında Kanada göçmenlik hizmeti veren Levent Semiramis
suçlu bulundu.
29 Mayıs Perşembe günü yapılan
son celsede dolandırıldıkları iddiasıyla Levent Semiramis’i mahkemeye veren üç
kişi, avukatları, Levent Semiramis ve avukatı hazır bulundu.
Mahkeme Levent Semiramis’i
Kanada’ya göçmen olarak göndermek üzere Kanada’ya gitmek isteyenlerle sözleşme
imzaladığı, para alınan kişilerin göçmenlik başvurularını yapmadığı ve
başvuruları yapan kişilere bahane olarak söylediği ekonomik krizin
katılanlardan kaynaklı sorun olmadığını kabul etti. Birden fazla kişiden para
aldığı ve uyuşmazlık sonrasında aldığı paraları iade etmediği de kabul edilerek
şirket adı altında nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiği yönünde görüş
kabul edildi.
Son celsede mahkeme yukarıdaki
suçları sabit görmesinden sonra Levent Semiramis’in Türk Ceza Kanunu’nun
158/1-h maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılıktan 2 yıl hapis ve beş
tam gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Verilen cezada
indirim yapılarak ceza 1 yıl 8 ay hapis cezasına indirildi ve CMUK’un ilgili
maddeleri gereği sanık hakkında hükmün açıklanması geri bırakıldı. Mahkeme
ayrıca üç davacının avukatlık ücretlerinin de Semiramis tarafından
karşılanmasına karar verdi.
Levent Semiramis hapis yatmayacak
ama 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacak.
Daha önce Türk basınında konu ile
ilgili çok haber çıkmıştı. En son 23 Ağustos 2011’de Habertürk’te Levent
Semiramis’i dolandırıldığı iddiasıyla mahkemeye verenlerden birisi olan Mahmut
Selim Özcan’ın haberi yayınlanmıştı. Haberde Özcan’ın “Kanada’da yüksek ücretli
iş garantisi” vaadine inanarak kendisine 8 bin dolar ödemesine rağmen herhangi
bir resmi başvurunun yapılmadığı ve bunun üzerine parasını istemesinin ardından
Semiramis’in kendisini öğrenci vizesiyle Kanada’ya gönderdiği belirtilmişti.
Kanada’ya öğrenci olarak giden Özcan, Kanada’daki okulun da sadece kâğıt
üzerinde bulunduğunu ve o okulun daha sonra başka mağdurlarının da olduğunu
gördü.
Selim’in okuması için
gönderildiği okul Kanada’daki başka bir uluslararası göçmenlik sahtekârlığına
konu olarak bazı televizyon ve haberlere çıkmıştı.
Kanada’ya göçmen olarak gitmek
yerine öğrenci olarak gitmek zorunda kalan Özcan okulun da paravan bir okul
olduğunu görünce hayal kırıklığı yaşamış hayalleri ve tüm birikimini
kaybetmişti. 2011 yılında Türkiye’ye dönen Özcan diğer Semiramis mağdurlarıyla
birlikte Levent Semiramis’i mahkemeye verdi.
Semiramis ismi Türk basınında çok
geçti. Semiramis’in şirketi olan Kan-Da danışmanlık şirketi hakkında İstanbul
İl Müdürlüğü’nün araştırmaları sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 03.12.2004 tarihli yazısından Levent
Semiramis’in Türkiye İş Kurumunun izni ve bilgisi dışında yasal olmayan
yollardan yurtdışında işçi götürdüğü tespit edilmiş ve Valilik tarafından 20
Aralık 2004’te hakkında düzenlenen basın duyurusuyla vatandaşlar uyarılmıştı.
Semiramis’in Kanada göçmenlik
danışmanlığı hizmeti verenlerin üye olmak zorunda olduğu Kanada göçmenlik
danışmanları meslek odasına (ICCRC) herhangi bir üyeliğinin olmadığını
belirtelim.
Davacıların ayrıca Levent Semiramis’in
müşterilerine Kanada fahri konsolos olduğunu söylediği iddiaları da var.
C-24 Vatandaşlık Yasası
Üç insan hakları organizasyonu
federal hükümetin çift pasaport sahibi kişilerin Kanada vatandaşlığını elinden
alma hakkı veren yasa tasarısının iptal edilmesi için mahkemeye gidecek.
Uluslararası Af Örgütü, Kanada
Mülteci Avukatları Derneği ve B.C. Sivil Özgürlükler Derneği, C-24 yasa
tasarısının kanunlaşmasının ardından kanunun iptal edilmesini mahkemeye
götürecek.
Yeni vatandaşlık yasa tasarısı
Kanada vatandaşlığının edinilmesini zorlaştırdığı ve hükümetin kolayca iptal
edebildiği sebepleriyle çok eleştirilmişti.
Çeşitli sivil toplum kuruluşları
ve siyasi parti sözcüleri tasarının anayasaya aykırı olduğunu belirtmişlerdi.
Tasarıya karşı çıkan guruplar
tasarının “gerçek” ve “diğerleri” olmak üzere iki tür Kanada vatandaşı sınıfı
yaratacağına inanıyorlar.
Göçmenlik Bakanı Chris Alexander
tasarıyı savunarak Kanadalıların savaş suçları veya terörizm gibi suçları işleyenlerin
Kanada vatandaşlıklarının ellerinden alınmasını desteklediklerini belirtti.
C-24 parlamentoda tüm okumalardan
geçti ve Royal Assent’i almış bulunuyor. Çok yakında kanunlaşacak.
Son günlerde bana en çok
sorulardan biride Türkiye’de yaşayan Kanadalıların bu yasadan etkilenip
etkilenmeyeceği. Bu soruya net bir cevabım şu an yok. Tasarının kanunlaşmasının
ardından ilgili yönetmeliğin yayınlanmasını ve burada göçmenlik bakanlığı
yetkilileri tarafından hangi durumlarda çifte pasaport sahibi Kanadalıların Kanada
vatandaşlığının geri alınacağı gibi maddelerinin netleşmesini beklemek
durumundayız.
Murat Kandemir, 28 Haziran 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder