29 Şubat 2016 Pazartesi

Kanada Vatandaşlık Kurallarında Fabrika Ayarlarına Dönüş

Kanada, vatandaşlık kanununda C-24’le gelen değişiklikleri geri alıyor. Kanada Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık bakanı McCallum hükümetlerinin vatandaşlık kanununu değiştirecek yeni tasarısını kamuoyuyla paylaştı.

Geçen sene Kasım ayında Kanada’da çoğunluk hükümeti kuran liberaller önceki muhafazakar hükümetinin vatandaşlık kanununda yaptıkları tüm değişiklikleri geri alıyor.

Kanada vatandaşlığını güçlendirme iddiasıyla muhafazakar hükümetçe yapılan düzenlemelerle zorlaştırılan vatandaşlık liberallerin değişiklik yasa tasarısıyla tekrar hızlı ve kolay elde edilen hale getiriliyor.   

Deyim yerindeyse Kanada vatandaşlık kuralları fabrika ayarlarına dönüyor.

Kanada’da siyasi erkin değişmesi ülkedeki iş yapış şekillerini de değiştiriyor. Şimdiki hükümetin yürürlükteki vatandaşlık yasasındaki bazı maddeleri iptal edeceği liberallerin 2015 Ekim seçim vaatlerinde bolca bahsedilmişti. Özellikle C-24 olarak anılan ve tam adı Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme Yasası olan kanun Kanada’da ülkede doğan ve sonradan Kanadalı olan olarak iki ayrı vatandaşlık sınıfı yarattığı ve insanların Kanada vatandaşlığını kolayca iptal edilmesinin önünü açtığı suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Yeni hükümetin göçmenlik bakanı McCallum 25 Şubat’ta bakanlığının internet sayfasında yayınlanan duyuruda tasarıyla ilgili yorumda bulundu: “Kanada vatandaşları kanun önünde eşittir. İster Kanada’da doğsunlar ister sonradan Kanadalı olarak çifte vatandaş olsunlar.”

Liberal hükümet tarafından teklif edilen tasarı değişikliklerinden birisi hükümetin çifte vatandaşlardan çeşitli suçlara karışmış kişilerin Kanada vatandaşlığını iptal etme yetkisinin geri alınması. Muhafazakar hükümet ciddi suçlara karışmış çifte vatandaşların Kanada vatandaşlıklarını ellerinden alma yolunu seçmiş ve hatta Mayıs 2015’ten geçerli olmak üzere bu konuda bakana geniş takdir yetkisi vermişti.

Liberal hükümette bu konuda aynı benim gibi farklı düşünüyor. Kanadalılar işlediği suçların sonuçlarına katlanmalı ve Kanada ceza sistemine göre cezalandırılarak rehabilite edilmeli. Yani sırf suç işledi diye çifte vatandaşların Kanada vatandaşlığını geri almak yerine işlediği suça göre ceza verilmesi.

Yalan beyan ve sahte belgelerle elde edinilen Kanada vatandaşlığı geri alınabilecek. Göçmenlik bakanının Kanada vatandaşlıklarını kimlik ve ikamet sahtekarlığı ile alanların vatandaşlıklarını iptal etme yetkisi aynen devam edecek. Kanada federal mahkemesi güvenlik, insan veya uluslararası haklar, savaş suçları ve organize suçlar gibi sebeplerden ötürü vatandaşlıkların iptal edilmesi davalarını görecek otorite olmaya devam edecek.

Liberaller göçmenlerin daha kısa sürede vatandaş olmalarını istiyor. Vatandaş olabilmek için Kanada içinde gerekli olan ikamet süresinin eskiden olduğu gibi 1095 güne (üç yıl) indirilmesi öngörülüyor. Şu anda yürürlükte olan kurallara göre göçmenler başvuru yapacakları tarihten itibaren son altı yıl içinde en az 1.460 gün (dört yıl) Kanada’da ikamet etmiş olmaları durumunda vatandaşlık başvurusu yapabiliyor.    

Tasarı ayrıca vatandaş olabilmek için Kanada’da minimum göçmen olarak bulunma süresini bir yıl daha kısaltıyor. Tasarı göçmen olmadan önce Kanada’da geçici olarak bulunanların bu süreleri en çok bir sene olmak üzere vatandaşlık başvuru sürecinde faydalanma hakkını geri getiriyor. Bu hak önceki muhafazakar hükümet tarafından kaldırılmıştı. Özellikle uluslararası öğrenciler ve kabul edilen mülteciler bu haktan tekrar yararlanmaya başlayacak.

Muhafazakar partinin tartışmalı vatandaşlık değişikliklerinden birisi de vatandaş olmak isteyen adayların göstermek zorunda olduğu Kanada’da ikamet niyeti şartı. Haziran 2015’ten beri Kanada vatandaşı olmak isteyen adaylar vatandaş olduktan sonra Kanada’da yaşamaya niyet edeceklerini de ispat etmek durumundadırlar. Bu kural yeni Kanadalılar arasında ülkeden ayrılmaları durumunda vatandaşlıklarının iptal edileceği korkusu yaratmıştı. Liberallerin sunduğu tasarıda bu maddenin yürürlükten kaldırılması da var. Liberaller aynı Kanada Haklar ve Özgürlükler Yasası’nda belirtildiği gibi tüm Kanadalıların Kanada dışına çıkma hakkı olduğunu düşünüyor.

Geri alınacak kurallardan birisi de vatandaşlık testi yaş sınırı. Eskiden sadece 18-54 yaş arası adaylar vatandaşlık testine girmek zorundaydı ve önceki muhafazakar hükümeti C-24 ile bunu 14-64 yaş arasına çekmişti. Liberallerin sunduğu yeni tasarı ile bu yaş aralığı tekrar önceki haline yani 18-54 arasına çekilecek.

Tüm bunlara ek olarak vatandaşlık kurallarını değiştiren tasarı da yeni güvenlik önlemleri göze çarpıyor. Yürürlükteki vatandaşlık yasasında şartlı tahliye edilen ya da cezaevinde yatan hükümlüler vatandaşlık alamıyor ve cezalarını çektikleri süreler vatandaşlık başvurularında kullanılamıyorken sadece çeşitli şartlarda verilen hafif cezalarda şartlı tahliye olanların (conditional sentence) vatandaşlık edinmesinin önünde engel bulunmuyor ve bu süreleri vatandaşlık başvurusunda kullanabiliyor. Yeni tasarı da şartlı ceza alanlar da vatandaşlık başvurusunda bulunamayacak.

Tasarıyla vatandaşlık yetkilileri göçmenler tarafından vatandaş olmak için sunulan belgelere el koyabilecek. Özellikle yüz yüze görüşmelerde ve duruşmalarda göçmenlerin sunduğu belgelere el konabilecek ve şüphe durumunda soruşturma açılacak.

Muhafazakarların yürürlüğe koyduğu vatandaşlık kurallarını unutun. Liberaller vatandaşlık kurallarında fabrika ayarlarına dönüyor.

Murat Kandemir, 29 Şubat 2016 

28 Şubat 2016 Pazar

İstanbul’daki Golden Cinsi Köpeklerin Kanada Göçmenlik Hikayesi

Ontario eyaletinden bir dernek Türkiye’de sokağa bırakılan Goldern Retriever cinsi köpekleri Kanada’ya götürdü.

Türkiye’de sokaklarda ve ormanlarda yaşayan sahipsiz köpek sayısının 100.000 olduğu düşünülüyor.
Sahipsiz köpek ve kediler Türkiye sokaklarında görülen ve bu haliyle batıdan gelen turistleri de şaşırtan bir durum. Türk insanı hayatın her anında karşılaştığı sokak kedileri ve köpekleriyle yaşamaya alışkın.

Bir zamanların statü göstergesi olarak bilinen ve oldukça sosyal ve aile dostu sayılan Golden Retreiver cinsi köpeklerin sıkça İstanbul sokaklarında görülmesi Ontario, Berrie’de faaliyet gösteren derneği harekete geçirdi.

Golden kurtarma (golden rescue) olarak başlatılan proje kapsamında köpekler toplanıp Kanada’ya götürülmeye başlandı. Hatta Perşembe günü sekiz köpek vardıkları Mississauga, Ontario eyaletinde yeni evlerine kavuştu.

Kanadalıların golden köpek sevgisi oldukça fazla. İstanbul sokaklarında en çok zorluğu Golden köpeklerinin çektiğini düşünen dernek sözcüsü Viive Tamm, bu köpeklerin sahipleriyle birlikte uyuyan köpeklerden olduğunu söyledi.

İstanbul’da sokağa bırakılan ve sonrasında belediyeler tarafından toplanarak ormanlara bırakılan köpeklerin hikayesini duyan Tamm bir dernek gönüllüsü ile birlikte Türkiye’yi Kasım ayında ziyaret etti.

Türkiye’de kedi ve köpeklerin dışarda yaşaması Osmanlı devletinden beri normal bir durum. Esnaflar başta olmak üzere insanlar dışarıya su ve yiyecek bırakarak bu hayvanları besliyorlar. Bu hayvanların sağlık durumu çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından CNN ve Deutsche Welle tarafından yapılan haberlerle kamuoyunda dile getirilmişti.

Küçükken büyük bir hevesle alınan goldenler büyümeye başladıklarında çeşitli sebeplerle aileler tarafından sokağa atılıyorlar.

Tamm Türkiye’de ziyaret ettiği ve 8.000 köpeğin bulunduğu iki barınakta bir ila üç yaşında yüzlerce golden görmüş.

Türkiye’de çeşitli derneklerle ortak bir çalışma yürüten Tamm, Türkiye’deki goldenlerin durumuna oldukça üzülmüş.

18 köpek Ocak ayında ülkeye getirildi. Golden kurtarma derneği her bir köpeğin ülkeye getirilmesi için ortalama 1.750 dolar harcamış. Dernek her ay için 20 köpeği Kanada’ya getirmeyi planlıyor.

Türkiye’de 2012 yılında yapılan kitlesel gösteriler sonrasında artık belediye görevlileri ve dernekler sokak hayvanlarının hayatlarına son vermiyorlar. Derneğe göre Türkiye’nin yanı sıra özellikle Yunanistan’da da ekonomik durumların kötüleşmesiyle sokağa atılan hayvan sayısında artış olduğu gözlemleniyor.

Türkiye’deki belediyeler köpekleri artık kısırlaştırarak sayılarını kontrol edebiliyorlar. Golden retreiver cinsi köpeklerle ABD’de ilgileniyor.

Mart ayında daha fazla köpek Kanada’ya getirilecek ve isteyen ailelere verilecek.

Tüm hayvanlar aynı insanlar gibi hayat hakkına sahiptir. Tüm temennim hayvanların yaşam haklarına saygı gösterilmesi ve bu konuda bir farkındalık oluşması. Umarım hayvanların yaşam şartları Türkiye’de gün geçtikçe daha iyiye gidecek.


Murat Kandemir, 28 Şubat 2016    

24 Şubat 2016 Çarşamba

Kanada Vize Çeşitleri

Kanada standart bir uygulama olarak artık vize isteyenlere çoklu giriş vizesi vermeye başlıyor. Tek girişli vize başvurusu yapan fakat aslında çoklu giriş vizesi verilebilecek ziyaretçilere bir daha ki başvurularında çoklu vize istemeleri kendilerine verilecek bir yazıyla hatırlatılacak. 
  
Dünyadaki birçok ülke vatandaşı Kanada’ya giriş yapmak için vizeye ihtiyaç duyar. Kanada’da geçici ikamet hakkı veren çeşitli vizeler vardır: Tek giriş vize, çok girişli vize, transit ve süper vize.   

Tek giriş vizesi yabancı bir ziyaretçiye vize süresi içerisinde Kanada’ya bir kez giriş yapma hakkı vermektedir. Bu vize en fazla altı aylık bir süre için düzenlenebilir. Tek giriş vizesi sahibi yabancı kişi geçici oturum süresince ABD’ye ya da St.Pierre et Miquelon’a giriş yapıp tekrar vize ihtiyacı hissetmeksizin Kanada’ya giriş yapabilir.

Çoklu giriş vizeleri vize sahibinin Kanada’ya herhangi bir ülkeden giriş yapmasını ve vize süresince istediği kadar Kanada’ya giriş çıkış yapabilmesine olanak tanır. Bu vizeler gerçek ziyaretçilerin seyahatlerinin kolaylaştırılması açısından uzun süreli olarak verilir. Bu vizeler pasaport son kullanım tarihinden bir ay önce bitecek şekilde ve maksimum 10 yıllık süre için düzenlenir. Son kullanma tarihi geçmiş bir pasaportta bulunan geçerli Kanada vizesi beraber taşınması halinde yeni düzenlenmiş bir pasaport ile kullanılabilir.

Kanada Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanlığı (IRCC) gerçek ziyaretçiler için uzun dönemli ve çok girişli vize düzenlemeyi amaçlamaktadır. Bakanlık standart uygulama olarak vize başvurularında artık çok girişli vize verecektir. Bazı özel durumlarda tek girişlik vize verilmeye devam edilecektir. Örneğin özel bir etkinliğe katılacak birisine vize başvurusu sonucunda tek girişli vize verilebilir.

Kanada konsolosluk ve elçiliklerin çoklu vize vermelerine sebep olacak faktörlerin başında başvuru sahibinin vize ofisi tarafından bilinirliği, Kanada’ya daha önce giriş-çıkış yapması ve kendi ülkesine olan güçlü bağları yer alır.  

Transit vize adından da anlaşılacağı üzere gidecekleri güzergahta Kanada’da durmadan ya da ülkeyi ziyaret etmeden devam edecek turistler için düzenlenir. Kanada’da 48 saatten daha az sürede bulunacaklar da transit vizesi almak zorundadır. Transit vizeleri ücretsiz olarak verilmektedir.

Son dönemlerde yeni bir vize çeşidi verilmeye başlandı: Süper vize. Bu vize özellikle Kanada’da çocuğu ve/veya torunu bulunan yabancılara özel tasarlanmış bir vize. Programa uygun olan anne-babalar ya da dede-ninelere çoklu giriş hakkı veren ve en çok 10 yıllık düzenlenen süper vizelerden verilir. Bu vize diğerlerinden farklı olarak bir girişte Kanada’da iki yıla kadar geçici ikamet hakkı vermektedir.

Sadece Kanada göçmeni ve/veya vatandaşı oğulları veya torunları olan yabancılar süper vizeye başvurabilir. Kapsamlı sağlık muayenesinden geçen yabancıların bir Kanada sigorta firmasından edindikleri sağlık sigortası olmalıdır. Sigorta poliçesinin sağlık bakımı, hastane yatış ve minimum 100.000 dolarlık kapsamı olmalıdır. Anne-babalarına ve/veya dede-ninelerine süper vize düzenlenmesini isteyen Kanadalı vatandaş ya da göçmenlerin gelir seviyelerinin uygunluğu süper vize düzenlenmesinin diğer şartlarındandır.   

6 Şubat 2014’ten sonra vize ücretleri aşağıdaki gibi güncellenmiştir.

Çoklu veya tekli vize ücreti 100 Kanada doları.
Çoklu veya tekli aile maksimum vize başvuru ücreti 500 Kanada doları.


Murat Kandemir, 24 Şubat 2016  

20 Şubat 2016 Cumartesi

Kanada Vatandaşlık Yasasında Yeni Değişiklikler

Siyasi erkin değişmesi bir ülkede tüm hayatı oldukça değiştirebiliyor. Bunun en iyi örneğini Kanada’da yaşıyoruz. Daha dün Harper hükümeti altında zaten çok zor elde edilen Kanada vatandaşlığının yeni çıkan düzenleme ile hukuken nasıl kolayca geri alınabileceğini konuşurken bugün bambaşka bir yerdeyiz.

Kanada’nın yeni liberal hükümeti tarafından vatandaşlık yasası için hazırlanan ve önümüzdeki haftalarda yürürlüğe girmesi beklenen yeni düzenlemelerle Kanada’ya gelen yeni göçmenler artık daha kolay vatandaş olabilecekler.

Bunu ben değil Göçmenler, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanı John McCallum söylüyor.  “Vatandaş olmak isteyen insanların aşmak zorunda kaldıkları bariyerleri azaltmaya uğraşıyoruz” CBC Haberler Power& Politics mülakatı 18 Şubat 2016.

Bildiğiniz gibi seçim kampanyaları esnasında Liberal parti başkanı Justin Trudeau, önceki Muhafazakar parti hükümetinin çok tartışma yaratan vatandaşlık yasası düzenlemelerini (C-24) iptal edeceğini açıklamıştı. Kanada Vatandaşlığını Güçlendirme Yasası olarak anılan bu tasarı kanunlaşmış ve yeni düzenlemeler hükümete terörizm, espiyonaj ve vatana ihanet gibi suçlardan hüküm giyen çifte vatandaş olan Kanadalıların Kanada vatandaşlığını iptal etme yetkisi vermişti. C-24 ayrıca vatandaşlığı edinme kriterlerini değiştirmiş ve daha da zorlaştırmıştı.

Girdikleri 2015 Ekim ayında seçimlerin galibi olan ve Kasım ayında Kanada’nın yeni çoğunluk hükümetini kuran liberaller tüm seçim vaatlerini gerçekleştiriyorlar.

Bakan McCallum’a göre vatandaşlık yasasında öngördükleri değişikliklerin iki sebebi var. “Hükümetin birisinin vatandaşlığını almasını imkansız hale getirmeyi ve şu an insanların vatandaş olmak için aşmak zorunda kaldıkları tüm engelleri ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz” CBC Haberler Power& Politics mülakatı 18 Şubat 2016.  

Bakanın bahsettiği engellerden birisi de tabii ki Fransızca ya da İngilizce dil yetkinliği ispatı. C-24 yasası, vatandaşlık testine girme yaşını 18-54 arasıından 14-64’e çıkarmıştı. Bakan McCallum vatandaşlık testine girme yaşında önceki kural olan 18-54 yaşa dönüleceğinin ipuçlarını verdi.

Bakan 54 ve üstü bazı göçmenlerin İngilizce veya Fransızcada yetkin olamamalarının vatandaşlığı edinmelerinde bir engel olmasını istemiyor. Bu konuda ciddi düşünüyorlar.

McCallum vatandaşlık testin kaldırılmayacağını ayrıca belirtti. Bakana göre amaç sistemin daha işler hale getirmek.

Düzenlemeler yolda. Sadece birkaç hafta beklemek gerek.


Murat Kandemir, 20 Şubat 2016  

18 Şubat 2016 Perşembe

Kanada Yüksek Eğitim Sonrası Çalışma İzni (PGWP)

Mezuniyet sonrası çalışma izni (PGWP) Kanada’da okuyan uluslararası yabancı öğrencilerin mezun olduktan sonra çalışma tecrübesi elde etmelerine olanak tanıyor. Mezun olan öğrencinin PGWP alabilmesi için akredite olmuş yükseköğretim kurumlarında herhangi bir bölümü bitirmesi gerekiyor. Verilen bu çalışma izni mezunlara Kanada tecrübe sınıfı (CEC) vasıtasıyla göçmenlik başvurusu yapma şansıda tanıyor.

İşverenler, açık çalışma izni sahibi mezunları iş gücü pazarı etki değerlendirmesi raporu (LMIA) olmaksızın işe alabiliyorlar. Çalışma izinleri C43 LMIA muafiyet koduyla düzenleniyor.

PGWP programı kapsamında düzenlenecek çalışma izinleri mezun olunan eğitim süresince en az sekiz aylık ve en çok üç yıllık için düzenleniyor. Mezunlara verilen bu çalışma izinleri öğrencinin aldığı eğitim süresini aşamaz.

Öğrenciler okudukları programı başarıyla bitirmelerinin ardından PGWP başvurusunu posta yoluyla ya da online olarak yapabilirler.

Çalışma izni programına kimler başvurabilir? PGWP programı ile çalışma izni alabilmek için öncelikle geçerli bir öğrenci izniniz olmalıdır.

Öğrenci devamlı ve tam zamanlı olarak bir Kanada yüksekokulu (college) veya üniversitesinde en az sekiz ay süren bir eğitim programını bitirmek zorundadır. Programı bitiren öğrenci eğitim kurumundan lisans, diploma veya sertifika derecesi almalıdır. Eğitimin alındığı kurum yüksekokul, meslek yüksekokulu, üniversite ya da Kebek’teki CEGEP okullarından birisi olmalıdır. Kamu okullarının tabi olmak zorunda oldukları kurallar ve yönetmeliğe göre işletilen özel yüksekokulları da kabul edilmektedir. Ayrıca Kebek eyaletinde en az 900 saat ya da daha fazla süreli eğitim veren ve karşılığında diplôme d’études professionnelles (DEP) veya attestation de spécialisation veren okullardan mezun olanlarda PGWP başvuru kriterini taşımış sayılırlar.

Çalışma izni almak isteyen öğrenciler okudukları eğitim kurumundan mezun olduklarına dair yazı almalarından itibaren üç ay içerisinde başvuru yapmak zorundadırlar. Bu üç aylık süre öğrencinin final sonuçlarının açıklanması ya da programdan mezun olduklarına dair resmi yazının ellerine geçmesiyle başlamaktadır.

PGWP programının kısıtlamaları vardır. Bazı öğrenciler uzun dönemli ve tam zamanlı eğitim alsalar dahi mezun olduklarının akabinde çalışma izni alamazlar. Okudukları süre sekiz ayın (iki sömestre) altında olan veya daha önce PGWP alan öğrencilere tekrar bir çalışma izni verilmez.

Ayrıca diğer kısıtlamalar da şöyledir.

Dış İlişkiler, Ticaret ve Gelişim Bakanlığı’ndan (DFATD) maddi destek almış öğrenciler, yine DFATD tarafından desteklenen Kanada Hükümeti Destek Programı’ndan yararlanmış öğrenciler, çıraklık eğitimi almış öğrenciler, Kanada-Şili Eşit Fırsatlar, Uzman Değişim bursu edinmiş öğrenciler ve ayrıca Amerika Birleşik Devletleri Fellow Program Organizasyonu programına katılan öğrenciler mezun olsalar dahi çalışma izni alamazlar.

Ayrıca Kanada içinde ya da dışında bir eğitim kurumundan uzaktan eğitim alarak bir bölüm bitirenler ya da Kanada içinde akredite olmayan bir eğitim kurumundan eğitim alanlar Kanada içinde bulundukları süre dikkate alınmaksızın çalışma izni edinemezler.

Hızlandırılmış programlarla eğitimlerini daha kısa sürede bitiren öğrenciler de PGWP’den yararlanabilir. Örneğin sekiz aylık süreli eğitimini altı ayda bitiren öğrenci çalışma iznine başvurabilir. Yani kabul edilecek programın en az iki sömestre (sekiz ay) olması öğrencinin sekiz ay okula gitmesi anlamına gelmiyor.

Kanada içinde bir eğitim kurumundan uluslararası programın bir parçasını alan öğrenciler de Kanada eğitim kurumunun akredite olması ve karşılığında Kanadalı kurumdan bir derece alması halinde çalışma izni başvurusu yapabilirler.

Okul değiştiren öğrencilerin çalışma izni alabilmeleri için toplam eğitim süreleri en az sekiz ay olmalıdır. Programca kabul edilen eğitim kurumlarından yine programca akredite olmayan bir eğitim kurumuna geçenlerin çalışma izni başvurularında sadece akredite olmuş eğitim kurumunda aldığı toplam eğitim süresi dikkate alınır.

PGWP programı kapsamında verilen çalışma izinleri LMIA zorunluluğundan muaftır ve “açık” olarak alınan eğitim süresine göre en fazla üç yıl süre için verilir. Çalışma izni başvuruları öğrenciler tarafından çevrim içi yapılabileceği gibi Vegreville (CPC-V) işlem merkezine posta yoluyla da yapılabilir.

Öğrencinin aldığı eğitim süresi sekiz ay ise kendisine sekiz aylık çalışma izni verilir. Eğitim programı en az sekiz ay fakat iki yıldan kısa ise öğrenciye düzenlenecek çalışma izni eğitim alınan süreyle uyumlu olacaktır. Eğitim programı en az iki yıllık ise öğrenciye üç yıllık çalışma izni verilir. Eğer öğrenci akredite bir okuldan bir yıllık diploma edinmiş ve iki sene içinde başka bir program bitirerek diploma ya da lisans derecesi alırsa kendisine verilecek çalışma izni üç yıllık olacaktır.

Kanada’nın vize istediği ülkelerden gelip Kanada’da gördükleri eğitimleri sonrasında çalışma izni alan öğrenciler ülkelerini ziyaret ettikten sonra Kanada’ya dönmek için tekrar vize almak zorundadırlar. Bu öğrencilere başvurdukları elçilikler veya konsolosluklar tarafından ellerindeki çalışma izni süresince geçerli olacak çok girişli bir vize verilir. Vize verilirken bu öğrencilerin bir iş teklifi alıp almadığı ya da iş arayıp aramadıkları karar verici bir faktör olarak göz önüne alınmaz.

Çalışma izni alan mezunların eşleri Kanada içinde bulundukları süre içerisinde açık çalışma izni sahibi olabilirler. Kanada eğitim kurumundan mezun olan eşlerinin çalışma izni kopyasını ve eşlerinin halihazırda çalıştıkları işyerinden alacağı referans belgesi ve/veya maaş bordrolarını başvurularına ekleyen yabancılara açık çalışma izni düzenlenir.

Kanada’da yüksekokul ya da üniversitelerden mezun olan öğrenciler çalışma izni elde ederek eğitim aldıkları alanda iş tecrübesi elde edebilirler. Bu iş tecrübesi daha sonra yapılacak ekspres giriş göçmenlik başvurusunda adaya ek puan olarak geri dönecektir.


Murat Kandemir, 18 Şubat 2016

15 Şubat 2016 Pazartesi

Kanada Dışında Doğan "Kayıp Vatandaşlar"

Kanada vatandaşlık yasasının “kayıp Kanadalılar” hükmü özellikle Kanada dışında doğan çocukları ilgilendiriyor.

Kanada vatandaşlarının yurt dışında doğan çocukları Kanada vatandaşlık ayrıcalığından nasıl yararlanıyorlar? 

Kanada Vatandaşlık Yasası’nın üçüncü maddesi kimin vatandaş sayılacağı hususuna açıklık getiriyor. İlgili maddeye göre:

M.3(1) Bu Yasanın kapsamına göre bir kişi eğer

(b) 14 Şubat 1977 sonrasında Kanada dışında doğmuşsa ve doğumu esnasında evlat edinen kişi olmayan ebeveynlerinden en az birisi vatandaş ise kendisi de vatandaş sayılır.

(7) Bu fıkranın yürürlüğe girdiği günden önce Kanada’da yürürlükte bulunan bu yasanın herhangi bir hükmüne ya da Kanada’da yürürlükte bulunan göç edilerek edinilen vatandaşlık ile ilgili herhangi bir yasaya rağmen

(i) (1)(b) paragrafında bahsedilen ve bir veya iki ebeveyni de (1)(k) ile (n) arası fıkralarda belirtilen vatandaşlardan olanlar (1)(b) paragrafı uyarınca doğduğu andan itibaren vatandaş sayılırlar

(7) madde Haziran 2015’te yürürlüğe girdi.

Şimdi bir örnek üzerinden giderek yukarıdaki maddeleri inceleyelim.

Diyelim ki ana-babası Türk olan bir Türk vatandaşı baba ile annesi Türk fakat babası Kanadalı olan ve 1979’da Türkiye’de doğan bir Türk kadının 1990 ve 1992 yıllarında Türkiye’de doğmuş iki çocuğu olsun. Şimdi sorumuz şu. Anne ve çocuğu Kanada vatandaşlık yasasının “kayıp Kanadalılar” hükmünden yararlanarak Kanada vatandaşlığı elde edebilirler mi?

Bir ebeveyni Kanadalı olan annenin 14 Şubat 1977 sonrasında Kanada dışında doğması onu doğumundan itibaren Kanadalı yapar. Anne Kanada hükümetine vatandaşlık kanıtı belgesi (proof of citizenship) için başvurmalıdır. Bu yasa kapsamında Kanada vatandaşı olarak sayıldığı için annenin aynı zamanda bir başvuru yapmasına gerek yoktur.

Çocuklarına gelince durum tamamen değişmektedir. 1979 doğumlu Kanadalı bu annenin çocuklarının da Kanadalı sayılacağı düşünülebilir fakat çocuklar bu örnekte Kanada vatandaşı sayılmamaktadırlar.
Vatandaşlık Yasasının üçüncü Maddesi şöyledir.

(3) (1)(b), (f) ile (j) arası, (q) ve (r) Paragrafları Kanada dışında doğan kişilere uygulanamazlar
(a) eğer, doğumda ebeveynlerden sadece birisi vatandaş ise ve vatandaş olan ebeveyn (1)(b), (c.1),(e),(g),(h),(o),(p),(q) veya (r) Paragrafları kapsamında vatandaş ise ya da her iki ebeveyn de bahsedilen paragrafların herhangi birinde belirtilen vatandaşlardan sayılıyorsa;

 (4.1) Alt madde (3) bu alt maddenin yürürlüğe girmesiyle vatandaş olana uygulanamaz. Fakat bu alt madde yasa yürürlüğe girmesi sonrasında (1)(b) veya (g) paragrafları uyarınca vatandaş olabilecekleri sadece anne-babalarından en azından birisinin (7)(i),(k) veya (m) paragrafları uyarınca vatandaş olmasıyla mümkün olabilir.

Bu yasanın yürürlüğe girmesi ise 17 Nisan 2009’dur.

Federal Mahkemede görülen bazı davalarda vatandaşlığın gelecek nesillere aktarılamayacağı saptanmıştır. Vatandaşlık aktarımı sadece yurt dışında doğan birinci jenerasyona uygulanabilecektir.

Tüm bu paragrafları anlaşılabilir bir şekilde tercüme ettiğimizde şu sonuç ortaya çıkmaktadır. Kanada dışında doğan ikinci nesil çocuklar Kanada vatandaşlığı edinemezler.

Özetlersek, Kanada vatandaşı olabilme şartları 17 Nisan 2009’dan itibaren oldukça değişmiştir.

Çocuklar 17 Nisan 2009’da ve sonra doğmuşsa çocukların Kanada vatandaşı olarak sayılması için babası/annesi ya Kanada’da doğmuş olmalı ya da ebeveynler çocukların doğmasından önce göçmenlik yoluyla Kanada vatandaşı olmalıdır.

Bunun bazı muafiyetleri vardır.

Kanada dışında doğmuş ya da Kanadalı tarafından evlat edinmiş birisinin Kanada dışında doğan çocuğu Kanadalı sayılmamaktadır. Fakat çocukların Kanada’da doğan ya da göçmenlikle vatandaş olan herhangi bir ebeveyni olduğunda çocuk Kanadalı sayılacaktır. 

Kanada dışında Kanada Silahlı Kuvvetler, federal kamu organizasyonları ya da eyalet ya da bölge hükümeti kuruluşlarında çalışırken doğan çocuklar bu kurallardan muaf olarak Kanada vatandaşı sayılacaktır.  


Murat Kandemir, 15 Şubat 2016  

11 Şubat 2016 Perşembe

Kanada Göçmenlik Başvurusunun Tıbbi Sebeplerle Reddedilmesi

Kanada göçmenlik başvurularında adayların sağlık sebeplerinden dolayı başvuruları reddedilebilir.

Kanada göçmenlik, mülteciler ve vatandaşlık bakanlığı onaylı bir hastanede yapılacak sağlık muayenesi her türlü göçmenlik başvurularında adaylardan istenen ön şartlardan birisidir. Sağlık muayenesinde adayın ciddi bir hastalığı ya da tıbbi bir durumunun olması ve bu hastalığı ya da tıbbi durumu yüzünden Kanada sağlık ve sosyal hizmetlerden aşırı yararlanması ihtimali kişinin Kanada’ya tıbbi sebepler yüzünden kabul edilmez (medically inadmissible) olarak tanımlanmasına yol açar ve yaptığı göçmenlik başvuru reddedilir.   

Tıbbi sebeplerle göçmenlik başvurularının reddi özellikle anne-baba sponsorluğu (PGP) başvurularında da sıkça rastlanılan durumlardandır. Anne-babaların yaşları daha ileri olduğundan sponsorluk başvurunun tamamlanmasını beklerken herhangi bir hastalığa yakalanması ve muayene esnasında hastalığın bulunması oldukça görülen durumlardır. Örneğin anne ya da babanın göğüs kanseri gibi ciddi bir hastalığının bulunması Kanada Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanlığı’nın (IRCC) yapılan başvuruyu red etmesine yol açar.

Ciddi hastalık durumu yukarıda da belirttiğimiz gibi tıbbi açıdan adayın Kanada’ya kabul edilmezliği (medical inadmissibility) anlamına gelir. Örneğimizden gidersek göğüs kanseri gibi ciddi hastalık mağduru kişinin Kanada’ya vardığında pahalı kemoterapi ve cerrrahi tedaviler yüzünden Kanada sağlık ve sosyal hizmetlerinden aşırı derecede yararlanacağı düşünülür.

Tıbbi kabul edilmezlik durumu Kanada Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yasası’nın (IRPA) Madde 38(1)(c) hükmünde açıkça belirtilmiştir.

Annesi-babası tıbbi kabul edilmezlik durumu yüzünden sponsorluk başvurusu reddedilen kişi IRCC’ın ret kararı Göçmenlik Temyiz Şubesi’nde (IAD) temyiz edebilir.

Olaya bir de şu açıdan bakalım. Sağlık sebeplerinden dolayı kabul edilmez olduğu için reddedilen bir gögüs kanseri göçmen adayının tedavisini bitirdiği ve kanserden kurtulduğunu varsayalım. Artık herhangi bir semptom görülmemekte ve dolayısıyla kanser tedavisi tamamlandı. Peki bu durumda ne olacak? Sponsor olan kişi annesinin hastalığı sebebiyle red edilen sponsorluk başvurusunu annesinin iyileştiğini öne sürerek tekrar açabilir mi? Açarsa kazanabilir mi?

Vize ofisinin dosyanın yeniden açılması başvurusunu kabul etmesi ihtimal dışındadır. Başvuru sahibinin annesine gögüs kanseri teşhisi konması ve pahalı kemoterapi ve cerrahi tedavi yönetmleri kullanma olasılığı asıl başvurunun ret edilmesine yol açmıştır ve bu ret kararı yasal mevzuata uygundur. Eğer ret kararı sonrasında IAD’ye temyiz başvuru yapılmış ise vize ofisi bu sürecin bitmesini bekleyecektir.

Böyle bir durumda ret kararına karşı yapılacak en doğru yol başvuruyu geri çeviren vize ofisine başvurunun tekrar açılması müraacatı yapmak değil de IAD’ye temyiz başvurusu yapmaktır. IAD ofisinde temyiz başvurusu yaparak başvurusu hastalık yüzünden ret edilen kişinin tedavisinin yapıldığı, doğru teşhis konulduğu, bundan sonra sağlık ve sosyal hizmetlerden ne derecede yararlanacağı gibi konular daha iyi savunulabilir ve gerekirse özel muafiyet (insani ve şefkat temellerinde bir muafiyetten bahsediyoruz) başvurusu da yapılabilir.

Bu örnekteki gögüs kanseri teşhisi tartışılamaz fakat hastanın şu anki durumu, tedavi durumu, hastalığın seyri, bundan sonraki sağlık ve sosyal hizmetleri kullanım sıklığı ya da beklentisi tartışılabilir. 

Bu bağlamda IRPA’nın 38inci Maddesini tekrar hatırlayalım. 38 Madde
(1) Yabancı birinin ülkeye girişi sağlık sebeplerinden ret edilir, eğer sağlık durumu….
(c) makul sebeplerle sağlık veya sosyal hizmetlerden aşırı yararlanma talebinde bulunmasını gerektiriyorsa.

Vurgulanan “aşırı yararlanma talebi” (excessive demand) Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yönetmelikleri (IRPR) 1(1) maddesinde şöyle tanımlanıyor.

(a) 10 yılı aşmamak şartıyla sağlık giderlerinin 5 yıldan daha fazla süre için de oluşacağına dair bir bir kanıt olmadığı sürece, Bu Yönetmelikler uyarınca gerçekleştirilen tıbbi muayeneden sonraki beş senelik sürede Kanadalılar için önceden hesaplanan ortalama sağlık ve sosyal hizmet servis harcamalarından daha fazla bir harcamaya sebep olacak sağlık ve sosyal yardım hizmetlerinden yararlanma talebi ya da

(b) hasta bekleme listelerine ve Kanada ölüm oranlarını arrtıracak ve sonuç olarak Kanada vatandaşlarına ve daimi oturum sahiplerine zamanında hizmet verilmesini önleyecek şekilde sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlanma talebi.

Yönetmeliklere göre sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlanma ölçümünde anahtar nokta en son yapılan sağlık muayenesinden başlayan beş ya da 10 yıllık süredir.  

Yukarıda anlattığımız üzere hastalığı sebebiyle başvurusu kabul edilmeyen hastanın hastalığının seyri (prognosis) temyiz konusu olabilir. Bunu desteklemek için temyiz eden kişinin tedavi gördüğüne, sonuçta kanserden tamamen kurtulduğuna ve artık herhangi bir tıbbi bakıma ihtiyaç duymadığına dair tıp raporlarını ve belgelerini sunmak zorundadır. Teşhis ve tedavi sürecine dair sağlık kayıtları da başvuruyu sağlık sebebiyle reddeden sağlık görevlisinin aleyhte değerlendirmesine karşı çıkmak için kullanılabilir.

IAD temyiz duruşmasında davanın incelenip artık kişinin göğüs kanseri olmadığının ispat edilmesi her zaman yetmeyebilir. Bunun sebebi fazlaca yararlanma talebinin beş ila 10 yıl arası bir dönemde aranıyor olmasıdır. IAD temyiz süreçlerinde bazı hastaların kanserden kurtulduğu ve tamamen iyileştiği iddia edilmişse de IAD, kişilerin bu hastalıktan kurtulmadığı fakat “durumlarının stabil olduğu” ve her üç ayda bir tıbbi çekaplara ihtiyaç duyacağı ve göğüs kanserinin nüksetme ve hayatta kalma oranlarını dikkate alarak değerlendirir. IAD’ye göre aşırı talebin görüleceği minimum beş yıllık kapsam göz önüne alındığında kanser hastasının şu an tamamen iyileştiği veya bu beş yıllık süreçte aşırı sağlık hizmetleri talebi olmayacağını iddia etmek için daha çok erken.

IAD temyiz davalarında özel bir muafiyet (special relief) başvurusu da yapılabilir. Bu başvurularda, anne-baba sponsorluk başvurularında başvuran kişinin sponsor edilen kişiye olan akrabalık derecesi, sponsorluk başvurusunun sebebi ve sponsor ve başvuran kişinin genel durumları, aile desteği, sponsor edilen ile sponsor eden arasındaki bağımlılık, varsa karardan etkilenecek çocuğun yüksek yararı, Kanada sağlık sisteminin aşırı sağlık hizmeti talebinden korunması da dahil olmak üzere ilgili yasanın (IRPA) amacı ve Kanada’da aile birleşimi gibi faktörler göz önüne alınır.

Tıbbi sebeplerden dolayı başvuru reddinde ülkeye kabul edilmez sayılan kişinin sağlık durumu ve ilk fiziksel muayeneden bu yana görülen iyileşmeler kesinlikle göz önüne alınması gereken bir faktördür.

Medikal kabul edilmezlik davalarında kişinin başarılı bir şekilde tedavi görmesi ve hastalığın tedavi edilmesi gibi durumlar göz önüne alınmakla birlikte adayın tıbbi sebeplerle ret edilmesi kanunen geçerli olmakla birlikte davaya konu olan kişinin içinde bulunduğu şefkat ve insani faktörler göz önüne alınmalıdır.

Kısacası tıbbi kabul edilmezlik kararlarının temyize götürülmesi ve ayrıca temyiz davalarında özel sebeplerden dolayı muafiyet istemek oldukça kapsamlı bir savunma gerektirir. Bazı davalarda temyiz başvuru sahibinin sağlık hizmetlerinden aşırı yararlandığı ya da yararlanacağı belirlenmişken bu yararlanmanın maliyetinin hastalığın iyileşmesi sebebiyle ortalama bir Kanadalının sağlık maliyetlerinden aşağı olacağına dair bir kanı oluşmasıyla başvuru sahibine özel muafiyet verildiği de görülmüştür.

Sağlık sebebiyle göçmenlik başvurunuz reddedildiğinde önce IAD departmanında temyiz başvuru yapmalısınız. Bu başvuruda davanızı sıkı bir şekilde savunmaya hazırlıklı olun.

Murat Kandemir, 11 Şubat 2016   

8 Şubat 2016 Pazartesi

Kanada Liberal Parti Hükümetinin Mülteci Sistem Değişikliği

Kanada mülteci sistemi eski hükümetin Ekim 2015’de yerini liberal hükümete bırakmasıyla değişikliğe uğradı.
Kanada Mülteci Avukatları Derneği başkanı Mitchell Goldberg bu değişikliğin en önemli kanıtının Kanada’nın Şubat sonuna kadar getirmeyi hedeflediği 25.000 mülteci sayısı olduğunu düşünüyor.
Önceki hükümet Suriye iç savaşı başladığından bu yana sadece 3.000 mülteciye kucak açmışken 19 Ekim 2015 federal genel seçimleri sonrasında göreve gelen yeni liberal hükümetin kabul ettiği mülteci sayısıyla mülteci konusunda büyük bir değişikliğin olduğu ortada.
Kanada mülteci sistemi iki kısımdan oluşuyor.
Birinci kısım olan Mülteci ve Şevkat Temellerinde Yerleşim Programı’nda (Refugee and Humanitarian Resettlement Program) Kanadalı yetkililer dünyanın çeşitli bölgelerindeki mülteci kamplarını dolaşır ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK-UNHCR) referanslı mültecileri Kanada’ya yerleştirmek için seçer. Kanada federal kanunları uyarınca seçilen tüm mülteciler sağlık, suç ve güvenlik ile ilgili olarak özel bir incelemeden geçirilirler.
Diğer taraftan Kanada içi siyasi sığınma programı (In-Canada Asylum Program) ise kendi başlarına Kanada’ya ulaşan ve siyasi sığınma talebinde bulunarak devlet korunması isteyenlerin başvurabileceği bir program olarak yürürlükte bulunuyor. Siyası sığınmacılar Kanada içinde başvurularını yapıyorlar ve siyasi iddialarının dinlendiği duruşmalarda ülkelerinde iyi temellendirilmiş eziyet ya da kötü muameleye uğrayacakları ya da işkence veya kötü muameleye maruz kalacaklarını ispat etmeye çalışıyorlar.
Aralık 2012’de bir önceki Muhafazakar hükümetin başbakanı Stephen Harper mülteci sistemini daha da sıkı hale getiren bir dizi düzenlemeler getirmiş ve bu Kanada içi siyasi sığınma başvuru sistemini başvuranlar açısından daha da zor hale getirmişti.
Mülteci hakları konusunda çalışmalar yapan sivil toplum örgütü olan Kanada Mülteciler Konseyi’ne (Canadian Councill for Refugees) göre Kanada, 2014 yılında ülke içinde siyasi sığınma başvurusu yapan 22.220 mülteciyi kabul etti.
Muhafazakar hükümetin yaptığı tüm değişikliklere dokunuluyor.
Goldberg’e göre yeni Liberal hükümetin başbakanı Justin Trudeau, Kanada’ya ailesiyle birlikte kendi başlarına gelen ve siyasi sığınma başvurusu yapan göçmenler için bazı pozitif adımlar attı.
Bunlarda birincisi muhafazakar partinin güvenli ülkelerden gelenlerin siyasi sığınma duruşmalarında ret kararının temyiz edilememesi kararıydı. Bu adım federal mahkemeye götürüldü ve hakim bu uygulamayı ayrımcı olduğu gerekçesiyle anayasaya aykırı buldu. Hakimin kararına göre insanlara geldiği ülkelere göre ayrımcılık yapılamaz ve beklenildiği üzere önceki muhafazakar hükümet bu karara karşı temyiz başvurusunda bulundu.
Yeni liberal hükümet ise 2015’in Aralık ayında eski hükümetin yaptığı temyiz başvurusundan vazgeçeceğini ilan etti. Bu şu anlama geliyor. Federal mahkemenin verdiği karar geçerlidir ve kimse geldiği ülkeye göre ayrımcılığa maruz bırakılamaz. Diğer bir deyişle eski hükümetin yarattığı güvenli ülkelerden (DCO) gelenler diğerleriyle birlikte ilk iltica davalarını kaybettiklerinde Mülteci Temyiz Şubesi’ne (Refugee Appeals Division) başvurma hakkına sahip olacak.
Bu, ilk iltica davasını kaybeden ve DCO ülkelerinden gelen siyasi sığınmacılar için herkes gibi temyiz başvurusu yapma hakkı demektir.
Bununla yetinmeyen liberaller önceki muhafazakar hükümetin sığınmacı başvurusunda bulunanların sağlık harcamalarını karşılamama kararının federal mahkemede bozulması sonrasında yaptığı temyiz başvurusunu da geri çektiler. Federal mahkeme muhafazakar hükümetin sığınmacıların sağlık harcamalarını karşılamama kararını anayasaya aykırı bulmuş ve Harper hükümeti bu kararı temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Başbakan Trudeau, Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanı John McCallum’a yazdığı mektubunda önceki muhafazakar partisininkinden farklı olan 12 göçmenlik politikası önceliğinden bahsetmişti.
Kamuoyunda oldukça tartışılan 12 önceliğin belki de en çok konuşulanı liberal partinin Şubat 2016’ya kadar Kanada’ya 25.000 Suriyeli mültecinin yerleştirilmesi vaadiydi. 14 Ocak itibariyle 10.790 Suriyeli Kanada’ya yerleştirilmiş bulunuyor. Mülteciler hükümetin organize ettiği uçaklarla Ürdün ve Lübnan’dan geltirildiler. 
Gelen mültecilerin çoğunluğu bireyler ve çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından özel olarak sponsor edilen mülteci programı aracılığıyla Kanada’ya yerleştirildi. Diğer mülteciler bizzat devletin sponsorluğunda ülkeye getirilirken IRCC yetkilileri devletin sponsorluğuyla gelenlerin sayısının giderek artacağını belirtiyorlar.
IRCC’tan yapılan bir açıklamaya göre Şubat’tan sonra mülteci alımına devam edilecek ve hükümetin hedefi olan 25.000 Suriyelinin ülkeye yerleştirilmesi tamamlanacak.
Hükümetin ikinci önceliği aile büyükleri sponsor programında (PGP) kabul edilecek başvuru kotasını 5.000’den 10.000’e çıkarmaktı. 4 Ocak 2016’da açılan PGP programı sadece üç gün sonra 7 Ocak’ta başvuru kota sayısına ulaşması sebebiyle kapandı. Toplamda tam ve eksiksiz yapılan 14.000 başvuru aldığını açıklayan IRCC bu başvuruların 5.000 yerine 10.000 tanesini sırasına göre kabul edecek ve sonuçlandıracak.
Liberal hükümetin diğer seçim vaatlerinden birisi de her türlü sponsorluk, vatandaşlık ve vize başvurularının işlem süresini kısaltmaktı. IRCC’den yapılan bir açıklamada bakanlığın bir network otomasyonu kurulması da dahil olmak üzere başvuruları hızlı sonuçlandırılmasına imkan verecek yeni önlemler üzerine yoğunlaştığı ve bununla ilgili ilerleyen aylarda açıklama yapılacağının altı çizildi.
Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanı McCallum önceki hükümet tarafından askıya alınan federal sağlık programının (IFH) mültecilerin sağlık masraflarını karşılamama uygulamasını iptal etti. Artık eskiden olduğu gibi IFH programı sayesinde mültecilerin ve sığınma başvurusunda bulunanların temel sağlık giderleri federal devletçe karşılanacak.
Geçen sene Aralık ayında konuyla ilgili açıklama yapan McCallum hükümetin IFH programının mültecilerin kullanımına açılması için çalışma yaptıklarını doğrulamıştı.
McCallum ayrıca güvenli ülkeleri belirleyecek uzman bir insan hakları kurulu oluşturma ve bu ülkelerden gelerek yaptıkları siyasi sığınma başvuruları davalarını kaybeden sığınmacılara temyiz hakkı sunma çalışmasını başlattı. Buradaki tüm amaç davalarını kaybeden ve Kanada hükümetinin güvenli saydığı ülkelerden gelen mültecilerin temyiz hakkına erişmelerini sağlamak.
IRCC görevlileri yurt dışından işçi getirmek isteyen işverenlerin getirtmek istedikleri her bir yabancı işçi için aldıkları iş gücü pazarı etki değerlendirmesi raporunun (LMIA) 1000 dolarlık ücretini bakıcı programı için iptal etti. 1.000 dolarlık program başvuru ücretinin iptal edilmesiyle Kanadalı aileler fiziksel veya zihinsel engelli aile üyelerine daha kolay bakıcı bulabilecek.
Bakan aynı zamana ticari amaçlı ziyaret edecek kişiler gibi düşük riskli seyahat edenlerin ülkeye girişlerini daha da kolaylaştırmayı ve Meksika’ya vizeyi kaldırmayı da düşünüyor. Meksika ile görüşmelerin başladığını belirten bakan vizelerin kaldırılmasını iki ülkenin de yararına olduğunu düşünüyor.
IRCC, Kanada’da okuyan yabancı öğrencilere göçmenlik başvurunda verilen ek puan uygulamasını tekrar başlatacak. Ayrıca yeni Kanada vatandaşı olacaklara imzalatılan Kanada’da yaşama taahhüdü pratiğini de iptal etme çalışmaları başlatıldı.
Liberal hükümet seçim vaatlerinden olan ve önceki hükümetçe 19’e düşürülen çocuk yaşını tekrar 22’ye çıkarmayı ve daha önce konulan geçici ikamet izni uygulamasını revize etmeyi de kararlaştırdı.
Görüldüğü gibi Liberaller önceki muhafazakar hükümetin göçmenlik ve iltica politikalarında oldukça değişiklik yapıyorlar. Bazı değişiklikler derhal yürürlüğe konmuşken yukarda bahsi geçen ve seçim vaatlerinde belirtilen fakat yönetmelik değişikliği gerektiren birçok revizyonda önümüzdeki günlerde uygulamaya konacak.
Liberaller muhafazakar göçmenlik politikalarının izini siliyor.

Murat Kandemir, 8 Şubat 2016   

4 Şubat 2016 Perşembe

Kanadalı Göçmenlerin Denklik Belgelerinin Ötesine Bakabilmek

Her sene binlerce kalifiye işçi ve eleman büyük umutlarla gittiği Kanada’da tanınmayan eğitim ve iş tecrübeleri yüzünden iş bulamıyor.

Büyük umutlarla Kanada’ya göçmen olarak giden genç ve belirli bir meslek tecrübesi olan yeni göçmenler Kanada’ya vardıklarında iş bulmanın ne kadar zorlu bir süreç olduğunu fark ediyorlar. Kanada lisans diploması sahibi olmayabilirler fakat tecrübe sahibi oldukları işte oldukça iyiler ve şans verilmesi halinde kendilerini gösterebilirler.

Göçmen adayları Kanada göçmenlik başvurusu sürecinde başvurunun bir aşaması olan ve çeşitli kurumlarca verilen eğitim denklik raprou (ECA) alıyorlar. Kanada’da başarılı olacakları mesleklere göre seçilen ve ellerinde eğitim denklik raporu olan göçmenler Kanada’ya vardıklarında iş piyasasına girmenin bazen çok zor olduğunu görüyorlar.  

Düşünce kuruluşu Kanada Konferans Kurulu’na (Conference Board of Canada) göre işte bu durumda 884.238 kişi bulunuyor. Ottawa’daki düşünce kuruluşuna göre bu kişiler eğer becerileri ve tecrübeleri kabul edilse ek 14 milyar dolarlık gelir elde edecekler.

Kanada eğer kalifiye göçmenlerden istihdam alanında olabildiğince yararlanmak istiyorsa hayati karar vererek ülkeye gelen göçmenlerin eğitimlerini ve iş tecrübelerini de tanımalı artık.

Bu yeni bir problem değil aslında. Konferans Kurulu’nun 2001’de yaptığı benzer araştırmada da 546.840 Kanadalının eğitim ve mesleki kalifikasyonlarının resmi olarak tanınmadığı tahmin edilmişti. Kurul’a göre yabancı göçmenlerin eğitim ve meslek kalifikasyonlarının tanınmama eğilimi artarak devam ediyor.

Geçen yıllarda Toronto Dominion Bankası, Royal Bank, Kamu Politikaları Araştırmaları Enstitüsü ve Parlamento Kütüphanesi gibi birçok kurum ve kuruluş konuyla ilgili bir reform yapılması çağrısında bulunmuşlardı.

Rapor düşük işlerde çalışanları üç gruba ayırıyor. Eğitim ve/veya meslek tecrübeleri tam olarak tanınmayanlar (524.5899 kişi), yine eğitim ve/veya meslek tecrübeleri tanınmayan eyaletler arası göçmenler (199.181 kişi) ve deneme eğitim alan fakat karşılığında herhangi bir kredi almayan Kanadalılar (120.468).

Kurul’un başkan yardımcısı Michael Bloom’a göre demografik zorlama durumu daha da zorlaştıracak. Özellikle baby boomer’ların (ikinci dünya savaşı sonrası doğanlar) emekli olmaya başlamasıyla Kanada eğitimli olan ve iş arayanların işgücü pazarındaki işçi açığını kapatmaya yetmeyeceği ve işverenlerin artık Kanada dışında doğanlara odaklanması gerektiğine işaret edildi.

Kanada’ya göç edenler şunu akıllarından çıkarmasın. Kanada’da özellikle Kanada diplomalarına, referanslarına ve iş tecrübesine daha çok değer veriliyor ve öncelik tanınıyor. Kanada iş tecrübesi olmaması bir adayın işe alınmaması için yeterli oluyor.

Kanada’nın istihdam boşluğunu dolduracak işçilere ihtiyacı olduğu kesin. Yurtdışından gelen kalifiye işçilerin hem eğitim hem de meslek tecrübelerini Kanada’da tanımamak işçilerin işsiz kalmasına, yarım zamanlı çalışmalarına ya da kalifiye olduğu mesleklerin dışındaki alanlarda çalışmalarına sebep oluyor.

Hak ettiği kazancı edinemeyen yeni gelenler harcamalarını kısıyor ve daha az vergi veriyorlar. Sonuç olarak kalifiye göçmenlerin kendi mesleklerinde ve potansiyellerinin altında çalışmasının yükünü sadece göçmenler değil ülke de çekiyor.

Federal ve eyalet hükümetleri yabancı meslek ve eğitim denkliklerinin tanınması için bazı çalışmalar yaptı. Fakat bu olay sadece politika yapıcılarla çözülmeyecek gibi. Kanada’da bir meslek oda kuruluşu tarafından regüle edilen elliden fazla meslek, bu mesleklere giriş ve çıkışları organize ve disipline eden 400’den fazla meslek örgütü, 427 adet eyaletçe ruhsat verilen yüksek öğretim kurumu ve yedi adet bağımsız denklik değerlendirme ajansı bulunuyor.

Bunların dışında işverenlerin bakış açısının da değişmesi gerekiyor. İş başvurularını inceleyen işverenler baktıkları CV’leri Kanada eğitim ve iş tecrübelerine göre filtreliyorlar. Bu filtrelemeden geçebilen çok az sayıda göçmen iş görüşmesi şansı elde edebiliyorlar. Bugüne kadar ki işveren davranışlarına bakılırsa Kanada eğitim ve iş tecrübesi takıntısı devam edeceğe benzer.

Kurul başkan yardımcısı Bloom bu konuyla ilgili olarak bazı stratejilerin uygulanabileceğini vurguluyor.

İşte bu trendi kırmak için daha etkili çalışmalar yapılabilir. İlk strateji başkent Ottawa’nın somut adımlar atması. Örneğin başkent Ottawa denklik verilmesi işlemiyle göçmen seçimi ve yerleşimi entegre edebilir. Eski göçmenlik bakanı 2013 yılında göçmenlik ile iş gücü pazarının birbirine bağlanması gerektiğinden bahsetmişti.

Yüksek sesle dillendirilen bir diğer strateji de Kanada kolejlerinin uluslararası projelerle yabancı öğrenciler için Kanadalı işverenlerin tanıyacağı denklik programları geliştirmeleri gerektiği tavsiyesi. Bu okullar bunu yapabilmek için yurt dışında eğitim almış kişilerin denkliklerini daha şeffaf bir çalışmayla sağlayabilirler.

Son strateji de eyaletlerin tutumuyla ilgili. Eyaletler, profesyonel meslek örgütlerinin kendi üyelerini koruma adına üye olmayan yeni ve yabancı üye adaylarını mağdur etmelerini önleyecek adil bir rejim uygulayabilirler. Ontario 2006’da ve Manitoba’da 2009’da benzer bir rejim uygulamak için adımlar atmıştı.

Kanada Göçmenlik, Mülteciler ve Vatandaşlık Bakanlığı’nın (IRCC) yabancı işçilerin eğitim ve denkliklerinin Kanada’da hem işverenlerce hem de ilgili kurum ve kuruluşlarca daha şeffaf şekilde tanınması için daha çok çaba harcaması gerekiyor.

Yoksa eğitimini ve iş tecrübesini tanımayacağın ve tecrübe sahibi olduğu işinden daha az beceri gerektiren bir işte çalıştıracağın göçmeni almanın bir anlamı var mı?


Murat Kandemir, 4 Şubat 2016

3 Şubat 2016 Çarşamba

Kanada Ekspres Giriş Sistemi İkinci Yılında

2016’ya gireli bir ay olurken Kanada’nın yeni göçmen seçme sistemi olan ekspres giriş sistemi (express entry system) birinci yılını geride bıraktı. Bu yazımızda ekspres giriş sistemini gözden geçirelim ve geleceğini tartışalım dedik.

Öncelikle şunu hemen belirtelim Kanada bir sene önce yürürlüğe koyduğu ekspres giriş sistemi ile yeni bir göçmenlik politikasına başlamış oldu. Kanada’nın ekonomik göçmenliğine yeni bir yön veren ekspres giriş sistemi 1 Ocak 2015’ten beri hayatımızda.

Bu program öncesinde Kanada’ya gitmek isteyen profesyonel iş görenler sonu önceden kestirilebilecek basit bir göçmenlik sisteminden geçmek zorunda kalıyorlardı. İstenilen kritere uygun olan aday kendisinden istenen belge ve formları eksiksiz olarak doldurmuş ve sunmuş ise ve ayrıca başvurusunun incelendiği an yıllık meslek kotası dolmamış ise adayın başvurusu kabul ediliyordu. Fakat aday kabul edildikten sonra yıllar alabilecek kadar uzun bir süre beklemek zorunda kalıyordu.

Eskiden Kanada’ya göç etmek isteyen göçmen adayları birden fazla farklı göçmenlik programları ve kategorilerin kriterlerine uygun olabiliyorlardı. Ya da adayların farklı profilleri farklı göçmenlik programlarına başvurmaya uygun düşüyordu. Şimdi bu durum tamamen değişti. Artık herkesin başvuru yapmak için girmek ve minimum puana sahip olmak zorunda olduğu tek bir başvuru sistemi var. Gerçi federal ekspres giriş sisteminin dışında eyalet programları da son yıllarda artarak hem farklı yollar takip edip hem de bazen federal programlarla uyum içinde alternatif yollar sunmaktalar fakat federal ekspres giriş sistemi Kanada’ya göçmek isteyenlerin seçildiği ana kulvar oldu.

Kanada federal hükümeti tarafından işletilen ekspres giriş sisteminde muhtemel göçmen adayları kişisel ve profesyonel yetkinlikleriyle birlikte aldıkları puanlara (CRS puanı) göre sınıflandırılıyorlar.

Yeni sistem aslında daha önceki biriken dosyaların öncelikli olarak eritilmesine olanak sağlayacak şekilde tasarlandı. Yeni sistemle birlikte Kanada’ya gitmek isteyen aday online olarak profilini hazırlıyor ve işlem sonunda elektronik veri tabanı kendisine sahip oldukları eğitim, dil becerisi, iş tecrübesi, Kanada iş ve/veya iş tecrübesi ve uyum gibi faktörlerden puan (CRS puanı) veriyor ve aday havuzuna yerleştiriyor. Havuza yerleştirilen adaylar sistemde seçilmeyi bekliyor ve en fazla 12 ay süreyle havuzda kalabiliyorlar. Bu süre içerisinde seçilmeyen adaylar havuzdan çıkarılıyorlar ve aday isterse tekrar havuza giriş yapmak zorunda.

Ekspres giriş sistemini yeni bir program olarak düşünmemek gerekir. Daha çok eskiden beri var olan göçmenlik programlarının (FSW, FSP, CEC, PNP) bir araya getirildiği bir aday seçme sistemi olarak bakmak daha doğru olacaktır. Ekspres giriş sistemini farklı yapan unsurlar hükümetin periyodik olarak havuzda bekleyen adaylardan seçim yapması, seçilen adaylara göçmenlik davetiyesi göndermesi ve göçmenlik davetiyesini kabul edip gerekli tüm evrak ve formları sunan adayları eskisine göre daha hızlı bir şekilde Kanada’ya kabul etmesidir.  

Bu sistem sayesinde Kanada hükümeti, eyaletler ve işverenler ilgilendikleri adayları seçebilme yeteneğine sahipler. Adayların tek yapmaları gereken şey ekspres giriş sisteminin ilk durağı sayılan aday havuzuna kayıt olmak.

Ekspres giriş sisteminde yer alan aday Kanadalı bir işverenden iş teklifi (job offer) ve bu teklifi destekleyecek bir iş gücü pazarı ölçüm belgesi (LMIA) varsa hem alacağı CRS puanı daha fazla oluyor.

Bir adayın kişisel bilgi, beceri ve insani faktörlerinden alacağı maksimum puan 600. LMIA destekli bir iş teklifi olan adaylar ek 600 puan daha alabiliyor. Ekspres giriş sisteminde bir adaya verilebilecek en yüksek puan 1200.

Yani uygulamada bir yılı geride bırakan ekspres giriş sisteminde adayların aldıkları puanlar çok önemli. Aday aldığı CRS puanı üzerinden her ay en az iki kere yapılan çekilişte seçilme şansı elde edebiliyor. Her çekilişin kabul edeceği minimum puan var ve adayın aldığı puan bu seviyeden aşağı ise aday çekilişte seçilemiyor. Bu durumda adayın seçilmek için tek şansı çekilişlerdeki kabul seviyesinin düşmesi.

İlk aylarda kabul edilen minimum puan seviyesi yüksekken Ekim 2015’ten itibaren 489 seviyesinden düzenli olarak düşerek bugünkü 450 seviyelerine geldi. 2016 yılında 6 Ocak’ta yapılan çekilişte 1.463 aday göçmen olarak seçilirken kabul edilen minimum CRS puanı 461’di. 13 Ocak’ta yapılan son çekilişte ise 1518 kişi seçildi ve minimum CRS puanı ise 453 olarak belirlendi.

Ekim ayında muhafazakar Harper hükümetinin gidip yerine daha ılımlı liberal Trudeau hükümetinin de geldiğini göz önünde bulundurursak bu düşüşün 2016 yılı için devam edeceğini öngörebiliriz. Hatta ekspres giriş sistemi öncesi yapılan göçmenlik başvurularının ilgili bakanlıkça incelenmesi ve sonuçlandırılması ve sonuç olarak biriken dosyaların eritilmesi sonrasında düzenli yapılan ekspres giriş çekilişlerinde daha fazla göçmen adayın seçileceğini söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.

Ekspres sisteminin kendi içindeki bazı unsurlarına karşı sesler dile getirilmeye başlandı. Kanada Ticaret Odası (Canadian Chamber of Commerce) ekspres sistemi üzerine yayınladığı detaylı bir raporda bu sistemle birlikte Kanada’nın yüksek nitelikli uluslararası işçilerin ülkeye çekilmesinde ekonomik ve rekabet avantajını kaybettiği vurgulandı. Daha Rekabetçi bir Kanada için Göçmenlik: Neden Uluslararası Kalifiye İşgörenler Risk Altında (Immigration for a Competitive Canada: Why Highly Skilled International Talent is at Risk) isimli rapor Ocak 2016’da yayınlandı. 

Rapora göre Kanada’da iş bulmanın önceliklendirildiği ve sistemin uluslararası kalifiye işçileri ülkeye çekmede bir fırsat sunamadığının özellikle altı çizildi. Ekspres giriş sisteminde Kanada işvereni tarafından göçmen adayı için edinilen iş gücü pazarı etki değerlendirmesi belgesi (LMIA) olanların göçmenlik başvuruları en öncelikli başvuru olarak değerlendiriliyor. Kanadalı işveren edinmesi zor ve pahalı olan LMIA belgesi için hem para harcıyor hem de aradığı yabancı işçinin yapacağı işi yapacak birisini Kanada’da bulamadığını ispat etmesi gerekiyor.

Raporda Oda’nın tavsiyesi ekspres giriş sisteminin daha işler hale getirilmesi için Kanada’dan iş teklifi olanlara LMIA belge edinme zorunluluğunun kaldırılması olarak belirtildi.  
    
Hükümetin bu rapora göz atması gerekiyor. Gerekli minimum puan seviyesinin düşmesi dışında ekspres giriş sistemine diğer bazı kolaylıklar getirilmesi umuluyor.

2016 yılı göçmenlik açısından iyi haberlere gebe. Söylemedi demeyin.


Murat Kandemir, 3 Şubat 2016