4 Eylül 2014 Perşembe

Kanada Mülteci Politikası Aileleri Çocuklarından Ayırıyor

Kanada’da yaşayan ve siyasi sığınma talebinde bulunan kişiler mülteci davalarını kaybettikleri zaman ülkeden sınır dışı edilme ile karşı karşıya kalıyorlar. Davalarını kaybetmiş siyasi sığınmacılar Kanada’da doğan vatandaş çocuklarını arkada bırakmak ya da götürmek arasında tercih yapmak zorunda.   

Kanada’da siyasi sığınmacıların mülteci davalarını kaybettikten sonra hukuki olarak yapabilecekleri çok sınırlı. Davası güçlü olanlar federal mahkemeye son bir temyiz başvurusu yapabiliyorlar. Tabii bunu maddi olarak karşılayabilirlerse.

Uzmanlar ve aktivistler Kanada’nın mülteci politikasının aileleri parçaladığını ve davalar görüşülürken çocukların durumlarının yeteri kadar göz önüne alınmadığını söylüyorlar.

Kingston’daki Queen Üniversitesi hukuk profesörü Sharry Aiken aileleri parçalayan bir ticaretin parçası olduklarını söyleyerek oldukça ciddi bir yorumda bulundu.

Kanada Sınır Güvenliği Teşkilatı (CBSA) Kanada’da doğan Kanada vatandaşı çocuklarından ayrılmak zorunda kalan ailelerin bir kaydını tutmuyor. Bu durumu CBSA sözcüsü Esme Bailey’de doğruladı.

Hatta sözcü Bailey, konu ile ilgili olarak yaptığı bir açıklamada sınır dışı etme işlemleri esnasında çocukların durumlarının her zaman göz önünde bulundurulduğunu iddia etti.

Sınır dışı edilmekle karşı karşıya kalanların Kanadalı çocukları hakkında bazı seçeneklerinin  olduğunu belirten sözcü ailelerin yanlarında götürmek istemedikleri çocukları için uygun bir vasi bulabilecekleri ya da böyle birisinin bulunmaması durumunda eyalet çocuk koruma kurumları ile iletişime geçebileceklerin sözlerine ekledi.

CBSA tarafından 2013 yılında 10.505 sığınmacı ülkeden sınır dışı edilirken 2014 yılında şu ana kadar 4.632 kişi ülkeden gönderilmiş.

Meksikalı Ivonne Hernandes’in sınır dışı edilme işlemleri çocuğunun velayet davasının devam etmesi yüzünden son dakika ertelendi. Kanada’da statüsü olmayan kadın çocuklarını velayetini kaybetmek üzere.

Şilili bir yabancı ağır hasta olan annesine bakmak için insan hakları temellerinde son bir başvuru yapmıştı. Hakkında sınır dışı kararı verilen Şilili adam Ağustos ayından beri saklanıyor.

Geçen Cuma bir anne ve babanın Mısır’a sınır dışı edilme işlemleri başlatılmış ve çift Kanada’da doğan iki çocuklarını da yanlarına almaya karar vermişlerdi.

Aile trajedileriyle sonuçlanan Kanada mülteci belirleme sistemi ve uygulamaları Kanada’nın 1991 yılında imzaladığı Birleşmiş Milletler çocuk hakları sözleşmesindeki şartları yerine getirmemekle eleştiriliyor.   

Hem aile hem de göçmenlik görevlileri trajedi olarak sonuçlanacak sınır dışı etme uygulamalarında zor kararlar vermek zorunda kalıyorlar.

Kanada’da çocuk sahibi çiftler içinde statüsü olanla olmayan bireyler arasında çocukların velayet davaları ortaya çıkıyor. Çocukların kiminle kalması gibi konularla tartışmalara yol açıyor.

Ülkede mülteci olarak yıllarca yaşayan bu süre zarfında evlenen ve çalışan kişiler hukuki tüm yolları denedikten sonra sınır dışı edilmeleri hem aileler için hem de kendileri için trajik durumlara sebep oluyor.

Sınır dışı edilen anne babanın en zor kararı çocuklarını gitmek zorunda kaldığı ama büyütmek istemediği bir ülkeye götürmek ya da çocuklarını arkada bırakarak onlardan ayrı kalmak.

Yaşamayanlar bilmez. Aile bir bütündür, parçalanamaz.


Murat Kandemir, 4 Eylül 2014 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder