30 Ağustos 2014 Cumartesi

Göçmenlik Suçlarına Orantılı Ceza Verilmeli

Geçen haftalarda Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanı Chris Alexander federal hükümetin son dönemlerde Kanada şehirlerinin yasadışı göçmenler için ‘sığınak şehir’ ilan edilmesine karşı çıktığını belirten bir bildiri yayınladı.  

Sığınak şehir konsepti şehir yönetiminin yaşayan illegal göçmenlere karşı herhangi bir şey yapılmaması anlamına geldiği ve daha önce Kanada’nın Toronto ve Hamilton şehirlerinin konseylerinde aldıkları kararla kendilerini sığınak şehir olarak ilan ettikleri belirtildi.

Basın açıklamasında göçmenlik kurallarının ve kanunlarının diğer tüm kanunlar gibi uygulanması gerektiğine dikkat çekildi.

Kanada hükümeti Kanadalıların göçmenlik sisteminin sağlam olarak işlediğini anlamalarının önemine değinerek tüm Kanada şehirlerinin Kanada kanunlarına uymak zorunluluğunun olduğuna dikkat çekti.

Yasadışı göçmenlere yapılan hukuki muamelelerin yanlış olduğunu düşünenlerin kanun yapıcıları ikna ederek kanunlarda gerekli düzeltmelerin veya revizyonların yapılması için çalışması gerektiğine vurgu yapıldı.

Kanadalı olmayanlar göçmenlik kanunlarını çiğnediklerinde sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar. Sınır dışı etmek uzun zamandan beri kanun çiğneyenler için adil bir ceza olsa da ilk defa kanunu çiğneyen ya da kabahat seviyesinde suç işleyenlerin alması gereken bir ceza değil.

2013 yılında Nijerya’dan gelen iki öğrenci, Victoria Ordu ve Favour Amandi Kanada’da yasa dışı olarak çalıştıkları sebebiyle ülkeden sınır dışı edilmişlerdi. Öğrenciler ülkede öğrenci vizesiyle bulunanların çalışmasının yasak olduğunu bilmediklerini iddia etmişlerdi.

Öğrencilerin kanunu çiğnediklerinin belirlenmesi sonrası hükümetin bu sert cezası uzun süre konuşulmuştu.

Bu tür durumlarda göçmenlik görevlilerine yapacak iki şey kalıyor. Ya göçmenlik kural ihlali yapan kişiyi ve suçu görmezden gelmek ya da o kişinin Kanada’dan sınır dışı edilmesi işlemlerini başlatmak.

Bu iki Nijeryalı ülkeden gönderildi gönderilmesine ama daha sonra Kanada’ya tekrar kabul edildiler ve şimdi eğitimlerine devam ediyorlar. Peki, gönderecektin neden ülkeye tekrar kabul ettin? Sonra kabul edeceksen ne diye ilk suçunda hemen ülkeden kovuyorsun?

Burada asıl sorun göçmenlik kural ihlallerinde verilen cezaların hep aynı seviyede yüksek olması. Yani bir orta seviye bulunmuyor. Olaya siyah ve beyaz olarak bakan hantal bir yapı var. Kanada göçmenlik yasasına göre göçmenlik kural ihlallerinde para cezası da kesilebiliyor. Fakat göçmenlik otoriteleri bu hakkı nedense hiç kullanmamış.

Halbuki daha küçük ve önemsiz kural ihlallerinde bir para cezası ya da resmi bir uyarı daha uygun görülebilir aslında. Bu tür cezalar Kanadalı olmayan göçmenin dosyasına girer ve ikinci bir suç işlemede ilkine göre daha ağır cezalar verilebilir.

Bazı durumlarda suç işleyen kişinin ülkeden sınır dışı edilmesi kesinlikle anlaşılabilir.

Kanada’ya yasadışı yollarla Kanada’ya girdiği ya da aylarca veya yıllarca Kanada’da illegal yaşadığı tespit edilen kişiler için sınır dışı etme cezası uygun görülebilir.

Bazı insanlar Kanada’ya vize ile giriyor ve geçici ikamet süresinin bitiminden sonra ülkeyi terketmeden burada yıllarca yaşıyorlar. Evleniyor ve çocuk sahibi oluyorlar. Hatta düzenli işleri oluyor ve ehliyet alıyorlar. Bu insanların iyice alıştığı, çalıştığı ve yaşadığı bu ülkeden kovmak olayın insani yönü bakımından çok trajik durumlara sebep oluyor. Aileler parçalanıyor. Olaya insani açıdan bakmak ve belki de biraz empati yapmak gerekiyor.

Göçmenlik görevlilerinin göçmenlik kurallarını çiğneyen kişilerin dosyasını incelerken kendi insiyatiflerini kullanarak yaptıkları suçun ciddiyetine göre adaletli bir ceza vermesi gerekiyor. Görevliye belli bir ceza verme dışında başka seçenek bırakmamak kimsenin işine yaramıyor.

Şehirlerin içinde yaşayan sakinlerine karşı bir sorumluluğu var. Yüzme kursuna yazılmak isteyen kişinin göçmenlik statüsünü araştırmak ne kadar mantıksızsa göçmenlik kurallarını uygulamaya çalışan görevlilere yardımcı olmak ta şehirlerin o kadar mantıklı görevlerinden birisidir.


Murat Kandemir, 30 Ağustos 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder