29 Ağustos 2013 Perşembe

Kanada’da Kaçak Çalışan Öğrenciye Yasal İşlem

Toronto’da yaşayan ve İsrail’den gelen bir öğrenci Kanada’da çalışma izni olmadan çalıştığı gerekçesiyle yargılandığı davadan şartlı tahliye edildi.

Iftach Jacob (24) diğer 11 kişi ile birlikte 2011 Aralık ayında Halifax bölgesinde illegal olarak çalışırken Kanada Sınır Güvenliği Ajansı (CBSA) görevlileri tarafından tutuklanmışlardı.

Kanada’da daimi göçmenlik başvurusunda bulunan Jacob Halifax eyalet mahkemesinde görülen davada Göçmenlik ve Mülteci Koruma Kanunu’na (IRPA) aykırı olarak çalıştığını kabul etmişti.

Onu çalıştıran firmanın yetkisi olmadan yabancı işçi çalıştırma ve ziyaretçi vizesi şartlarını ihlal etmek suçları mahkemede düştü.

Toronto bölgesinde yaşayan Nissan Shitrit (23) adlı gençte çalışma müsaadesi olmadan çalıştığı gerekçesiyle hakkında yasal işlem başlatılmıştı.

CBSA görevlileri 2011 yılında Halfiax’ta bir evi ve bölgedeki üç alışveriş merkezlerini basmış ve bazı kişileri tutuklamıştı.

Ajansın verdiği bilgilere göre yakalananlardan birisi Kanada’da ziyaretçi olarak bulunan fakat çalışırken yakalanan İftach Yacob’tu.

Heat in a Click adlı ısıtıcı jel satıyorlardı.

Gözaltına alınanlardan sekizi ülkede illegal çalıştıklarını kabul etti ve her birine 1.000 dolar ceza kesildi. Bir kişi ise hakkında yasal işlem yapılmadan bırakıldı.

Mahkemede Torontolu iki adamın Halifax’taki kioskları işletmesi için Jacob’u işe aldıkları belirlendi.

2.5 aydır Halifax’ta bulunan ve günde en az 18 saat çalışan Jacob’a ödeme bile yapılmamış.

Jacob’un avukatı Leora Shemesh Toronto’da üniversite öğrencisi olan müvekkilinin işi kabul etmesi tamamen acemiliğinden kaynaklandığını fakat paraya çok ihtiyacı olduğu için kabul etmek zorunda kaldığını söyledi.

Tahliyenin dışında herhangi bir ceza Jacob’un sınır dışı edilmesine sebep olacaktı ki mahkeme sonucunda 15 ay şartlı tahliye edilmesine karar verildi.

Mahkemede Jacob Halifax Mülteci Kliniği’ne 2.500 dolar bağış yapabileceğini de belirtti. Fakat bağış mahkeme tarafından gerekli görülmedi.

Kanada’da başka ülkelerde olduğu gibi dolaşan ve rastgele kimlik soran göçmenlik görevlileri bulunmuyor fakat öğrenci olarak ülkede bulunan kişinin çalışması yasak olduğu hallerde çalışıldığında karşılarında CBSA görevlilerini bulabiliyor.        

Sonuç: Kanada’ya hangi statü ile girilirse o statünün şartlarını gözetmek gerekiyor.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 29 Ağustos 2013

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Ottawa’nın ‘Güvenli’ Ülkeler Listesi İltica Başvurularını Düşürdü

Hükümetin ‘güvenli’ ve demokratik olduğunu düşündüğü ve yine hükümete göre bu ülkelerden normalde mültecilerin gelmemesi gerektiğini düşündüğü ülkeler listesi yayınlanmasından sonra Kanada’ya yapılan iltica başvurularında inanılmaz düşüş yaşandı.

Kanada’ya bu sene ilk altı ayda 4.558 kişi siyasi sığınma talebinde bulundu. Bu rakam geçen sene ilk altı ayda 10.375’ti.

Bu sene Ocak ve Haziran arasında Kanada Göçmenlik ve İltica Kurulu’na (IRB) güvenli ülkeler listesinde bulunan Macaristan’dan 104 başvuru yapıldı. Avrupa’da bulunan Macaristan’dan gelen Roman vatandaşlar iltica başvurusunda bulunuyorlar ve federal hükümet bu başvuruların asılsız olduğunu ve sistemin kötüye kullanıldığını düşünüyor.

Buna karşın geçen sene ilk yarıyılda Macaristan’dan Kanada’ya 1.389 iltica başvurusu olmuştu. 

Meksika’dan gelen iltica talebi sayısı da düşmüş. 2013 ilk yarıyılda 68 siyasi sığınma talebi olurken bu rakam geçen senen aynı dönemde 224’lerdeydi.

Kanada’nın yeni göçmenlik bakanı durumdan memnun. Bakan Chris Alexander Kanada iltica sistemindeki reformların sistemi daha etkin hale getirdiğine inanıyor ve reformlar sayesinde normalde çok fazla ve asılsız siyasi sığınma talebi gelen ülkelerden artık o kadar talep gelmediğine dikkat çekiyor.

‘Bu güzel bir haber çünkü gerçek mültecilerin dosyaları daha makul sürede ele alınacak ve kısa sürede Kanada’nın korumasına alınacak.’

15 Aralık 2012 ve 31 Mayıs 2013 arası Kanada siyasi sığınma yasası reform çalışmaları kapsamında 37 ülkeden oluşan bir liste yayınladı. Belirlenmiş ülkeler listesinde (DCO) bulunan ülkeler Kanada tarafından insan haklarını gözeten ve korunmaya muhtaç insanlara devlet koruması sağlayan demokratik ülkeler olarak görülüyor ve bu ülkelerden gelen siyasi sığınma talepleri bu listede olmayan diğer ülkelerden gelenlere göre farklı ele alınıyor. Avrupa Birliği ülkelerinin hepsi bu listede yer alıyor.

Güvenli ülkelerden gelen vatandaşların siyasi sığınma başvuruları hızlı ele alınıyor ve davalarını kaybettiklerinde Mülteci Temyiz Şubesi’ne (RPD) başvuramıyorlar ve başka hukuki yolları kalmadığında da ülkeden hızlıca sınır dışı ediliyorlar.

Teşbihte hata olmazsa Ottawa’nın güvenli dediği ülkelerden gelen siyasi sığınmacıların dosyaları ‘asılsız’ yaftası yiyerek ‘önyargı’ ile inceleniyor. Başarı şansını siz düşünün.

IRB’nin istatistiklerine göre bu sene ilk yarıyılda 37 güvenli ülkeden toplamda 463 siyasi sığınma talebi geldi. Bu ülkelerden geçen sene aynı dönemde gelen mülteci başvurusu 2.928 adetti. Şu an için en çok siyasi sığınma talebi Çin (374), Kolombiya (259), Pakistan (250), Suriye (202) ve Nijerya (178) gibi ülkelerden geliyor. Bu ülkeler DCO listesinde bulunmuyor.

Sivil toplum örgütleri oldukça endişeli.

Sistemin devlet korumasını hak etmeyen insanların nasıl reddedileceği üzerine kurulduğuna ve bunun korumaya muhtaç olmayan insanların dosyalarını hazırlaması için yeteri kadar süre vermemek anlamına geldiğine inanan Kanada Mülteciler Konseyi direktörü Janet Dench iltica başvurusundaki düşüşü ‘şok edici’ buluyor.

‘İnsanların hayatı kurtarmakla mutlu olmamız gerektiğini öğretiyoruz fakat federal hükümet daha az siyasi sığınma başvurusu alması amaç ediniyor.’

Artık siyasi sığınma başvuruları süreci uzun olmuyor. Eskiden yıllarca süren mülteci başvuruları şimdi günler içinde sonuçlandırılıyor. IRB’ye göre bir siyasi sığınma talebi ortalama 57 günde sonuçlandırılıyor ve hükümetin hedefi bu süreyi 45 güne çekmek.

Fakat IRB diğer ülkelerden gelen iltica başvurularında hedeflediği işlem süresini tutturamadı. Yeni kurallara göre güvenli ülkelerden olmayan gelenlerin mülteci başvurularının 216 günde sonuçlandırılması hedeflenirken IRB şu an için dosyanın işleme alınma sürecinin ancak 86 gün içinde başlanabildiğine işaret etti. Eski siyasi sığınma talepleri ise 20 ay içinde sonuçlandırılması öngörülüyor.

Davalarını kaybeden ve ülkede kalmak için başvuracak herhangi bir hukuki yolu kalmayan kişiler sınırdışı ediliyor. Kanada Sınır Güvenliği Ofisi (CBSA) 2013 Ocak ve Haziran ayları arasında 6.345 kişinin ülkeden çıkartıldığını açıkladı.

IRB bu sene ilk altı ayda yapılan siyasi sığınma başvurularının yüzde 30’unu kabul etti. Bu oran geçen seneye göre yüzde 35 daha az.  

Macaristan vatandaşlarının yaptığı 1.178 iltica başvurusunun sadece yüzde 16’sı kabul edilmiş. Yine IRB rakamlarına göre Meksika’dan yapılan 680 vatandaşın siyasi sığınma başvurularının da yüzde 19’u kabul edilmiş.

Meksika ve Macaristan’ın güvenli ülkeler listesinde olması ve 183 Macar ve 132 Meksikalının yaptığı siyasi sığınma başvurusunun kabul edilmesi bu ülkelerin DCO listesinde olması kararına karşı eleştirileri ateşliyor.  

Kanada Mülteciler Konseyi’ne göre Macaristan ve Meksika o kadar da ‘güvenli’ değil.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 28 Ağustos 2013

23 Ağustos 2013 Cuma

Kanada Eğitim Almak İçin En Uygun Ülkelerden Birisi

Yapılan yeni bir araştırma uluslararası öğrencilerin diğer Batılı ülkelere göre Kanada’da daha uygun ücretlerle okuduğunu gösterdi.

HSBC tarafından yapılan araştırma da yurtdışı eğitimde Avustralya en pahalı ülke olarak saptanırken onu sırasıyla ABD, BAE ve İngiltere takip etti. Eğitimin en ucuz olduğu ülke Almanya oldu.

İncelenen 13 ülke arasında yıllık yaşam giderleri ve okul ücretleri toplamı 26.000 dolar tutan Kanada beşinci sırada yer aldı.

Araştırma okul ücretlerinin en düşük olduğu Almanya yıllık 635 dolarla en düşük maliyetli ülke olarak belirlendi.

Avustralya bir öğrencinin ödediği yıllık ücret ortalama 25.375 dolarla eğitim için en pahalı ülke unvanını alırken onu 25.226 dolarla ABD ve 21.371 dolarla Birleşik Arap Emirlikleri alıyor.

Listede 4. olan ve eğitim endüstrisinin çok gelişmiş olduğu İngiltere’de okuyan öğrenciler yılda ortalama 19.291 dolar harcarken Kanada yılda 18.474 dolarla listede 5. sırada yer aldı.

Uzakdoğu’da listede 6. olan Singapur’da okuyan öğrenciler yılda 14.885 dolar harcarken Hong Kong’daki okuma maliyeti yıllık 13.182 dolar olarak belirlendi. 8. Sırada yer alan Japonya’da öğrenciler okumak için yılda 6.522 doları gözden çıkarırken Çin’deki öğrenciler 3.983 dolar ve onu 3.270 dolarla Taiwan takip ediyor.

Listede en ucuz ülkeler arasında Rusya, İspanya ve Almanya var. Rusya’da öğrenciler yılda 3.131 dolar harcarken, İspanya 1.002 dolarlık yıllık eğitim masrafı ile listenin 12. ülkesi oluyor. Uluslararası eğitimin en uygun olduğu ülke yıllık ortalama 635 dolarla Almanya oldu.

HSBC Bank Kanada’nın başkan yardımcısı olan Betty Miao yaptığı basın açıklamasında ailelerin uluslararası eğitim konusunda önceden plan yapması gerektiğini belirtti. Miao’ya göre eğitim planlamasının önemli olmasının yanı sıra eğitim esnasında oluşacak masrafların hepsinin öngörülür olduğunun da altını çizdi.

Miao çocuğunu yurtdışında okutmak isteyen ailelerin gidilecek ülkedeki yaşam ücreti, okul ücretleri, döviz oranları, enflasyon oranı ve akademik tatillerde eve dönüş uçak bileti gibi masraflar için bütçe yapılması gerektiğine değindi.

Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) istatistiklerine göre 2013 yılında Kanada 100.000 uluslararası öğrenciyi kabul etti. Bu sayı 2004’teki yabancı öğrenci sayısının yüzde 60’ından fazla.

Araştırma listedeki 13 ülkedeki en büyük 10 okulun yıllık ortalama okul ücretleri baz alınarak gerçekleştirildi.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC) 23 Ağustos 2013

22 Ağustos 2013 Perşembe

Quebec Yatırımcı Göçmenlik Programı Diğer Eyaletleri Zora Sokuyor

Quebec yatırımcı göçmen programı ile Kanada’ya giden göçmenler yerleşmek için Quebec yerine Vancouver’i seçiyor. Quebec hükümeti yatırımcı göçmenlerden nakit yatırım alırken British Columbia Eyaleti o göçmenlere ev sahipliği yapıyor.

Harper hükümeti Quebec eyaletinin yatırımcı göçmen programı ile ülkeye göçmen almalarına fakat gelen göçmenlerin başka eyaletlere yerleşmesine artık göz yummayacağının sinyalini verdi.

Quebec’e gidiyorum diye yola çıkanların çoğu yerleşmek için British Columbia eyaletinin Vancouver şehrini seçiyor.

Ottawa’nın nakit karşılığı vize programı sayesinde hem Kanada ekonomisine para girmiş oluyor hem de yatırım karşılığında Kanada vatandaşlığına sahip olunuyordu. Yatırım olarak aday Kanada’ya faizsiz olarak 5 yıl süreyle verilen 800.000 Kanada doları veriyordu. Federal yatırımcı programı biriken dosyaların eritilmesi sebebiyle bir süredir kapalı.

Buna karşılık Quebec eyaleti de benzer yatırımcı göçmenli programını işletiyor. Hatta Quebec yatırımcı programı daha popüler oldu çünkü program şartları hem daha kolay hem de kabul edilme şansı daha yüksek.

Aslında eleştiriler de tam burada ortaya çıkıyor. Quebec eyaleti yatırımcı programı ile yatırımcı göçmen adayları Kanada’ya ayak basıyor fakat Vancouver veya Toronto gibi şehirlere yerleşiyor.

Bir eyalet aday programında başvurulduğunda eyalet sizi orada yaşama niyeti olduğunuz için seçiyor. Eyalet aday programlarının aslında mantığı da bu kuralı da. Kaanda vatandaşlık ve göçmenlik kanununa göre kişi yaşamayı düşündüğü eyalete başvurduğunda orada yaşama niyeti olması gerekiyor. Quebec yatırımcı programına başvuran bir kişi aslında bu eyalete yerleşmeyi düşündüğü için seçilmiş bulunuyor.

Yatırımcı adayın ödediği parayı Quebec eyaleti alıyor fakat göçmen Kanada’da başka bir eyaleti kendine ev olarak seçtiğinde ev sahibi eyalet göçmenin eğitim, sağlık ve yerleşim sorumluluğunu alıyor. Parayı ve sorumluluğu alan eyaletler farklı oluyor.

Tabi bu tartışmalara Quebec eyalet hükümeti sert çıkıyor. Bu programdan daha fazla yatırımcı almak isteyen Quebec hükümeti yatırımcı adayların Kanada’da daimi oturum kartı aldıktan sonra istediği eyalette yaşama ve Kanada içinde serbest dolaşım hakkına sahip olduğunu hatırlattı.

Gerçekten de temel hak ve özgürlükler yasası çerçevesinde Kanada içinde daimi oturum sahibi (permanent resident) olanlar istediği eyalette yaşayabilirler.

Burada bir ikilem ortaya çıkıyor. Eyalet aday programları başvurulan eyalete gitmek isteyen adayları seçmeye çalışıyor ve başvurdukları eyalette yaşama niyeti olmayanların başvurularını reddederken federal yasalar daimi oturum sahibi göçmenlerin istedikleri eyalette yaşayabilmelerine hak tanıyor.

Quebec devletinden alınan ve CIC’nin yayınladığı istatistikler bu trendi destekler nitelikte. Quebec yatırımcı programı ile Kanada’ya gelen ve başvurduğu eyalette yaşamak istediğini belirten yatırımcı göçmenlerin neredeyse yüzde 90’ı ilk fırsatta başka eyaletlere gitmişler.

Quebec 2013 yılında 7.000 göçmen getirmeyi umuyor. Gelecek göçmenlerin büyük çoğunluğu da yatırımcılar olacak. Program için getirilen yeni kriterler çok kolay. Artık hiç Fransızca bilmeyen bile programa başvurabiliyor.

Ottawa’nın getirmek istediği yatırımcı göçmen sayısı Quebec hedeflerinden çok aşağıda. 2012 yılında hedef sadece 2.615 kişiydi.

Kanada eski göçmenlik bakanı Jason Kenney bu konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada Quebec yatırımcı programına başvuran ve Quebec eyaletinde yaşama niyeti olduğunu bildiren birisinin gerçekte o eyalette yaşamak istememesini sahtekarlık olarak değerlendiriyor.

Federal hükümet ve Quebec hükümeti arasındaki anlaşma ile Quebec diğer eyaletlerden farklı olarak kendi göçmenlik programlarını yönetiyor.

Nakit karşılığı göçmenlik programı olan yatırımcı programı 1.6 milyon net varlığa sahip olan ve 800.000 dolarlık miktarı 5 yıllığına eyalete faizsiz olarak borç vermeyi kabul eden kişilere açık. Eyalet nakit olarak aldığı parayı beş yıl boyunca kullanım hakkına sahip oluyor.

Bununla yetinmeyen Quebec şimdi programa başvuru ücretlerini de arttırdı. Önceden 4.102 dolar olan başvuru ücreti şimdi 10.000 dolar.

Eski bakan Kenney açık konuştu. Quebec yatırımcı göçmenlerin yatırdığı parayı alıyor fakat British Columbia mükellefleri göçmenlere sunulan dil eğitim, okul, sağlık bakım gibi sosyal hizmetleri vergileriyle karşılıyor.

Quebec eyaleti de artık sınırlı sayıda yatırımcı göçmen alacak. Belirlenen sayıdan fazla başvuru olması halinde programa kabul edilecekler çekilişle belirlenecek.

Sonuç: Ekonomide kullanılacak hazır parayı herkes çok sever.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 22 Ağustos 2013

20 Ağustos 2013 Salı

Kanada Vatandaşlığı Batıya Açılan Kapı

Çocuklarının Kanada vatandaşı olarak tüm sosyal haklara sahip olmasını ve ilerde kendilerini de sponsor etmelerini isteyen anneler doğumlarını Kanada’da yapıyorlar.

Kanada’da çocuk doğurmak bir ‘trend’ haline geldi. Kanada Sınır Güvenliği Ofisi (CBSA) yetkililerine göre geçen sene çalıntı veya sahte pasaportlarla Toronto’ya gitmek isteyen Nijeryalı kadınlar sadece çocuk doğurmak için bu şehre geldi.  

20-35 yaş arası genç Nijeryalı kadınlar para karşılığı bazı kişilerin yardımıyla en çok Nijeryalı vatandaşın yaşadığı Toronto şehrine gelmeye çalışıyorlar.

CBSA Göçmenlik İstihbarat Bürosu Kanada’ya girişte kullanılan pasaportların sahte veya çalıntı olmasıyla bu trendin farkına vardı. Yoksa ülkeye girmeye çalışan genç Nijeryalıların genç ve hamile olması görevlileri uyandırmadı.

Sınır koruma ofisinin yayınladığı ve ‘Nijerya Orjinli Hamile Kadınların Göçü’ adlı üç sayfalık raporda son dönemlerde Toronto’ya gelen Nijeryalı sayısının artmasının sebebinin Kanada’da doğumdan alınan haklara sahip olmak istenmesi.

Bir diğer deyişle ‘doğum turistleri’ sayılan bu kişiler çocukları vatandaş olabilsin diye Kanada topraklarında bebeklerini dünyaya getiriyorlar. Doğumdan Kanada vatandaşı olan çocuk daha sonra tüm sosyal haklara sahip olacak ve ilerde anne-babasını Kanada’ya sponsor edebilecek.

ABD’nin dışında Kanada dünyada doğumla vatandaşlık veren gelişmiş ülkelerden birisi. Ülkede doğan tüm çocuklar Kanada vatandaşlığını kazanıyor. Sonuç olarak Kanada’da doğum yapmak Batıya açılan bir kapı olarak görülüyor.

Trend haline gelmiş olan bu işin sektörü de gelişmiş. Bazı yabancı dilde yazılan internet siteleri ile şirketler hastanelere yakın olan evlerde hamile kadınlara hizmet veriyorlar. Web sitelerinde Kanada’da sosyal haklar, bedava eğitim ve sağlık, çocuk parası ve yaşlılık parası gibi haklar çarpıcı bir şekilde sunuluyor. İşletmeler ücretsiz çağrı merkezi hizmeti de veriyorlar.

“Doğacak çocuğunuza verebileceğiniz en iyi hediye bir Kanada pasaportudur” diyen bir web sitesi ABD’ye göre Kanada’yı daha yeğ tutuyor. Hatta sitesinde ABD’deki zayıf sosyal hakları, hayat pahalılığı ve eğitimin daha masraflı olduğu gibi örnekler veriyor.

İrlanda ve Avustralya gibi ülkeler doğumdan gelen hakları feshettiler. Kanada’da bu durum dillendirilmeye başlandı. Kanada’nın yeni göçmenlik ve vatandaşlık bakanı Chris Alexander National Post gazetesine verdiği bir demeçte durumun incelendiğini ve hükümetlerinin Kanada vatandaşlığının değerini arttırmak için elinden geleni yaptıklarını belirtti.

Bakanlık doğum turizminin sistemi kötüye kullanmak ve Kanada vatandaşlığını hak etmediği halde elde etmek olarak görüyor.
Göçmenlik vatandaşları ise aynı fikirde değil. Toronto’da göçmenlik avukatlığı yapan Michael Niren bu trendin ciddi bir sorun olduğuna inanmıyor. Avukata göre insanlar sadece Kanada’da bebeklerini dünyaya getiriyorlar ve doğumdan kazanılan vatandaşlık hakkından yararlanıyorlar.

Konu aslında önceki göçmenlik bakanı Jason Kenney zamanında incelenmiş ve neler yapılabileceği üzerine bir çalışma yapılmıştı. Bu yılın başında bakanlığın vatandaşlık ve çok kültürlülük şubesi genel müdürü Nicole Girard çeşitli hastane ve tıp kurumlarının konu ile ilgili görüşlerine başvurmuştu.

Hastaneler ve tıp kurumlarından toplanan bilgiler ışığında bu trendin tüm Kanada’da görüldüğü ve bunun ciddi bir problem olduğu kanısına varılmıştı. Detaylar da çok ilginç. Kadınlar hastane faturalarını dahi ödemeden ülkeden ayrılmıştı.

Galiba mottoya inanmışlar.

Doğacak çocuğunuza verebileceğiniz en iyi hediye bir Kanada pasaportudur.

Quebec’teki hastanelerden de benzer bilgiler geldi. Haiti ve Fransızca konuşan Kuzey Afrika’lı ziyaretçiler doğumlarını Kanada’da gerçekleştiriyorlar. Hatta Montreal’e gelen bir kadın hamileliğinin son döneminde uçağa binmiş ve şehre iner inmez hastaneye zor yetiştirilmiş.

Hastanelerden bu trendi önleme konusunda ilginç tavsiyler de geldi.

Sadece anne-babaları Kanada’da yaşayan bebeklere Kanada vatandaşlığı verilebilir.  

Acil durumlarda hastayı geri çevirmenin yasak olduğu Kanada’da hamile kadın ülkede herhangi bir statüsü olmasa bile doğumunu acil serviste gerçekleştirebiliyor. Hastane faturaları da ödenmeyebiliyor.

Bizde de bu trendin devam ettiği biliniyor. Özellikle sanat camiasında çocuğu ABD’de dünyaya getirmek gibi bir durum var.

Dünyada doğumdan vatandaşlık veren iki ülke kaldı. ABD ve Kanada. ABD’nin göçmenlik sistemi revize edilmesi planlanıyor ve vatandaşlığın nasıl revize edileceği şimdilik bilinmiyor. Fakat Kanada doğumdan vatandaşlık hakkı kazanılması konusunu yüksek sesle dile getirmeye başladı.

Bence artık bu kadar cömertlik göze batıyor.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 20 Ağustos 2013

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Irkçı Muamele için Göçmen İşçiye 23.500 Dolar Tazminat

Ontario insan hakları mahkemesi ırkçı muameleye maruz kalan mevsimlik işçiye 23.500 dolar tazminat ödenmesine karar verdi.

St. Lucian’dan gelen Adrian Monrose isimli göçmen işçi Kanada’ya mevsimlik tarım işçisi programı altında 2009’da gelmiş ve Double Diamond Acres Ltd şirketi için çalıştığı esnada şefi tarafından ırkçı söylemlere maruz kalmıştı.

Mahkeme kayıtlarına göre bir keresinde seraya gelen ve bazı domateslerin ziyan olduğunu görüp sinirlenen firma sahibi kendisine “aynı daldaki maymun gibisin” dedi.

Kendisine yapılan ırkçı sözleri şikayet eden Monrose işten çıkartılmış ve St. Lucia’ya geri gönderilmişti.

Monrose’nun avukatı Shane Martinez müvekkilinin göçmen işçiler için kurulan bir aktivist sivil toplum kuruluşunun yardımlarıyla insan hakları mahkemesine başvurduğunu belirtti.

Mahkeme sonucunda Monrose’ye 5.500 dolar ücret kayıpları için, 3.000 dolar onuru, duyguları ve kendine saygısı yara aldığı için ve 18.000 dolar da böyle bir ırkçı muameleye maruz kalarak haklarının ihlali karşılığı olarak ödenmesine hüküm verildi.

Avukat Martinez mahkeme kararının hükümetin göçmen işçilere karşı uygulanan insan hakları ihlallerine karşı bir şey yapılması gerektiği konusunda bir sinyal vermesi gerektiğini söyledi.

Kanada’da insan hakları ihlalleri çok ciddiye alınıyor. Daha önce benzer olaylar yaşandı. Son dönemlerde bir kafede ırkçı muameleye ve sözlere maruz kalan Türk kökenli bir müşteri kafe sahibini mahkemeye vermiş ve davasını kazanmıştı.

İnsanlar Kanada’da belediye, eyalet ve federal devlet seviyesinde hizmet veren mahkemelerde haklarını arayabiliyorlar. Çok kültürlülüğü bir devlet politikası yapan Kanada’da ırkçı ve ayrımcı sözler, davranışlar ve muamele büyük suç teşkil ediyor.

Türkiye’de durum nasıl? Fenerbahçe Galatasary derbisinde Fenerbahçeli bir taraftar karşı takımın siyahi oyuncuları Eboue ve Drogba’ya tribünden muz göstermişti. Avrupa’da maçlarda muz göstermek ırkçı bir saldırı olarak görülür. Muz gösteren taraftar bunun bir ırkçılık olduğunu yazanlara şiddetle karşı çıkmış ve kendisinin ırkçılıkla savaşan bir olduğunu beyan etmiş ve yapmış olduğu savunması pek tutarsız kalmıştı.

Fenerbahçe takımı yaptığı konu ile ilgili mecburen yaptığı basın toplantısına ‘muz’lu taraftar da katılmış ve tutarsız savunmalar yapılmış ve ırkçılığın Türkiye’de bir adet olmadığı gibi bazı tespitler yapılmıştı.

Irkçılık ve ayrımcılık maalesef Türkiye’de sürekli yaşanan bir olgudur. Bunu artık kabul etmemiz lazım. Yukarıdaki olay dışında Türkiye’de hala dil, etnik, inanç, siyasi görüş ve cinsel yönelim gibi konularda halk arasında sürekli söylenen ve konuşulan ve ırkçı sayılacak terim ve söylemler vardır. İsteyerek veya istemeyerek bizden olmayanlara karşı farklı davranma ve onları aşağılama, tenkit etme veya hakaret etme hakkımız olmamalı.

Her şeyin başı eğitim. Bence temel insan hakları çocukluktan başlayarak her vatandaşa öğretilmeli. Suç teşkil eden nefret edebiyatı ve söylemlerine karşı mücadele kapsamında gerekli tedbirler alınmalı ve yeni hazırlanacak T.C. Anayasası’nda tüm etnik farklılıkların hakları teminat altına alınmalı.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 19 Ağustos 2013

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Kanada Federal Nitelikli Eleman Programı (FSW) Başvurularında Son Durum

Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık Bakanlığı (CIC) 4 Mayıs 2013’te açılan Kanada Federal Nitelikli Eleman Programı (FSWP) başvurularında Ağustos 2013 itibariyle son durumu resmi internet sitesinde duyurdu.

Program altında kabul edilen 24 meslekten kabul edilen başvuru sayısı şu an için 885 olarak açıklandı. 24 mesleğin her birinde kabul edilecek başvuru en fazla 300 olmak üzere FSW programında kabul edilecek toplam başvuru sayısı 5.000’i aşmayacak.

FSW başvuruları 4 Mayıs 2013’te başladı ve 30 Nisan 2014’te son bulacak. Mesleklere göre başvurular sürüyor.

278 başvurunun kabul edildiği finans analistleri ve 233 başvurunun kabul edildiği bilgisayar interaktif medya geliştirme uzmanları maksimum kabul edilecek sayı olan 300’e en yakın meslekler. 67 mühendislik müdürü ve 88 bilgisayar programcısının başvurusu da ön kabul almış.

Diğer mesleklerde ön kabul alan başvuru sayıları şöyle: geoscientists and oceanographers 4, civil engineers 34, mechanical engineers 45, chemical engineers 21, mining engineers 1, petroleum engineers 1, geological engineers 1, aerospace engineers 2, land surveyors 0, industrial instrument techinicians and mechanics 3, inspectors in public and environmental health and occupational and safety 24, audiologists and speech-language pathologists 0, physiotherapists 32, occupational therapists 6, medical laboratory technologists 26, medical laboratory technicians and pathologists’ assistants 7, respiratory therapist, clinical perfusionists and cardiopulmonary technologists 1, medical radiation technologists 2, medical sonographers 5, cardiology technologists 4,      

Son on yıl içinde en az bir yıllık tam zamanlı iş tecrübesi olan ve icra ettiği mesleği Kanada Ulusal Meslek Sınıflandırması (NOC) 0, A ve B beceri seviyesinde olan kişiler FSW’ye başvurabiliyor.

Yukarıdaki şartların dışında başvuran aday CIC tarafından ilan edilen kabul edilecek ve 24 meslekten birisini icra etmek zorunda.

Tüm bu şartların dışında Kanada’da bir işverenden geçerli bir iş teklifi alınması durumunda adayın mesleğinin kabul edilecek meslekler listesinde olması şart değil.

Adayların ayrıca minimum dil seviyesinde olması ve Kanada eğitim değerlendirme raporu (ECA) almaları gerekmektedir. Kabul edilen dil sınav (IELTS, CELPIP veya TEF) sonuç belgesi ve Kanada’da Kanada dışında alınan eğitimleri ölçen ve değerlendirme raporu sunan çeşitli kurumlardan alınan ECA raporu da adayın başvurusunda olması gerekenlerden.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 17 Ağustos 2013

16 Ağustos 2013 Cuma

Kanada Eyalet Hükümet Başkanları Daha Fazla Göçmen İstiyor

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Federasyon Konseyi’ne katılan Kanada eyalet hükümet başkanları federal hükümetten Eyalet Göçmenlik Aday Programı’ndan (PNP) kabul edilecek göçmen kotasının arttırılmasını istedi.

Eyalet liderleri eyaletlerde çalışan işçilerin eyalet göçmenlik aday programı, Kanada tecrübe sınıfı (CEC) ve Federal Nitelikli Eleman Programı (FSW) gibi göçmenlik programları sayesinde Kanada vatandaşı olabileceğini kaydetti.  

Ontario Eyalet Başkanı Kathleen Wynne’nin ev sahipliğinde Niagara on-the Lake’te gerçekleştirilen toplantıya 13 eyalet ve bölge hükümet başkanı katıldı.

24-26 Temmuz’da düzenlenen toplantıda liderler federal hükümetten geçici işçilerin ve uluslararası öğrencilerin vize işlemlerinin hızlı cevaplandırılması ve bazı vize ofislerinin kapatılması düşüncesinin tekrar gözden geçirilmesini istedi.

Liderler eyaletlerdeki kalifiye işçi sıkıntısını giderecek olan ve geçici işçi programına (TFW) başvuran işçilerin vize başvurularının hızlı cevaplandırılmasının önemine değindi.

Geçtiğimiz Haziran’da Alberta’nın güneyinde oluşan sel felaketi sebebiyle felaket sonrası çalışmalar için daha fazla geçici işçinin gerektiğine dikkat çektiler.

Toplantıda göçmenlik yerleşim ve dil eğitim hizmetlerinin eyalet ve bölgelerce verilmesinin daha uygun olacağı da dile getirildi.

Quebec eyaleti Kanada-Quebec Anlaşması çerçevesinde kendi göçmenlerini seçme ve göçmen yerleşim sosyal hizmetlerini sağlıyor ve kendi uygulamaları hakkında isteyen eyalete bilgi sağlıyor.

Eyaletler federal hükümetten daha fazla geçici kalifiye işçi ve eyalet aday göçmen programında kabul edilecek daimi göçmen kotasının arttırılmasını istiyor.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 16 Ağustos 2013     

Kanada Geçici İşçi Programındaki (TFWP) Değişiklikler

Kanada Hükümeti’nin 2013 Ekonomi Eylem Programı çerçevesinde Geçici Yabancı İşçi Programı’nda (TFWP) çeşitli değişiklikler hayata geçti.

Yapılan reformla artık Kanada’ya işçi getirilmeden piyasadaki istihdam şansı önce Kanadalılara sunulacak.

Bu değişiklikler TFWP programını Kanada’nın iktisadi hedeflerini desteklenmesine imkan vermesi için tasarlandı. TFWP programı Kanadalı işverenlerin kalifiye işçi aradıklarında yurtdışına bakmadan önce Kanada içinde iş arayanlara bakmasını sağlayacak.

LMO’lar artık ücretli

TFW programıyla dışarıdan işçi getirmek isteyen işverenlerin almak zorunda olduğu ve daha önce ücretsiz olarak verilen iş pazarı görüşü belgesi, LMO (Labour Market Opinion) 31 Temmuz 2013’ten geçerli olmak üzere ücretli oldu ve belge işlem ücreti 275 dolar olarak belirlendi.

Alınan pozitif LMO belgesi işverenin getirmek istediği kalifiye yabancı işçinin Kanada işgücü piyasasına olumsuz etkisi olmadığı kanıtlanıyor.  

LMO belge zorunluluğu mevsimlik tarım işçisi programı (SWAP) ve Ulusal Meslek Sınıflandırması’nda (NOC) 8251, 8252, 8253, 8254, 8256, 8431, 8432 ve 8611 kodlarla belirtilen tarım ve çiftlik iş pozisyonları için geçerli değil.

Kanada iş piyasası ile ilgili sorular yeni LMO’da

Yine 31 Temmuz’dan geçerli olmak üzere yeni LMO’larda işverenin cevaplama zorunda olduğu ve dışarıdan işçi getirmenin Kanada iş piyasasına etkisi ile ilgili sorular yer alıyor. Bu sorular Kanadalıların işlerini kaybetmemesi ve Kanadalıların yapabileceği işlerin yabancı işçiler tarafından yapılmasını engelleme amacı taşıyor.

Tüm yeni LMO başvurularında TFWP yeni bir yabancı işçi getirmenin hem bölgeye, o meslek tabanlı olarak Kanada iş gücü piyasasına etkisini değerlendirecek. LMO formuna eklenen yeni sorulara verilen cevaplar sayesinde bu formları inceleyen program memurları daha doğru karar verebilmek için ihtiyaç duydukları tüm bilgilere sahip olacaklar.

Yeni bir işçi getirmek eğer Kanada iş gücü piyasasına olumsuz bir etki yapacaksa program görevlileri LMO başvurusu yapan işverene negatif LMO verecek. Negatif LMO işverenin TFW programı gerekliliklerini yerine getiremediği ve dışarıdan getirmek istediği yabancı işçiyi TFW programı altında getiremeyeceği anlamını taşıyor.

Dil kısıtlaması

Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yönetmelikleri’nde yapılan değişiklikle 31 Temmuz 2013’ten itibaren yeni dil ölçüm faktörü uygulamaya girdi. İş için aranacak dil, iş ilanlarında ve LMO belgesinde belirtilecek dil İngilizce ve Fransızca olacak. Eğer işveren İngilizce ve Fransızca dışında başka bir dil konuşan bir işçi arıyorsa ve bu işçinin konuştuğu dilin iş için çok önemli olduğunu ispatlarsa özelikle aradığı dili iş ilanında gösterebilecek ve LMO belgesinde diğer dil belirtilecek.

Dil kısıtlaması mevsimlik tarım işçisi programı (SWAP) ve Ulusal Meslek Sınıflandırması’nda (NOC) yukarıdaki kodlarla belirtilen tarım ve çiftlik iş pozisyonları için zorunlu değil.

İş İlanı Şartları

31 Temmuz 2013’ten geçerli olmak üzere artık işverenler TFW programından yabancı işçi getirmeden önce aradıkları elemanı Kanada’dan bulmak için daha fazla çaba gösterecek ve çaba gösterdiğini kantılayacaklar.  

İş ilanı şartları bakıcı programı (Live-in Caregiver Program), mevsimlik tarım işçisi programı (SWAP) ve Ulusal Meslek Sınıflandırması’nda (NOC) yukarıdaki kodlarla belirtilen tarım ve çiftlik iş pozisyonları için geçerli değil.
   
Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 16 Ağustos 2013

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Kanada’da Şikayetlere Rağmen Kurallara Uymayan İşverenlerin İsmi Gizleniyor

Alberta’da 200’den fazla yabancı işçi ödemelerde hak ihlalleri yüzünden şikayetlerde bulundu. Ottawa yabancı işçi çalıştıran ve işçileri tarafından şikayet edilen firmaların isimlerini yayınlamıyor.

Rebecca Lindell’in Global News haber için hazırladığı makalede hak ihlalleri yapan Kanadalı işverenler konusuna değindi.

330.000’den fazla geçici işçi bulunuyor Kanada’da. Bu işçilerin 68.319’u kalifiye işçi sıkıntısı çeken Alberta’da çalışıyor.

Albeta İş Federasyonu rakamlarına göre geçen sene Alberta’da çalışan 218 geçici işçi eyalet hükümetine çalışma şartları ihlalleri konusunda şikayetlerde bulundu. İncelenen şikayetlerin yarısında ciddi ihlallerin yapıldığı tespit edildi.

Kuralları çiğneyen ya da verdiği iş teklifinin şartlarını yerine getirmeyen işverenlerin Kanada geçici işçi programından (TFW) sorumlu federal hükümet tarafından kara listeye alınması ve firma isimlerinin ifşa edilmesi gerekiyor. Yurtdışından yabancı işçi getiren işverenlerin bulundukları bölge iş kanunlarına da uymaları gerekiyor.

Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nın (CIC) web sitesinde TFW uyarınca işçi getirmesi yasaklanan firmalar listesi boş. İçinde firma ismi olmayan listenin sitede gösterilmesi de boş.

İşverenin TFW’ye başvuramayacak firmalar listesine alınması ile sonuçlanacak bir soruşturmanın başlaması için hak ihlali yapan işverenin daha fazla yabancı işçi getirmesi için girişimlerde bulunması gerekiyor.

Yani getirdiği yabancı işçilerin bazı haklarını ihlal eden Kanadalı işverenler daha fazla yabancı işçi getirmek istemedikçe işçilerine karşı yaptığı hak ihlalleri yüzünden cezai bir işleme uğramayacaklar.

CIC daha fazla işçi getirmek istediğinde kara listeye alınacak işverenleri bildiğini söylüyor. Bildiklerini söylüyorlar fakat kara listede yayınlanmıyor bu firmalar.

Habere göre İş ve Kadınların Statüsü Bakanı Kellie Leitch bu baharda daha sıkı kuralların iş kanununda yürürlüğe gireceğini belirtti.

Federal hükümet kuralları hiçe sayan ve işçilerin haklarını çiğneyen firmalar hakkında bir şey yapmadığı eleştirilerini kabul etmiyor.

Çalışma bakanı bu program konusunda çalışmaların yapıldığını ve Kanada’ya getirdiği yabancı işçilere karşı hak ihlallerinde bulunanların TFW programından yararlanma haklarını elinden almasına olanak veren hukuki kuralların üzerinde çalışıldığını belirtti.

Haberde bahsedilen yeni kurallar ile işverenler artık adil ücret ve güvenli çalışma koşulları gibi programın tüm şartlarını taşıdıklarını ispatlamak zorunda kalacak. Hükümet yetkilileri geçici yabancı işçi getiren işverenleri işyerlerini kontrol amacıyla ziyaret edecek.

Hükümet işverenleri denetleyecek fakat işçi ve eyaletler de her türlü hak ihlalini rapor edecek.

Tabi burada dil konusu yine öne çıkıyor. Alberta İş Federasyonu yetkilileri kısıtlı İngilizce bilgisi bulunan geçici yabancı işçilerin kuralları tam olarak anlamaması ve işverenden karşılık göreceği korkusu ile hak ihlallerini rapor etmesinden çekineceğine inanıyor.

Federal hükümet tarafından yürütülen bir programda eyalet hükümetinin tek başına bir şey yapamayacağı açık.

TFW programını yürütmeden sorumlu federal hükümetin kötü işverenleri internet sitesinde açıklayacağını belirtip açıklamaması da bu işverenler hakkında ne yapması gerektiği konusunda emin olamadığını gösteriyor.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 14 Ağustos 2013     

13 Ağustos 2013 Salı

Kanada Göçmenliğinde e-posta ve İnternet Dolandırıcılığı

Bir sahtekarlık kurbanı olmayın. Kulağa çok hoş gelen bir iş teklifi ya da kolay yoldan Kanada göçmenlik şansı iddiası sahtekarlık olabilir. Bu sahtekarlık sonucunda kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık, banka ve kredi kartı hırsızlığı ve bilgisayar virüsü kurbanı olabilirsiniz.

Kanada için size kimse iş garantisi veremez. Kanada ziyaretçi vizesi Kanada elçiliklerinde ve konsolosluklarında yetkililer tarafından verilir. Kanada göçmenlik başvuruları göçmenlik bakanlığının dosya görevlileri tarafından verilir. İşlem ücretleri tüm Kanada vize ofislerinde aynıdır. Yabancı ülkelerdeki Kanada vize ücretleri o ülkelerin para biriminde Kanada doları karşılığı kadar ödenir.

Kanada vizesi ücreti gibi Kanada hükümeti hizmetleri için ödenen ücretler Kanada hazinesinin para giriş-çıkışından sorumlu maliye ofisine (Receiver General of Canada) yapılır. Kanada vize ofisleri sizden herhangi bir kişinin banka hesabına para yatırmanızı istemez. Kanada elçilik veya konsoloslukları sizden özel bir para transfer firması aracılığı ile bir yere para göndermenizi istemez.

Kanada vize ofisleri sizinle Hotmail ya da Yahoo gibi ücretsiz mail adreslerinden iletişimde bulunmaz. Her ofisin resmi uzantılı mail adresi vardır. İlgili konsolosluk ya da elçilik internet adresinden bu iletişim mail adresleri alınabilir.

Tüm göçmenlik programları başvuru formları ve rehberleri ücretsiz olarak Kanada Göçmenlik Bakanlığı’nın (CIC) resmi internet adresinden indirilebilir. Bu formları ücret karşılığında size satmak isteyen kişilere itibar etmeyiniz.

İnternetteki bazı firmalar çok az bir ücret karşılığında size ihtiyacınız olan formları gönderirler. İşçi olarak ya da göçmen olarak başvurmak istediğinizi belirttiğinizde size doldurmanız gereken formları ücret karşılığında sunarlar. Göçmenlik danışmanlığı firması gibi görünen bu firmalar aslında ücretsiz olan formları size para karşılığı satmaktan başka bir şey yapmazlar. Ayrıca göçmenlik programlarının kriterleri vardır. Bu kriterlere uygun olursanız ancak göçmenlik programına başvurabilirsiniz. Bu internet firmaları başvuranlar için uygunluk değerlendirmesi yapmazlar. 

Resmi olarak sizi sadece ICCRC’ye kayıtlı göçmenlik danışmanı, Kanada’da barolara üye avukat ve Quebec Noterler Odası üyesi temsil edebilir. Bunların dışında vekalet ücreti karşılığında hiçbir kişi, kurum ya da organizasyon sizi CIC nezdinde temsil edemez.

Resmi görünümlü ve profesyonel hazırlanmış web sitelere de dikkat ediniz. Kanada Hükümeti’nin resmi web sitesi ya da herhangi bir bakanlığa bağlı olduğu süsü verilmiş bu tür internet sitelerinde size çok dolgun ücret karşılığında iş bulunacağı belirtilebilir. Hatta bazen size ne kadar dolgun ücret kazanacağınız da bildirilebilir. Tüm bunlar sizin paranızı almak için yapılmış bir nevi dolandırıcılık örneğidir. Bu sitelere para kaptırmayınız.

CIC’nin resmi web sitesi www.cic.gc.ca olduğu unutulmamalıdır. Bu adresin bir karakteri dahi değişse bunun başka bir internet adresi olduğu bilinmelidir. Tüm Kanada Hükümeti resmi web siteleri gc.ca uzantısı ile biter. Örneğin www.canadainternational.gc.ca gibi.

Bazı kişiler Kanada göçmenlik bakanlığında ya da bazı elçilik ve konsolosluklarında tanıdıkları olduğunu bu sayede göçmenlik başvurularını hızlı bir şekilde sonuçlandırabileceğini hatta size kolayca vize alacağını söyleyebilir. Böyle kişilere de itibar etmeyin. Göçmenlik program başvuru sonrası bekleme süreleri ve vize başvuru süreci Kanada göçmenlik bakanlığı veya Kanada konsolosluk veya elçilik web sitelerinde belirtilmiştir.

Doğum tarihi, kredi kartı bilgisi veya şifresi gibi bilgiler isteyen ve saygın bir firmadan gönderilmiş intibası uyandıran bir elektronik posta alabilirsiniz. Bazen de bu tür maillerle sizin sahte bir web siteyi ziyaret etmeniz istenebilir. Böyle bir mail aldığınızda size gönderilen ve tıklamanız istenen linke sakın tıklamayın. Unutmayın kulağa çok hoş gelen bir teklif aslında gerçek bile olmayabilir.

Bazı kişiler CIC’den gönderilmiş gibi gösterilen ve kişisel bilgi karşılığında bazı özel göçmenlik programları hakkında bilgi vereceğini iddia eden mailler aldılar. Bu tür maillere inanan kişiler mağdur oldular. Unutmayın CIC hiçbir zaman kişisel bilginizi isteyen mailler göndermez.

Size gönderilen bir mail beklenmeyen bir e-posta ise, “dear customer” gibi çok genel bir ifade ile başlıyorsa, gönderilen mesaj bir resim dosyasıysa, gönderilen elektronik posta Hotmail, Yahoo veya Gmail gibi ücretsiz bir mail adresinden geliyorsa, daha ilk mailinde veya ikinci mailinde sizden şahsi bilgiler ve ücret isteniyorsa ve dolgun ücret veya çok hızlı göçmenlik başvuru süreci gibi çok ciddi iddialarda bulunuyorsa bu mail aslında sizi dolandırmak için gönderilmiş olabilir.

Ödevinizi iyi yapın. Hayalleriniz kabus olmasın.

Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 13 Ağustos 2013

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Kanada’nın Göçmenlik Bakanı Değişti

Chris Alexander 15 Temmuz 2013 tarihinde yemin ederek Kanada’nın yeni Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı oldu. Partisinin milletvekili ve Kanada’nın önceki göçmenlik bakanı Jason Kenney’e övgüler yağdıran Alexander, 2011 federal seçimlerinde Muhafazakar Parti’den milletvekili seçilmiş ve Savunma Bakanı’nın Parlamento Sekreterliğini yürütüyordu.

Daha önce 2003-2005 arası Afganistan’da Kanada büyükelçisi olarak görev yapan Alexander 2005-2009 arası Afganistan’da BM Yardım Misyonu’nda özel temsilci görevini de sürdürdü. Geriye Bakış: Afganistan’ın Barış Arayışı (The Long Way Back: Afghanistan’s Quest for Peace) adlı bir kitabı da bulunan çiçeği burnunda göçmenlik bakanının Ortadoğu bölgesinin dini, kültürü ve edebi yelpazesi hakkında derin bilgisi olduğu açık.

Kanada Muhafazakar Parti’den dört kez milletvekili olarak seçilen Kanada Göçmenlik ve Vatandaşlık eski Bakanı Jason Kenney İş ve Sosyal Gelişim Bakanı olarak seçildi. Jason Kenney 30 Ekim 2008’den bu yana göçmenlik bakanı olarak görevini sürdürdü.

Oakville Ontario doğumlu Jason Kenney beş yıllık göçmenlik bakanlığı kariyerinde Kanada göçmenlik sisteminde radikal değişikliklere imza attı. Onun bakanlığı döneminde Kanada göçmenlik sisteminde hayata geçirilen uygulamalar ağır şekilde eleştirildi. Hatta bazı çevreler Jason Kenney’i Kanada göçmenlik sistemini çalışamaz hale getirmekle suçladı.

Bu yazımızda Kanada eski göçmenlik bakanının ardında bıraktığı izlerden bahsedeceğiz. Jason Kenney Kanada göçmenlik bakanlığı (CIC) kariyerinde maalesef arkasında bir efsane bırakmadı. Göçmenlik sisteminde tartışılan birçok yeniliği yürürlüğe koydu ve bazı kuralları değiştirdi.

Kanada ekonomisinin canlanması ve ülkenin ihtiyacını çektiği nitelikli eleman sıkıntısının giderilmesi adına Kanada göçmenlik ve vatandaşlık sistemi top yekün elden geçirildi desek yanlış olmaz sanırım.

Her sene 250.000 göçmeni ve on binlerce geçici işçiyi ülkeye alan Kanada’da tahminen 1.3 milyon işsiz bulunuyor. Bir milyon Kanadalının da daha düşük ve az kazançlı işlerde çalıştığı tahmin ediliyor. Gençlerde ve yeni gelen göçmenlerde işsizlik oranı ulusal seviyenin neredeyse iki katı. Ülkeye kalifiye eleman olarak getirilen işçilerin dörtte üçü asıl meslekleri dışında işlerde çalışıyorlar.

Bakanın kalifiye eleman eksiğini gidermek bahanesiyle yabancı işçi programı altında ülkeye gelen işçi sayısı ekonominin durgun olduğu dönemde bile arttı. Ülkeye getirilen geçici yabancı işçi sayısının ülkenin ihtiyacını tam olarak karşıladığı hala tartışmalı bir konu. Geçenlerde Star gazetesinde Nicholas Keung’un bir raporu yayınlandı. Bu raporda tartışmalı geçici işçi programıyla ilgili olarak çarpıcı ayrıntılar yer alıyor. Örneğin Kanada yüksekokulları turizm bölümünde rekor sayılarda aşçı ve şef mezun verirken Kanada’ya sadece 2011’de 6.000 yabancı şef ve aşçı getirilmiş.

Vatandaşlık başvurularının sonuçlanması da artık neredeyse iki yıl sürüyor. Göçmenlik başvurusu iki yıl sürerken bazı bölgelerde bu süre beş yıla çıkabiliyor. Aile birleşimi başvurularının sonuçlanması 10-27 ay sürebiliyor. Anne-baba ve dede-nine sponsorluk başvurularının hem maddi sorumluluk kriterleri zorlaştırıldı hem de bekleme süresi uzadı. Zenginler aile büyüklerine maddi durumu iyi olmayanlara göre daha kolay sponsor olabilecek.

Geçenlerde yayınlanan ve yılbaşından itibaren yürürlüğe girmesi beklenen yeni bir kural ile göçmenlikte çocuk yaşı 18’e çekilecek ve Kanada’ya gelecek olan göçmenlerin 18 yaşından büyük çocukları anne-babasının başvurusuna eklenemeyecek.

Ülkeye geçici yabancı işçi olarak gelmek çok zor. Marangoz, sıhhi su tesisatçısı, boyacı, elektrikçi gibi zanaatkarlar istenen yüksek seviye dil sebebiyle programa başvuramıyorlar.

Jason Kenney siyasi sığınma talebinde bulunanların sağlık giderlerinin federal hükümet tarafından karşılanması uygulamasına da son verdi. Bu kararla Ottawa’nın 20 milyon dolar tasarrufta bulunmasıyla sevinen Kenney eyaletlerin üzerindeki sağlık bakım yükünün daha da arttığını göremiyor.  

Siyasi sığınma sisteminede el atan Jason Kenney “güvenli üçüncü ülkeler” listesi oluşturdu. Jason Kenney’e göre bu ülkeler demokratik ülkeler olarak sayılıyorlar. Bu ülkelerden gelen ve Kanada’ya iltica edenlerin iltica davaları bir “önyargı” ile incelenecek. Roman vatandaşlarına karşı ihlallerin olduğu oldukça sık dillendirilen Macaristan’nın güvenli ülkeler sınıfına dahi edilmesi çok tepki çekmişti.

Bazı ülke vatandaşlarının Kanada’da yaptığı siyasi sığınma taleplerini yaşadıkları ülkeyi göz önüne alarak “asılsız iddia” olarak değerlendirmek ve bunu da Kanada iltica sisteminde yapılan “reform” olarak lanse etmek iltica talebini insan temelli değil de ülke temelli olarak görmekten öte ne işe yarar?

Jason Kenney arkasında bir efsane bırakmadı. Kanada göçmenlik ve iltica sistemini içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Artık göçmenlik veya vatandaşlık başvuru sonrası bekleme süreleri yıllarla ifade ediliyor. Yapılan tüm yenilikler ve revize edilen kriterler sistemin daha kusursuz çalışması ve başvuruların daha makul bir sürede cevaplanması içindi. Öyle olmadığı ortada.

Alexander CIC’nin yeni patronu. Kendisi de aynı partiden. Onun Kanada göçmenlik sistemine farklı bir şey getirmeyeceği kesin gibi.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 12 Ağustos 2013   

6 Ağustos 2013 Salı

Kanada Vatandaşlığında İstenen Kraliçe'ye Bağlılık Yemini Davalık

Kanada daimi ikamet sahibi göçmenleri vatandaşlık töreninde uygulanan Kraliçe’ye sadakat yemininin ayrımcı olduğu iddiasıyla açılan dava devam ediyor.

Cumhuriyetçi olan küçük bir göçmen grubu vatandaşlık seromonisinin bir parçası olan Kraliçe’ye bağlılık yemini yüzünden Kanada vatandaşı olmayı reddediyor. Konuyu mahkemeye taşıyan göçmen grubu Kraliçe’ye bağlılık yemininin anayasaya aykırı olduğu görüşünde.

Kraliyet ailesinin yeni üyesinin dünyaya geldiği şu günlerde Başbakan Stephen Harper yönetimindeki federal hükümet monarşiye olan bağlarını daha da güçlendirme çabasında. Kanada’nın birçok kurumunun başında hala Kraliyet kelimesi geçiyor. Kanada Kraliyet Hava Güçleri (RCAF) ve Kraliyet Kanada Polisi (RCMP) bunlardan bazıları. Kraliyet kelimesinin kurum isimlerini terk etmesi de pek beklenmiyor.

Federal hükümet Kraliçe’nin devletin kalıtsal başı sayılması fikrine karşı olanların ve Kraliçe’ye bağlılık yemini etmek istemeyenlerin vatandaş olmayı hak etmediklerine inanıyor.  

Kraliçe’ye bağlılık yemini federal ve eyalet parlamento üyelerinden, yüksek mahkeme hakimlerinden, Kanada asker ve RCMP polislerinden ve bazı eyaletlerde barolara üye olacak tüm avukatlardan ve üst düzey memurlardan isteniyor.

Kraliçe’ye sadakat yemini bir ön koşul olarak Kanada vatandaşı olmak isteyen ve diğer şartları yerine getiren daimi ikamet sahibi göçmenlerden de isteniyor.  

Vatandaşlık yemininde, “Ben, ……….. doğru olacağıma ve Majesteleri ve Kanada Kraliçesi 2. Elizabeth’e, Varislerine ve Haleflerine bağlı kalacağıma dair yemin ediyorum” ifadesi geçiyor.  

Vatandaşlık töreninde uygulanan Kraliçe’ye bağlılık yeminine karşı savaşan göçmenlerin avukatlığını yapan Peter Rosenthal federal hükümetin davadaki pozisyonuna şaşırdığını belirtti. Avukat Rosenthal başsavcıyı eleştirdi. Başsavcıya göre Kraliçe’ye bağlılık yemini etmeyenler monarşiye inanmıyor ve seçme ve seçilme hakkından mahrum olmayı hak ediyorlar.

Halbuki Kanada halkının yarısından fazlası zaten monarşiye inanmıyor.

Aslında bu dava çok eski. Yaklaşık 20 yıl önce Trinidad doğumlu Toronto’da yaşayan aktivist ve avukat Charles Roach tarafından başlatılmıştı. Geçen sene 79 yaşında ölen aktivist hiçbir zaman Kanada vatandaşı olamamıştı.

Avukat Rosenthal’ın çok eski bir arkadaşı olan ve Britanya monarşisi adına ülkesinde atalarına yapılan zulümü hiç unutmayan Roach Kraliçe’nin emperyalizmin bir sembolü olduğuna inandığından ötürü vatandaşlık töreninde yemin etmeyi reddetmiş ve sonuç olarak hiç vatandaş olamamıştı.

Davaya katılanlardan biriside 79 yaşında cumhuriyetçi ve İrlanda kökenli olan Michael McAteer. McAteer 1964 yılından beri Kanada’da yaşıyor ve Kraliçe’ye sadakat yemini etmeyi reddettiği için bu zaman kadar vatandaş olamadı.    

Monarşinin çok kültürlü Kanada’ya yakışmadığına inanan McAteer daha önce Toronto Star gazetesinde köşe yazarlığı yapmış bir isim.

Kanunlara uyduğunu, Kanadalılardan daha fazla Kanada’yı gezdiğini ve kış günlerinde kaldırımdaki karı kürediğini ve vergisini ödediğini söyleyen McAteer bunlara rağmen hala Kanada vatandaşı olamamaktan yakınıyor.

Davada yeminin “Kanada Kraliçesi 2.Elizabeth’e, onun Varisleri ve Haleflerine” bağlılık kısmının Kanada Haklar ve Özgürlükler Yasası’nın din ve vicdan özgürlüğünün korunması maddesine karşı olduğu sebebiyle metinden çıkarılmasını isteniyor.

Konuyu mahkemeye taşıyanlar yemin zorunluluğu ile aynı zamanda ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini düşünüyor. Kanada’da doğanların yemin etmeden vatandaş olması sebebiyle sonradan Kanadalı olmak isteyenlerden istenen kraliçeye bağlılık yemininin ayrımcı olduğu da iddia ediliyor.

Rastafari inancından olan ve davaya katılanlardan Simone Topey Kraliçe’nin “Babil Kraliçesi” olduğuna inanıyor ve ona yemin etmenin kendi dini inancına ters olduğu sebebiyle yemin etmekten kaçınıyor. Diğer bir davacı olan Dror Bar-Natan ise kraliçenin adaletsizliği temsil ettiğini düşünüyor ve Kraliçeye yemini “tiksindirici” buluyor.

Dava ile ilgili bir açıklama yapan Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı (CIC) yemini değiştirme konusunda bir planlarının olmadığını açıkladı.

Yapılan açıklamada Kanada vatandaşı olmanın bir onur ve ayrıcalık olduğu ve hükümetin Kanada vatandaşlığının değerinin arttırılması için elinden geleni yaptığı belirtildi.

Monarşi hala tartışılıyor. Kraliçe’nin Kanada için sembolizmden öte bir anlam taşıdığı bir gerçek.


Murat Kandemir, (Member of ICCRC), 6 Ağustos 2013