Aralık 2012’de Kanada iltica başvurularının daha
etkin ele alınması ve sistemi kötüye kullananların engellenmesi amacıyla iltica
sisteminde kökten değişikliklere gitti. Yeni sistem özellikle Belirlenmiş
Ülkeler Listesi, DCO (Designated Country of Origin) oluşturulması ve iltica
başvurularının daha kısa sürede sonuçlandırılacağı iddiası ile hafızalara
kazındı.
DCO listesinde bulunan ülkeler genelde siyasi
sığınmacıların pek gelmediği ülkeler olarak sayılıyor. Bu ülkeler insan
haklarına saygılı ve gerektiğinde vatandaşlarına devlet koruması sağladığına
inanılan ülkeler. Şu an DCO’da 37 ülke var. En son Çek Cumhuriyeti eklendi ve
AB üye ülkelerinin çoğu DCO’da yer alıyor.
DCO ülkelerinden gelen ve Kanada’da siyasi
sığınmacı başvurusu yapan kişilerin iltica başvuruları daha hızlı inceleniyor.
Uygun olan ve Kanada Göçmenlik ve İltica Kurulu, IRB’ye (Immigration and
Refugee Board) gönderilen siyasi sığınmacıların duruşmaları 30-45 gün içinde
görülüyor ve kısa sürede karara bağlanıyor.
Yeni düzenlemelerin uygulamaya konmasından sonra
tüm dünya ve özellikle DCO ülkelerinden siyasi sığınma başvurularında
hissedilir bir azalma oldu.
15 Aralık 2012 ile 22 Ekim 2013 arasında toplamda
8.300 sığınma talebi yeni sisteme göre değerlendirildi ve bunun 600’den fazlası
DCO ülkelerinden gelenler oluşturdu. Bu sayı tüm siyasi sığınma başvurularının
yüzde 8’i.
Tüm DCO ülke siyasi sığınma başvuruları IRB
tarafından incelendi ve duruşmaları yeni sisteme göre ele alındı ve sonuçta
yüzde 93’ü reddedildi, geri çekildi ya da başvuru sahibi tarafından terk edildi.
DCO politikası dünyada demokratik olarak bilinen
güvenli ülkelerden gelenler tarafından mülteci sisteminin kötüye kullanılmasını
engellemek için geliştirildi. DCO listesindeki ülkelerden gelenlerin mülteci
başvuruları daha hızlı sonuçlandırıldı ve davalarını kaybedenlerin sınır dışı
edilme işlemleri yapıldı. Yeni politikanın bir diğer amacı da diğer ülkelerden gelen
gerçek siyasi sığınmacıların davalarıyla daha yakından ilgilenebilmek.
Davaları güçlü olan DCO ülke vatandaşlarının
siyasi sığınma talepleri IRB bünyesinde görülen davalarda inceleniyor ve dava
sahibi ret kararı alması durumunda kararı Federal Mahkeme’de temyiz edebiliyor.
Ret alan DCO ülkesi vatandaşları IRB bünyesindeki Mülteci Temyiz Şubesi’ne
(RAD) başvuramıyorlar. Bir diğer yenilikte Federal Mahkeme’ye başvuran
sığınmacı mahkeme sonuçlanana kadar otomatik olarak Kanada’da kalmayı garantileyemiyor.
Federal Mahkeme’de davası incelenen sığınmacı adayı Kanada’da kalmak için
ayrıca bir başvuru yapmamışsa her an Kanada’dan gönderilebiliyor.
Bu listede bulunan ülke vatandaşları IRB
tarafından olumlu bir karar almadıkça ya da 180 gün geçip de hala davalarında
bir karara varılmadıkça çalışma izni başvurusu da yapamıyorlar.
Önceleri siyasi sığınma başvurularını kaybedenler
Sınırdışı Öncesi Risk Ölçümü (PRRA) başvurusu yapabiliyordu. PRRA başvurusu ile
siyasi sığınmacı asıl iltica başvurusu yaptıktan belli bir süre sonra gözle
görülür değişiklikler olduğunu iddia ederek durumlarının bir kez daha gözden
geçirilmelerini isterdi. Yeni sistemde DCO ülke vatandaşları IRB’den negatif
bir karar çıktıktan sonra 3 yıl süreyle PRRA başvurusu yapamıyorlar.
Görüldüğü gibi DCO ülkesi vatandaşının siyasi
sığınma talebi çok hızlı inceleniyor ve davasını kaybedenlerin önünde başka
temyiz seçeneği bulunmuyor.
Peki bir ülkenin DCO listesine konulması nasıl
oluyor? O ülkeden gelen iltica başvurularının ret oranı, başvuru sahibi
tarafından terk edilme ve geri çekilme oranları o ülkenin DCO listesine
alınmasına dayanak oluşturuyor. Bir ülke vatandaşlarının iltica davaları ret, başvuru
dosyalarının geri çekilmesi veya başvuruların terk edilmesi oranı yüzde 75 ve
üstü ise o ülkenin DCO listesine alınması kararı verilebiliyor.
Bunun dışında ülkenin yasal sistemi inceleniyor ve
temel insan haklarının gözetilme durumu sorgulanıyor. Ayrıca vatandaşları için
gerekli devlet koruması sağlaması ve vatandaşlarının temel hak ve
özgürlüklerini gözetmesi o ülkenin ‘demokratik’ ülke olarak görülmesi ve DCO
listesine alınmasına sebep oluyor. Tabi ülkedeki sivil toplum örgütlerinin
varlığının da bu karara ulaşmada önem arz ettiğini söylemeden geçmeyelim.
Kanada mültecilerin beklenmediği ülkelerden siyasi
sığınma başvuruları istemiyor. Her ne kadar bu ülkelerden gelenler hala siyasi
sığınma başvurusu yapabilse de hem süre bakımından hem de ret durumunda başka
yasal alternatifler bakımından oldukça kısıtlı başvuru süreci geçiriyorlar.
Murat Kandemir, 5 Aralık 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder