Kanada daimi ikamet sahibi göçmenleri vatandaşlık
töreninde uygulanan Kraliçe’ye sadakat yemininin ayrımcı olduğu iddiasıyla açılan dava devam ediyor.
Cumhuriyetçi olan küçük bir göçmen grubu vatandaşlık
seromonisinin bir parçası olan Kraliçe’ye bağlılık yemini yüzünden Kanada
vatandaşı olmayı reddediyor. Konuyu mahkemeye taşıyan göçmen grubu Kraliçe’ye
bağlılık yemininin anayasaya aykırı olduğu görüşünde.
Kraliyet ailesinin yeni üyesinin dünyaya geldiği
şu günlerde Başbakan Stephen Harper yönetimindeki federal hükümet monarşiye
olan bağlarını daha da güçlendirme çabasında. Kanada’nın birçok kurumunun
başında hala Kraliyet kelimesi geçiyor. Kanada Kraliyet Hava Güçleri (RCAF) ve
Kraliyet Kanada Polisi (RCMP) bunlardan bazıları. Kraliyet kelimesinin kurum
isimlerini terk etmesi de pek beklenmiyor.
Federal hükümet Kraliçe’nin devletin kalıtsal başı
sayılması fikrine karşı olanların ve Kraliçe’ye bağlılık yemini etmek
istemeyenlerin vatandaş olmayı hak etmediklerine inanıyor.
Kraliçe’ye bağlılık yemini federal ve eyalet parlamento
üyelerinden, yüksek mahkeme hakimlerinden, Kanada asker ve RCMP polislerinden
ve bazı eyaletlerde barolara üye olacak tüm avukatlardan ve üst düzey memurlardan
isteniyor.
Kraliçe’ye sadakat yemini bir ön koşul olarak Kanada
vatandaşı olmak isteyen ve diğer şartları yerine getiren daimi ikamet sahibi
göçmenlerden de isteniyor.
Vatandaşlık yemininde, “Ben, ……….. doğru olacağıma ve Majesteleri ve Kanada Kraliçesi 2.
Elizabeth’e, Varislerine ve Haleflerine bağlı kalacağıma dair yemin ediyorum”
ifadesi geçiyor.
Vatandaşlık töreninde uygulanan Kraliçe’ye
bağlılık yeminine karşı savaşan göçmenlerin avukatlığını yapan Peter Rosenthal
federal hükümetin davadaki pozisyonuna şaşırdığını belirtti. Avukat Rosenthal başsavcıyı
eleştirdi. Başsavcıya göre Kraliçe’ye bağlılık yemini etmeyenler monarşiye
inanmıyor ve seçme ve seçilme hakkından mahrum olmayı hak ediyorlar.
Halbuki Kanada halkının yarısından fazlası zaten monarşiye
inanmıyor.
Aslında bu dava çok eski. Yaklaşık 20 yıl önce
Trinidad doğumlu Toronto’da yaşayan aktivist ve avukat Charles Roach tarafından
başlatılmıştı. Geçen sene 79 yaşında ölen aktivist hiçbir zaman Kanada
vatandaşı olamamıştı.
Avukat Rosenthal’ın çok eski bir arkadaşı olan ve Britanya
monarşisi adına ülkesinde atalarına yapılan zulümü hiç unutmayan Roach Kraliçe’nin
emperyalizmin bir sembolü olduğuna inandığından ötürü vatandaşlık töreninde yemin
etmeyi reddetmiş ve sonuç olarak hiç vatandaş olamamıştı.
Davaya katılanlardan biriside 79 yaşında
cumhuriyetçi ve İrlanda kökenli olan Michael McAteer. McAteer 1964 yılından
beri Kanada’da yaşıyor ve Kraliçe’ye sadakat yemini etmeyi reddettiği için bu
zaman kadar vatandaş olamadı.
Monarşinin çok kültürlü Kanada’ya yakışmadığına
inanan McAteer daha önce Toronto Star gazetesinde köşe yazarlığı yapmış bir
isim.
Kanunlara uyduğunu, Kanadalılardan daha fazla
Kanada’yı gezdiğini ve kış günlerinde kaldırımdaki karı kürediğini ve vergisini
ödediğini söyleyen McAteer bunlara rağmen hala Kanada vatandaşı olamamaktan
yakınıyor.
Davada yeminin “Kanada
Kraliçesi 2.Elizabeth’e, onun Varisleri ve Haleflerine” bağlılık kısmının Kanada
Haklar ve Özgürlükler Yasası’nın din ve vicdan özgürlüğünün korunması maddesine
karşı olduğu sebebiyle metinden çıkarılmasını isteniyor.
Konuyu mahkemeye taşıyanlar yemin zorunluluğu ile aynı
zamanda ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini düşünüyor. Kanada’da doğanların
yemin etmeden vatandaş olması sebebiyle sonradan Kanadalı olmak isteyenlerden
istenen kraliçeye bağlılık yemininin ayrımcı olduğu da iddia ediliyor.
Rastafari inancından olan ve davaya katılanlardan
Simone Topey Kraliçe’nin “Babil Kraliçesi” olduğuna inanıyor ve ona yemin
etmenin kendi dini inancına ters olduğu sebebiyle yemin etmekten kaçınıyor.
Diğer bir davacı olan Dror Bar-Natan ise kraliçenin adaletsizliği temsil
ettiğini düşünüyor ve Kraliçeye yemini “tiksindirici”
buluyor.
Dava ile ilgili bir açıklama yapan Vatandaşlık ve
Göçmenlik Bakanlığı (CIC) yemini değiştirme konusunda bir planlarının
olmadığını açıkladı.
Yapılan açıklamada Kanada vatandaşı olmanın bir
onur ve ayrıcalık olduğu ve hükümetin Kanada vatandaşlığının değerinin
arttırılması için elinden geleni yaptığı belirtildi.
Monarşi hala tartışılıyor. Kraliçe’nin Kanada için
sembolizmden öte bir anlam taşıdığı bir gerçek.
Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 6 Ağustos 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder