26 Eylül 2013 Perşembe

Bazı Ülke Vatandaşları Kanada Vizesi için Parmak izi ve Biometrik Bilgi Verecek

23 Ekim’den geçerli olmak üzere 11 ülke vatandaşı Kanada ziyaretçi, öğrenci ve çalışma izni almak için başvurularına parmak izi ve fotoğraflarını eklemek zorunda kalacak.

Parmak izi ve fotoğraf zorunluluğu Arnavutluk, Cezayir, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Eritre, Libya, Nijerya, Suudi Arabistan, Somali, Güney Sudan, Sudan ve Tunus ülke vatandaşları için uygulanacak.

Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık Bakanlığı (CIC) bu ay Kolombiya, Haiti ve Jamaika ülke vatandaşlarına vize başvurusunda biometrik bilgi verme zorunluluğu getirdikten sonra ülke listesini yayınladı.

Geçen sene sınır güvenliğinin arttırılması amacıyla kanunlaşan Kanada’nın Göçmenlik Sistemini Koruma yasası uyarınca bu ülkelerden gelecek olanlar başvurularına parmak izi ve fotoğraf eklenmesi için Ottawa’ya ayrıca 85 dolar ödeyecekler.

Yetkililer liste oluşturulurken vize ret oranları, sınır dışı etme uygulamaları, siyasi sığınma talepleri ve sahte belgelerle ülkeye gelme gibi kriterlerin göz önüne alındığı belirtti.

İlk yıl tüm vize isteyen ve toplamda 300.000 olan ziyaretçi, öğrenci ve yabancı işçi vize başvurularının yaklaşık yüzde 20’sinin biometrik bilgi sunmak zorunda olacağı tahmin ediliyor. Bu uygulamadan çocuklar, yaşlılar ve diplomatlar muaf tutulacak.

Vize isteyenler Ottawa tarafından belirlenmiş biometrik bilgi toplamaya yetkili özel vize başvuru merkezine gidip parmak izi ve fotoğraflarını verecekler.

11 Aralık’tan itibaren diğer 16 ülke vatandaşları da biometrik bilgi sunmak zorunda kalacak. Bu ülkeler Afganistan, Bangladeş, Burma, Kamboçya, Mısır, İran, Irak, Ürdün, Laos, Lübnan, Pakistan, Filistin Otoritesi, Sri Lanka, Suriye, Vietnam ve Yemen.

Türkiye ne parmak izi ve fotoğraf vermek zorunda kalan ülkelerin ne de biometrik bilgi sunmak zorunda kalan ülkelerin içinde yer alıyor. Vize işlemleri eskisi gibi devam ediyor. Tabi vize işlemlerinin grev sebebiyle hala yavaş yürüdüğünü de söylemeden geçmeyelim.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 26 Eylül 2013

25 Eylül 2013 Çarşamba

AB Mütekabiliyet Kuralı ve Kanadalılar İçin Vizesiz Avrupa

Kanadalıların tüm Avrupa’yı vizesiz özgürce gezebildiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yakında AB bölgesinde Kanadalılara vize uygulayan ülkeler olabilir.

Geçen hafta Perşembe günü Avrupa Parlamentosu mütekabiliyet kuralını kabul etti. Bu uygulama kendi vatandaşlarına vize uygulanan ülkelerin de diğer ülkelere karşı vize uygulamasına imkan veriyor.  

Meksika kendi vatandaşlarına Kanada’nın vize uygulamasına tepki gösteren tek ülke değil. Bunun dışında AB’ye yeni giren ülke vatandaşları hala Kanada’ya vizesiz giremiyorlar.

Mütekabiliyet kuralı AB üyesi ülkelere kendi vatandaşlarına vize uygulayan diğer ülkelere vize uygulayabilmesinin önünü açıyor. Ayrıca yeni kurallarla birlikte AB bölgesine vizesiz giren diğer ülkelere tekrar vize uygulanabilecek. AB’nin şu an için vize istemediği ülkelerden –özellikle Balkan ülkeleri– gelen aşırı göç ve temelsiz iltica başvuruları bu kararda etkili oldu.

Avrupa Parlamentosu karar için yayınlanan bildiride, “Mütekabiliyet prensibi AB’ye vize muafiyeti olan üçüncü bir ülkenin AB vatandaşlarına aynı şekilde davranması AB ortak politikası gereğidir” deniliyor.

Bunun Kanada için anlamı nedir?

Kanada AB üyesi ülkeler olan Romanya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti vatandaşlarına vize uyguluyor. Mütekabiliyet yasası yürürlüğe girdikten sonra bu ülkeler de Kanada vatandaşlarına vize uygulayabilecekler.

2009 yılında Kanada hükümeti aldığı bir kararla Meksika vatandaşları için vize uygulaması koymuştu. Meksika’nın tepkisini çeken uygulamanın bu ülkeden gelen iltica talepleri yüzünden olduğu açıklanmıştı. Meksika vatandaşlarına uygulanan vizenin kalkmaması halinde iki ülke arası ekonomik ve ticari ilişkilerinin zarar göreceği vurgulanmıştı.

Kanada Dışişleri, Ticaret ve İlerleme Bakanlığı verilerine göre 2011’de 38.000 Kanadalı Romanya’yı ziyaret etmiş. Aynı yıl 15.000 Kanadalı Bulgaristan’a giriş yapmış.

2009’da aşırı iltica talebi geldiği için Kanada Çek Cumhuriyeti’ne vize uygulaması koymuştu. Çekler Kanada’nın vize uygulamasını derhal kaldırmasını istiyor.

Böyle giderse bölgesel vize rejimi politikasından vazgeçilecek ve her ülke ister AB üyesi olsun ya da olmasın istediği ülkeye karşılıklılık prensibi uyarınca kendi vize rejimini uygulayacak.

“Benim vatandaşıma vize istersen ben de senin vatandaşına vize isterim” uygulaması Kanadalılar için vizesiz Avrupa’yı hayal haline getirecek.    
Kanada aslında tüm AB üyesi ülkelere vize uygulamak istemiyor. Hedef kriterlerine göre vize rejimi uygulayan Kanada bu konuda son dönemlerde özellikle Macaristan, Lituanya, Polonya, Slovakya ve Hırvatistan'a vize zorunluluğunu kaldırdı.

Bu ülkelere vize muafiyeti getirilmesi bu ülkelerden –özellikle Macaristan– gelen siyasi sığınma taleplerini patlattı.

İltica taleplerinin çok geldiği Macaristan, Meksika gibi ülkelerden oluşan ve diğer AB ülkeleri ile birlikte 37 ülkelik bir liste yayınladı ve bu listede yer alan ülkeleri Kanada iltica sistemine göre “güvenli” ülkelere olarak belirledi. Bu ülkelerden gelen iltica davaları daha hızlı görülerek sonuçlandırılıyor.

AP’nin Resmi Gazetesinden yayınlanan mütekabiliyet kuralı en az 24 ay sonra uygulamaya geçecek. Gerekli yazışmalar yapıldıktan sonra AB üyesi bir ülke AB vize rejimi dışında başka bir ülkeye vize uygulamasına gidebilecek.

Kanada’ya vizesiz giremeyen bazı AB üyesi ülkeler Kanada ve ABD’nin kendilerine vize uygulamasını kabul etmiyorlar. Tüm AB üyesi ülke vatandaşları vize muafiyetindeyken kendilerine vize uygulayan Kanada ve ABD’ye mütekabiliyet kuralı çerçevesinde vize uygulayacağı düşünülüyor.   

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 25 Eylül 2013

24 Eylül 2013 Salı

Vize Savaşı En Çok Yabancı Öğrencileri Etkiliyor

Dünyadaki Kanada elçilik ve konsolosluklarındaki grev yedinci ayını doldurdu. Ülkeye okumak için gidecek öğrenciler vize alamıyor. Vize işlemleri normalden çok daha uzun sürüyor.

Kanada’ya gelen uluslararası öğrencilerin ekonomiye katkısı 8 milyar dolar. 2013 yılındaki grev bu katkıyı yok etti.

Kanada Devlet Okulları Derneği’ne (the Association of Canadian Community Colleges) göre uluslararası eğitim sektörünün Kanada ekonomisindeki yeri 8.1 milyar dolar. Bu muazzam sektörün en büyük oyuncusu olan uluslararası öğrencilerin okul ücretleri hariç ekonomiye şahsi katkısı 10.000 dolar civarında.

Kanada elçilik ve konsolosluklarındaki grev uluslararası öğrenci başvurularının azalmasına yol açtı. Kanada’da okumak isteyen yabancı öğrenciler bu sene ortalama yüzde on azaldı. Sadece Çin’den geçen seneye oranla yüzde 25 daha az öğrenci gelebildi.

Okulların açılması ve grevin hala devam etmesi öğrenci vizesi alamayan ya da geç alan ve bu yüzden derslerine zamanında katılamayacak öğrenci sayısını arttırıyor.

Windsor Üniversitesi ve St. Clair Yüksekokulu bu sene yurtdışından kayıt yaptıran öğrenci sayısının azlığından şikâyetçi.

Eğitim sektörünün ekonomiye etkisi inanılmaz seviyede. 2009’da yapılan federal bir araştırma sonucunda uluslararası öğrencilerin Kanada ekonomisine yaptığı katkının 6.5 milyar dolar olduğunu saptadı.

Sektörden beslenen diğer kurumlarda çok etkilendi. Yabancı öğrencilere kalacak yer ayarlayan emlakçılar da dertli. Yanlarına yabancı öğrenci kabul eden ve bu yolla gelir elde eden Kanadalı aileler de sıkıntıda. Eylül’den önce yer ayarlayan yabancı öğrenciler depozitolarını ödediler bile. Vize alamayan öğrenciler hem depozitolardan oluyor hem de rezervasyonlarını iptal etmek durumunda kalıyorlar.

Okullar derslerine zamanında başlayamayan öğrenciler için yaratıcı çözümler sunuyor. Toronto Üniversitesi kayıt yaptıran yabancı öğrencilerin vize alıp alamadığını yakından takip ediyor.

McGill Üniversitesi kayıt yaptıran öğrencilerinin derslere geç başlamalarına olanak tanıyor. Hatta yurtlarında kayıt yaptıran yabancı öğrencilerin ülkeye geç gelmesi ihtimaline göre bekletiyor.

Vancouver’deki Kanada West Üniversitesi uluslararası öğrencilerin ilk sömestrdeki dersleri online olarak almasına olanak tanıyor. Online olarak derslere başlayan öğrencisi Kanada vizesi alır almaz sınıf içi derslere devam edebilecek.    

Kanada eğitiminin popüler olmasında katkısı bulunan Kanada yüksekokul ve üniversiteleri sadece kendileriyle değil aynı zamanda diğer ülkelerdeki eğitim kurumlarıyla rekabet içinde.     

Vize alamayıp eğitimin başladığı dönemlere yetişemeyen öğrenciler başka ülkelere okumaya gidecek.

Kanada eğitim kurumlarının her sene kabul ettiği uluslararası öğrenci kontenjanı çok sınırlı. Bu sınırlı kontenjanı dolduramayan eğitim kurumları uluslararası eğitim sektöründen yeteri kadar pay alamayacaklar. Windsor Üniversitesi’nin her sene kabul edeceği yabancı öğrenci sayısı 500-700 öğrenci arasında.

Waterloo’daki Conestoga Yüksekokulu başkan yardımcısı Alan Vaughan gazeteye verdiği demeçte yeni kayıt yaptıran 200 öğrencisinin hala vize alamadığını belirtti.

Sıkı bir araştırma yapıp Kanada’da okuma hayali kuran ve başvurularını yapıp ön ödemelerini yapan gençlerin zamanında öğrenci vizesi alamamaları öğrencileri kötü yönde etkiliyor.

Yabancı Misyon Çalışanları Profesyonel Derneği (PAFSO) üyelerinin başlattığı ve dünyadaki Kanada elçilik ve konsolosluklarındaki grevi halen devam ediyor. Aylardır süren grevde taraflar bir uzlaşmaya varamadı. Ne federal hükümet verdiği tavizden ne de PAFSO taleplerinden vazgeçmiyor.

Kanada vize departmanlarında görevli PAFSO üyesi memurlar vize verilmesi gibi hizmetleri ağır görüyorlar. Vize başvuruları normalden daha uzun sürüyor ve her ne kadar Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) öğrenci vizelerinin en fazla iki ay içinde sonuçlandırıldığını söylese de Kanada eğitim kurumları yabancı öğrencilerin uzayan vize işlemleri sebebiyle kararlarını değiştirdiğini ve başka ülkelere gitmeye karar verdiğini söylüyor.

Kanada vizesi almak zaten zor. Bu grevde vize almak imkansıza yakın görünüyor. Umarım sorun en kısa zamanda çözülür.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 24 Eylül 2013

18 Eylül 2013 Çarşamba

Kanada Müzisyenler Federasyonu (CFM) Göçmenlik Bakanlığı’nın Yabancı İşçi Programı Değişikliklerini Destekliyor

Kanada’da müzisyenlerinin üye olduğu en büyük meslek örgütü Kanada Müzisyenler Federasyonu, CFM, Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’nın (CIC) yabancı işçilerin almak zorunda olduğu LMO (Labour Market Opinion) için yeni getirilen ücret uygulamasını destekliyor.

Yeni ücretlerin ne CFM ne de Amerikan Müzisyenler Federasyonu (AFM) üyelerini etkilemediği belirtildi.  

CFM üyesi sanatçı müzisyen çalışma izni muafiyet olmayan bir yerde sahne alacağı zaman çalışma izni alacak fakat LMO’dan muaf tutulacak. Bar, restoran ve gece kulübü gibi çalışma izni muafiyeti olmayan yerlerde sahneye çıkmak isteyenler ücret ödeyip LMO ve çalışma izni alacaklar.

Kanada’daki bar ve restoran sahipleri çalışma izni ve LMO ücretlerinden kaçınmak istiyorlarsa ABD’den AFM üyesi müzisyen getirecek ve sendika iş kontratı imzalayacak.

Uluslararası sanatçıları yurda getiren Kanada bar, restoran ya da gece kulübü sahipleri tepki göstermişti. Yemekli ve içkili eğlence yerlerinde sahneye çıkmak LMO ve çalışma izni ücretinden muaf sayılmıyor.

Bir gazeteye konu ile ilgili konuşan CFM Başkan Yardımcısı Alan Willaert, sanatçı müzisyenle kontrat imzalamanın profesyonel kaliteli hizmet verebilmesi için gerekli bir prosedür olduğunu ve imzalanacak kontratta müzik grubunun sözleşmeye uygun olarak sahneye çıkması için bir garanti anlamına geldiğini söyledi.

CFM konu ile ilgili bir bilgi notu hazırlayarak tüm üyelerine dağıttı. Bilgi notunda tüm üyelerinin endişelerinin yersiz olduğu vurgusu yapılarak tüm değişikliklerin bir özeti verildi.

Kanada’da kapsam dışı tutulan yerlerde sahne performansı yapacak her bir sanatçı 250 dolar LMO ücreti ödeyecek.

Eğlence yerleri, festivaller, açık hava konserleri, müzik konferansları ya da ödül organizasyonları ve müzik turneleri (turnedeki müzisyenler, tur organizatörü, diğer işçiler veya teknisyenler de dahil olmak üzere) hem çalışma izninden hem de LMO’dan muaf.

CFM üyesi olmayan bir müzisyenin ödeyeceği minimum ücret 425 dolar. Bunun 275 doları organizasyon tarafından ödenen LMO işlem ücreti ve müzisyenin ödediği 150 dolar çalışma izni ücretini oluşturuyor.

Ücretler en az bir performans olmak üzere herhangi bir mekan için kullanılabiliyor ve Kanada’da çalışma izni alınmasını gerektirmeyen birçok organizasyon ve mekan bulunmakta.

CFM sahne sanatları ile geçinen profesyonel müzisyenlerin haklarını korumak için çalışmakta ve meslek ile ilgili tüm sorunlara bir çözüm getirmeye çalışmaktadır.

17.000 müzisyen üyesi olan CFM ve 90.000 üyeli Amerikan Müzisyenler Federasyonu (AFM) sıkı işbirliği yapmakta ve Kuzey Amerika’daki müzik eğlence sektörünü temsil etmektedir.

Meslek örgütü de bunun için var. Üyelerinin dertlerini ve sıkıntılarını dinler ve temsil ettiği sektörü ilgilendiren her türlü yasa ve uygulamalar konusunda gerekli adımları atar.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 18 Eylül 2013  

17 Eylül 2013 Salı

Takip Edilmeyen Kanada Vatandaşlık Başvuruları İptal Edilecek

Federal hükümet takip edilmeyen Kanada vatandaşlık başvurularını iptal edecek. Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’nın (CIC) 5 Eylül 2013’te resmi internet sitesindeki duyurusuna göre belirlenen saatte ve yerde vatandaşlık testine ya da görüşmesine makul sebep olmaksızın defalarca girmeyenlerin başvurularını reddedecek.  

17 Nisan 2009’dan sonra yapılmış ve başvuru sahibinin ülke içinde ikamet ettiğini kanıtlayamadığı tüm başvurular atıl olarak değerlendirilecek ve başvuru reddedilecek.

Test ya da yüz yüze görüşmesini kaçıran adaya CIC göndereceği bir mektupla randevuya neden gelmediğini soracak. Başvuru sahibi randevuya zamanında gelmemesine kabul edilebilir bir sebep gösteremediği taktirde başvuru tamamen reddedilecek.

Hastalık, kaza ya da acil bir durum, istenen belgelerin eksikliği gibi sebepler kabul edilebilir mazeretler sayılacak.   

Adayların son iletişim adreslerini güncellemeleri de önem taşıyor. CIC’nin kayıtlarındaki adresin geçerli en son adres olması Bakanlıkla iletişim açısından oldukça önemli.

CIC’nin verdiği bilgilere göre önümüzdeki haftalarda en az 12.000 dosyanın atıl kapsamında değerlendirilecek. Yine CIC’ye göre geçen üç sene içinde 54.000 kişinin vatandaşlık testine girmemiş.

Vatandaş olabilmek için başvuru yapıldığı tarihten itibaren son dört yıl içinde daimi ikamet sahibi (PR) olarak en az üç yıl Kanada’da yaşamak gerekiyor. Başvuru sayısının gittikçe arttığını ve bazı başvuran kişilerin kendilerine bildirilen saatte ve yerde vatandaşlık sınavına girmedikleri ve bunun da yeni test için randevu verilmesi anlamını taşıdığı bildirildi. Bu gibi durumlar zaten uzun olan vatandaş olma süresini daha da uzatıyor.
   
Teste hastalık, acil durumlar gibi kabul edilebilir nedenlerden dolayı girmeyenlerin dışındakiler için yeni bir test verilmeyip başvuru dosyası tümden iptal edilecek.

Şu an 349.249 vatandaşlık başvurusu sonuçlandırılmayı bekliyor. Şu an için ortalama işlem süresi 25 ay olmakla birlikte kompleks başvuruların 35 ayda sonuçlandığı biliniyor.

Vatandaşlık başvuru işlemlerinin daha etkin yürütülmesi için bütçede 44 milyon dolarlık bir kaynak ayrılmıştı.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 17 Eylül 2013

16 Eylül 2013 Pazartesi

Federal Reformlar Yüzünden Kanada’da Özel Kolejler Öğrenci Bulamamaktan Korkuyor

Uluslararası öğrenci programı için tasarlanan yeni federal düzenlemeler yüzlerce özel kariyer kolejini ve İngilizce dil kurslarını kara kara düşündürüyor.

Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık Bakanlığı (CIC) okuma niyeti olmayan bazı yabancı öğrencilerin Kanada’da bazı okullar sayesinde ülkeye öğrenci vizesi ile girebildiği yönünde şikayetler üzerine yabancı öğrenci programında yeni düzenlemelere gitti.

BC eyaletinde Kingston Koleji 2007’de birçok Hindistanlı öğrenciyi dolandırmış ve bu olay çok geniş yankı uyandırmıştı. Bu ve benzer skandallar Kanada ekonomisine yıllık 8 milyar dolarlık katkısı olan eğitim endüstrisine zarar veriyor.

Önümüzdeki yazdan başlamak üzere CIC sadece bölgesel ve eyalet hükümetlerinin ilgili yetkili organları tarafından tanınan eğitim kurumlarına kayıt yaptıran uluslararası öğrencilere vize verecek. Kayıt dışı okullardan kabul mektubu alan ve öğrenci gibi görünen kişilerin ülkeye girmelerinin önü kesilecek.

Kanada 2013 bütçesinde de belirtildiği şekilde küresel eğitim pazarından hak ettiği payı almak için 23 milyon dolarlık kaynak ayırdı. 2010 yılında ülkeye 239.000 öğrenci gelmiş ve ekonomiye 7.7 milyar dolarlık bir katkı yapmış.

Bundan sonra bünyelerinde yabancı öğrenci kabul etmek isteyen eğitim kurumları bazı özel standartları sağlamak zorunda. Hazırlanan taslak planda okulların iyi durumda olması, öğrencilere bazı haklar sunması (özellikle okul ücreti iade politikası uyguluyor olması) ve öğrenci vizesi ile ülkeye gelenlerin okula devam durumunun takip edilmesi gibi şartlar yer alıyor. Eyalet hükümetleri eğitim kurumlarının yabancı öğrenci kabul edip edemeyeceğinde son kararı verecek merci olacak.

Göçmenlik eski bakanı Jason Kenney’e göre Kanada’da bir hayli para ödeyip ülkeye gelen ve aldatıldığını düşünen birçok yabancı öğrenci var. Bu öğrencilerin hepsi okul ve eğitimleri konusunda yanlış bilgilendirilmiş.

Hatta bazı öğrenciler federal hükümetin hazırladığı taslak çalışmanın geç kalınmış bir çalışma olduğunu düşünüyor.     

Sahte okullar İngilizce eğitim veren birçok yabancı dil okulunun da şikâyet ettiği şeylerin başında geliyor. Sahte okullar yüzünden koca bir sektör töhmet altında kalıyor.

Vancouver bölgesindeki mantar gibi çoğalan ESL (İngilizce yabancı dil eğitimi) okullarının çoğu denetlenmiyor. Gönüllü olarak ulusal bir organizasyon olan Languages Canada’ya katılanlar ise minimum eğitim standartları taşıyor.

Languages Canada’nın 165 üyesi var ve bunun neredeyse yarısı British Columbia eyaletinde faaliyet gösteriyor.

Özel dil okulu açmanın kolaylığı da sorgulanıyor aslında. Bir gazeteye demeç veren Languages Canada direktörü Gonzalo Peralta gece yarısı okulu kapatanların, sorumluluk sahibi olmayanların ve denetlenmeyenlerin ve öğrencilerine yeterince ilgi göstermeyenlerin sektörde yer almasına karşı olduklarını söyledi.

Vancouver şehrinde Languages Canada üyesi olmayan 20 okul olduğu tahmin ediliyor ve denetim olmadığı için de kaç okulun faaliyet gösterdiği tam olarak bilinmiyor.

Taslak değişiklikler yabancıların ülkeye öğrenci olarak gelmesini zorlaştıracak. Çalışma izinleri sadece otoriteler tarafından belirlenmiş okullarda okumak isteyenlere verilecek. Bu okullardan olmayan eğitim kurumları yabancı öğrenciler için 6 ay veya daha az kurslar düzenleyebilecek fakat bu okullardan mezun olanlara çalışma izni verilmeyecek.

Yeni kurallar öğrenci vizesi ile ülkeye gelen ve sınıflara girmeyenlerin ülkeden gönderilmesinin de önünü açacak.

CIC yeni düzenlemelerin halk güvenliği, göçmenlik sistemi ve Kanada eğitim sisteminin kalitesini korumaya yönelik. Bu değişikliklerle birçok okulun yabancı öğrenci sıkıntısı yaşayacağı tahmin ediliyor.   

Kanada yüksek okulları taslak değişiklikleri desteklese de ESL okulları ve kariyer kolejleri kendi eğitim kurumlarının kabul edilip edilmeyeceğinden emin olmadıkları için oldukça endişeli görünüyorlar.

Hükümet tarafından akredite olunan ve lisans veren üniversiteler bu durumdan etkilenmeyecekler. Fakat kariyer kolejlerinin kurulma ve denetlenmeleri eyaletlere göre değişkenlik gösteriyor ve dil okulları ise herhangi bir devlet yönetmeliğine tabi değiller.

Languages Canada organizasyonu kendi akredite üyelerinin hala uluslararası öğrenci kabul edip edemeyeceklerini merak ederken Ulusal Melsek Kolejleri Derneği’de (the National Association of Career  Colleges) kendi üye okullarının akibetini düşünüyor. Üyeleri arasında kar amacı güden ve gütmeyen kariyer kolejleri bulunan dernek CEO’su Serge Buy federal kuralları “kendilerini dahil ettikleri sürece” destekliyor.

B.C. eyaletinde faaliyet gösteren ve 40 saatten fazla kariyer dersi veren ve okul ücreti en az 1.000 olan okulları bünyesine alan Özel Kariyer Eğitim Kurumları Ajansı, PCTIA, (the Private Career Training Institutions) bünyesinde kayıtlı 350 eğitim kurumunun yeni düzenlemelerden etkileneceği ve hükümetin kabul edilecek okullar listesinde olmayabileceği bildirilirken sınırlı sayıda denetmeni bulunan PCTIA’nın okullarının eğitimlerinin kalitesi konusunda garanti veremedikleri de belirtildi.

Milyar dolarlık büyük bir endüstriden bahsediyoruz ve dil okulları ve kariyer kolejleri şimdiden tedirgin olmaya başladılar.

Bazı okullar standartların çok altında ve düşük kalitede eğitim veriyor ve burada okuyan –ya da okumaya çalışan- öğrenciler mağdur oluyorlar.

Hükümet öğrencisinin haklarını gözeten, kaliteli eğitim veren ve belli standartları yerine getiren okullardan oluşan bir listeyi oluşturmak istiyor ve bu listede yer alan okullarda okumak üzere Kanada’ya gelmek isteyenlere okuma vizesi vermeyi düşünüyor.

Eğer Kanada’ya okumak için gidiyorsan hangi okulda ne okuyacağın ve eğitim sonrasında yapmak istediklerin konusunda da iyi bir planın olsun.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 16 Eylül 2013

12 Eylül 2013 Perşembe

Kanada 1300 Suriyeli Mülteciyi Kabul Edecek

Edmonton’da konuşan Kanada eski göçmenlik bakanı Jason Kenney Kanada’nın 1300 Suriyeli mülteciyi önümüzdeki iki yıl içinde ülkeye kabul edeceğini duyurdu.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) çağrısı üzerine çok zor durumda olan ve acil yerleştirilmesi gereken 200 Suriyeli mülteci derhal ülkeye kabul edilecek. 1100 Suriyeli mültecinin de özel sponsorlar vasıtasıyla önümüzdeki yılın sonuna kadar ülkeye yerleştirileceği açıklandı.

UNCHR ve Kanada Suriye’de ancak siyasi bir çözümün şiddeti ve iç savaşı sonlandırabileceğine inanıyor uluslararası toplum düzeyinde çalışmalar yapıyor.   

Kanada daha önce Türkiye’den 2018 yılına kadar 5.000 Irak ve İranlı mülteciyi kabul edeceğini açıklamıştı.

Suriye’den gelecek aile sponsorluğu başvuruları da öncelikli olarak sonuçlandırılacak.

2011 Mart ayında patlak veren Suriye iç savaşının ardından 2 milyon kişinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldı ve iç savaştan kaçan mültecilerin çoğu Lübnan, Ürdün ve Türkiye gibi komşu ülkelere sığındı.

Mültecileri sığındığı komşu ülkelerde zor bir hayat bekliyor. Kanada Suriye Konseyi sözcüsü Faisal al Azem Ürdün’de kampta kalan Suriyeli mültecilerinin birçoğunun kampı terk ettiklerini ve Suriye’ye geri dönerek ölümü göze aldıklarını söyledi.

Care Canada Suriye’yi terk edenlerin yüzde 77’si şimdi başka ülkelerde şehirlerde yaşadıklarını bir işte çalışamadıkları için ailelerini geçindiremediklerinin bilgisini veriyor. World Vision’da Suriye’yi terk etmek zorunda kalanların yarısının çocuklar olduğunu kaydediyor.

Kanada hükümetinin Birleşmiş Milletler’in Suriyeli mülteciler sorununa kesin bir çözüm bulması hedefini desteklediğini belirten Kenney gelişmiş ülkelerin milyonlarca mülteciyi kabul etmesinin mümkün olmadığını da ifade etti.

BM’nin belirlediği ve acil koruma gereken Suriyeli mültecilerin belli bir sayısını derhal ülkeye kabul edilerek Kanada devlet koruması altına alınacak.

Başbakan Stephen Harper 17 Haziran 2013’te Kanada’nın Dış İşleri ve Ticaret Bakanlığı aracılığıyla söz verdiği 68.5 milyon dolarlık yardımın yanı sıra Suriye ve komşu ülkelerdeki mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanması için ek olarak 115 milyon dolarlık bir yardımın sözünü vermişti.

Yapılan tüm maddi yardımlar mültecilerin gıda, temiz su, acil sağlık bakım, barınma, korunma ve diğer acil ihtiyaçları için kullanılıyor. Ayrıca yardımların bir bölümü aşırı mülteci kabul eden ve onlara hizmet vermekte zorlanan Lübnan ve Ürdün hükümetlerine yapılıyor.

Kanada ayrıca Ürdün, Lübnan, Türkiye ve Suriye’deki mültecilerin bakımı için BM’ye 2.3 milyon dolarlık maddi yardım yapacak.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 12 Eylül 2013

11 Eylül 2013 Çarşamba

Kanada’da Yeni LMO Ücreti En Çok Yabancı Müzisyenleri Etkiliyor

Bar sahipleri ve organizatörler federal hükümetin revize ettiği yabancı işçi göçmenlik kurallarından dolayı sıkıntı içerisinde Yeni LMO ücretinin uygulamaya konmasının bar ve klüplerde canlı müzik sektörünü kötü etkileyeceği düşünülüyor.

Yeni kurallara göre asıl amacı eğlence sektörü olmayan küçük işletmeler ülkeye getirmek istedikleri her bir yabancı müzisyen için iadesiz 275 dolar LMO ücreti ödeyecek.

31 Temmuz’da yürürlüğe giren yeni kurallar bar, restoran ve kafelerde şarkı söyleyecek yabancı müzisyenleri ülkeye getirmenin maliyetini çok arttıracak.

74.000 kişinin imzaladığı Carlyle Doherty’nin online imza kampanyası İş ve Sosyal Gelişim Bakanı Jason Kenney’den yeni ücret uygulamasından en azından turneye çıkan uluslararası müzisyenlerin muaf tutulmasını istiyor.

Yeni düzenlemelere göre kendi yerlerinde müzisyen ve müzik grubunun sahne almasını isteyen işverenler LMO başvurusu yapmak için her müzisyen ve müzisyen grubundaki ekip üyeleri için 275 dolar ödemek zorunda. Gruptaki tur müdürü, teknisyen gibi müzik yapmayanlar içinde bu ücret ödenmek zorunda.

Ayrıca müzisyen veya müzik grubu üyeleri LMO başvurusu onaylandığında her bir kişi için çalışma izni almak zorunda ve çalışma izni her bir kişi için 150 dolar. LMO ve çalışma izini ücretleri maliyetleri kat kat arttırıyor.

Kitchener Ontario Bağımsız Müzik Festivali kurucusu Cory Crossman yeni kurallar yüzünden oldukça dertli. 13-14 Eylül 2013’te Kitchener şehir merkezinde düzenlenecek müzik festivaline katılan 157 müzik grubunun 16’sının yabancı grup olduğunu belirten Crossman’a göre bu tür organizasyonların yeni ücret kurallarından muaf olması gerektiğini ifade etti.   

Canlı performans gösterileri ve büyük ölçekli açık hava gösterileri yeni kurallardan etkilenmezken küçük ve orta ölçekli kafe, bar ve restoran sahipleri bünyelerinde sahne alacak müzisyenler için bu ücretleri ödemek zorunda.

Değişiklikten önce ücret her bir müzik grubu üyesi için sadece 150 dolardı ve sadece ülkeye girmeye yarayan ve bir defalık alınan bu ücret işverenler tarafından ödeniyordu ve müzisyen tüm Kanada’da sahne alabiliyorlardı.

Kanada eski göçmenlik bakanı Jason Kenney’in 7 Ağustos’ta duyurduğu bu yeni düzenlemelerin sanat ve kültür ve küçük ölçekli işletme karşıtı olduğu dillendiriliyor.

Dört kişilik bir müzik grubunun ülkeye gelip şarkı söyleyebilmeleri için ödemeleri gereken işlem ücreti 1.700 doları buluyor. Tabii bu ücretin dışında organizasyon reklam ücretleri ve diğer teknik malzeme ücretleri de var.

Böylelikle konser organizasyonluğu işinde maliyetler yükselmiş oluyor. Yukarıdaki örnekte dört kişilik bir müzik grubunun Kanada’ya getirilmesinin maliyeti 1.700 dolarlık göçmenlik ücretlerinden başlıyor ve diğer tüm masraflar onun üzerine eklenmesi gerekiyor.

LMO ücreti ödendikten sonra çalışma izni başvurusu yapılmasının ardından çeşitli sebeplerle belge verilmemesi durumunda para iadesi de yapılmıyor.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı ve İş ve Sosyal Gelişim Bakanlığı’nın uygulamaları küçük ölçekli kulüp ve müzik sektörünü kötü etkileyecek orası kesin.

Binlerce kişilik stadyumlarda gerçekleştirilen büyük konser organizasyonları resmi ücretlerden etkilenmezken 200 ve daha az kişilik küçük organizasyonları düzenleyen küçük ölçekli organizasyon firmalarının maliyetlerinde artış meydana geldi.

200 ve daha az kişilik bir organizasyonda sahne alacak bir müzik gurubunda her bir üye için devlete ödenecek ücret 425 doları bulurken 20.000 ve daha fazla müzik organizasyonları vergiden muaf olacak.

Küçük ölçekli müzik ve gösteri organizasyonları düzenlemenin maliyeti daha fazla olacak.

Her çıkan kanun ya da yönetmelik herkesi eşit derecede mutlu etmiyor. Kanada’da uluslararası müzisyenlerin bar, kafe ve restoranlarda sahne aldığı organizasyonları düzenlemek artık daha pahalı.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 11 Eylül 2013

4 Eylül 2013 Çarşamba

Kaçak Göçmenler için Toronto ‘Sığınak Şehir’ Olabilir Fakat Statü Hala Soruluyor

Toronto şehrinin ‘sığınak şehir’ olarak ilan edilmesinin sonrasında yapılan bir araştırma statü belgesi olmayan kişilerin sosyal hizmet kurumlarından hizmet alabilmelerinin zor olduğunu gösterdi.

Araştırmaya katılan sosyal hizmet kurumlarının yarısı hizmet almak isteyenlerden statü belgesi istiyor ve bu kurumların yüzde 30’u gerektiğinde bu bilgiyi polis ve göçmenlik yetkilileriyle paylaşabileceğini söylüyor.

New city-funded report adıyla yayınlanan rapor statüsü olmayan göçmenlere hizmet veren kurum ve sivil toplum kuruluşlarının hizmet politikası üzerine yayınlanan ilk rapor olma özelliği taşıyor.

Raporda sosyal hizmet sunan kurumların yüzde 30’u hizmet verdikleri kişiler hakkında göçmenlik ya da polis görevlilerinin bilgi istemesi durumunda ne yapılması gerektiğini bilmedikleri ve kurumlarının yasal hak ve yükümlülükleri hakkında bilgileri olmadığı ortaya çıktı. Katkıda bulunan kurumların yüzde 71’inin resmi hizmet politikalarının da olmadığı görüldü.

Raporu hazırlayan Toronto Sosyal Planlama’da görevli Najveet Sidhu tüm federal göçmenlik politikalarının geçici ikamet sahibi olanlara göre ayarlandığını ve daimi ikamet sahibi olmanın zorlaştığı bir durumda kaçak olarak bulunanlara nasıl hizmet verileceğinin tam olarak bilinmediği ve bunun gittikçe büyüyen bir sorun olduğuna işaret etti.

32 sayfalık rapor geçen hafta yayınlandı ve Toronto Şehir Konseyi belediye hizmetlerinin yasal ya da yasadışı bulunanlara verilebilmesi konusunda çalışma başlattı.

Geçen Şubat ayında 200.000 kaçağın yaşadığı Toronto Kanada’nın statüsü olmayanların ilk ‘sığınak şehir’i olmuştu. Dünyada sığınak şehir statüsünde bulunanlara tüm kamu hizmetleri veriliyor ve kimlik sorulmuyor. ABD’de Chicago, New York City ve San Francisco gibi 36 şehir ‘sığınak’ olarak ilan edildi.

Sidhu kaçak göçmenlerin Toronto’da hukuki, barınma, sağlık ve istihdam hizmetleri alamadığının altını çizerek bunun şehirde kaçak yaşayanları fakirliğe ittiğini, sağlık hizmetleri alamamaları yüzünden sağlık durumlarını tehlikeye attığını ve bu insanların her türlü kötü muameleye hedef haline geldiğini ifade etti.

Büyük Toronto bölgesinde 100.000-250.000 arasında belgesiz göçmenin yaşadığı varsayılıyor bu rakamın 2015’te geçici işçilerin 4 yıllık çalışma izinleri bitiminden sonra daha da artacağından emin gözüyle bakılıyor. Dört yıllık çalışma izni biten ve bu sürede daimi oturum alamayanlar çalışma izinlerini ikinci defa uzatamayacakları için ülkede kaçak olarak kalacağı tahmin ediliyor.

Bazı sivil toplum kuruluşları hizmet verdikleri kişilerden statü bilgisi almamaya başladı. İnsanların zaten işverenler tarafından ayrımcılığa ve kötü muameleye maruz kaldıklarını düşünen Toronto İşçi Hareketi Merkezi (Toronto’s Workers’ Action Centre) gizliliğe önem vererek hizmet verdikleri kaçak işçilerin yasal durumları hakkında soru sormuyorlar ve kayıt tutmuyorlar.

Ülkede illegal yaşayan fakat statüsü olmadığı için polise başvuramayan ve her türlü istismara uğrayanların haklarını yasal mercilerde aramalarına olanak tanıyan “sorma, söyleme” (don’t ask, don’t tell) politikası geliştirilmiş ve bu proje ile insanların yasal statülerine bakılmaksızın polis hizmetlerinden faydalanabilmeleri hedeflenmişti. Özellikle aile içi şiddete uğrayan kadınlar bu yasa sayesinde haklarını arayabilmişti.

‘Sorma, söyleme’ politikası sayesinde birçok insan hakkını arayabildi. Toronto’da 18 yıl kaçak yaşayan Jamaikalı Angie ücretini ödemeyen patronunu mahkemeye vererek hakkını arıyor. İşveren yanında çalışan ve ülkede kaçak yaşayan Angie’yi polise vermekle tehdit etmiş ve hak edişine el koymuştu.

Sosyal Planlama Toronto raporuna katkı sağlayan 101 sivil toplum kuruluşunun yarısı kendilerinin verdiği fakat devletin finanse ettiği dil, iş ve yerleşim programlarından faydalanmak isteyenlerin bu hizmetlere uygunluğunun değerlendirilmesi amacıyla başvuran kişinin statüsü hakkında bilgi almak zorunda olduklarını belirtti.

Devletin finanse ettiği çeşitli hizmetlerden yararlanmak isteyen kişilerden belge olarak doğum kağıdı, sosyal sigorta numarası, daimi ikamet kartı (PR), mülteci kimlik kartı, pasaport, çalışma izni ve ehliyet gibi belgeler isteniyor.

Araştırmaya katkıda bulunan kurumların yüzde 30’u kendilerinden hizmet alanların kimlik ve statü bilgilerini polis, sınır ve göçmenlik görevlileri ile paylaşabileceklerini ve tüm kurumların yarısı da çocuk istismarı tehlikesi durumunda ellerindeki kimlik bilgilerini Çocuk Esirgeme Kurumu (Children’s Aid Society) ile paylaşacaklarını ifade ettiler.

Araştırmaya katılan tüm kuruluşların sadece dörtte biri belgesi olmayan kaçak göçmenlere yardım etme politikası uyguladıkları belirtildi.

‘Sığınak’ şehir Toronto’da sosyal yardım kuruluşlarından herhangi bir hizmeti görmek kaçak göçmenler için zor görünüyor. Toronto’da hizmet veren tüm sivil toplum kuruluşlarının yasal statüsü olmayan kişilere hizmet verme politikası oluşturması ve uygulaması gerekiyor. Şu an ki Toronto’da bunu şimdilik hayal olduğunu ama yakın gelecekte uygulanabilir olacağını görebiliyoruz.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 4 Eylül 2013   

3 Eylül 2013 Salı

Kanada Eski Federal Nitelikli Eleman (FSW) Başvuru Ücret İadeleri

Kanada hükümeti daha önce federal nitelikli eleman göçmenlik programı (FSW) dosyalarının eritilmesi çalışması kapsamında uzun süre bekleyen ve henüz işleme konmamış ve aynen iade edilecek başvuruların ücret iadelerine başladı.

Şubat 2008’den önce FSW başvurusu yaptıysanız ve bu zamana kadar Kanada Göçmenlik Bakanlığı’ndan (CIC) dosyanızın işleme alındığıyla ilgili herhangi bir yazı almadıysanız bu yeni uygulamadan sizde etkilenebilirsiniz.

Dosyanız işleme konmadan ödediğiniz başvuru ücreti ile birlikte size iade edilecektir. CIC ödemeleri sistemdeki adreslere çek olarak gönderecektir. Karışıklık yaşanmaması için son adresinizin CIC sisteminde olduğundan emin olun. CIC size ücret iadesinde bekleme süresi ne olursa olsun faiz ödemesi yapmayacaktır.

Bakanlık dosya ücreti iade edilecek adaylara ayrıca mektup gönderecek ve iletişim bilgisi güncellemesi istenecek. Kontak bilgilerinizi bakanlığın yayınladığı formu aşağıdaki linkten indirebilirsiniz. http://www.cic.gc.ca/english/pdf/kits/forms/IMM5741E.pdf

2008’den önce yapılan FSW başvuruları oldukça fazla olduğundan ücret iadesi biraz zaman alacaktır.

27 Şubat 2008’den önce FSW başvurusu yaptıysanız ve göçmenlik görevlisi yaptığınız göçmenlik başvurusu ile ilgili program kriterlerine uyup uymadığınız konusunda 29 Mart 2012’ye kadar herhangi bir karar vermediyse başvurunuz ve ödediğiniz ücret size aynen iade edilecektir. Bunun istisnası yoktur.

Program kriterlerine uygunluk değerlendirmesi adayın eğitim, dil, iş tecrübesi, uyum ve yaş gibi faktörlerin ilgili dönemdeki kanunlara göre ölçülmesi ve başvurunun kabul edilip edilmediği kararı anlamını taşımaktadır.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 3 Eylül 2013

2 Eylül 2013 Pazartesi

Kanada Göçmenlik Hizmetlerinde Yasal Temsilci Kullanmak

Son zamanlarda Kanada göçmenlik kanununda ve çeşitli programlarında köklü değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler sonucunda göçmenlik konusunda hizmet ya da yasal tavsiye veren kişilerin de artık belirlenen meslek odası üyesi olması zorunluluğundan bahsedeceğiz bu yazımızda.

Öncelikle yasal temsilci tanımında net olalım. Bir kişi size başvurunuzda ya da göçmenlik mahkemesinde danışmanlık hizmeti veriyorsa bu kişi sizin temsilciniz olmaktadır. Yasa bazı kişileri yasal temsilci olarak tanımlıyor. Bazı kişilerin de temsilci olamayacağını belirtiyor.  

Yetkili yasal temsilciler ikiye ayrılıyor. Vekalet ücreti alan temsilciler ve hizmeti ücretsiz veren temsilciler.

Verdiği göçmenlik danışmanlığı hizmeti sonucunda sizden ücret isteyen yasal temsilciler;
1 Kanada eyalet ve bölge barolarına bağlı avukatlar ya da paralegaller
2 Quebec Noterler Birliği’ne üye noterler ve
3 Kanada Göçmenlik Danışmanları Konseyi’ne (ICCRC) üye göçmenlik danışmanları olarak belirlenmiştir.

Buna karşılık hizmeti karşılığında para almayan ve yasal olarak tanınan göçmenlik temsilcileri de olabilir. Yasada bunlar;
1 Aile üyeleri,
2 arkadaşlar,
3 sivil toplum kuruluşları ve
4 çeşitli dini kuruluşlar olarak saptanmıştır.

30 Haziran 2011 tarihinde özellikle temsilcilerle ilgili yeni kanun (Bill C-35) yürürlüğe girmiştir. Bu yeni kanunun amacı tüm göçmen başvuru sahiplerini korumak ve kompleks göçmenlik dosyaları ile uğraşan temsilcilerin işinde uzman olduklarından emin olmaktır.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) yetkili olmayan göçmenlik temsilcilerini kabul etmeyecektir.

Bill C-35 yasası Kanada’ya göç etmeyi amaçlayan göçmen adaylarını ehil olmayan ya da Kanada göçmenliğinde yasadışı yolları kullanan kişilerden korumak için yürürlüğe girdi. 

Sahtekar Danışmanlara Karşı Mücadele Yasası olarakta bilinen Bill C-35 özellikle Kanada eğitim sektöründe bazı sıkıntılara sebep oldu. Geçen Mayıs ayında Kanada üniversiteler yasa konusunda bilgilendirildi ve yasanın üniversitelerde öğrenci danışmanlarını da kapsadığını duyurdu.

Üniversitelerde çalışan öğrenci danışmanları artık yurtdışından gelecek öğrencilere daimi oturum müsaadesi, vize ya da çalışma vizesi konusunda bilgi veremeyecek ve çeşitli formların nasıl doldurulacağı konusunda yasal tavsiyelerde bulunamayacaklar.

Kanada üniversitelerinin ana gelir kaynaklarından birisi de Kanadalı öğrencilere nazaran daha fazla ücret ödeyen uluslararası öğrenciler. 2012 yılında 11.000 uluslararası öğrencinin Kanada’ya geldiğine dikkat edersek eğitim sektörünün büyüklüğü hakkında bir fikir sahibi olabiliriz. Bill 35 gelecek sene ülkeye gelecek öğrenci sayısını daha da düşüreceği aşikar.

CIC yeni kuralları şiddetle savunuyor ve bunun ülkenin göçmenlik sisteminin doğru olarak işlemesi için elzem olduğuna inanıyor. Profesyonel olarak hizmet veren ve hem kariyer hem de göçmenlik kanunu açısından uluslararası öğrencilere bilgi veren öğrenci danışmanlarının farkında olan CIC’nin bir temsilcisi yeni kanunun istisnasız tüm Kanadalılara uygulanacağının altını çizdi.

Ya diğer sektör paydaşları? Onlar da bu kanundan etkileniyor mu?

Evet kesinlikle.

Seyahat acenteleri, özel istihdam büroları, insan kaynakları (HR) uzmanları, eğitim kurumları, evlat edinme hizmeti veren kurumlar ve evde yardımcı işçi bulan şirketler artık müşterilerine göçmenlik programları, formları veya yetkili göçmenlik temsilcileri konusunda bilgi alabilmeleri için CIC’nin internet adresini gösterecek. Her türlü tercümanlık, seyahat planlama ve evrak taşıma gibi hizmetleri vermeye devam edebilecekler.

Ayrıca bu kurumlar öğrencinin ne tür kursları almaları gerektiği ve okula nasıl kaydolmaları gerektiği gibi bilgiler verecek, iş görüşmelerini yürütecek ve onlar adına LMO başvurularını doldurabilecekler.

Fakat yine aynı kurumlar bir kişinin göçmenlik seçenekleri konusunda bilgi veremeyecek, en iyi göçmenlik yolunun hangisi olduğu konusunda yorum yapamayacak ve birisinin adına herhangi bir göçmenlik formunu dolduramayacaklar. Bu kurumlarda çalışanlar ayrıca CIC veya CBSA (Kanada sınır güvenliği ofisi) ile müşteri adına iletişimde bulunamayacaklar ve bir kişinin göçmenlik başvurusu veya duruşmasını takip edemeyeceklerdir. Göçmenlik tavsiyelerinde bulunmakla ilgili herhangi bir reklam yapamayacakları gibi onlar adına göçmenlik formu ya da vize ve çalışma izinlerini dolduramayacaklar.

Birisine Kanada göçmenlik hizmeti vermeden önce yasadaki yerinize bir bakın. Yasal temsilci misiniz yoksa değil mi?

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 2 Eylül 2013