23 Ocak 2014 Perşembe

Kanada’nın Nitelikli İşçi Eksikliği Gerçeği

Kanada’nın nitelikli işçi eksikliği bir gerçek mi yoksa doğru olduğu sanılan bir efsane mi?

Kanada federal politikacıları ülke ekonomisinin çok iyi bir performans gösterdiğini iddia ederek bunun sebebinin ekonominin iyi yönetilmesinin olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekte veriler Kanada’nın istihdam yaratmada ülke olarak performansının o kadar da iyi olmadığını gösteriyor.

İş gücü pazarı performansının yanlış ölçülmesi aslında problemin büyük bir parçası. Hükümet toplam istihdamdaki büyüme rakamlarına bakıyor. Hükümete göre küresel krizden bu yana bir milyondan fazla iş yaratılmış. Cümle doğru fakat hatalı yönlendirme yapıyor. Nüfusu sürekli artan bir ekonominin her sene artan nüfusu sindirebilmesi için yeni iş alanları açması gerekiyor. Göçmenlik yoluyla Kanada’ya her sene ortalama 350.000 insan geliyor (bu rakam OECD ülkeleri içindeki en yüksek oran). Almanya ve Japonya gibi ülkelerde nüfus seviyesi istikrarlı bir seviyede ve toplam iş sayısı arz ve talepteki değişiklikleri karşılayabiliyor. İş artışı işçi sayısındaki artış ile doğru orantılı olması gerektiği göz ardı edilmemeli.

Uzmanlara göre işgücü piyasasının etkinliğini ölçmek için çalışan nüfus büyüklüğüne bakmak gerekiyor. Ekonomistler bu orana istihdam oranı diyor. Bu oran resmi olarak açıklanan işsizlik oranından daha gerçekçi bir oran. İşsizlik oranı genelde medya organlarında yayınlanır ve yanıltıcı olduğu iddia edilir. İşsizlik oranında çalışmayan ve aynı zamanda iş aramayan işçiler liste dışında tutulur. Kanada’da 400.000 “isteksiz işçi” bulunduğu varsayılıyor. Bu rakam resmi işsizlik istatistiklerinde kayboluyor.   

İstihdam oranı ile ölçülen Kanada işgücü pazarı 2008 ve 2009 resesyon ile birlikte düşüşe geçti. Çalışan nüfus oranına göre istihdam oranı yüzde 2.5 düştü. Bu düşüş 1930’lardan bu yana gerçekleşen en sert düşüş. Ekonominin canlanması için yapılan agresif çabalar karşısında 2009 yazı itibariyle düşüş son bulmuş ve yükseliş başlamış. İlk 18 ay içerisinde yeni işler yaratılabilmiş ve o zamana kadar oluşan hasarın telafisi sağlanabilmiştir.

Bu güne kadar resesyon esnasında oluşan tüm hasarın telafisi büyük bir ilerleme kaydedilememiş. Yeni işler yaratılmış evet fakat bu yeni istihdam alanları büyüyen nüfus oranı ile zaten olması gereken iş sahaları seviyesi. Özellikle son üç yıldır resesyon öncesi istihdam oranlarındayız. Finans krizi öncesi günlerden hala çok gerideyiz. 2010’dan beri görülen resmi işsizlik oranlarındaki düşüş iş gücü piyasasına katılımın az olması ve isteksiz işçilerin işlerini bırakması yüzünden.

Resmi olarak Kanada’daki işsiz sayısı 1.4 milyon. Uzmanlara göre bu buz dağının görünen yüzü. İş gücündeki düşüş neredeyse 400.000 gizli işsizlik rakamı sayısı ediyor. Diğer gizli işsizlik çeşitleri (gönülsüz part time çalışma ve diğer tutarsız iş pozisyonlar da dahil) 2 milyon kişi sayısına ulaşıyor ve buda gerçek işsizlik oranını yüzde 12’ye itiyor. İş piyasasının bugünkü sorunu işlerin azlığı (arz) sorunudur. İşçi eksikliği (talep) sorunu değil.

Bilgiyi doğru yorumladığımızda Kanada’nın performansının uluslararası olarak ne kadar zayıf olduğu ortaya çıkacaktır. OECD üyesi 34 değişik ülke 2008-2012 arası işsizlik oranları değerlendirildiğinde Kanada’nın nüfus büyümesine oranla 1.4 net istihdam alanı yaratması ile 20’inci geldiğini görürüz. Türkiye, Almanya ve Kore gibi ülkeler nüfusları açısından değerlendirildiğinde yeni istihdam alanı açmada Kanada’dan daha başarılı olduğu ortaya çıkar.

Bu işsizlik ve gizli işsizlik oranları çerçevesinde ülkede çalışacak becerikli işçi eksikliği olduğu işverenler, iş çevreleri ve politikacılar tarafından sürekli söylendi ve hala söyleniyor. İşverenler her zaman Kanadalıların içinde istedikleri becerikli işçi bulamadıklarından yakınıyorlar.

Bugünkü işçi pazarının aslında en büyük sorunu işsizlerin hareket kabiliyetleri, yetenekleri ve tutumlarının pazar gereksinimlerine göre ayarlanmasındaki engeller sayılabilir. İşçilere verilecek iyi işlerin varlığı göz ardı ediliyor. Asıl problem işsizliğin kendisi değil işsizlerin kendisi.

Sorunun aslında bu olduğunu otoriteler de görmüş durumda. Geçen sene Kanada’nın yeni İş ve Sosyal Gelişim Bakanı Jason Kenney twitter’da bu konuya yaklaşımını bir cümle ile özetledi. Bakan Kenney iyimser bir şekilde, “Ekonomide birçok insanın işsiz ve birçok işin işçisiz olması paradoksunu bitirmek için çok çalışacağım.” dedi.

Bu kısa mesaj bakanın Kanada işgücü piyasasına bakışını özetledi. Hükümetlerinin istihdam yaratma politikasını ekonomik öncelikleri olacağının işaretini verdi. Bakan Kenney aynı zamanda bu konuya bakış açısının yanlış olduğu ve işsiz Kanadalılar üzerinde yoğunlaşmaları gerektiğinin de altını çizdi. Hükümetin soruna eğilimi çok basit. İşverenlere doğru zamanda ve doğru ücret karşılığında işe uygun işçi bulmalarında yardım edilecek. Hepsi bu kadar.

Çalışma isteyen nitelikli işçi bulunamaması Kanada ekonomisinin eski haline gelmesi çabalarının önünde bir engel oluyor. Bu sorun çerçevesinde Kanada Geçici İşçi Programı (TFW), İşsizlik Sigortasında kesintiler ve yeni Kanada İş Hibe programları eğitim ve iş çevreleri tarafından eleştirilmişti.

İş piyasası işçisiz olmayacağı için problem işverenlerin genel ve devamlı olan işçi ihtiyacı eksikliği. Bu durum özellikle bugün için geçerli.

OECD kayıtlarına göre Kanadalı işçilerin yüzde 50’den fazlasının lise sonrası bir eğitim sahibi olduğunu gösteriyor. İyi eğitim almış milyonlarca Kanadalı mesleki becerilerini sonuna kadar kullanamıyorlar. Daha çok eğitim alanına yatırım yapmanın mantıklı göründüğü bir durumda Kanada’da işçi eksikliği olduğuna dair bir kanıt yok.

Bireysel olarak daha çok eğitim almak daha az eğitim sahibi olmaktan iyidir. İyi eğitim kişiyi iş bulma yarışında bir adım öne çıkarıyor.

Sosyal fayda-zarar açısından bakarsak eğitim kolektif olarak işsizlik sorununu çözeceği anlamına gelmiyor. Her bir Kanadalının iyi eğitim alması, iyi CV hazırlaması ve bir linked in hesabı açması yeni istihdam alanı açmayacak. Yüksek eğitim seviyeleri iş arayanlara bireysel yardımı olabilir ama kitlesel işsizlik sorununu çözmeyecek.

2011’de Kanada İstatistik Bürosu işverenlerin katkısıyla boş iş pozisyonlarının aylık raporunu yayınlamaya başladı. Tüm ekonomide 200.000 iş pozisyonu için işçi arandığı ortaya çıktı. 2011’den sonra bu sayı düşmeye başladı. Bu sayı genel iş gücünün yüzde birine tekabül ediyor ve tüm ekonomi yanında çok küçük bir yere sahip.

Sorunsuz çalışan ekonomilerde bile herhangi bir zamanda işçi piyasasında işçi arayan pozisyonlarının varlığı gerekiyor. Reklam verme, iş görüşmeleri ve işe alma süreleri göz önüne alındığında birçok işin niteliksiz işçi ile doldurulduğunu söyleyebiliriz çünkü işe başvuran kalifiye işçi sayısı 100.000’den daha az.

Resmi rakamlara göre 1.4 milyon işsiz ve 200.000 den fazla açık iş pozisyonu olduğunu göz önüne alırsak her bir açık pozisyon için altı işsiz Kanadalının olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gerçekte ise gerçek işsiz sayısının 2 milyon olduğunu ve doldurulamayan iş pozisyonunun da 100.000 olduğunu göz önüne alırsak oranı 20:1 olarak belirleyebiliriz.

İfadelerinden bakan Kenney’in tüm dikkatinin istihdam alanı yaratmak üzerinde olacağını anlıyoruz.   

Sonuç olarak ülkenin nitelikli işçi eksikliği durumuna farklı bakış açısı gerekiyor. Uzmanlar Kanada’nın daha fazla genel ve mesleki eğitime yatırım yapması konusunda birleşiyorlar. İş arayan Kanadalıların kullanabileceği özel kariyer hizmetlerin de çeşitlendirilmesi ve herkesin bu hizmetlere kolayca ulaşabilmesinin önünü açılması da gerekiyor. OECD ülkelerinin içinde kariyer hizmetleri alanında en az yatırım yapan ülke olan Kanada’nın yeni mezunların niteliklerine göre iş bulabilmelerine yardımcı olması hatta Alman çıraklık sisteminden ilham alması gerekiyor.

En önemlisi de aslında ekonomide talep yaratmak ve yeni iş sahaları açmak. Bunun üzerinde de durulması gerekiyor. “Resmi özel alanda istihdam alanı açmak için tüm politikaları kullanacağım ve böylelikle çalışmak isteyen tüm Kanadalılar çalışabilecek ve ailelerine bakabilecekler” diyen bakanın sözünü tutması işsiz olan iki milyon Kanadalının tüm kalbiyle destekleyeceği bir ifade herhalde.


1 yorum:

  1. Merhaba iyi gunler yazilarinizi takip ediyorum. bilgi rica edecegim. ben 2 yuksek okul mezunuyum ziraat ve turizm ve otel isletmeciligi bolumleri. kanada'ya ne sekilde goc edebilirim. ayrica su anda suriyeli biri ile birlikteyim bu canada'ya multeci veya diger sekillerde goc etmemi kolaylastirir mi? eger kolaylastirirsa hangi yoldan kolaylastirir. tesekkurler.

    YanıtlaSil