31 Temmuz 2013 Çarşamba

Bu Kanada Elçiliği’nde Grev Var

Dünyada çeşitli ülkelerdeki Kanada elçilik ve konsolosluklarında grev var. Elçilik ve konsolosluk görevlilerinin başlattığı iş bırakma eylemi yüzünden vize işlemleri çok yavaşlamış durumda.

Ankara’daki Kanada elçiliği de grevde. Elçiliğin internet sitesinde vizeye başvuracakları grev uyarısı bekliyor. İş bırakma eylemi yüzünden vize başvurularının çok önce yapılması isteniyor.

Kanada elçilik ve konsolosluklarında hizmetler minimum düzeye inmiş durumda. Acil durumlar hariç vize başvurusunda bulunanları uzun bekleme süresi bekliyor.

Vize alamayan ve vize merkezini arayanlara elçiliğin grevde olduğu söyleniyor ve vizelerinin ne zaman verileceğine dair kesin bilgi verilmiyor.

Eğitim ve ziyaret vize başvurularının normalde en az 6 hafta önceden yapılması istenirken grevler yüzünden bu süreden daha önce vize başvurusu yapılması isteniyor.

İş bırakma eylemi yüzünden Kanada’da eğitim ve turizm sektörü oldukça kötü etkilenecek.

Pasaportunuzu ve vize için gerekli tüm evraklarınızı en az 2-3 ay öncesinden elçiliğe vermeniz gerekiyor.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı grevi yakından takip ediyor. Grev 18. Haftasını doldururken taraflar henüz anlaşmış değil. Grev devam ediyor.

İş bırakma eylemi 1.600 aktif Kanadalı diplomat ve göçmenlik görevlisinin ve birçok emekli görevlinin üyesi olduğu Yabancı Misyon Görevlileri Profesyonel Meslek Sendikası (PAFSO) tarafından dünyadaki çeşitli Kanada elçilikleri ve konsolosluklarında başlatıldı. PAFSO geçtiğimiz günlerde başkent Ottawa’da da çeşitli protestolar düzenledi. Önceki gün Ottawa’da bir gösteri daha yaptılar.

PAFSO üyeleri Kanada’nın en büyük vize merkezlerinden olan Pekin, Yeni Delhi ve Mexico City gibi şehirlerdeki Kanada elçiliklerinde hükümetin sendikaya üye olan görevlilerinin kontratlarını yenilememesini sebep göstererek 6 Haziran’da iş bırakmışlardı. Greve daha sonra Hong Kong, Seul, Cakarta, Washington ve Bangkok’taki Kanada vize merkezleri de katıldı.

Ankara’daki Kanada elçiliği iş yükü en ağır elçiliklerinden birisi ve sadece Türkiye’den değil aynı zamanda Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Türkmenistan vatandaşlarına da hizmet veriyor.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) diğer ülkelerde Kanada vizesi başvurularında yardımcı olmak üzere çeşitli vize başvuru merkezlerini (CVAC) açmış bulunmakta. Türkiye’de 5 Haziran’da Ankara ve 26 Haziran’da İstanbul’da açılan vize ofisleri Kanada ziyaretçi, okuma ve çalışma izinleri başvurularını CIC adına teslim alma yetkisi kazandı.

Bu ofislerden hizmet almak tamamen isteğe bağlı olmakla birlikte vize konusunda kesin kararı Kanada elçiliği verecek. Kanada elçiliğindeki grev yüzünden bu ofislerden yardım almak herhangi bir şeyi değiştirmeyecek.

Grev kararı yüzünden Kanada turizm sektörü de zor durumda kaldı. Yaz sezonu öncesinde vize alamayan turistler planlarını değiştirmek zorunda kaldılar. Özellikle Kanada’ya en çok turist gönderen Çin, Meksika ve Hindistan gibi ülkelerden gelen turistler planlarını değiştirdiler bile.

Grev süresince biriken dosyaların grev sonrası nasıl eritileceği de ayrıca merak konusu.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 31 Temmuz 2013

21 Temmuz 2013 Pazar

Kanada Göçmenlik Sisteminde Çocuk Yaşı 18’e Çekiliyor


Kanada göçmenlik sisteminde “bakmakla yükümlü olunan çocuk” yaşı 18’e çekiliyor. Bu kuralla birlikte göçmenlik programlarına başvuran ailelerin yaşı büyük olan ve Kanada’da okumak isteyen çocukların ülkeye girmesi imkansız olacak.

Yeni kural 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek. Bu tarihten sonra Kanada’ya göçmen olarak gitmeyi planlıyorsanız ve 19 yaş ve üstü yaşında çocuklarınız varsa onları kendi başvurunuza ekleyemeyeceksiniz. Çocuklarınız başvurularını ayrı yapmak zorunda kalacak eğer başvuracakları program kriterlerine uygunlarsa.

21 yaşın altındaki çocuklar şu an için ailelerinden bağımsız olarak değerlendiriliyorlar. Hükümetin 18 yaş kuralı uygulamasının yürürlüğe girmesinden sonra 19, 20 ve 21 yaşındakiler etkilenecek ve bu yaştaki çocuklar anne-babalarının göçmenlik başvurularına eklenemeyecek.

Yeni kuraldan çocukları olan göçmenler, mülteciler ve aile sponsorluğu başvurusu yapanlar etkilenecek.

Ottawa’nın tahminlerine göre yeni yaş kuralı 7.000 kişinin Kanada’ya gelememesine neden olacak.

Şu an için anne-babası göçmenlik başvurusu yapmış ve Kanada’ya kabul edilmiş olan ve 22 yaşın altındaki çocuklar ailelerinin göçmenlik başvurularına eklenerek Kanada’ya göçmen olarak gelebiliyorlar.

Ocak ayında yürürlüğe girmesi planlanan çocuk yaşı değişikliği ile 19 yaşına basmış olan çocuklar artık uygun oldukları bir programa ayrı başvuru yapmak zorunda kalacaklar. Onların başvuruları ayrı göçmenlik başvurusu olarak değerlendirilecek ve başvurdukları program kriterlerine uygun olup olmadıklarına göre başvuruları sonuçlandırılacak.

Kanada göçmenlik programlarında uygulanana puan kriterinde eğitim ve iş tecrübesi puanının kritik olduğunu göz önüne alırsak genç ve iş tecrübesi olmayanların herhangi bir program altında kabul edilmesinin imkansız olduğunu söyleyebiliriz.

Yaş düzenlemesinin yapılacağı geçen ay duyurulmuştu. 19 yaşından büyük çocuğu olan ve çocuklarını Kanada götürmek isteyen aileler endişeli.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı resmi internet sitesinde bu karar ile ilgili bir rapor yayınladı.

Bakanlık alınan kararın gerekçelerini açıkladığı yedi sayfalık bir rapor yayınladı. Bakanlık Kanada’ya genç yaşta göç eden çocukların Kanada’da doğan yaşıtları gibi eğitim alacağına, Kanada resmi dillerinden birini öğreneceğine ve Kanada kültürüne daha hızlı adapte olacağını düşünüyor.
Ottawa’nın yayınladığı son istatistik bilgilerine göre 2012 yılında Kanada’ya getirilen çocukların yüzde 90’ı (64.757 kişi) 19 yaşın altındaydı. Buna karşılık aynı yıl içinde aileleri ile Kanada’ya göç eden çocukların yüzde 19’u (7.237 kişi) 19 yaşın üstündeydi.

Hükümetin Kanada göçmenliğinde yaptığı kriter değişiklikleri, program başvuru ücretlerini arttırması ve bazı kuralları revize etmesi ile birlikte uygulamaya koyacağı yaş kuralı Kanada’ya göç etmeyi daha da zorlaştıracak.

ABD’de 21 ve Avustralya’da 25 yaş altı çocuklar diğer program kriterleri yerine getirildiğinde aileleri ile birlikte bu ülkelere göç edebiliyorlar.

18 yaş kuralına tepkiler oldukça fazla. Sürpriz olmazsa Ocak ayında yürürlüğe girecek.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 21 Temmuz 2013  



12 Temmuz 2013 Cuma

Yeni Araştırma Kanada’ya ABD’den Daha Çok İşçi Geldiğini Gösteriyor

Göçmenlik istatistikleri Kanada-ABD arası sınır geçişlerinde Kanada’ya eskisinden daha çok insanın geldiğini doğruluyor.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar Kanada vatandaşı veya göçmeni olan doktorlar, hemşireler ve bilgi teknolojisi uzmanları gibi çeşitli meslekten insanın ABD’ye çalışmaya gittiğini gözlemlerdik.

Daha iyi yaşam ve daha iyi kazanç için insanlar ABD’ye gidiyordu.

Kanada Çalışmaları Derneği’nin QMI Ajansı için yaptığı bir araştırma bu trendin değiştiğini gösterdi.

Eskisine göre daha az Kanadalı ABD’ye çalışmaya giderken daha fazla Amerikalı Kanada’ya yaşamaya geliyor.   

Kanada’dan geçen sene 20.138 kişi ABD’ye yaşamaya gitti. Bu rakam 2005’te 29.138 seviyesindeydi.

Buna karşılık 2008’de ABD’den 11.216 kişi Kanada’ya geldi. Bu rakam 2000’de ise sadece 5.828’di.

Aslında Kanada’ya gelişlerin artmasına pek de şaşırmamak gerek. ABD’de iş bulmak zorlaştı. Kanada doları daha da değerli hale geldi. Kanada’da eğitim almak ABD’ye göre daha ucuz.

Sonuçta ülke değiştirmenin birçok sebebi var. 2008’deki ekonomik kriz ve eğitim sebeplerinin dışında başka dinamikler de insanların ülke değiştirmesine sebep oluyor. ABD’ye göç eden Kanadalıların yüzde 27’si henüz emekli olmuş ve Miami veya Phoenix gibi popüler turistik bölgelerde yaşamaya gidenlerden oluşuyor.

Bu çalışmanın ortaya koyduğu en önemli nokta Kanada’dan ABD’ye olan beyin göçünün artık geçersiz olduğudur. Artık daha az insan “fırsatlar ülkesine” gidiyor.

90’larda ABD’deki umut verici ekonomik durum ve popüler olması sebebiyle Kanada’dan en iyi ve kalifiye elemanlar ABD’ye çalışmaya gitmişti.

Bu rapor geçen sene itibariyle Amerika’nın ekonomik durumları sebebiyle bu trendin bitme noktasına geldiğini gösteriyor.

2011 yılında Ottawa tarafından ABD göçmeni olan işçi veya öğrencilere 34.185 vize verilirken bu rakam 2010’da 35.060’tı.

Karşılaştırma yaparsak 2010-2011 yılları içinde ABD’ye gitmek isteyen Kanadalılara verilen vize sayısı ise 20.000 adet.       

Sonuç olarak Kanada’dan ABD’ye kalifiye işçi akışı devam ederken ABD’den Kanada’ya öncekinden daha çok işçi geliyor.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 12 Temmuz 2013 

11 Temmuz 2013 Perşembe

Alberta’daki Sel Mağdurlarına Yeni Göçmenlik Belgeleri Ücretsiz Verilecek

Alberta’daki selden etkilenen ve vatandaşlık veya göçmenlik evraklarını kaybeden selzedelere federal hükümet yardım elini uzattı.

Selin vurduğu bölgelerde yaşayan kişilerin süresi bitmek üzere olan evrakların süresi otomatik olarak uzatılacak ve 19 Eylül’e kadar belge ücreti ödemeden göçmenlik belgelerini yenileyebilecekler.

Zor zamanlarda Kanadalılar olarak bir araya gelip insanlar için bir şeyler yapmak gerektiğini düşünen Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Jason Kenney bunun federal hükümet olarak selzedelerin durumlarını göz önüne alarak yapılmış diğer önlemlerden bir tanesi olduğunu söyledi.

Acil göçmenlik belgesine ihtiyacı olanlar, çalışma veya okuma izinlerini uzatmak isteyen tüm selzedeler yeni belgelerine ücretsiz kavuşacak.

Ücretsiz olarak yararlanmak isteyen ve selden etkilenen kişilerin evlerinin sel bölgesinde olması ya da Kızıl Haç’a kayıt yaptırması yeterli olacak.

Bu hizmetten yararlanmak için başvuran kişilerin 20 Haziran tarihinde yasal statülerinin olması gerekiyor.

Selzedeler konu ile ilgili olarak 1-800-242-2100 çağrı merkezini arayıp 7’ye basarak bir görevli ile görüşebilirler. Ayrıca konu kısmına “urgent: flood” yazılarak prairies-situation@cic.gc.ca adresine e-posta da atılabilir.

Geçici işçi getirmek isteyen işverenler de bu özel hizmetten yararlanabilir.

Normal durumlarda yurtdışından geçici işçi getirmek isteyen işverenler aradıkları nitelikteki işçileri Kanada’da bulmaya çalıştıklarını devlete ispat ederek yurtdışından işçi getirmek için devletten onay almak zorundalar.

Bakanlığın internet sitesinden yayınlanan açıklamaya göre bu zorunlulukta bir süre için kaldırıldı.

Ücretsiz alınacak belgeler 30 ila 75 dolar arası ücreti olan çalışma izinleri, daimi oturum kartları (PR) ve vatandaşlık sertifikası da dahil diğer göçmenlik belgeleri ile sınırlı.

Pasaportlar kapsam dışı tutuluyor.

Umarım yaralar hemen sarılır.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 11 Temmuz 2013

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Halifax Polisinden Sınır Dışı Etme Dolandırıcılığına Karşı Uyarı

Kanada göçmeni olmayanları evlenme ve Kanada’ya sponsor etme vaadiyle para alarak dolandıranları duymuştuk.

Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nda tanıdıkları veya hatırı sayılır milletvekili dostları sayesinde her türlü göçmenlik sorununu sorunsuzca çözebileceğini iddia ederek Kanada’da veya dışında statüsü olmayanlardan para toplayanları da duyduk.

Türkiye dahil dünyanın çeşitli yerlerinde ofisler açarak insanlardan Kanada’ya gönderme vaadiyle para toplayan ve daha sonra Kanada’ya gidilemediğinde ardı arkası kesilmeyen bahanelerle göçmen adayının Kanada hayalini kullanarak daha çok para almaya çalışanları da duyduk.

Fakat böylesini hiç duymadık.

Polis Kanada’ya yeni gelenleri yeni bir dolandırıcılığa karşı uyarıyor.

Sınır dışı etme tehdidiyle göçmenlerden veya statüsü olmayanlardan para sızdıran yeni bir dolandırıcılık türü.

Bir kişi bu dolandırıcılığın kurbanı oldu. Polis daha fazla mağdurun olduğunu düşünüyor.  

Halifax Bölge Emniyeti’nden Polis Pierre Bourdages dolandırıcılık olayının detaylarını anlattı.

Kurbanını 1-800’lü numaradan arayan ve kendisini Kanada Sınır Güvenliği Ofisi (CBSA) görevlisi olarak tanıtan dolandırıcı aradığı kişinin ve ailesinin CBSA tarafından geldikleri ülkeye sınır dışı edileceğini, işlemlerin başlatıldığını eğer kendisine para verilirse bu süreci yavaşlatabileceğini söylüyor.  

Buna inanan kişi ülkeden sınır dışı edilmemek için şüpheliye para gönderiyor.

Göçmenlerin bu tür dolandırıcılık olayında kolay yem olduğu belli.

Öyle ya böyle bir durumla karşılaşan göçmen kişi nereye gidebilir ki? Hele bide vizesi bitmiş öğrenci, geçici işçi ya da siyasi sığınmacı ise ne yapacak?

Yasal statüsü olmayanlar otoriteye de pek güvenmediklerinden böyle bir dolandırıcılığın kolayca kurbanı olurlar. Kendisini arayan ve CBSA görevlisi olarak tanıtan kişinin anlattıklarının doğru olup olmadığı bilemeyecekler.

Kişinin kendi ülkesine sınır dışı edilme tehlikesi üzerine kurulu olan bu dolandırıcılık çok can yakacağa benziyor.

Böyle bir dolandırıcılığa uğrayan kişinin bunu derhal polise rapor etmesi isteniyor.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 10 Temmuz 2013

9 Temmuz 2013 Salı

Kanada’da Mülteciler İçin Sağlık Sigortası Savaşı

Kanada devleti Kanada’daki sağlık profesyonelleri ile görüş ayrılığında. Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Jason Kenney geçen sene Nisan ayında alınan bir kararla siyasi sığınma talebinde bulunanların ve özel olarak sponsor edilen mültecilerin sağlık bakımlarının devletçe ödenmesini sağlayan Geçici Federal Sağlık Sigortası Programı’nın (IFH) kaldırılmasından bu yana karara itiraz eden doktorlarla başı dertte.

Doktorlar kararın çok yanlış olduğunu ve bulaşıcı hastalık riski taşıyan kişilerin Kanada sağlığı ve güvenliğini tehlikeye attığını iddia ettiler. Karara karşı mücadele eden Ottawa Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü’nden Dr. Mark Tyndall Bakan Kenney’in acımasız eleştirisini çekenlerden. Dr. Mark Tyndall ve onun gibi bu kararı protesto eden doktorlar sayısız raporlar ve belgelerle bazı vakaları örnek göstererek hükümetin mültecileri tekrar sağlık kapsamına alınmasını istedi.

Bakan Kenney sunulan raporların ve örnek gösterilen vakaların içeriklerinin bilinçli olarak değiştirildiği suçlamasıyla protesto eden doktorları “militan solcular” olarak gördüğünü söyledi.

Kanada Doktorları Mülteci Sağlık Bakımı (CDRC) organizasyonu tarafından 19 şehirde 17 Haziran’da gerçekleştirilen Ulusal Hareket Günü etkinlikleri düzenlendi ve hükümetin bu kararı protesto edildi.  

Kanada Tıp Derneği ve Kanada Hemşireler Odası’nın da aralarında bulunduğu 20’den fazla sağlık derneği ve kuruluşu mültecilerin federal sağlık sigortasının iptal edilmesi kararının sakıncaları ile ilgili olarak görüşlerini dile getirdi. Bu derneklerin sekizi Bakan Kenney’den karar ile ilgili görüşmek için randevu talep etti. Konu ile ilgili yorum yapmayan Bakan Kenney zamanı olmadığını gerekçe göstererek randevu talebine cevap vermedi.

Doktorların Kanada tıp tarihinde daha önce görülmemiş bir yıllık protestoları devam ediyor. Bakan Kenney görüşme talebine olumlu cevap vermiyor.

Federal Sağlık Sigortası Programı’nın sonra erdirilmesinden önce Bakanlık mültecilerin diğer Kanadalılardan daha iyi bir sağlık kapsamına sahip olduklarını iddia ediyordu. Bunun doğru olmadığı kanıtlandı. Mülteciler diğer Kanadalılar gibi eşit sağlık kapsamından yararlanıyordu ve hatta daha az devlet yardımı alıyorlardı.

Devlete göre federal sağlık kapsamından mahrum olan siyasi sığınmacılar şimdi bulundukları eyaletin sağlık kapsamına başvurabilecekler. Fakat hükümet diğer birçok farklılığın yanı sıra tedavi sonrası temel bakımların ve protezlerin eyalet sağlık kapsamında olmadığını vurguladı.

Devlet sadece “asılsız siyasi sığınma talebinde bulunanların” sağlık kapsamından çıkarıldığını iddia etmişti. Oysa durum farklı. Kanada’nın güvenli ve demokratik olarak gördüğü ülkelerden gelenler yasalara uygun bir şekilde ülkede bulunuyorlar ve siyasi sığınma taleplerinin görüleceği duruşma gününü bekliyorlar. Duruşma kararından önce siyasi sığınma talebini kaybetmiş sayılmayacakları için sağlık kapsamına alınmaları gerekiyor.  Ayrıca bu ülkelerden gelen kişileri “asılsız siyasi sığınmacılar” diye nitelemek ne derece doğru?

Davasını kaybetmiş siyasi sığınmacıların sağlık kapsamını hak etmedikleri düşünülüyor ve ülkeden gitmesi isteniyor. Irak ve Zimbabwe gibi ülkelerden gelenleri Kanada devleti sınırdışı edemiyor. Sağlık sigortası olmadan Kanada içinde kalmaya devam ediyorlar.

Bazı mültecilerde görülen kanser gibi ölümcül hastalıkların tedavisi yapılamıyor. Kemoterapi verilmiyor. İlaçlar pahalı. Anneler çocuklarına astım ilaçları alamıyor. Çocuk doğumu bile kapsam dışı.

Kanada içindeki sığınmacıların sağlık giderlerinin kesilmesini sadece “ekonomik veya etik” açıdan değerlendirmek yeterli değil. Ülkenin 19 şehrinde yapılan gösteriler bu kararın yanlış olduğunu düşündürüyor.

Tüm vatandaşlarına açık evrensel bir sağlık sigortası hizmeti veren Kanada gibi zengin ve refah seviyesi ileri olan bir ülkede yaşayanların bazılarının kapsam dışı tutulmasını anlamak gerçekten zor.

Hükümetin bu kararı almasının ardından çok trajik olaylar yaşandı. Kanser olan siyasi sığınmacılar kemoterapi alamadılar. Ağır hastaların tedavileri yarım kaldı. Bazıları hayatlarını kaybettiler. Maalesef hastalık din, dil, ırk ve göçmenlik statüsü tanımıyor. Herkes her an hasta olabiliyor. Sağlık sigortası da ayrımcılık yapmamalı. Statüsü ne olursa olsun herkese kucak açmalı.

Mültecilerin sağlık sigortası kapsamına alınmaması onların ülkede istenemediğini belirtmekten başka ne işe yarıyor? Bu karar tüm Kanada halkının sağlığını olumsuz etkilemektedir. Göçmenlik statüsüne bakılmaksızın herkese eşit sağlık sigortası hakkı derhal tesis edilmelidir.     

Kanadalı doktorlar Bakan Kenney’in konuyla ilgili olarak kendisiyle görüşmesi gerektiğinde ısrar ediyor.  Bu trajedi bitmeli.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 9 Temmuz 2013

ABD ve Kanada Sınır Giriş-Çıkışlarında Bilgi Paylaşımına Başlıyor

Kanada Sınır Güvenliği Ofisi (CBSA) ve Birleşik Devletler Yurt Güvenliği Departmanı (DHS) 30 Haziran 2013 tarihinden itibaren hazırladıkları Sınır Ötesi Hareket Planı çerçevesinde iki ülke arası giriş/çıkış prosedürlerinde ikinci aşamaya geçtiklerini duyurdular.

Geçilen ikinci aşamayla birlikte CBSA ve DHS ofisleri sınır geçişleri yapan ve ABD ile Kanada vatandaşı olmayan üçüncü ülke vatandaşları, Kanada vatandaşı olmayan ABD göçmenleri ve ABD vatandaşı olmayan Kanada göçmenlerinin bilgilerini birbirleriyle paylaşacak.

Sınır Ötesi Hareket Planı çerçevesinin birinci aşamasında iki ülke aralarında Ontario-New York ve British Columbia-Washington sınırlarında giriş-çıkış yapan üçüncü ülke vatandaşlarının biometrik bilgi paylaşımını yapmıştı.

Hükümetlerin bu son girişimi sonrası iki ülke arası giriş-çıkışların koordineli olarak yapılmasıyla güvenlik en üst düzeye çıkmış olacak. Bu aşamadan sonra CBSA’nın ülkeden sınır dışı edilmesi gereken insanları daha etkin izleyeceği muhakkak.

Bu uygulama ile bir ülke göçmenlik veya diğer kanunları ihlal eden ve hakkında yakalama/sınır dışı emri çıkarılan kişilerin diğer ülkeye girişlerinin de engellenmesi mümkün olacak.

İki ülke arası bilgi paylaşımı sonrası CBSA ofisi Kanada vatandaşlığına başvuran kişilerin Kanada’da oturum süresini daha doğru olarak hesaplayabilecek ve Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nı (CIC) bilgilendirecek. Bu bilgiler ışığında CIC Kanada vatandaşlığına başvuran göçmenlerin ülke içinde kanuni ikamet kuralını yerine getirip getirmediğine karar verecek.

Bilgi paylaşımı prosesi her iki ülke mevzuatına ve CBSA, CIC ve DHS tarafından yürütülen Sınır Ötesi Hareket Planı ve ilgili kurumların aldığı Özel Hayat Prensipleri Ortak Görüşü’ne uygun olarak yürütülüyor.

Artık sınır geçişinde bulunan kişinin giriş yaptığı anda kaydedilen adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, cinsiyeti, elindeki göçmenlik belgesinin türü, belge numarası, giriş tarihi, belgenin verildiği ülke gibi bilgiler diğer ülke ile paylaşılacak.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 9 Temmuz 2013

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Bir Mozaik Şehir: Vancouver

Kanada’nın British Columbia Eyaleti’nde bulunan Vancouver batı Kanada’nın en büyük ve ülkenin de üçüncü büyük metropolüdür. Farklı etnik grupların yaşadığı bu kozmopolit şehirde 2011 nüfus sayımına göre 603.502 kişi yaşamaktadır.

Vancouver, Büyük Vancouver Bölgesi’nin şehirlerinden birisidir. Metropolitan alan nüfusu 2.300.000 olarak kaydedilmiştir.

Hollywood ve New York’tan sonra Kuzey Amerika’nın üçüncü film üretim merkezi olan şehir birçok organizasyona ve etkinliğe ev sahibi olmaktadır. 2010 Kış Olimpiyatları, 2010 Paralimpik Kış Oyunları, 2007 FIFA Dünya 20 Yaş Altı Şampiyonası ve 2006 Birleşmiş Milletler Dünya Şehircilik Forumu bunlardan birkaçıdır.

Kanada’nın batısında Büyük Okyanus kıyısındaki en önemli liman olan şehir doğa güzelliği ve canlı turizm sektörü ile bölgenin yıldız şehirlerinden biridir.

Etnik yapısı da oldukça farklılık gösteren Vancouver’de birçok milletten insan yaşamaktadır.

2011 nüfus sayımından sonra şehirdeki Hollandalı, İtalyan, Polonyalı, Yunan ve Alman gibi Avrupa kökenli göçmen sayısının azaldığı ve daha çok Suudi Arabistan, Kazakistan, Mynamar, Filipinler, İran ve Çin’den gelen göçmenlerin arttığı gözlemlenmiştir.

Buna ek olarak Brezilya başta olmak üzere Asya kıtası ülkelerinden, Birleşik Devletler ve İrlanda’dan gelenlerde de artış gözlemlenmiştir.

Şehir merkezi Metro Vancouver’de yaşayanların neredeyse yüzde 45’i ülke dışında doğmuş kişilerden oluştuğu tespit edilmiştir. Bu oran yüzde 37 ile İngiltere’deki Londra şehrinden daha yüksektir.

Bazı etnik grupların sayısının düşmekte olduğu gözlemleniyor. Bu gruplardan birisi de Vancouver’de en büyük etkinliklerden sayılan Yunan festivalini düzenleyen Yunanistan doğumlu kent sakinleri.

Kentte Yunan kökenli vatandaş nüfusu 5 sene öncesine göre yüzde 25 azalmış.

2.730 kişilik nüfusları ile her 900 kişiden birini oluşturuyor Yunanlı göçmenler.

31 farklı etnik grubun yaşadığı Vancouver’de yeni nüfus yapısı oldukça mozaik. Artık birçok yerde görülen Yunan restoranlarının yerini sushi gibi Asya mutfağı zincir restoranları kaplıyor.

Asyalı göçmenler yatırım yaparak şehirdeki emlak fiyatlarının artmasına da yol açmış.

Şehirde izleri silinen sadece Yunanlılar değil. 1972 yılında şehre mülteci olarak gelmiş Uganda doğumlu İsmaili nüfusu da gittikçe azalıyor. Yüzde 14 azalan İsmaili nüfusu 2.240’a düşmüş. Hollanda, İtalya ve Polonya’dan gelen göçmen sayısında da ciddi düşüş var.

Peki Avrupa kökenli göçmenlerin yerini kimler alıyor?

İsteğe bağlı olarak gerçekleştirilen 2011 nüfus sayımı şehrin değişen demografik yapısı hakkında rakamları ortaya koyuyor.

Suudi Arabistan’lılar şehirde en çok artan nüfus olarak göze çarpıyor. Son 5 yılda yüzde 141 artışla 2.700 kişiye ulaşmışlar.

Kazakistan’dan gelenlerde de artış var. Kanada ve Kazakistan arası diplomatik ilişkilerin geliştirilmesinin ardında son 5 yılda şehre gelen Kazak nüfusu ikiye katlanarak 1.025 olmuş.

Mynamar’dan gelen mülteciler, Brezilya ve ekonomik kriz yüzünden İrlanda’dan gelenler de Vancouver’e yerleşenlerden. Mynamar’dan gelenler 2.190 ve Brezilya doğumlu göçmen sayısı 2.740 olurken İrlanda kökenlilerin nüfusu ise 4.085’e çıkmış.

Nüfus sayısı artan diğer etnik gruplar ise Filipinliler, İranlılar, Hindistanlılar ve Çinliler. Şehirde 93.825 Filipinli, 29.420 İranlı, 114.075 Hindistanlı ve 168.440 Çinli yaşıyor.

Peki ya Türk kökenliler?

Türkiye’den Vancouver’e öğrenci olarak gidenlerin dışında şehirde yaşayan Türk kökenlilerin nüfusu 2011’de 2.280’e ulaşmış. Bu rakam 2006’da sadece 1.065 seviyesindeydi.

Tüm bu nüfus değişim rakamları şehirdeki en çok etnik grubu sıralamasını değiştirmiyor. 168.440 Çinli kentteki en kalabalık etnik yapıyı oluşturuyor. Bunu 114.075 kişi ile Hindistan, 93.825 kişi ile Filipinler ve 73.770 kişi ile Hong Kong’dan gelenler oluşturuyor.

Yeni demografik yapı Metro Vancouver’in mahallelerini, okullarını ve şehirleşme yapısını değiştirirken şehre yeni etnik dükkanlar, restoranlar ve müzik kazandırıyor.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 8 Temmuz 2013

4 Temmuz 2013 Perşembe

Kanada'nın Yeni e-Pasaportları Verilmeye Başlandı

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Jason Kenney Kanada’nın yeni 10 yıllık e-Pasaportunun artık hazır olduğunu Bakanlığının web sitesinden duyurdu.

“Çipli pasaport”, “biyometrik pasaport” veya “elektronik pasaport” olarak da bilinen e-Pasaportlar daha önce verilen makinede okunabilir pasaportlardan daha ileri düzeyde güvenlik katmanlarına sahip.

Yeni 10 yıllık e-Pasaportlar daha güvenli olmasının yanı sıra uzun süresi ile daha kullanışlı hale geliyor.

Seyahat dokümanları uluslararası normlara göre hazırlanan e-Pasaportlar teknolojik özelliklere sahip. İçindeki elektronik çip sayesinde sahteciliğin önüne geçilmiş olacak. Pasaportun ikinci sayfasında yer alan pasaport sahibinin resmi ve bilgileri elektronik çipe ayrıca kaydedilmiş olacak. Sahteciliği önlemek için çipte yer alan şahsi bilgiler pasaport iptal edilmeden gerçekleştirilemeyecek.

Yeni e-Pasaportlarda Kanada tarihi ve kültürüne ait görseller de bulunacak.

160 dolar ücreti ve 10 yıllık verilecek 36 sayfalık e-Pasaportlar diğer 5 yıllık eski pasaportlara göre hem daha hesaplı hem de uzun süresi dolayısıyla daha az pasaport yenilemesi olacağından daha kullanışlı olacak. 5 yıllık e-pasaport da alınabilecek.

Birçok Avrupa ülkesi e-Pasaportları kullanıyorlar. Türkiye elektronik pasaporta 1 Haziran 2010’da geçmişti. Kanada’nın da e-pasaporta geçmesiyle pasaport başvurularının artacağı ve yeni pasaport almak isteyenlerin seyahatlerini ona göre planlamaları gerekiyor.

Ayrıca 2 Temmuz 2013’ten itibaren Kanada Dış İşleri ve Uluslararası Ticaret Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan Pasaport Kanada ofisi artık Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) bünyesinde hizmetlerine devam edecek. Bu sorumluluk değişikliği Kanada vatandaşlığı kriterlerini uygulayan ve uygun olan kişilerin Kanada vatandaşı olmasını sağlayan ve daimi göçmenleri ülkeye kabul eden CIC açısından oldukça olumlu ve uygun bir adım olarak görülüyor.

Kanadalılar hizmetlerde herhangi bir aksama yaşamayacaklar. Tüm Kanada’da 144 Service Canada ofisi, 56 Kanada Post kabul merkezi ve 34 pasaport ofisi elektronik pasaporta başvurmak isteyenlere hizmet vermeye devam edecek.

Kanada e-pasaportların online olarak başvurma hizmetinin de yakında mümkün olacağı belirtiliyor.    


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 4 Temmuz 2013