30 Eylül 2014 Salı

Kanada’nın Gelecek 25 Yıllık Nüfus Tahminleri

Kanada’nın federal ofisi olan ve nüfus sayısı ve projeksiyonu gibi demografik bilgiler veren Kanada İstatistik Bürosu (Statistics Canada) önümüzdeki yıllarda beklenen nüfus sayılarıyla ilgili raporunu yayınladı.

Uzun dönem popülasyon projeksiyonu göstermeye çalışan raporda kesinlik seviyesini belirten düşük ve orta dereceli senaryolar kullanıldı. Raporda ülkenin 1 Temmuz 2013 nüfus oranları baz alındı. 2038 yılına kadar eyaletlerin ve 2063’e kadar da ülkenin sahip olacağı nüfus tahminleri yapıldı.

Statistics Canada’nın yayınladığı rapordaki bu bilgiler tamamen tahmine dayanırken ülkenin doğum ve ölüm oranları ve göçmenlik sayılarına bakarak değerlendiriliyor. Kısacası bu tahminler geçmiş nüfus trendleri göz önüne alınarak derleniyor.  

Tüm projeksiyon senaryoları Kanada nüfusunun önümüzdeki 50 yıl içerisinde artış göstereceği ve 2063 yılı itibariyle yaklaşık 40-63 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Tahminlerde kesin rakamın zikredilememesinin sebebi gelecek yıllardaki doğum ve ölüm oranları ve yeni göçmen seviyeleri unsurlarına bağlanıyor. Ama 2013 sayımında 35.2 milyon olan toplam Kanada nüfusunun 2063 yılında en az 51 milyon olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Düşük ve orta seviyede nüfus tahminlerinde doğumlar ve ölümler arasındaki fark olan doğal nüfus artışının genel seyrine baktığımızda Kanada nüfus artış hızının daha da düşeceği tahmin ediliyor. Nüfus artışı ve yaşlanma gibi faktörler sonrasında ölüm oranı önümüzdeki yirmi yıl içinde daha da artacak.

Önümüzdeki yıllarda nüfus gittikçe yaşlanıyor. Özellikle baby-boomer (1946-1965 arası doğanlar) denilen vatandaşların önümüzdeki yirmi yıl içinde 65 ve üstü yaşına basmalarıyla tüm Kanada genelinde 65 ve üstü yaş sahibi yaşlı vatandaşların sayısında patlama olacak. Böylelikle en genç baby-boomer 65 yaşına bastığı 2030 yılına vardığımızda Kanada’da her dört kişiden birisinin 65 yaş üstü yaşlılardan oluşacağı kesin gibi. Bu da genel nüfusun içinde şu an % 15.3 olan yaşlı nüfus seviyesinin 2030 yılına kadar %23’e ulaşması demek.

Ayrıca şu an 1.4 milyon olan 80 ve üzeri yaştaki Kanadalıların sayısının 2063’e kadar 5 milyona ulaşması bekleniyor.    

Eyaletlere ve bölgelere bakıldığında tüm bölgeler için nüfus artışı bekleniyor. Ama 65 ve üzeri yaşındaki vatandaşların sayısı Atlantik eyaletlerinde ve Quebec bölgesinde daha fazla olacağına işaret ediliyor.

Atlantik eyaleti olan Newfoundland and Labrador’un nüfusunun düşeceği tahmininde bulunuyor. Yaşlı nüfusu çok olan, az göçmen alan ve genç insanlarının da çalışmak üzere başka bölgelere gitmesiyle bu bölgelerin nüfuslarının artmayacağı aksine düzenli olarak azalacağı tahmin ediliyor. 2038 yılına kadar yine bu bölgede 65 ve üzeri vatandaşların tüm eyalet nüfusunun yüzde 36’sını oluşturacağı düşünülüyor.

Diğer Atlantik eyaleti olan Prince Edward Island bölgesi nüfusunun artacağı umuluyor. Nova Scotia ve New Brunswick bölgesi için nüfusun düşeceği senaryoları makbul. Bu bölgelerde de yaşlı nüfus tüm nüfusun yüzde 30’un teşkil edecek.

Göçmen akışı sayesinde Quebec nüfusunun artış göstereceği tahmin ediliyor. Ama nüfus artışı Kanada’nın genel ortalama nüfus artışına oranla düşük olacak.

Yeni göçmenler için en popüler bölge olan Ontario nüfusunun 2038 yılı itibariyle 18.3 milyona ulaşması beklenirken ülkenin en kalabalık eyaleti olma ünvanını koruyacağına kesin gözüyle bakılıyor.  

Manitoba ve Saskatchewan bölgelerinin nüfusu özellikle yeni göçmenler sayesinde doğal olarak artacak.

2038’e kadar Kanada eyaletleri içerisinde özellikle Alberta’da nüfus artışının en yüksek olacağı tahmin ediliyor. 2013 yılında 4 milyonluk bir nüfusu barındıran Alberta önümüzdeki yirmi beş yıl içinde 6 milyonluk nüfusu geçeceği tahmin ediliyor. Manitoba ve Saskatchewan’da nüfusun % 23’ünü 65 ve üzeri yaşlılar oluşturacağı düşünülürken bu oranın Alberta’da yüzde 20 ile daha az olacağı öngörülüyor.

British Columbia’da göçmenlik sayesinde nüfusunu arttırabilecek fakat 2038 yılına kadar 65 ve üstü yaşlı nüfusun genel nüfusa oranı % 27 oranında olacak.

2038 yılına gelindiğinde Kanada’nın nüfusunun 39-48 milyon arası olacağı tahmininde bulunuluyor.

Sonuç: Doğum oranlarının çok düşük olduğu Kanada’da aynı 1990’larda olduğu gibi önümüzdeki 50 yıl içinde de nüfus artışı oranlarında en önemli faktör göçmenlik olacak. Göçmen ülkesi Kanada daha da göçmene ihtiyaç duyacak.


Murat Kandemir, 30 Eylül 14

Yeterince Değer Görmeyen Yabancı Öğrenciler

Uluslararası öğrenciler onlar. Kanada’ya üniversite okumaya gelen ve Kanadalı öğrenci sınıf arkadaşlarının beş katı öğrenim ücreti ödeyerek okumaya çalışan öğrenciler.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ve çoğunun okul ücretlerini ailelerinin karşıladığı öğrenciler.

Tam beş katı fazla ödedikleri okul ücretinin dışında Kanada’da ev kirası ödeyen, kitap ve ulaşım gibi giderlerini karşılayan ve hasta olmamak için dua eden öğrenciler.

Ontario eyaleti eğitim ekonomisinin baş lokomotiflerinden olan uluslararası öğrenci pazarını genişletmek ve bölgeye okumaya gelen yabancı öğrenci sayısını arttırmak için harekete geçti. Bölge eğitim sektöründe en büyük payı zaten alıyor. Kanada’ya okumaya gelen uluslararası öğrencilerinin yarısı okumak için bu bölgeyi tercih ediyor.

2010 yılında eyalete daha fazla uluslararası öğrenci çekmek için bir plan yapılmıştı ve beş yıllık plan çerçevesinde yabancı öğrenci sayısının 57.000’in üstüne çekilmesi hedeflenmişti. Şu ana kadar bu hedef kolayca geçildi. Ontario Eğitim, Yüksekokul ve Üniversite Kurumları bakanı Reza Moridi’nin verdiği rakamlara göre 66.417 öğrenci eyalette okuyor. Rakamların açılımı da verildi. Yabancı öğrencilerin 43.159’u üniversitelerde ve 23.258’i de yüksekokullarda öğrenimlerine devam ediyorlar. Eyalet ekonomiyi canlandırıcı etkisi olan yabancı öğrenciler üzerine daha da eğilecek.

Bazı çevreler yabancı öğrencilerin şişirilmiş ücretleri ödeyerek Kanada’da okuduklarını ve karşılığında çok az destek gördüklerini belirtiyorlar.  

Bakan, arzu ettikleri öğrenci sayısını yakaladıklarını ve bunun ötesinde bir şeyler yapmak istediklerini belirtti. Özellikle üniversiteyi bitiren öğrencilerin önemli olduğunun altını çizen bakan her bir yabancı öğrencinin eyalet ekonomisine yaklaşık 35.000 dolarlık bir katkı yaptığını belirtiyor.

Yabancı bir ülkede hem okumaya hem de yaşamaya çalışan bir öğrencinin okuma süresi içinde yaşadığı eyaletin ekonomisine katkısı 35.000 dolar. Büyük miktar.

Şehirlerde canlılık yaratan, kira ödeyen, araç gereç ve kitap gibi birçok şey için alış veriş yapan, ulaşım araçlarını kullanan, yeme-içme giderlerini karşılamaya çalışan yabancı bir öğrencinin yaşadığı kentlerde ekonomiye yaptıkları 35.000 dolara bakılırsa şehirlerde yeni istihdam alanları açtıklarını söylememize gerek kalmaz sanırım.

Ekonomiye yaptıkları katkının dışında eğitimleri sonrası yetişmiş insan gücü olarak eyaletin kalifiye işgücü pazarında çalışmaya hazır oldukları da unutulmamalıdır.

Yabancı öğrenciler sıradan bir Kanadalının ödediği okul ücretinin tam beş katını ödüyor ve maalesef devletin maddi ve sağlık desteğinden mahrum kalıyorlar. Öğrenim süreleri boyunca kullanabilecekleri özel sağlık sigortaları olması gerekiyor ve Kanada devletinin herhangi bir maddi yardım olanağından faydalanamıyorlar. Kısacası yarışa 2-0 yenik başlıyorlar.

Çeşitli öğrenci grupları artık seslerini yükseltiyor. Ontario eyaletinin okul ücretlerine kısıtlama getirmesini ve yabancı öğrencilerin özel sağlık sistemi yerine eyalet sağlık sisteminden (OHIP) yararlanmalarını istiyorlar.

Ontario Lisans Mezunları Öğrenci Derneği (OUSA) Başkanı Jen Carter’a göre geçen sene McMaster Üniversitesinde uluslararası öğrenciler için öğrenim ücretlerine yüzde 32 oranında zam yapıldı fakat Kanadalı öğrencilerin ödemesi gereken öğrenim ücretlerindeki zam oranı sadece yüzde 3’te kaldı.

Jen Carter uluslararası öğrencilerin Kanadalı öğrencilerden fazla öğrenim ücreti ödemesinin normal olduğu fakat öğrencilerin sağılacak inek olarak görülmesinin yanlış olduğunu belirtti.

Kanada İstatistik kurumunun hazırladığı bir raporda konuyla ilgili çarpıcı bilgiler var. Rapor Ontario’da uluslararası öğrenci ücretlerinin geçen seneye göre % 10 artış gösterdiğini doğruluyor.

Okul ücretleri hakkında fikir vermek gerekirse Toronto Üniversitesi’nde dört yıllık sinema çalışmaları bölümünün size maliyetinin yaklaşık 145.000 dolar olacağını söylersem yabancı öğrencilerin Kanada için ne demek olduğunu tahmin edersiniz sanırım. Tabii ki bu kadar yüksek okul ücretlerini her aile ödeyemiyor.
Verdikleri sağlık hizmetlerinin çok kısıtlı olduğu özel sağlık sigortaları öğrencilerin imdadına yetişemiyor. Acil olarak hastaneye başvurup cebinden ödemek zorunda kalan öğrencilerin sayısı hiç az değil. Hatta hasta olup aileleri para gönderdikten sonra hastaneye gidebilen öğrenciler bile var.

Sağlık konusu uluslararası öğrencilerin en büyük sorunu. Kanada Öğrenciler Federasyonu, Ontario’nun sağlık bakanıyla bir toplantıda bir araya geldi ve yabancı öğrencilerin aynı Manitoba ve Nova Scotia’daki gibi eyalet sağlık sisteminden faydalanabilmeleri konusunu görüştü.

Öğrenciler yabancı öğrencilerin sağlık kapsamına alınacaklarına inanıyorlar. Kanada’nın onları sahiplenmesinin önemine dikkat çekiyorlar.

Uluslararası eğitim sektörü aslında birçok batı ülkesinin başlıca endüstrilerinden birisi. Dünyada 4.5 milyon öğrenci yüksek öğrenimlerini yurtları dışında başka ülkelerde yapıyor. Bu rakam on sene önce 2 milyondu. OECD rakamlarına göre bu öğrencilerin yarıdan fazlası Asya ülkelerinden gelen öğrencileri oluşturuyor. ABD dünyadaki yabancı öğrencilerin %17’sini alarak liderliğe oturuyor. Onu İngiltere takip ediyor. Eğitim sektörüne çok önem veren İngiltere’ye giden öğrenciler tüm dünya yabancı öğrencilerin %16’sı. Avustralya % 6 ve Kanada’nın % 5 payı var.

Toronto Üniversitesi (UofT) uluslararası öğrenci sayısını geçen senelere göre oldukça arttırmış görünüyor. Üniversitenin şu an 12.600 öğrencisi var ve bu pazardan aldığı pay yüzde 15.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yabancı öğrenciler üniversitenin çehresini de değiştirmiş. UofT, Türkiye, Hindistan ve ABD’den daha fazla öğrenci çekebilmek için pazarlama çalışmaları yaptı.

Geliştirilen Step Up adlı yeni bir pilot projede 120 yabancı öğrenciye şehir merkezinde beş gün süren oryantasyon öncesi eğitimi veriyorlar. Bir hafta sürecek eğitimde Ontario akademik sistemi anlatılıyor ve yeni öğrenciler Kanadalı profesörler ve okulun diğer öğrencileri ile tanışma fırsatı buluyorlar. Yani kaz gelecek yerden tavuk esirgenmiyor.

UofT’nin uluslararası öğrencilere Ontario üniversitelerince intihal olarak görülen not alma ile ilgili konularda destek verecek bir öğrenim stratejisi uzmanını işe aldığını da belirtelim.

Kanada akademi dünyası intihal konusunda çok dikkatli davranıyor. Bazı kültürlerde bilginin kamu malı olarak görülmesi ve kişinin bilimsel eserlerinde alıntı yaptığı yerlerde uygun referanslar göstermek zorunda olduğunu bilmemesi gibi durumlar sıkıntı yaratabiliyor.

Batının akademi dünyası yazım kurallarını öğrenmek yabancı öğrencilerin alt etmek zorunda kaldığı diğer zorluklardan birisi.

York Üniversitesi’de bünyesinde okuyan yabancı öğrenci sayısını arttırmaya çalışıyor. Yüzde 10’luk öğrenci kaydıyla yabancı öğrencilerin seçtiği ikinci popüler okul.

Tüm üniversiteler yabancı öğrencilerin kendi okullarına farklı bir renk ve değer katacaklarını söylüyorlar. Böyle düşünmelerinin asıl sebebinin yabancı öğrencinin ödeyeceği astronomik okul ücreti olduğunu bir kenara koyalım. Yabancı öğrenciler okudukları üniversiteye ve dolaylı olarak ülke ekonomisine yaptıkları devasa katkının karşılığını alabiliyorlar mı?

Kanadalı üniversiteler uluslararası öğrencilere çeşitli hizmetleri sunuyorlar. Hoş geldin seremonileri düzenlemek ve havalimanından okula ücretsiz ring seferler yapmak ya da oryantasyon haftası düzenlemek bunlardan bazıları.

Tüm bunlar güzel şeyler. Ailesini, eşini ve dostunu bırakıp başka bir ülkeye okumaya gidecek öğrenciler için bunlar hoş etkinlikler.

Yeterli mi?

Öğrenci dernekleri, okul yöneticileri ve ilgili bakanlıklar öğrencilerin sağlık ve finans konusunda sıkıntılarına çözüm bulmalılar. Amaç onları Kanada’da bir üniversiteye kaydolmalarını sağlamak değil kazanmak olmalı.

Yabancı öğrenciler hak ettiği değeri görmeliler.


Murat Kandemir, 30 Eylül 2014

29 Eylül 2014 Pazartesi

Kanada Geçici İşçi Başvuruları Yüzde 74 Düştü

Kanada’ya yabancı işçi başvurularında bu yılın Ağustos ayında 2012 yılının aynı ayına göre dramatik bir düşüş gözlemlendi.

Ottawa’da Avam Kamarası’nda sorulara cevap veren Çalışma Bakanı Jason Kenney geçici işçi programının (TFW- temporary foreign worker program) son çare olmasını ve Kanada’daki işler için önceliğin Kanadalılar olduğunu teyit edecek değişikliklere imza attıklarını belirtti.

Harper hükümeti TFW konusunda birbirleriyle çelişen düşüncelere sahip. Bir tarafta Kanadalı işverenleri destekleyerek ülkenin programa olan ihtiyacını belirtirken diğer taraftan TFW programının uzun zamandan beri önü alınamaz bir şekilde kötüye kullanıldığını düşünüyor.  

Son iki yıldır özellikle Kanada’nın büyük bazı firmaların (Royal Bank, McDonald’s vs.) TFW programını kötüye kullanmakla suçlanmalarıyla kamuoyu günlerce meşgul edilmişti. Konu ile ilgili olarak ardı arkası gelmeyen sorulara muhatap olmak Kenney’nin canını çok sıkmıştı.

Geçenlerde attığı tweetlerle Alberta’da fast food sektörünün TFW’deki yeni kurallardan kötü bir şekilde etkilendiği iddialarını da gülünç bulduğunu paylaştı.   

İşin aslında göründüğü gibi olmadığını belirten Kenney örnek olarak P.E.I eyaletinde yüzlerce kişinin işsiz olduğu ve işsizlik sigortasına bağlandığı buna karşın balık paketleme işi için bir işverenin 245 yeni geçici işçi işe aldığını belirtti.

TFW programının son çare olarak kullanılması gerektiği halde eldeki bilgi ve bulgular programın keyfi olarak kullanıldığını gösteriyor. Kenney Kanadalı işverenlerin yabancı geçici işçileri Kanadalılara tercih ettiğini düşünüyor.

Kenney işverenlere tavsiye de veriyor. İşgücü eksikliği çekiyorsanız işçilerinizi elinizde tutmak ve yeni işçiler kazanmak için onlara daha iyi yevmiye, daha esnek vardiya ve mesai saati verin.

Verilen rakamlara itiraz eden P.E.I Deniz Ürünleri İşlemecileri Derneği sözcüsü Dennis King, Bakanın verdiği rakamların tüm eyalet için geçerli olduğunu oysa yabancı işçiye en çok Kings County bölgesinde ihtiyaç olduğunu belirtti.  

Bakan Kenney TFW’deki reformlar sonrasında 2014 yılın ilk çeyreğinde TFW başvurularında yüzde 75 bir azalma görüldüğünü kaydetti.

Haziran ayında ülkeye yabancı işçi getirme sistemine getirilen yeni kurallar işverenlerin uluslararası arenada işçi bulmalarını zorlaştırdı. Kurallar herhangi bir iş için yeni bir işçi arandığında önceliğin Kanadalı işsizlere verilmesini şart koşuyor.

Bakan TFW için işverenleri, yabancıları Kanadalılara tercih etmekle suçluyor. İşverenler TFW kısıtlamalarının doğru olmadığını düşünüyor.


Murat Kandemir, 29 Eylül 2014

27 Eylül 2014 Cumartesi

Toronto Üniversitesi’nden Girişimcilik Sertifikası Programı

Kanada’ya yeni gelen göçmenler için bir iş kurmak her açıdan zor bir karar olabilir. İngilizce dili sıkıntısının yanında yapılacak iş ile ilgili olarak kuralların da öğrenilmesi gerekiyor. Mesela Kanada gümrük mevzuatı ve ticaret sistemi ya da vergi kuralları. Ayrıca ne iş yapılacak? Yapılması düşünülen iş para getirecek mi yoksa kısa sürede iflas mı edecek? Ayrıca iş kurmak için gerekli sermaye gereksinimin yanında sosyal ve profesyonel bağlantılar nasıl kurulacak?

Yeni bir ülkede iş kurmanın zorluklarını göz önüne alarak yeni göçmenler için Toronto Üniversitesi Devamlı Çalışmalar Bölümü ve MaRS Keşif Bölgesi (MaRS Discovery District) altı derslik Girişimcilik Sertifikası programını tasarladı.

MaRS girişimcilik programları direktörü ve aynı zamanda program derslerinden birisi olan Girişimciliğin Temelleri dersinin de öğretmeni Keri Damen, girişimcilik sertifikası programının kendi işini kurmak isteyenlere ihtiyacı oldukları bilgi, kaynak, araç ve stratejileri kazandırarak başarılı olmalarına destek olacağını belirtti.

Tüm yeni göçmenlere ve her türlü iş geçmişine sahip olanlara açık olan programda realistik iş ve finans planlamasının yanında doğru pazarı hedeflemeyi ve değerlendirebilme becerileri öğretiliyor.

Katılımcılar stratejik girişimcilik yönetimi konusunda en önemli konuları öğreniyorlar. İşe başlama metodolojisi ile birlikte kısa sürede işlerini nasıl geliştireceklerini öğrenmeye çalışan katılımcılar başarılı girişimciler ve uzmanlardan fikir desteği de alıyorlar.

Kanadalılara göre göçmenler kendi işlerini kurmada daha istekli olmalarına karşın Kanada ticaret etiği ve kültürünü bilmemeleri ve profesyonel bağlantı eksiklikleri önlerine çıkan en büyük sorunlar.

Girişimcilik Sertifika programı göçmen girişimci adaylarına Kanada iş kültürünü anlamalarında yardımcı olacak profesyonel desteği sağlayarak diğer girişimcilerle bağlantı kurabilmelerinin de önünü açıyor.  

Sertifika programında iş kurabilmek için gerekli olan adımların öğretileceği ve özellikle işin nasıl finanse edileceği ve katılımcıların yapmayı düşündükleri iş fikirlerinin fizibilitesinin olup olmadıkları hakkında gerçek hayattan geribildirim alabilecekleri bu program kısaca iş kurmanın başından sonuna kadar olan süreci iyi tanıtmayı ve bu süreçte alınması gereken kararların akıllıca nasıl verileceğini öğretmeyi amaçlıyor.

Ekim 2013’te başlayan Girişimcilik Sertifika programı altı dersin başarıyla bitirilmesini gerektiriyor. Programın kursları: Girişimciliğin Temelleri, Pazar Keşfi ve Araştırması, İş Modeli ve Planı Geliştirme, Müşteri Bulma ve Satış, Ekip Oluşturma ve Yönetme, Finans Bulma ve Yönetme. Program yaklaşık beş hafta sürüyor. Toronto Üniversitesi’nin Mississauga ve St. George kampüslerinde eğitim alınabiliyor.  

Kanada’ya göç eden yeni göçmenler ülkeyi iyi tanımadan franchise işlere giriyor ve tüm birikimlerini bu işlere yatırıyorlar. Ve maalesef yeni iş sahiplerinin yarıdan fazlası ilk senelerinde iflas ediyor ve tüm birikimlerini kaybediyorlar.

Kanada’ya yeni gelen tüm göçmenlere ülkeyi iyi tanımalarını ve iş yapacaklarsa da bir süre bekleyip bu ülkede iş yapmanın ne anlama geldiğini iyi öğrenmelerini tavsiye ederim.

İşte Girişimcilik Sertifikası programı yeni taşınan bu ülkede iş yapmayı öğrenmenin akıllıca bir yolu olabilir.


Murat Kandemir, 27 Eylül 2014 

18 Eylül 2014 Perşembe

Kanadalı İşverenlerin Yeni Hızlı Geçiş Göçmenlik Sistemine Hazır Olmaları İsteniyor

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) daha önceden planlandığı gibi işverenlerle ve diğer çeşitli iş çevreleriyle Kanada’nın yeni göçmenlik sistemi olacak ve yılbaşında faaliyete geçecek hızlı geçiş sistemi (Express Entry System) konulu toplantılarına hızla devam ediyor.

2015 Ocak ayında faaliyete girecek olan sistemde Kanadalı işverenler Kanadalılardan bulamadıkları elemanları artık Express Entry sistemi havuzunda bulacaklar.

Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander Kanadalı işverenlerin bu yeni göçmenlik programı için hazır olmalarını bakanlıkça tüm iş sektörleri paydaşlarının katıldığı çeşitli toplantılarda dile getiriyor.  Önümüzdeki haftalarda bir dizi toplantı daha yapılacak.

Express Entry sisteminde Kanada’ya gelmek isteyen göçmen adaylar çevirim içi olarak profil oluşturacak ve en az üç federal göçmenlik programından birisinin kriterine uygunlukları aranacak.

Federal nitelikli iş gören sınıfı (FSW), federal nitelikli işçi sınıfı (FSTP) ve Kanada tecrübe sınıfı (CEC) programlarından birisine uygun olan adaylar göçmenlik başvurusu yapmaları için davet edilecek. Ayrıca eyaletler ve bölgelerde hızlı giriş sistemi havuzunda bulunan istedikleri adayları eyalet aday programları kapsamında değerlendirebilecekler.

Hızlı geçiş sisteminde havuzda bulunan adaylar birbirleri arasında sıralamaya tabi tutulacak ve içlerinden Kanada’da ekonomik olarak başarılı olabileceklerine inanılanlar öne çıkarılacaklar. Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı iş teklifi olan veya eyaletçe aday gösterilenlerde dahil olmak üzere ekonomik başarı için en yüksek şans gördüğü kişileri göçmenlik başvurusu yapmaları için davet edecek.

Bakan Alexander bu toplantılarda hızlı geçiş sistemindeki adaylara yapılacak iş tekliflerinin de iş gücü pazarı etki değerlendirmesinden (Labour Market Impact Assessment -LMIA) geçmesi gerektiğini belirtiyor.

Verilen diğer bilgilere göre 2014 yılında şu ana kadar 150 bin kişinin Kanada vatandaşı oldu. Bu sayı geçen sene aynı dönem rakamının iki katından daha fazla.

200’den fazla farklı ülkeden gelen 150.000 kişi tüm yurtta düzenlenen 1.500’den fazla vatandaşlık seremonisinde yemin ederek Kanada vatandaşı oldular.

Büyük Kanada ailesine yeni katılan yeni vatandaş sayısının geçen senelere göre çok olmasını değerlendiren bakan Alexander bunun vatandaşlık başvuru ve değerlendirme sürecinin iyileştirilmesinin bir kanıtı olduğunu belirtti.

Bakan Alexander birikmiş vatandaşlık başvuru dosyalarının önemli bir bölümünün eritildiğini ve insanların yaptıkları başvuru sonrasında daha hızlı vatandaş olduklarının altını çizdi.

Vatandaşlığı zor elde edilen fakat kolay kaybedilen bir hale getirdiği için çokça eleştirilen yeni Kanada vatandaşlık yasası vatandaşlık başvurularında uzun bekleme süresini bir yıldan daha az bir süreye indirme iddiasında bulunuyor. Bakanlık yeni yasa sayesinde 2016 yılına kadar bekleyen başvuruların en az yüzde seksenini eriteceğinden emin görünüyor.

2006 yılından beri 1.3 milyon yeni göçmen Kanada vatandaşı oldu.


Murat Kandemir, 18 Eylül 2014 

14 Eylül 2014 Pazar

Genç Doktorlara Kanada Göçmenlik Tavsiyeleri

Türk doktorları zaman zaman bana Kanada’ya nasıl gidebileceklerini soruyorlar. Daha önce yazmış olduğum çeşitli makalelerde doktor, diş hekimi ve hemşire gibi sağlık profesyonellerinin Kanada’ya göçmen olarak nasıl gidebileceklerini işlemiştim. Bu makalelerin linklerini aşağıda tekrar verdim. Makalelerimin ana mesajı sağlık profesyonellerinin Kanada’ya göçmen olarak gitmesi ile orada doktor olarak çalışabilmelerinin ayrı şeyler olduğu üzerineydi. Yani bir Türk doktorun Kanada’ya göçmen olarak gitmesi ayrı bir şey orada doktorluk mesleğini icra edebilmesi ayrı bir şey.

Bu konuyu biraz açalım. 2014 Nisan ayında açılan ve sene sonuna kadar açık kalacak olan Kanada federal nitelikli işgören sınıfı FSW programı (federal skilled worker program) altında psikologlar, hemşireler, radyasyon teknisyenleri, solunum terapistleri, perfüzyonistler, fizyoterapistler, dil patologları, diyetisyen ve besin uzmanları, doktorlar, uzman doktorlar ve aile hekimleri göçmenlik başvurusu yapabiliyorlar.

FSW programıyla başvuracak adaylar tüm başvuru şartlarını yerine getirmek ve programda uygulanacak puan sisteminden en az 67 ve üzeri puan almak zorundalar. Adaylar eğitim, yabancı dil, iş tecrübesi, yaş, iş teklifi ve uyum kriterlerinden puan alıyorlar ve aldıkları puan en az 67 ve üzeri olanlar başvurularını yapabiliyorlar.

FSW kriterlerini taşıyan adaylar ayrıca İngilizce ve/veya Fransızca dillerinde kabul edilen sınavlara (IELTS, CELPIP, TEF vs.) girmek ve minimum dil yeterliğini taşıdıklarını, kabul edilen sınav sonuç belgeleriyle ispat etmek zorunda. Adayın başvurmadan önce Kanada’dan eğitim değerlendirme raporu, ECA (education credentials assesment) alması da gerekiyor.    
  
Federal nitelikli işgören sınıfından başvuran doktor için göçmenlik aslında hiç te zor değil. Kabul edilmesi halinde varsa ailesiyle birlikte Kanada’ya gidiyor ve daimi ikamet statüsü sahibi olarak süresiz oturum almış oluyor. Dört yıl Kanada’da göçmen olarak yaşayan adaylar isterlerse Kanada vatandaşlığı başvurusunda bulunuyor.

Buraya kadar kulağa çok hoş geliyor değil mi? Ama madalyonun öteki yüzü çok farklı. Kanada’ya FSW programı altında yılda binlerce yabancı doktor geliyor. Kanada’ya gelen doktorun Kanada’da doktorluk yapabilmesi için gerekli olan çalışma ruhsatını alabilmesi onu hem madden hem de manevi olarak yoruyor. Büyük çoğunluk Kanada’da mesleğini yapamıyor. Kariyer olarak geldiği ülkesindeki statüsünü Kanada’da bulamamanın şokunu yaşıyor. Hayatta kalabilmek için farklı mesleklere yönelmek zorunda kalıyor.

Ontario eyaletinden örnek vererek yazımıza devam edelim. Tıp kariyerini devam ettirmek isteyen Kanada dışında tıp eğitimi sahibi doktor göçmen Ontario’da çok kısıtlı olan medikal asistanlık (residency) pozisyonu elde etmek için yarışıyor. Yabancı doktorların değerlendirilmesi ve çalışma hayatına katılmaları için bir çalışma yok. Daha çok iki yıla varan eğitimler almaları salık veriliyor.

Alberta ve Newfoundland eyaletlerinde yabancı doktorların eyalet çalışma ruhsatı alarak gözetim altında doktorluk yapabilmeleri üzerine çalışmalar var. Fakat yetersiz. Ülkede boş olan residency pozisyonları çoğunlukla Kanadalı doktorlara ayrılıyor. Ontario’da yılda açılan residency pozisyonu sayısı sadece 200. Kanada tıp fakültelerinden mezun olanları hiç düşünmesek bile eyalete gelen binlerce yabancı doktor için maalesef çok küçük bir rakam.

Ontario Eyaleti Sağlık Bakanı Eric Hoskins, Ontario’da yaşayan daha fazla kişinin doktor olmaları için çalıştıklarını ve yabancı doktorları eyalete çekmek için daha fazla mesai harcadıklarını belirtti. Kulağa hoş geliyor. Bakan ayrıca açıklıyor. Yabancı doktorlar eyalette geçmişe göre üç kat daha fazla residency pozisyonunda çalışabiliyorlar.  Şanslı yabancı doktor sayısı 90’dan 200’e çıkmış (!) Sayı ne kadar büyük değil mi? Bu sayı nüfusunun nerdeyse yarısı göçmen olan ve liberal hükümeti ile yabancı doktorlara residency pozisyonu veren en cömert eyalet. Diğer eyaletlerden bahsetmiyorum bile.

Hey bekleyin! Bu kadar da değil. Başarılı olmanız gereken en az dört sınav ve sadece bunlar için harcayacak en az 4.000 dolarınız olmalı. Bunları yaptınız mı? Tekrar söylüyorum ucunda yine garanti yok.

Yabancı doktor olarak Kanada’da doktorluk yapabilme hayaliyle yapacaklarınız sınavlara girmek, para harcamak, dua etmek ve ister istemez ABD seçeneğini değerlendirmek.

Şimdi şu soru akıllara gelebilir. Eğer Kanada yabancı doktorların ülkede doktorluk yapabilmelerinin önüne bu kadar set koyuyorsa ne diye FSW programı altında ülkeye sağlık profesyonellerini getiriyor? Aslında cevap çok basit. FSW programı altında doktor kabul edilmesi Kanada göçmenlik bakanlığının ülkedeki sağlık sisteminin iç dinamiklerini bilmeden ya da ruhsatlandırma prosedürünü incelemeden kendisinin aldığı bir karar. Yani bakanlık yabancı doktoru göçmen olarak Kanada’ya getiriyor sonra kariyer olarak kendi başının çaresine bak diyor.

Çok karamsar tablo çizdim farkındayım. Ama Kanada’ya giden bir Türk doktorunun orada tüm prosedürleri tamamlayıp mesleğini icra edeceği günü iple çekerken ve gün geçtikçe bunun çok zor olduğuna inanmaya başlarken Türkiye’deki muayenehanesini kapatamamasını görünce bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Peki alternatif var mı? Tabi ki var.

Kanada’da yan dal eğitimi yapmak.

Clinical fellowship eğitimi yaparak hem Kanada’da en az iki yıl saygın bir hastanede alanınızda eğitim alıyor hem de bu iki sene süre zarfında Kanada’nın tıp sisteminde yerinizi alıyorsunuz. Bu süre içinde size herhangi bir ödeme yapılmıyor. Bazen nöbete kalan doktorların olduğu ve kendilerine doyurucu bir ücret ödendiğine de şahit oluyoruz.

Bu sistemi özellikle genç uzman doktorlara tavsiye ediyorum. Eğitim sonunda Kanada’da yeterlik sınavlarının verilmesi durumunda Kanada’da çalışma imkanı da mevcut. Biraz zaman ve para harcıyorsunuz fakat hem Kanada tıp sistemine giriyor hem de saygın bir hastanenin referansını taşıyorsunuz. Çalışma izni de elde ettikten sonra Kanada’da mesleğinizi icra edebiliyorsunuz. Daha ne olsun?

Peki sistem nasıl çalışıyor?

Öncelikle bir hastane buluyorsunuz. Burada yabancı doktorlara en açık eyaletin tekrar Ontario olduğunu hatırlatalım. Dünyada sayılı ve eyaletteki en büyük çocuk hastanesi olan SickKids’i örnek alalım. Pediatrik radyoloji fellowship başvurusunda bulunuyorsunuz.  

Başvuruda USMLE sınav skoru istenmeyebiliyor. Hazırladığınız CV ve çalıştığınız bölümden de alınmak üzere en az üç tane referans mektubu ile başvuru yapıyorsunuz.

Başvurularda süreye dikkat etmek gerekiyor. Mesela 2015-2017 yan dal eğitimi için 2013 yılında başvurunuzu yapmanız gerekiyor. Mesleki sigorta, denklik işlemleri, belge tercümesi vs. gibi masrafları kendiniz karşılıyorsunuz.

Adayla yüz yüze ya da internet üzerinde komitedeki hocalarla görüşme yapılıyor. Detaylı geçen görüşmede hastane beklentinizden mesleki ve akademik bilginize kadar geniş bir yelpazede sorulara muhatap kalıyorsunuz. Kanada sağlık sistemin içerisine uyum sağlayıp sağlayamayacağınızı sorgulayan bu görüşme medikal bilginizden çok eğitim süresinde karşılaşacağınız çalışma sistemi hakkında bilgi verilip beklentiler belirtiliyor.

Bu eğitim sonrasında güçlü ilişkiler ve edineceğiniz tecrübe ve referanslar sayesinde fellowship eğitimi aldığınız hastanede iş teklifi almanız hiçte uzak bir ihtimal değil. Kanada’da en az bir yıl çalışma izni ile bir hastanede çalışırsanız bir yıllık iş tecrübesinin dolmasının ardından daimi ikamet başvurusu yapabilirsiniz.

Yani Kanada tıp sistemine eğitim alan yabancı doktor olarak girdiniz. En az iki yıllık eğitiminiz süresince sabrettiniz sonra sizi tanıyan hastanenizden iki yıllık iş teklifi aldınız. Bu süre zarfında hem çalıştınız hem de para kazandınız. Sadece bir yıllık iş tecrübesi sonrasında ise Kanada tecrübe sınıfı (CEC) altında daimi ikamet başvurusu yaptınız. Sonra doktor olarak isterseniz Kanada’da hayatınıza devam ettiniz.

Kanada yan dal diplomanızı YÖK tanıyor. Yetersiz görülmesi durumunda bir üniversiteden kısa süreli eğitim almak durumunda kalabilirsiniz.

Toronto’daki SickKids hastanesi, Alberta’daki Alberta Health Services hastanesi ve Calgary Üniversitesi Tıp Fakültesi yan dal eğitimi için araştırılabilir.

Yurtdışına eğitim almak için giden Türk doktorların Türkiye’de karşılaşacağı sorunlara da değinelim. Mesela tıp diploması ve uzmanlık belgesinin temini bunlardan birisi. Yurtdışında denklik işlemlerinin başlaması için adayların tıp diploma ve uzmanlık belgelerini sunması gerekiyor. YÖK’ün sağlık bakanlığına yazdığı bir mektupta (medimagazin’de örneği mevcut) devlet hizmet yükümlülüğün devam edeceği ancak yurtdışı başvurularda yaşanan zorlukların azaltılması amacıyla bu belgelerin teslim edileceği belirtilmiştir. Mezun olduğunuz fakülteden tıp diplomanızı ve sağlık bakanlığından da uzmanlık belgenizi isteyebilirsiniz.

Bir diğer sıkıntı da bu süre içerisinde istifa etme gerekliliği. Devlet memurları izin yönetmeliği uyarınca en az 5 yıl çalışmış memurların herhangi bir sebep göstermeksizin 1 yıla kadar ücretsiz izne ayrılma hakları var. Bunun yanı sıra mesleki bilgi, görgü ve tecrübelerini arttırmak amacıyla yurtdışında eğitim alacak olanlar ise yurtdışındaki merkezden alınmış kabul belgesi ile 2 yıla kadar yine ücretsiz izin alabilirler. Yurtdışında yan dal eğitimine başvuracak adaylar çeşitli sivil toplum kuruluşlarından bursta alabilirler. Burs imkanlarını araştırmak lazım.

Hep söylerim hekimlik bir sanattır diye. Tıp, teknoloji sayesinde sağlık alanında bulunan yeni teknikleri hastaların tedavisinde bir araç olarak kullanır. Yurtdışında özellikle Batı tıbbındaki mevcut teknolojik gelişmeleri öğrenmek ve tecrübe etmek Türk doktorunun sanatını daya iyi icra etmesine sebep olacaktır.

Bu itibarla Türk sağlık sisteminin yurtdışında eğitim alan doktorları daha iyi teşvik etmesi umuduyla yurtdışına gitmek isteyen Türk doktorların elde edeceği bu eğitim ve tecrübenin ülkemiz için de bir hazine olacağına inancım tamdır.

Kanada’ya göçmenlik başvurusuyla gitmek ve ya yan dal eğitimi alarak tıp eğitimi almaya gitmek. Artılarıyla eksileriyle her iki yöntemin iyice değerlendirip kararınızı ona göre verin.

Murat Kandemir, 14 Eylül 2014,

Diğer makaleler
Kanada’da Yabancı Doktorlar Araştırması -7 Temmuz 2014
SickKids’e Giden Türk Doktorları -1 Nisan 2013
Kanada’ya Göçmen Olarak Gitmek İsteyen Diş Doktorları ve Meslekleri ile İlgili Mevzuat -10 Aralık 2011
Kanada’daki Yabancı Doktorların Durumu -9 Ekim 2011

12 Eylül 2014 Cuma

Geçici İşçiler Risk Altında Çalışıyor

Alberta hükümeti kalifiye olmayan geçici işçileri petrol üretim inşaatında çalıştırdığı gerekçesiyle bir firma hakkında iki ayrı soruşturma başlattı.

Çalıştırılan yabancı işçilerin İngilizce bilmedikleri ve çalışan diğer işçilerle birlikte herkesin hayatını tehlikeye attıkları ifade ediliyor.

En ufak bir iletişimsizliğin büyük bir kazaya sebep olabileceği vurgulanırken Fork McMurray bölgesindeki şikayetlere konu olan Sunrise Husky iş sahasında birçok yabancı işçinin çalıştığı belirtildi.

İşçilerin ne kalifiye sahibi olduğu ne de yeteri derecede İngilizce konuşamadığı ifade edilirken işçileri Kanada’ya getiren İtalyan firması Saipem çalışanları hakkında şikayetler üzerine geçen hafta CBC televizyonunda konu ile ilgili bir haber yapılmıştı. Haberde kalifiye Kanadalı işçilerin yerine tecrübesiz yabancı işçilerin tercih edildiği ve bunun işyeri güvenliği açısından sakıncalarına dikkat çekilmişti.

Saipem firması tüm suçlamaları reddederken işyeri sağlık ve güvenlik müfettişleri Sunrise Husky iş sahasını denetlemiş ve şikayetler konusunda incelemeler yaptı. 344 yabancı işçinin çalıştığı iş sahasında eyaletin resmi meslek edindirme kurumu da kendi incelemesini başlattı.

Sahada çalışan işçilerin çoğu kendilerini İngilizce ifade edemiyor bu da acil durumlarda diğer işçilerin hayatını tehlikeye atıyor.

İletişim sorunu yaşayan yabancı işçiler Kanadalı işçiler arasında da tedirginliğe sebep oluyor. İşlerini yaparken gerekli olan alet edavat veya makineleri gerektiği gibi kullanamayan bu işçiler İngilizce yetersizliği sebebiyle işlerin talimatlara göre yapılmamasına sebep oluyorlar.

Sahada çalışan bir demir işçisi yabancı işçilerin kendisinin sahip olduğu mesleki yeterliğe sahip olmadıklarını belirterek zaman zaman yabancı işçilerin bazı ekipmanları yanlış kullandıklarını aktarıyor.

Tüm suçlamaları reddeden firma işyeri sahasının güvenli olduğunu belirtiyor ve işçilerin endüstri standartlarında çalıştıklarını iddia ediyor.

Soruşturma sürüyor.

Beni inşaat sektöründe tecrübesi olan kalifiye işçiler arıyor ve Kanada’da iş soruyorlar. Orta derecede İngilizce bilmenin hayati önem arz ettiğini bildiğimden ötürü önce İngilizce seviyelerini öğrenmek istiyorum. İngilizce bilmediğini fakat kısa sürede öğrenebileceğini iddia eden işçilere üzülüyorum. Tehlikeli ortamlarda çalışan veya çalışmak isteyen işçi kardeşlerimin güvenliklerini ikinci plana atarak sadece para kazanma motivasyonu ile çalışmalarını kabul edemiyorum.


Yabancı bir ülkede çalışmak istiyorsan o ülkenin dilini konuşmak zorundasın. Hem kendini hem de çalışma arkadaşlarının hayatını tehlikeye atmaya hiç hakkın yok. 

Murat Kandemir, 12 Eylül 2014  

11 Eylül 2014 Perşembe

Kanada Vizesi Değerlendirme Faktörleri

Kanada’ya ziyaretçi vizesine başvuracakların bilmesi gereken önemli noktalar var. ABD, İngiltere, Japonya, Hong Kong, Kore, İsrail, Tayvan, Avustralya, Yeni Zelanda ve bazı Karayip ada ülkeleri gibi Kanada vizesinden muaf ülkeler dışındaki ülkelerden gelenler Kanada’ya girebilmek için ziyaretçi vizesine başvurmak zorundalar. Buna tüm turistler ve Kanada daimi göçmen veya vatandaşların misafirleri de dahildir.

Kanada vize memurlarının vize verirken göz önüne aldıkları faktörler nelerdir?

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’nın (CIC) yayınladığı bilgilerin ışığında aşağıda sıraladığım olumlu ve olumsuz faktörler vize başvurusu esnasında göz önüne alınıyor.

Pozitif Faktörler
Başvuru değerlendirmesinde olumlu olarak görülen faktörler:

-Kanada vizesi için başvuran kişinin başvurduğu ülkede o ülkenin vatandaşı olarak yaşaması (Türkiye’de yaşayan vatandaşların Kanada’ya Türkiye’den başvurması gibi)
-Vize müracaatında bulunan kişinin yaşadığı ülkenin siyasi olarak istikrarlı olması,
-İstikrarlı ve yüksek getirili bir iş sahibi olmak (geliri, pozisyonu, çalışma süresi gibi bilgileri  kapsayan bir referans mektubu gerekir),
-Başvuran kişiyle birlikte gelmeyen eş ve/veya çocuklar, (kişinin daha sonra Kanada’dan döneceğine işaret olarak görülür)
-Firma sahibi olunması (iş kayıt belgesi, faaliyet belgesi, imza sirküleri ve ticaret sicil gazetesi belgeleri istenir)
-Maddi olarak iyi durumda bulunma (banka hesap ekstreleri vs. ile ispatlanmalı),
-Kanada’ya daha önce yapılan giriş-çıkışlar,
-ABD, Fransa, İngiltere gibi kaçak göçmeler için hedef olan ülkelere daha önce yapılan giriş-çıkışlar,
-Yaşanılan ülkede taşınmaz mal sahibi olma,
-Kanada’da vatandaş, göçmen ya da okuma izni olan öğrenci yakınının olması (özellikle aile üyeleri),

Negatif Faktörler
Başvuru değerlendirmesinde olumsuz olarak görülen faktörler:

-Ziyaretçiyi Kanada’ya davet edecek kişinin Kanada’da ziyaretçi ya da öğrenci vizesi ile kalması veya ülkeye yasadışı yollardan girmesi, ya da eldeki bilgi ve belgeler ışığında Kanada göçmenlik sistemini kötüye kullanması. (Gidecek olan kişinin daha önce giden ve usulsüzlük yapmış kişi gibi sistemi kötüye kullanacağına işaret olarak görülür),
-Evlenmemiş olması (özellikle genç ve yaşadığı ülkede başarılı bir kariyer imkanı olmayanlar),
-Maddi durumun kötü olması,
-İşsiz olma durumu ya da gelir düşüklüğü,
-Kanada’daki davet eden kişi ile çok zayıf akrabalığın/ilişkinin bulunması,
-Daha önce hiç yurt dışına seyahat edilmemiş olması,
-Daha önce Kanada’ya yapılan ziyaretçi vizesinin ya da çalışma izni başvurusunun reddedilmesi,
-Başka bir ülkeye yapılan vize başvurusunun reddedilmesi,
-Taşınmaz malın yokluğu,
-Kanada’da yaşayan nişanlı ya da eşin ziyaret edilmesi isteği ile ziyaretçi vizesi başvurusu yapılması (evli olanların yurtdışında yaşayan eşlerini sponsorluk başvurusu ile getirmesi beklenir),
-FOSS kayıtlarında (Kanada göçmenlik yasa ve yönetmeliğe aykırı davranışlarda bulunanların kaydedildiği veri tabanı) adının geçmesi.

Yukarıdaki faktörler vize başvurularında göz önüne alınır fakat herhangi bir faktör tek başına vize başvuru ret sebebi sayılamaz. Kanada’ya gitmek isteyen ziyaretçiye vize verilip verilmeyeceği vize başvurusunun tam değerlendirilmesi sonucunda karar verilir.

Kısacası vize başvurularında kişinin şahsi maddi durumlarından başvurduğu ülkenin siyasi istikrar seviyesine kadar birçok faktör vize başvuru değerlendirmesinde göz önüne alınır.

Siz de bu faktörleri göz önüne alın.


Murat Kandemir, 11 Eylül 2014

5 Eylül 2014 Cuma

Saskatchewan Firması Geçici İşçiler Yerine Kanadalıları İşten Çıkardı

Saskatchewan eyaletinde büyük bir elektrik şirketi onlarca Kanadalı elektrikçiyi işten çıkarttığı fakat çalıştırdığı yabancı işçileri hala işte tuttuğu iddiasıyla federal hükümet tarafından soruşturuluyor.

CBC kanalının 1 Eylül tarihli haberinde Alliance Energy firmasının Saskatoon’daki fabrikasında çalışan 800 elektrikçiden biri olan Natalie Cranston’la görüşme yer aldı.

Geçen Mayıs ayında işten çıkarılan 58 Kanadalıdan biri olan genç kadın işten çıkarıldıkları esnada firmada çalışan 40 geçici işçinin (TFW) hala işlerinin başında olduklarından dolayı kızgın olduğunu belirtti.

Cranston, Kanadalıların işlerinin ülkeye sadece çalışmak üzere gelen ve çalışma izinleri bitince ülkeden ayrılmak zorunda olan geçici işçilere neden verildiğini anlamadığını ifade etti.

Bölgede faaliyet gösteren Kanada Hristiyan İşçi Sendikası (CLAC) direktörü Dennis Perrin Alliance Energy şirketinin davranışından dolayı duydukları hayal kırıklığını ifade etti.

CBC’ye konuşan ve işçi eksikliğine çare olan geçici işçi programını (TFW) her zaman desteklediklerini belirten Perrin işçi alımı yapılırken önceliğin işsiz Kanadalılara verilmesi gerektiğine inandıklarını belirtti.

Federal hükümetin resmi internet adresinde TFW programı uygulamasında önceliğin her zaman işsiz Kanadalılar olduğunu vurguluyor.

Eleştirilerin odağındaki Alliance Energy firması CBC’nin görüşme isteğini reddederken yayınladığı yazılı açıklamada TFW programına harfiyen uyduklarını dile getirdi.

Gönderdikleri yazıda firma yönetim kurulu üyesi Bryan Leverick şirketin yürüttüğü bazı projelerin zamanlamasından ötürü iş gücünü daha etkin yönetebilmek adına geçici işçi çıkardıklarını kaydetti.

Proje bazında çalışan firma olarak işçi çıkarırken adil davrandıklarını ifade eden şirket yöneticisi çalışanları arasında herhangi bir ayrım yapmadıklarına dikkat çekti.

Konu ile ilgili olarak konuşan Kanada iş bakanı Jason Kenney işçi alınırken işsiz Kanadalıların önceliği olduğunun altını çizdi.

Regina Üniversitesi endüstriyel ilişkiler profesörü Andrew Steven bakanın bahsettiği “önce Kanadalılar” sözlerinin popülist ve içinin boş olduğu yorumunda bulundu. Professör Steven “önce Kanadalılar” sözünün tribünlere söylenmiş manası olmayan bir ifade olduğunu iddia etti.

Stevens, Alliance Energy firmasının ülkeye yabancı işçi getirmek için federal hükümeti ülkede hali hazırda yeteri kadar elektrikçi olmadığını ispat etmesi gerektiğini belirtti.

Stevens’a göre firmanın geçici bir süre için işçi çıkarması TFW programını ihlal etmiyor ve “önce Kanadalılar” politikası sadece yeni işçi alırken gözetiliyor, işten çıkarırken değil.

Daha önce de defalarca yazdığımız gibi Ottawa, TFW programında değişikliklere gitmişti. Gelen şikayetlere göre TFW programı ile hem bazı yabancı işçiler suiistimal ediliyor bazen de Kanadalılar işlerini kaybediyordu.

CBC haber kanalında ülke genelinde konu ile ilgili yayınlanan haberlerle kamuoyunun dikkati TFW programı ihlallerine çevrilmişti.

Yeni katı kurallar TFW programı ile ülkeye gelen yabancı işçilerin Kanada iş gücü pazarında Kanadalı işçileri olumsuz etkilememesi hedeflendi.

İşverenler yabancı işçi çalıştırdıkları esnada Kanadalıların işlerini kaybetmeyeceği ya da çalışma saatlerinde indirime gitmeyecekleri bir taahhütname imzalamak zorundalar.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’na (CIC) göre TFW programı kurallarına uymayan firmalar bunun sonuçlarıyla yüzleşecek.

Son söz: Ekmek aslanın ağzında. İşine sahip çık.  


Murat Kandemir, 5 Eylül 2014   

4 Eylül 2014 Perşembe

Kanada Mülteci Politikası Aileleri Çocuklarından Ayırıyor

Kanada’da yaşayan ve siyasi sığınma talebinde bulunan kişiler mülteci davalarını kaybettikleri zaman ülkeden sınır dışı edilme ile karşı karşıya kalıyorlar. Davalarını kaybetmiş siyasi sığınmacılar Kanada’da doğan vatandaş çocuklarını arkada bırakmak ya da götürmek arasında tercih yapmak zorunda.   

Kanada’da siyasi sığınmacıların mülteci davalarını kaybettikten sonra hukuki olarak yapabilecekleri çok sınırlı. Davası güçlü olanlar federal mahkemeye son bir temyiz başvurusu yapabiliyorlar. Tabii bunu maddi olarak karşılayabilirlerse.

Uzmanlar ve aktivistler Kanada’nın mülteci politikasının aileleri parçaladığını ve davalar görüşülürken çocukların durumlarının yeteri kadar göz önüne alınmadığını söylüyorlar.

Kingston’daki Queen Üniversitesi hukuk profesörü Sharry Aiken aileleri parçalayan bir ticaretin parçası olduklarını söyleyerek oldukça ciddi bir yorumda bulundu.

Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı (CBSA) Kanada’da doğan Kanada vatandaşı çocuklarından ayrılmak zorunda kalan ailelerin bir kaydını tutmuyor. Bu durumu CBSA sözcüsü Esme Bailey’de doğruladı.

Hatta sözcü Bailey, konu ile ilgili olarak yaptığı bir açıklamada sınır dışı etme işlemleri esnasında çocukların durumlarının her zaman göz önünde bulundurulduğunu iddia etti.

Sınır dışı edilmekle karşı karşıya kalanların Kanadalı çocukları hakkında bazı seçeneklerinin  olduğunu belirten sözcü ailelerin yanlarında götürmek istemedikleri çocukları için uygun bir vasi bulabilecekleri ya da böyle birisinin bulunmaması durumunda eyalet çocuk koruma kurumları ile iletişime geçebileceklerin sözlerine ekledi.

CBSA tarafından 2013 yılında 10.505 sığınmacı ülkeden sınır dışı edilirken 2014 yılında şu ana kadar 4.632 kişi ülkeden gönderilmiş.

Meksikalı Ivonne Hernandes’in sınır dışı edilme işlemleri çocuğunun velayet davasının devam etmesi yüzünden son dakika ertelendi. Kanada’da statüsü olmayan kadın çocuklarını velayetini kaybetmek üzere.

Şilili bir yabancı ağır hasta olan annesine bakmak için insan hakları temellerinde son bir başvuru yapmıştı. Hakkında sınır dışı kararı verilen Şilili adam Ağustos ayından beri saklanıyor.

Geçen Cuma bir anne ve babanın Mısır’a sınır dışı edilme işlemleri başlatılmış ve çift Kanada’da doğan iki çocuklarını da yanlarına almaya karar vermişlerdi.

Aile trajedileriyle sonuçlanan Kanada mülteci belirleme sistemi ve uygulamaları Kanada’nın 1991 yılında imzaladığı Birleşmiş Milletler çocuk hakları sözleşmesindeki şartları yerine getirmemekle eleştiriliyor.   

Hem aile hem de göçmenlik görevlileri trajedi olarak sonuçlanacak sınır dışı etme uygulamalarında zor kararlar vermek zorunda kalıyorlar.

Kanada’da çocuk sahibi çiftler içinde statüsü olanla olmayan bireyler arasında çocukların velayet davaları ortaya çıkıyor. Çocukların kiminle kalması gibi konularla tartışmalara yol açıyor.

Ülkede mülteci olarak yıllarca yaşayan bu süre zarfında evlenen ve çalışan kişiler hukuki tüm yolları denedikten sonra sınır dışı edilmeleri hem aileler için hem de kendileri için trajik durumlara sebep oluyor.

Sınır dışı edilen anne babanın en zor kararı çocuklarını gitmek zorunda kaldığı ama büyütmek istemediği bir ülkeye götürmek ya da çocuklarını arkada bırakarak onlardan ayrı kalmak.

Yaşamayanlar bilmez. Aile bir bütündür, parçalanamaz.


Murat Kandemir, 4 Eylül 2014