30 Nisan 2014 Çarşamba

Uluslararası Öğrencilerin Kanada İçin Önemi

Ülkeye daha çok yabancı öğrenci çekmek isteyen Kanada bu konuda daha fazlasını yapmak zorunda. Kanada uluslararası öğrencileri desteklemek için gerekli kaynakları sunmalı ve ülkelerinden uzakta Kanada’da okumak isteyen ve bunun için yüksekokul veya üniversitelerde hatırı sayılır miktarda para harcayan öğrencilere karşı daha fazla sorumluluğu yüklenmeli.

Küreselleşme ile birlikte dünyadaki tüm üniversiteler öğrenci kapma yarışına girmiş durumdalar. Bu durum Kanada’nın göçmenlik stratejisini ve uluslararası öğrenci çekmek konusundaki girişimlerinin dayanağını oluşturmuştur.

2.Dünya Savaşından sonra 1946-1962 arasında doğmuş olan ve “baby boomers” olarak adlandırılan kişilerin yakında emekli olacağını da hesaplarsak ülkede acil nitelikli eleman ihtiyacı olduğunu ve gelecekte de bu ihtiyacın devam edeceğini söylemek yerinde olacaktır.

Kanada’da okuyan uluslararası öğrencileri mezun olmalarından sonra alıştıkları ülkede tutmak ekonomi için eşsiz bir fırsattır.

Peki hükümet uluslararası öğrencilere göçmenlik planlarında hak ettiği yeri veriyor mu? Kanada Vatandaşlık ve Göçmenlik Bakanlığı’na (CIC) göre hükümetin göçmenlik alımlarında en öncelikli amacı ülkede hem ekonomik hem de kültürel entegrasyon konusunda başarı olabilecek kalifiye kişileri ülkeye çekmek. Nitelikli göçmenlerin ülkeye gelmesi ekonomik büyümeye olumlu katkı yapıyor ve küresel yarışta ülkeyi daha refah bir toplum haline getiriyor.

Kanada’da okuyan uluslararası öğrenciler eğitimleri süresince Kanada toplumuna entegre olacakları için Kanada’nın geleceği açısından çok uygun bir kitleyi temsil ediyorlar.

Uluslararası öğrencilerin Kanada’nın büyümesindeki rolünü aslında iyi bilen göçmenlik bakanlığı  Kanada göçmenlik sistemini öğrencilerin ihtiyaçlarına göre düzenlemiş ve diğer ülkelerin göçmenlik politikalarına göre daha belirgin hale getirmiştir.

Bunun en belirgin örneği uluslararası öğrencilere verilen okuma, çalışma ve daha sonra mezunlara özel verilen daimi ikamet sahibi olma hakkıdır.

Uluslararası öğrenciler çalışma izni olmaksızın haftada en fazla 20 saatlik süre için kampüs içi ve dışında çalışma hakkına sahiptirler. Okulunu bitiren öğrenciler aynı zamanda mezuniyet sonrası çalışma iznine (PGWP) başvurabilirler. Üç yıl için sektör kısıtlaması olmaksızın verilen bu çalışma izni ile yeni mezun öğrenciler yine herhangi bir sektörde istedikleri işveren için çalışabilirler.

Yüksek lisans veya doktora öğrenimi yapan uluslararası öğrenciler mezun olduktan sonra uygun oldukları takdirde eyalet aday programlarından da daimi ikamet başvurusu yapabilirler.

Kanada üniversiteleri teknoloji ve bilim alanında en iyi ve parlak öğrencileri elde etme ve bu öğrencileri özellikle rakipleri olan ABD ve İngiltere’deki okullara kaptırmak istememektedirler.
Uluslararası öğrencilerin Kanada için olağan üstü miktarda gelir anlamına da geldiğini unutmayalım.

Kanada Dış İşleri ve Uluslararası Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre 2010 yılında uluslararası öğrencilerin Kanada’da okul parası, kalacak yer ve diğer kalemler için harcadığı para 7.7 milyar doları aştı. 2008 yılında bu rakam 6.5 milyar dolardı.

Ülkeye katkısı olan 6.9 milyar dolarlık bu gelir büyüklüğü Kanada’da okuyan 218.200 uluslararası öğrenci sayesinde mümkün oldu.

Rapor aynı zamanda Kanada’da okuyan uluslararası öğrencilerin harcadığı para miktarının Kanada’nın alüminyum (6 milyar dolar), helikopter ve uçak (6.9 milyar dolar) ihracatları rakamlarından daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.

11 Eylül’den sonra ABD’nin geleneksel uluslararası öğrencilere açık kapı politikası kaldırıldı ve göçmenlik politikaları ülkedeki sıkı güvenlik,  daha sıkı sınır geçişi ve vize uygulamalarından nasibini aldı.

2013 Uluslararası Öğrenci Trendleri raporuna göre ABD kendi göçmenlik ve vize politikalarını iyileştirmede oldukça yavaş kaldı. Tüm bunlara rağmen prestijli üniversiteleri bünyesinde barındıran ABD uluslararası öğrencilerin en çok gitmek istediği ülkelerin başında yer alıyor.

Kanada’nın öğrencileri daimi ikamet şansına götürecek liberal yolların aksine ABD’de akademik programlarda okuyan F-1 öğrenci vize sahibi öğrenciler sadece seçmeli uygulamalı eğitim programı kapsamında okudukları alanda çalışma tecrübesi elde edebiliyorlar.

Öğrenciler bu programa bir akademik yılı bitirdikten sonra başvurabiliyor ve programları süresince ya da mezuniyet sonrasında sadece 12 aylık bir uygulama eğitimi kazanabiliyorlar. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında okuyan öğrencilere istisna yapılıyor ve H-1B vize alarak ABD’de altı yıla kadar çalışma hakkı elde edebiliyorlar. Tabi öğrencilere iş teklifi verecek bir işverenin olması ve göçmenlik ofisine öğrenci için istekte yapması gerektiğini de hemen ekleyelim.

İngiltere’ye baktığımızda ülkenin uluslararası öğrenciler üzerinde sıkı vize kısıtlamaları koyduğunu görürüz. Üniversiteler Fon Çevresi raporuna göre 2013-2014 akademik yılında Birleşik Krallık’a öğrenci göçmenliği ve öğrenci vize başvuruları reformları yürürlüğe girecek.

Reformlara sıkı İngilizce dil becerileri gerekliliği ve öğrencinin göçmenlik, eğitim geçmişi ve maddi durumu konularında görüşmeler yapılması gibi öğeler de dahil. Hükümet aynı zamanda mezun öğrencilere verilen çalışma iznini kaldırdı. Bu kurallar AB üyesi olmayan ülkelerden öğrencilerin İngiltere’ye okumak için gitmelerini zorlaştıracak.

Bu tür politikalar öğrencileri daimi ikamet sahibi olma ve iş bulma şanslarından mahrum ediyor ve özellikle Hindistan, Pakistan ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden öğrenci gelmesini engelliyor.
İşte Kanada’nın öğrenci politikası farkı burada ortaya çıkıyor. Kanada üniversiteleri 2011’deki 240.000 yabancı öğrenci sayısını 2022’ye kadar 450.000’e çıkarmanın hesaplarını yapıyor.

Uluslararası öğrenci sektöründen hak ettiği payı almak isteyen Kanada’nın organizasyonel mekanizmaları buna imkan verecek şekilde evrimleşmesi gerekiyor.

Tabi burada Kanada yüksekokul ve üniversitelerinin de hedef öğrenci kitleleri çekebilecek rekabetçi lisans ve lisans üstü programlar geliştirmesi gerektiği ve kurumsal olarak öğrencilere fakülte, araştırma fonu, kütüphane, öğrenci hizmetleri ve burs gibi hizmetleri sunma zorunluluğu ortaya çıkıyor. Uluslararası öğrencileri sonuna kadar destekleyen kaynakları sunulmadan göçmenlik politikaları nasıl etkin oluşturulabilir ki?

Kanada ulusal menfaatleri gereği yabancı öğrencilere nitelikli eleman sıkıntısına çare olarak bakıyor ve onları mezun olduktan sonra ülkede tutmanın yollarını arıyor. Bunun için göçmenlik politikalarını ona göre belirliyor. Bunun sonucu olarak da beyin göçü sorunu yaşamıyor.

Okuyan ve kültüre adapte olan öğrencilere önem veren ve göçmenlik politikalarında yer veren Kanada diğer gelişmiş ülkelerin yapmak zorunda olduğunu yapıyor. İyi de yapıyor.


Murat Kandemir, 30 Nisan 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder