OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme
Programı (PISA) 2012 sonuçları açıklandı. 10 yıldır olduğu gibi Türkiye yine
alt sıralarda Kanada ise matematik ve bilim sınıfında 8 ve 10. sırada yer aldı.
65 ülkeden 15 yaş grubundaki öğrencilerin
değerlendirildiği PISA sonuçlarına göre Türkiye matematikte 44. sırada yer
alırken fende 43 ve okuma becerilerinde ise 42. sırada yer aldı.
PISA (the Programme for International Student
Assessment) her üç senede bir yapılıyor ve OECD üyesi 65 ülkede 15 yaşındaki
öğrencilerin katıldığı ülke eğitim sistemlerinin öğrencileri ne kadar iyi
yetiştirdiğini ölçüyor.
Kanada’da da durum aslında iç açıcı değil. PISA
sonuçlarında Kanada bilimde sekizinci ve matematikte onuncu sırada yer aldı. Uluslararası
Yetişkin Yeterliliği Değerlendirmesi’nde ise Kanada OECD ortalamasının altında
kaldı.
Kanada eski Başbakan Yardımcısı ve Kanada CEO’lar Konseyi
(CCCE) Başkanı John Manley Kanada eğitim sisteminde okuryazarlığın ve matematik
becerilerinin arttırılması için mutlaka reform yapılması gerektiği görüşünde.
Kanada’nın en büyük işveren temsilcisi ülkenin
genel eğitim sistemi seviyesinin düştüğünü ve özellikle basit okuryazarlık ve
matematik becerilerinin düşük olduğu ve bu becerilerin özellikle işverenlerin
aradığı beceriler olduğunun altı çizildi.
150 CEO’nun üye olduğu CCCE organizasyonu iş
endüstrilerinin geliştirilmesi ve gelecekte yetişmiş iş gücünün eğitimde düşük
çıkan okuryazarlık ve matematik seviyesinin bir an önce iyileştirilmesinden
geçtiğini söyledi.
CCCE PISA sonuçlarının hüsran olduğunu düşünüyor. Başkan
Manley yaptığı konuşmasında bunu teyit etti. ‘Birbirimizi ilk, orta, lise, yüksekokul ve üniversite eğitimlerimizin
kalitesi konusunda tebrik etmeyi bırakalım’ diyerek hem özeleştiri yaptı
hem de eğitim seviyesinin iş dünyasındaki yankısına dikkat çekti.
PISA 2012’de değerlendirilen 65 ülke içinde ilk 40
sıraya giremeyen Türkiye, Yunanistan, Slovenya, İsrail ve Rusya gibi ülkelerin
gerisinde kaldı. Önüne geçebildiğimiz ülkeler ise Endonezya, Ürdün, Kazakistan
gibi bazı Ortadoğu ve Asya ülkeleri.
Türkiye 2009 PISA sıralamasına göre 2012’de fende aynı
yerde dururken matematik ve okuma becerilerinde geriledi. Sonuç olarak Türkiye
PISA değerlendirmesine göre son on yıllık süreçte Meksika’nın ardından en kötü
performans sergileyen ülke oldu.
Konu ile ilgili kimse açıklama yapmadı. Ne özel
sektör ne de yetkililerden bir ses duyulmadı. OECD ortalamasının gerisinde
olması Türkiye’de eğitim sisteminin artık çöktüğünü göstermez mi? Kanada 8. sırada
iken bile ağır eleştirilen eğitim sitemi Türkiye’de sıralamada ilk kırkta bile
değilken neden eleştirilmez? Kanada’da iş çevreleri özeleştiri yapıp daha iyi
bir eğitim sistemi için bir çağrı yaparken Türkiye’de neden konu ile ilgili tam
bir sessizlik hakim? Eğitim sistemi konusunda kimse kendisini muhatap
hissetmiyor ya da gösterilmek istemiyor.
Eğitim sistemimizin sahiplenilmediği her şekilde
ispatlanabilir. Okuryazarlığın düşük olduğu ülkemizde kitapçılarda eğitim
konusunda bir tane dergi göremezsiniz. Satmıyor ya da satmayacağı düşünülüyor.
Araba, yatçılık, iş, finans, vücut geliştirme, bilgisayar oyunları, gençlik
dergileri, haber ve magazin ve dedikodu dergileri boy gösteriyor eğitim
sektörünün bir dergisi bile yok.
Eğitim sisteminin çöktüğü ve üniversite
sınavlarında başarılı olmak isteyenlerin dersanelere avuç dolusu para yatırdığı
ülkemizde üniversite garantisi olarak görülen dersaneleri kapatmak gibi mikro
çözümleri bırakıp ne zaman eğitim sisteminin iyileştirilmesi gibi makro
çözümlere yöneleceğiz doğrusu merak ediyorum.
Eğitim şart diyen ama eğitimine sahip çıkmayan
ülkemiz.
Murat Kandemir, 10 Aralık 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder